Bilançoya sıkı takip

Bilanço yönetimi her zaman çok önemli oldu. Ancak zor yıllarda liderlerin öncelikli işi haline geliyor...

22.02.2017 14:53:520
Paylaş Tweet Paylaş
Bilançoya sıkı takip
Özlem Aydın
[email protected]

2017’NİN ZOR BİR YIL OLACAĞI ARTIK KESİN gibi... Piyasalardaki volatilite, oynak kur, ihracat pazarlarındaki sıkıntılar ve gelişmeler de bunun göstergesi. Aslında şirketler, normal şartlarda yıllık bütçelerini eylül-ekim aylarında hazırlamaya başlıyor. Ancak, zor geçen 2016 ve gelişmeler, bütçe hazırlama tarihinde sarkmalara neden olmuş, büyük şirketlerde dahi 2017 bütçelerinin tamamlanması kasım-aralık aylarına sarkmıştı. Buna rağmen o bütçelerin hazırlandığı dinamikler de bugün farklılaşmış durumda. Örneğin, 2017 dolar kuru tahmini bütçelerde önce 3,25, sonra 3,45, ardından 3,50 olarak yer aldı. Ancak piyasalarda kurda yaşanan hareketlilik, bu tahminleri de boşa çıkardı.
Burada belirsizlik ve oynaklık sürüyor. İşte bu değişken tablo, CEO’ların 2017 ajandasında bilanço yönetimini ilk sıraya taşıyor. Zaten pek çok CEO da zor dönemde bilanço yönetiminin kritik olduğunu düşünüyor. Kalem kalem bilançoları sıkı takibe aldıklarını söyleyen liderler, likidite, kârlılık, borçlar, vade ve alacaklar, nakit akım ve fon akım tablolarını detaylı incelemeye almış durumda. Gece gündüz para piyasalarını izliyor, bilanço rasyoları çıkarıyor, kur riskini yönetiyorlar. Hatta Borusan Holding CEO’su Agah Uğur ile Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, şirketlerini bir banka yönetir gibi yönettiklerini söylüyor.

CEO’NUN GÖZÜ PİYASADA
Bugünlerde pek çok CEO, para piyasalarını sıkı takip ediyor. Yataş Genel Müdürü Nuri Öztaşkın, “Artık hepimiz gece gündüz para piyasalarını takip ediyoruz. Şirketler aynen kendilerine kredi veren bankalar gibi bilanço rasyolarını çıkarmak, dikkatle incelemek, kur riskini yönetmek, önlem almak zorunda” diyerek aslında durumu da özetliyor. Öztaşkın, şirketlerin bankalar gibi onlarca rasyoyu yorumlamakta zorlanabileceğine dikkat çekiyor ama bu sıkı takibin neden gerektiğini şöyle açıklıyor: “Önemli rasyolara mutlaka bakılmalı. Bunlardan en önemlisi likidite rasyoları. Likidite rasyolarının bozulmaması için daha pahalı ve meşakkatli olsa da özellikle yatırımlar başta olmak üzere kredilerin orta ve uzun vadeli temini için çalışılması çok önemli. Buradaki ölçü, döner değerlerle kısa vadeli borçların kabul edilmiş standartlara ulaştırılması olmalı. Bilançolarda kısa vadeli borç ve alacak kalemleri, 1 yıl için gösterilir ve ciddi tuzaktır. Ayrıntısına girip stok devir hızı, alacakların ortalama tahsil süresi, ticari borçların ortalama vadesi, finansal borç taksitleri birlikte değerlendirilmeli. Buradaki en önemli yardımcımız nakit akım ve fon akım tabloları.” Bilanço yönetiminin zor dönemlerde daha da önem kazandığına dikkat çeken DeFacto Finanstan Sorumlu Başkan Yardımcısı Önder Şenol, alacaklar, borçlar ve stok kalemlerinin en büyük odak alanları olacağını söylüyor. Şenol, bunu şöyle açıklıyor: “Sektör özelliği olarak önemli bir alacak riskine sahip değiliz. Ancak bunların dönüşüm hızları sürekli radarımızda. Kârlılık ve nakit akış odaklı birçok projemiz var. Daha likit bir bilanço ortaya çıkmış olacak. Kur riski için türev ürünleri kullanmaya devam edeceğiz. Bir yandan da doğal hedging oranını artırmak için yurt dışı satış faaliyetlerini artırıyoruz. Kur riski yönetimi günlük hayatımıza çok yoğun bir şekilde girdi.”

NAKİT AKIŞINA DİKKAT
Yeni TÜSİAD Başkanı olan Index Grup CEO’su Erol Bilecik, mali disiplin ve bilanço yönetiminin şirketlerin olmazsa olmazı olduğunu söylüyor. Grubu için bilançoda nakit akışı ve yönetiminin en önemli noktalar olduğunu belirten Bilecik, şöyle anlatıyor: “Düşük kârlılık ve çok yüksek işlem hacmine sahip bir yapımız var. Bu nedenle nakit akışı çok önemli. Operasyon giderleri de önem verdiğimiz bir kalem. Bu konuda masraflarımızı geçmiş yıllarda hep yüzde 3’ün altında tutmayı hedeflerdik. Bugün ise yüzde 1,9 seviyesinde tutuyoruz.” Bilecik, bilanço yönetiminde kur farkları ölçümlerini “forward” ederek, hedging yöntemini bu bağlamda kullanarak, kur farklarının yaratabileceği risklerin önüne geçtiklerini söylüyor. Bilançolarının yüzde 67’sinin TL kaynaklarından oluştuğuna dikkat çeken Bilecik, “Bu bağlamda kur dalgalanmalarından çok az etkilenen bir yapımız var” diyor. Otokoç Genel Müdürü Görgün Özdemir, tüm şirketlerin nakit akış yönetimine büyük önem vereceğini söylüyor ve şöyle açıklıyor: “Geçen yıla göre artmış olan kredi faizlerinin önümüzdeki dönemde daha da yükselme riski var. Süratle değer kazanan döviz kurları maliyetler üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Finansal piyasalarda görülen sert dalgalanmalar şirket bilançolarında da sert hareketlere neden oluyor ve nakit yönetimini zorlaştırıyor.” Özdemir, nakit yönetimine önem vermeyi kararlaştırdıkları anda bilançoda öne çıkan önlemlerini ise şöyle açıklıyor: “2017’de alacaklarımızı daha yakından takip edip gecikmeye izin vermeyeceğiz. Yeni müşterilerimizin kredibilitesini ölçerken kriterleri biraz daha sıkacağız. Borç gün sayımızı yukarı taşıyabilmek için ilgili taraflarla yeni müzakereler yapmayı planlıyoruz.”~ALACAKLAR ÇOK ÖNEMLİ 
Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, kur riski, ihracat zorluğu, tahsilat zorluğu gibi konuların, 2017 bütçesinin önemini daha da artırdığını belirtiyor. Değişen dünya ekonomisine uyum sağlamak adına etkin bilanço yönetimi yapabilmenin, likidite, maliyet, vade, risk gibi kavramları perspektife dahil edebilmenin işletmeler için fırsat olduğunu söylüyor. Güral, yeni dönemde bilançoda en fazla ticari alacaklar, kısa vadeli borçlar ve stoklar kalemlerine dikkat edileceğini söylüyor ve şöyle anlatıyor: “Ticari alacak risklerini minimize etmek için alacak risk sigortası çalışması yapmak ve optimum stok seviyelerini tekrar gözden geçirerek stok maliyetlerini minimize etmek yeni dönemde bizim için önem arz edecek. Kısa vadeli borçlar da önemli kalemlerden. Şirketin vadesi gelmiş yükümlülüklerini karşılayabilmesi için fon akışını kontrol edeceğiz.” Nuh Çimento Grubu CEO’su Kamil Gökhan Bozkurt, yeni dönemde bilançoda en önemsedikleri konuları şöyle anlatıyor: “Kur riski ve buna karşılık bilanço yönetimi, maliyet enflasyonuyla finansman yönetimi, borçluluğun yönetimi ve alacak tahsilat riski çok önemli. 2017’de özellikle vade uyumu-likidite ve kârlılık ikilemine dikkat edeceğiz. Yani likidite yaratırken kâr eden bir kurum olacağız. Aynı zamanda kurun yaratacağı maliyetlerle baş etmeye çalışacağız.” Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu, bilanço yönetiminde alacak kalitesi ve yönetiminin daha da önemli hale geldiğini düşünüyor. Sahillioğlu, “Olası riskleri önlemek adına vade planlarını dengeli belirlemek ve doğru müşterilerle çalışmak önceliğimiz olacak. Belki kriterleri daha da sıkılaştırmayı tercih edeceğiz” diyor.

STOK YAKINDAN İZLENİYOR
Pek çok şirkette stok devir hızı bilançonun 2017’de en dikkat edilecek maddeleri arasında. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, stok seviyesinin önemini şöyle anlatıyor: “Stok seviyeleri çok dikkatli takip edilmeli. Stokların optimum seviyede tutulması, 2017’de ön planda olacak.” Otokoç Genel Müdürü Görgün Özdemir, stok devir hızını artırarak verimlilik sağlamaya çalıştıklarını belirtiyor ve “Yaşlanmış ve hareketsiz stoklarımızı hızlıca eriteceğiz” diyor. Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, stokları kontrol altında tutmaya özen göstereceklerini ifade ediyor ve şöyle devam ediyor: “Stok ve ticari borç seviyelerimizi daha etkin yönetebilmek amacıyla geçtiğimiz yıl satın alma organizasyonumuzu değiştirdik.” İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, bilançoda etkin yönetim için stok seviyelerinin önemli olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Stoklarımızın müşterilerimize ve bayilerimize hızlı çözüm üretecek seviyede olması ve borçlarımızın maliyetleri ve vadeleri sürekli izlediğimiz göstergeler olacak. Faaliyet sonuçlarını çeyrek dönemler itibarıyla değil, aylık, hatta alacak ve stok kalemlerinde haftalık olarak derinlemesine takip edeceğiz. Temin sürelerimizi kısaltmaya ve daha az stokla üretim yapmaya özen göstereceğiz. Tüm hatlarda üretim sürelerimizi kısaltacağız, bu şekilde yarı mamul pozisyonundaki ve üretimdeki stoklarımızı indireceğiz.”

RİSKLER ARTIYOR MU?
Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, Türkiye’de sağlam bir bilanço ve güçlü mali yapıya atfedilen önemin ciro, büyüme, kârlılık gibi gelir odaklı bakış açısına kıyasla henüz tam olarak yerleşmediğini düşünüyor. Saka, “Bilanço yönetimi, ancak büyümenin yavaşladığı, volatilitenin arttığı, yani risklerin belirginleştiği dönemlerde ön plana çıkıyor” diyor. Saka, şunları söylüyor: “Artan riskler, bazı bilanço kalemlerine daha fazla odaklanmayı zorunlu kılıyor. İşletme sermayesi verimliliği bizim için halihazırda en önemli performans göstergelerinden birisi ve bütün şirketlerimizde detaylı şekilde takip ediyoruz. Kredibiliteyle ilişkili risklerin arttığını gözlemliyoruz. Bu sebeple alacaklarımızın takibine ve kalitesine daha fazla odaklanacağız.” AE Arma-Elektropanç Finans Müdürü Recep Keskinsoy ise şunları söylüyor: “Kaynak çeşitliliği yaratmak ve büyüme trendimizi devam ettirebilmek adına çalışmalar başlattık. 2015 yılından beri tahvil ve bono ihracıyla özel sektör tahvil piyasasında önemli bir şirket konumuna geldik ve bu yönde ilerlemeye devam ediyoruz.” Keskinsoy, 2017’de geçmiş yıllardan farklı olarak hızlanan döviz hareketliliğinin mali tablolarını olumsuz etkilememesi adına yabancı para konusunda açık oluşturmamaya odaklandıklarını belirtiyor.~KUR RİSKİNE ÖZEL YÖNETİM 
Son dönemde kurlardaki artışlar, özellikle ihracata kısmen olumlu etki sağlasa da Euro/dolar makasının daralması kâr marjlarını olumsuz etkiledi. Bu konjonktürde pek çok CEO, ilk olarak kur riskini yönetmeyi sağlayacak operasyonel aksiyonlara odaklanıyor. Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan da kur riskine dikkat çekiyor ve şöyle açıklıyor: “TL’deki devalüasyonla uluslararası piyasalardan biraz ayrışmış durumdayız. 15 Temmuz’da 2,89 TL olan dolar kuru son 5 aylık süreçte oldukça arttı. Bunun tedbiri alınmalı.” “Kurumumuz banka yönetir gibi yönetiyoruz” sözleriyle bilanço yönetimine dikkat çeken Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, şöyle açıklıyor: “Bankaların kredi maliyetlerinin arttığı, geri dönmeyen kredilerin yükseldiği dönemlerde prensip olarak bankalardan yeni kredi talebinde bulunmayız. Kur riski inanılmaz önemli. Tahsili gecikmiş alacakları ve işletme sermayesini yönetmek yani bilançomuzu yarın yokmuş gibi yönetmek zorundayız. Yatırım planlarını doğru yapmak gerekiyor ama asıl başarı yatırımın biteceği günkü piyasayı tahmin edebilmek.” Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, bakır sektöründe bilançoyu etkileyen değişken kalemlerin çok fazla olduğunu söylüyor ve özellikle kura dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: “Ana hammadde bakırın LME’ye bağlı olarak devamlı fiyat değiştirmesi ve bu değişime özellikle yerli müşterilerin uyum sağlayamaması önemli. Hammaddeyi dolarla alıyoruz, Euro, sterlin ve TL ile satılması durumlarında parite dengelemeleri ve hedge’leri zorunlu hale geliyor. TL’nin özellikle son yılda gösterdiği aşırı oynaklık ve istikrarsızlık da bilançoyu aşırı etkiliyor.”

