Babacan'dan büyüme açıklaması!

Başbakan Yardımcısı Babacan sadece bankacılık sektörünün merkezde olduğu bir büyüme ve finansman modelinin geçerliliğini kaybedeceğini söyledi.

26.05.2015 10:08:440
Paylaş Tweet Paylaş
Babacan'dan büyüme açıklaması!
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye'nin bundan sonraki ekonomik büyümesinin merkezinde sermaye piyasaları olmalı" dedi. Babacan, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin (TSPB) 15. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, sermaye piyasalarının daha hızlı büyümesi için Hükümet olarak 25 Öncelikli Dönüşüm Planları hazırladıklarını ve bunları bir takvime bağladıklarını anımsattı.

Eylem planlarıyla gelecek dönemin yol haritasını ve takvim belirlediklerini ifade eden Babacan, "Türkiye olarak nasıl yapısal reformları uygulamak için bir takvim belirlediysek, eylem planları açıkladıysak, G20 ülkeleri de reformlarını yazsın ve G20 masasına koysun. Bazı ülkeler 'bunlar kendi iç işimiz niye bunları G20 masasına koyalım ki' dediler. Buna ilk etapta tepki gösterdiler ama sonrasında bütün ülkeler bunu kabul etti. Biz yapısal reformların gerçekleşmesi için bir takip mekanizması oluşturduk. Karar metnine de hesap verileceğini yazdık. 20 üye bu reformları gerçekleştirilirse OECD ve IMF hesaplamalarına göre tüm dünya ekonomisine 2018 yılı itibarıyla 2 puanlık artı bir büyüme kazandıracak" dedi.

MERKEZDE SERMAYE PİYASALARI OLMALI
Türkiye'nin bundan sonraki ekonomik büyümesinin merkezinde sermaye piyasalarının olması gerektiğini vurgulayan Babacan, bankacılık sektörü ile ilgili bazı sınırlara yaklaşıldığına dikkati çekti. Ali Babacan,  bankaların toplam aktif büyüklüğünün gayrisafi yurtiçi hasılayı geçtiğini, bunun olabileceğini ve burada daha marjın olduğunu belirtti. Dikkat edilmesi gereken hususun toplam kredilerin toplam mevduatı geçmesi olduğunu ifade eden Babacan, "Yani mevduatın yüzde 121'i kadar bir kredi hacmi oluştu ve hemen tedbir almak zorunda kaldık. Bankalarımızı daha çok özkaynak ve daha çok mevduata yönlendirip, daha az dış borçlanmaya yönelik tedbirler aldık. Kısa vadeli dış borçlanmaya yönelme vardı ve bu Türkiye'nin kısa vadeli dış borcunu artırıyordu. Düzenleme ile bankların yurtdışından kısa vadeli borçlanmalarına tedbir getirdik ve orta-uzun vadeye yönlendirdik. Bankaların kısa vadeli dış borcu azalırken, orta ve uzun vadeli dış borçları arttı. Bu iyi bir gelişme" dedi.

EKONOMİK BÜYÜME SERMAYE PİYASALARINA BAĞLI
Nereden bakılırsa bakılsın sadece bankacılık sektörünün merkezde olduğu bir büyüme ve finansman modelinin Türkiye için geçerliliğini kaybedeceğini öngören Babacan, sermaye piyasaları her ne kadar hızlı büyürse, ekonominin de o kadar hızlı büyüyeceğini vurguladı. Sermaye piyasalarının geliştirilememesinin ülke ekonomisi üzerinde baskı oluşturabileceğini ve bunun için istikrar ve güvenin olmazsa olmaz olduğunu söyledi.

Babacan, şöyle devam etti: "Sermaye piyasalarının gelişmesi için en önemli unsur o ülkedeki güven ve istikrar ortamıdır. Siyasi istikrar her şeyin zeminidir. Siyasi istikrar zemini sağlam olmadıktan sonra o ülkede ekonomik istikrarın tesis edilmesi ve korunması çok zordur. Ancak ve güçlü bir siyasi istikrar zemininde ekonomik istikrar sağlanır... Güven ve istikrar denilince hukuk da önemli bir boyut haline geliyor. Sermaye piyasası kanunu ve ikincil düzenlemeleri gerçekleştirdik. Bankacılık ve sermaye piyasası konusunda popülizm birkaç çeşit olabiliyor. Popülizm yapınca omuzlarda taşınıyorsunuz, alkış alıyorsunuz ama memleket için büyük zararlar getirici adımları atmış oluyorsunuz. Çünkü kısa vadeye odaklandığı için insanlar orta-uzun vadeye pek bakmıyor. Piyasaların da maalesef çok kısa vadeli meselelere baktığını görüyoruz. Hemen bugün yarına odaklandığını görüyoruz. Orta-uzun vadeye baktığımızda, güveni baz aldığımızda daha farklı bir duruşu ortaya koymak gerekiyor. Uzun vadede nasıl güven oluşturulur buna bakmak gerekiyor."

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz