Düşüşler uzun vadeli alım fırsatı

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Gülsevin Yılmaz sorularımızı yanıtladı.

1.06.2012 13:45:000
Paylaş Tweet Paylaş
Düşüşler uzun vadeli alım fırsatı
Nisan başından bu yana özellikle AB kaynaklı sorunlarla birlikte piyasalarda ibre tersine döndü. Dolar yükselirken diğer yatırım araçlarında kayıplar var. Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü GÜLSEVİN YILMAZ, “Sabırlı olunması gereken bir dönem. Dalgalanmalar olacaktır. Yaz aylarında bu sıkıntılar devam edecek. TL ağırlıklı daha defansif portföyler tercih edilmeli” diyor. Yönetici, orta ve uzun vade için hisse değerlemelerine bakılarak fırsatların değerlendirilebileceğine dikkat çekiyor. Yılın ilk 5 ayında önce ‘boğa’ ardından ‘ayı’ piyasasının hakim olduğu bir süreç yaşandı. Dünyada parasal genişleme operasyonlarının etkisiyle boğa piyasasının yaşandığı yılın ilk üç ayında İMKB, gösterdiği yüzde 21’lik yukarı performansla dünyada en çok kazandıran borsalardan biri oldu. 2011 yılındaki kayıplarını telafi etti. Faizler yüzde 11’lerden yüzde 9’lara geriledi. Dolar kuru, 1.75’lere doğru hareket etti. Ancak daha aşağılara salınmadı. Altının ons fiyatı ise 1.550 dolarlardan 1.1750 dolar seviyelerine doğru hareket etti. Ardından nisan başından itibaren, başta AB olmak üzere global piyasalarda önce parasal genişlemeden istenilen sonuçların alınmadığı görülmeye başlandı. Bunların üzerine