DOĞAL HEDGE ARAYIŞI
Kur riskine karşı şirketlerin en önemli silahlarından biri “doğal hedge”. Nurol Şirketler Topluluğu CEO’su Uğur Doğan, bilanço yönetiminin grubun farklı sektörlerde çeşitlendirilmiş yapıdaki işleri ve konsolide olarak büyüklüğü nedeniyle her dönemde odaklanılan bir konu olduğunu belirtiyor. Doğan, şöyle anlatıyor: “Grubumuzun konsolide bilanço büyüklüğünde ağırlığın taahhüt bazlı şirketlerimizde olması nedeniyle kontratlarımızın proje bedelleri, süreleri ve para birimleri bilanço yönetimi üzerinde etkin bir rol oynuyor. Tüm projelerimize ait sözleşmelerimiz için bütçelenen gelir-gider durumu grubun kısa ve uzun vadeli mali yükümlülükleriyle karşılaştırmalı olarak yönetiliyor. Bilanço yönetiminde, projelerin gelir ve giderleriyle mali yükümlülüklerimiz arasında mümkün olduğunca aynı para birimi cinsinden işlemler yürüterek ‘doğal hedge’ mekanizmasının oluşmasını hedefliyoruz.” Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, ‘doğal hedge’e dikkat çekiyor ve “Taşınan kur riskini sürekli takip ederek raporluyoruz. Türev gibi işlemleri göz önünde bulunduruyoruz. Yabancı para cinsinden borçlanmalar aynı para cinsinden oluşan gelirlerle örtüştürülerek ‘doğal hedge’ yaratılmaya çalışılıyor” diyor.~ÖMER YÜNGÜL / SABANCI HOLDİNG CEO’SU
“BİLANÇOMUZU BANKA GİBİ YÖNETİYORUZ”
ZOR DÖNEM

Kredi bulmanın zorlaştığı, kredi bulunsa bile maliyetlerinin, arttığı bir dönemde ilk bakılacak yer bilanço. Yaşanan hızlı değişimin bilançonuzu bozmasına izin verirseniz bu finansal anlamda itibarınızı gölgeler. Bilançonuzu bir banka gibi yönetmezseniz bu anında şirketinize de yansıyor. Hele halka açık şirketleriniz varsa bu iki kat daha önemli oluyor. Çünkü hissedarlar bu tür durumlarda anında refleks gösterebiliyor.  ANA İŞE DİKKAT
Elbette satışlar önemli ama şirketin nakit akışlarına bakmak bu dönemde özellikle büyük bir önem taşıyor. Giderek güçleşen global koşullarda şirketin ana işlerinden para kazanıp kazanmadığı en önemli konu. Eğer yaptığınız işlerden para kazanamıyorsanız ne aldığınız borcu ödeyebilir ne de yeni yatırımlar yapabilirsiniz. Bu yüzden EBITDA bugün daha fazla dikkat edilmesi gereken bir kalem…
EN ÖNEMLİ KALEM
Grubumuz ihracat odaklı olduğu için döviz pozisyonumuzu yıllardır ona göre yönetiyoruz. Tüm kısa dönemli hareketleri takipteyiz. Tabii ki finansman bu dönemde en önemli kalem olacak. Çünkü borçlanmanın maliyeti artacak. İçeride faizlerin kısa dönemde daha fazla düşmesi mümkün görünmüyor. Yurt dışında da FED kaynaklı bir faiz artırımı sürecindeyiz.

AHMET DÖRDÜNCÜ / AKKÖK HOLDİNG CEO’SU
“BİLANÇO YÖNETİMİ ÖNCELİKLİ KONU”
MANZARA BELİRSİZ

Ekim 2016 itibarıyla gerek ciro gerek net kârlılık olsun 2016’da yaptığımız bütçenin üzerindeyiz. Ancak yılın sonunu nasıl bitireceğimiz hakkında bir fikrim yok. Çünkü kasımdan itibaren özellikle kurdaki değişiklikler muhakkak bizim bilançolarımızı etkileyecek. Etkilenme sonunda nasıl bir manzara çıkacak bilemiyorum.
YENİDEN REVİZYON
2017 bütçelerini kasım başında tamamladık. Dolar kurunda 3,20- 3,25’leri kabul ederken şimdi hepsini revize edeceğiz. Biz dolar kurunu aşağı yukarı 3,45 seviyelerinde olur diye düşünürken bugün yine söylenecek bir şey yok. Bakalım nereye gidecek?
TAHSİLAT ÖNEMLİ

2017 yılında en başta üzerinde duracağımız konu, bilanço yönetimi olacak. Kur riskini nasıl hedge edeceğiz, alacakların tahsilatı önemli. Piyasada 8 ay vadeli alacaklar var. 2016’dan 2017’ye geçerken bu temkinli iyimserlik çerçevesinde bütçelerimizde aşağı yukarı dolar bazında yüzde 6 civarında büyüme öngördük. 2017’de 450 milyon dolar civarında yatırım bütçemiz var. 2017’de yüzde 7 civarında bir büyüme tahmini yaptık.

ZAFER KURTUL / SABANCI HOLDİNG CEO’SU
“AÇIK POZİSYONDA KALMAMAYA DİKKAT ETTİK”
BELİRSİZLİKLERİN KAYNAĞI

2017’de belirsizlikler hem yurt dışındaki gelişmelerden hem ülkemizin şartlarından kaynaklanıyor. Özellikle yurt dışında Amerika’daki yeni yönetimin yapmak istedikleri ve bunların gelişmekte olan ülkelere etkilerini tahmin etmek bugünden son derece zor. Amerika’daki yeni yönetim, söylediklerinin bir kısmını yaparsa Amerika’da enflasyonun artacağı görünüyor. Enflasyon yüzde 2’nin üstüne çıkabilir. BÜYÜMEK ZORLAŞACAK
FED’in faiz artırmasına kesin gözüyle bakabiliriz. Faizler yüzde 4’e çıkarsa ve enflasyon yükselirse doların daha da kuvvetleneceğini ve yatırımların daha çok Amerika’ya kayacağını gösteriyor. Amerika’daki büyük şirketlerin paralarını tekrar Amerika’ya transfer etmesi bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri, hem büyüme hem daha yüksek faiz ortamı açısından oldukça negatif etkileyebilir. Bu da 2017’de ülkemizde büyümenin daha zor olacağını düşündürüyor.
FONLAMA MALİYETLERİ
Bütçemizde ülke için yüzde 3-3,5 büyüme tahmininde bulunduk. Bu kurlarla beraber enflasyonun da biraz daha yükseleceğini ve yüzde 8-9 arasında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kurdaki stabilitenin sağlanması için Merkez Bankası bir miktar faiz artırmak zorunda kalabilir. Sonuçta fonlama maliyetlerimizin yükseleceğini ve bunun da bilançomuza etkilerinin bir miktar negatif olacağını öngörüyoruz. 2016 yılında kur riskini çok iyi yönettik, özellikle açık pozisyonda kalmamaya ve kur riski almamaya çok dikkat ettik. Bunu 2017’de de aynı şekilde sürdüreceğiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz