65 binler mümkün ama temkin şart

Attila Köksal’ın piyasa beklentileri ve yatırımcılara tavsiyeleri...

1.07.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
65 binler mümkün ama temkin şart
Haziran ayı piyasalar acısından oldukça hareketli geçti. İMKB yatırımcısının yüzü güldü. Ancak artan belirsizlikler dikkate alındığında yılın ikinci yarısını “temkinli olma dönemi” olarak nitelendiren Standard Ünlü Menkul Değerler Genel Müdürü ATTİLA KÖKSAL, portföylerde ise uzun vadeli tutulmak üzere kademeli alım yapılarak hisse senedi alınmasını tavsiye ediyor. Köksal’ın önerdiği hisseler YKB, Bizim Toptan, Migros, Enka İnşaat, Akfen Holding, TAV, Cimsa ve İs GYO. Yılın ikinci yarısına yönelik ciddi bir belirsizlik var. Avrupa kaynaklı sorunlar, daha da kötüye gidebilir. Bunun yanında son dönemde Suriye ile yaşanan gerginliklerin tırmanma eğilimi, piyasalar tarafından yakından izleniyor. Bu durumda da yatırımcının daha temkinli hareket etmesi gereken bir süreç karşımıza çıkıyor. Yılın ilk yarısını ve ikinci yarısında piyasa beklentilerini ve yatırım stratejilerini Standard Ünlü Menkul Değerler Genel Müdürü Attila Köksal ile konuştuk. Üçüncü parasal genişleme olur, olmazdan çok bunun gereksiz olduğunu söyleyen Köksal, piyasayı daha fazla likiditeye boğmanın doğru olmayacağı kanaatinde. Çünkü bu likiditenin zaman içinde çekilmesi gerekiyor. Bu süreçte aşırı bir risk alınmamasını tavsiye eden Köksal, özellikle borsada daha temkinli olunması gerektiğini söylüyor. Piyasalarda da bu temkinli duruşu görmeye başladıklarını anlatan Köksal’ın piyasa beklentileri ve yatırımcılara tavsiyeleri şöyle:

Capital: İlk 6 ayda hangi yatırım araçları getiri açısından öne çıktı? Neden?
- Yılın ilk yarısında İMKB dışında kazandıran bir yatırım aracının olmadığını görüyoruz. Yılın ikinci yarısı, biraz sancılı da olsa yüzde 18 getiri söz konusu oldu. Ancak unutmamak gerekir ki kasım 2011’de yapılan 71.000’lerdeki zirvenin yaklaşık yüzde 20 oranında gerisindeyiz. Bu süreçte faizden de yüzde 15 kazanıldığını düşünürsek borsa, hala son dönemdeki çıkışa rağmen getiri açısından geride. Döviz piyasasına bakıldığında Euro dolara karşı yüzde 3, dolar TL’ye karşı yüzde 5 civarında değer kaybetti. Euro ise TL’ye karşı yüzde 7 gibi düştü. Dolayısıyla dolar ve Euro’ya yatırım yapan yatırımcı zarar etti. Altın, yılbaşından bugüne dolar bazında yüzde 4 değer kazandı. Ancak dolar, TL’ye karşı değer kaybına uğradığı için altındaki getiri nötr oldu. Bono-tahvile bakıldığında yılbaşında yüzde 11,5 olan faizler, yüzde 9’a düştü. Tahvil taşıyanlar bu anlamda kazanç elde etti. Mevduatta da 6 aylık dönemde yüzde 4-4,5 gibi bir getiriye sahip oldular. Sonuç itibaııyla ilk 6 aya bakıldığında TL’yi tercih eden yatırımcılar, kazanç sağladı. Yıllardır da TL, yatırımcısına kazandırmaya devam etti. Dövize dayalı enstrümanlara yatırım yapanlar ise zarar etti.

Capital: Hisse senedi yatırımcısına ne tavsiye ediyorsunuz?
- Biz kurum olarak net hedefler vermekten kaçınıyoruz. Özellikle kurlarda böyle hedef vermenin doğru olmadığı kanaatindeyiz. Hisse senedi önerisinde bulunurken de uzun vadeli önerilerde bulunuyoruz. İşin profesyonelleri piyasanın çok içinde zaten, onlara sektörel tahminler, öngörüler konusunda destek veriyoruz. Bireylere ise hisse senedi bazında tahmin vermekten mümkün olduğunca kaçınıyoruz.~
Çünkü bireylerin geçmişten gelen bir alışkanlığı gereği, bekleme süreleri çok kısa. Bekleme süresi kısa olan yatırımcıya, daha doğru deyimle trader’a bizim verdiğimiz tavsiyenin bir anlamı yok. Bizim tavsiyelerimizi, şirketlerin uzun vadeli performansını analiz ederek oluşturuyoruz. Analistlerimiz borsanın o anki trendine göre bu hisseleri belirlemiyor sonuçta. Bu nedenle yatırımcılar, hisse önerilerimizi uzun vadeyi dikkate alarak incelemeli.

Capital: Peki ne almak gerekir?
- Tercihen endeks fonlarına yatırım yapmak yerinde olacaktır. Borsa yatırım fonları var; aracılık komisyonları açısından da bu fonlar çok cazip. Bu fonlarla endeksin genel trendini yakalayabilirsiniz. Bunun yanında alt sektör fonları var; banka, sanayi, perakende, İslami endeks fonları gibi. İyi yönetilen, yönetim maliyeti de düşük yatırım fonları da alınabilir. Yönetim maliyeti yüzde 3-4 gibi yüksek fonlar çok fazla tercih edilmemeli.

Capital: Hisse senedi bazında öneriniz nedir?
- Sektör ve hisse bazında beğendiğimiz, araştırma bölümümüzün uzun vadeli olarak önerdiği, yavaş yavaş portföylere katılmasını tavsiye ettiği hisseler var. Borsanın lokomotifi olan bankacılık sektörünü ilk başta söylemek gerekiyor. Bankacılık sektörü, geçmiş 10 yıldaki büyüme performansını gelecek 10 yılda tekrarlayamayacak. Ama düşüş de beklemiyoruz. Büyüme trendi yavaşlayacak. Yine de bankacılık sektörü önemli bir sektör ve PD/DD 1 civarında olan bankalara yatırım yapılabilir. Türkiye, genç nüfusa sahip, yurtdışı açılımları da var. Tüm bu nedenlerle her zaman bankacılık hisseleri portföylerde olmalı. Hisse bazında ise Yapı Kredi Bankası değerleme olarak öne çıkıyor. Gıda perakendesi Türkiye açısından önemli bir sektör ve son yıllarda yaşanan halka arzlarla bu alanda önemli alternatifler var. Bizim Toptan ve Migros hisselerini değerleme olarak beğeniyoruz, yakından takip ediyoruz. Altyapı sektörü Türkiye’nin önemli alanlarından biri. Akfen ve TAV hisselerini beğeniyoruz. Enka İnşaat hissesi de bu alanda yatırımcıların izleyebileceği bir kağıt. GYO sektöründe yüksek kira gelirleri ve önemli projeleriyle dikkat çeken İş GYO var.

Capital: Endekste beklentiniz nedir? 65.000’ler görülebilir mi?
- İMKB 100’de 65.000 seviyeleri görülebilir, zaten bu seviyelere de oran olarak çok kalmadı. Ama sonuçta bu yıl, borsada yüksek bir getiri beklenmemeli. Maliyet yapıcı alımlarla hisse portföyü oluşturmak için ise uygun bir zaman.

Capital: Geçen yıla göre İMKB'de işlem hacminde yüzde 30’a varan gerileme var. Bu yerli yatırımcının da vadesini uzattığı anlamına mı gelir?
- Keşke yerli yatırımcının da vadesi uzamış olsa. Ancak durum daha farklı. Yabancı yatırımcının son dönemde işlem hacminin azaldığı görülüyor. Yerliler, yabancılara paralel işlem yaptıkları için doğal olarak hem yabancı hem de yerli tarafında işlem hacminin daraldığını görüyoruz. Yabancılar uzun vadeli bakıyor, minimum 1 yıl bekliyor. Aslında daha uzun hisse tutuyorlar. Ortalama 1 yıla çeken daha kısa vadeli işlem yapan hedge fonlar. Emeklilik fonları 3-4-5 yıl ellerinde hisseyi tutuyor.~

Capital: Son dönemde bankaların pasif kaleminde değişiklikler oluyor. TL mevduatta bir düşüş var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- TL mevduat, Türk yatırımcısı açısından birinci sıradaki yatırım aracı. Ancak son yıllarda düşük enflasyonla birlikte özel şirket ve banka tahvil ve bonolara, faizin 1-2 puan üzerindeki getirisiyle yatırımcı açısından bir alternatif olmaya başladı. Ancak bu, oran alarak bakıldığında çok büyük miktarlarda değil. Ama zaman içinde bu tarz bono tahvile geçiş söz konusu. Yatırımcılar ilgili kurumlarla konuşarak bu ürünleri portföylerine katmalarını tavsiye ediyorum. Hazine bonosuna ve mevduata göre daha iyi getiri fırsatı sunuyorlar. Gösterge faizin bugünkü yüzde 9-9,5 seviyelerine göre ciddi bir düşüş ve yükseliş beklemiyoruz.

Capital: Dövizde beklentiniz nedir? Yatırımcıya dö-viz öneriyor musunuz?
- Yine kurlarda sepet bazında bugünkü seviyelere göre yılın ikinci yarısında ciddi bir değişiklik beklemiyoruz. Ama dövizi yatırım aracı olarak da tavsiye etmiyoruz. Şu anda dövizde hangisi daha iyi değil, hangisi daha kötü diye bir olgu var. Bu nedenle şu döviz, daha iyi diyemiyoruz.

Capital: Yılın ikinci yarısında altında 1,900 dolar seviyelerinden bahsediliyor. Sizin böyle bir beklentiniz var mı? Altın alma zamanı mı?
- 1,900 dolar seviyesi neye göre söyleniyor bil-
miyorum. Sürekli değişen piyasa şartları söz konusu. Ancak altına yönelik yükselişler sonrasında bu alanda ciddi ürünler çıktı ve yatırımcılar bu ürünleri tercih etti. Gelinen noktada bazı yatırımcılar, bugünkü seviyelerin üzerinde maliyetlerden altın aldı. Herkes bir enstrümanı alırken herkes bu yatırım enstrümanını konuşmaya başlamışken bu durum o yatırım aracından uzaklaşma zamanı anlamına gelir. Altını yukarı seviyelere taşıyan dünyadaki likidite bolluğuydu. Bu bolluk devam ediyor olmasına rağmen artık altını yukarı seviyelere taşıyamadığını görüyoruz.

Capital: Nasıl bir portföy dağılımı yapılmasını tavsiye ediyorsunuz?
- Altın portföylerde olmalı ama yüzde 30 da olmamalı. Yüzde 5, belki yüzde 10 seviyelerde altın tutulabilir. Döviz enstrümanını önermiyoruz. Zamana yayılmış şekilde alınan ve uzun vadeli tutulan en az 4-5 hisseden oluşan bir hisse portföy, muhakkak bulunmalı. Bunun oranı yatırımcının risk algısına göre değişebilir. Ya da endekse dayalı borsa yatırım fonları cazip gözüküyor. Para yine ağırlıklı olarak TL enstrümanlarda kalmaya devam etmeli. Mevduat ve bononun yanında ÖST ve banka bono tahvilleri de portföylere katılabilir. Kaldıraçlı ürünleri de tavsiye etmiyoruz.

Capital: Anapara korumalı fonlar alternatif oluşturdu mu?
- Anapara korumalı fonlar, iyi niyetle yatırımcıya fon pazarını sevdirmek için çıkarılmış, alternatif yaratan fonlar. Ancak getiri açısından bakıldığında yatırımcıya önemli kazanç sağlayamadılar. Bu fonların yapı itibarıyla vadede anapara kadar olacak kısmı ayrılıyor, geri kalan kısım yüzde 10 diyelim, riski yüksek kaldıraçlı ürünlerde değerlendiriliyor. Kazandırma ihtimali düşük ve genelde çok başarılı olamıyor. Ancak bu fonlar ters tepti, çünkü 1 yılın sonunda yatırımcı bir para kazanamayınca bu fonlardan soğuyor.~

EKONOMİ İLE YATIRIMCI ARASINDA ÇATIŞMA VAR"
ÜÇ ANA ARAÇ VAR

Türk yatırımcısının yatırım araçlarında tercih ettiği belli başlı ürünler var. Banka mevduatı bunun başında geliyor. Döviz ve altın yine tercih ediliyor. Enflasyon yıllarından kalma alışkanlıklarla yatırımcılar bu üç enstrümanın dışına çok fazla çıkmıyor. Diğer sermaye piyasası araçlarını çok kısıtlı kullanıyor. Bu üç ana yatırım aracı dikkate alındığında, Türk vatandaşının yatırım portföyü ile Türk ekonomisi arasında bir çıkar çatışması olduğunu gördük. Yani Türkiye ekonomisi iyiye gittikçe mevduat faizleri düşüyor ve bu yatırımcının hiç işine gelmiyor.
TÜRK YATIRIMCISI SIKIŞTI
Yine Türkiye ekonomisi geliştikçe kurlar aşağıya geliyor, varlığının önemli kısmı döviz olan yatırımcının portföyü eriyor. Altının kendi içinde dinamiği var. Son 4-5 yılda altın yatırımcısı kazanmış olsa da ondan önceki 15-20 yıla bakıldığında negatif getirilerden söz etmek gerekiyor. Bu dönemleri unutmamakta fayda var. Bu üç enstrümana sıkışmış olan Türk halkı, Türk ekonomisi iyiye gittikçe yatırım açısından kötüye gitmiş oluyor. Sonuçta döviz lobisi, faiz lobisi gibi kavramlar ortaya çıkıyor. Yatırımcının bu portföy dağılımı dikkate alındığında bu söylemlerin ortaya çıkması da gayet doğal.
YATIRIMCI BİLİNÇLENDİRİLMEM
Bizim bu tabloyu değiştirmemiz gerekiyor. Yatırımcı eğitimleri, bilinçlendirilmesi konusunda çalışmalar yapılıyor. Tasarrufu artırmak ve bu tasarrufu nasıl değerlendirmek gerektiği konusunda çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar başarılı olursa yatırımcı ile Türkiye ekonomisi arasındaki çıkar çatışmasının ortadan kaldırılması gerekiyor.

Yaza özel 7 kritik tavsiye

1- Tasarruf edin ve bunu çeşitli yatırım araçları arasında bölün, mutlaka bu portföyün içine hisse senedi de koyun.
2- Hisse senedi alırken sadece bir hisseyi, belli bir noktadan tek seferde almayın. Her ay belli miktarlarda alım yapın ve ortalama maliyet yakalayın. Böylece endeksin uzun vadeli çıkış trendinden faydalanın. Tek bir hisse de almayın, en azından 4-5 hisseden oluşan bir portföy oluşturun.
3- Hisse senedi piyasasıyla uğraşmak istemeyenler, endekse dayalı borsa yatırım fonlarını, getirisi iyi ve yönetim giderleri düşük A tipi fonları da tercih edebilir.
4- Portföyünüzü sürekli gözden geçirin, özellikle hisse senedi yatırımını bir defada yapmayın.
5- Uzun vadeli tavsiye edilen hisselere, kısa vadeli trade amaçlı girmeyin. Aslında doğrusu bireysel yatırımcının hiçbir zaman kısa vadeli alım-satım işine girmemesidir.
6- Son 1-2 yıldır halka arz seferberliği yapılıyor. Hisse senedi piyasasına yeni girecek yatırımcı, halka arzdan hisse senedi almamalı. Önce hisse fonlardan başlamalı. Ya da piyasadaki hisselerden kademeli alım yapmalı. Piyasayı öğrenmeli ve sonrasında doğru buldukları halka arzlarda alım yapmalı.
7- Kaldıraçlı ürünler, profesyonellerin işi ve spekülasyon aracıdır. Bireysel yatırımcılar, bu tarz ürünlerden uzak durmalı. Bireysel yatırımcının uzun vadede başarılı olması çok zor, hatta mucizelere kalmış bir durum.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz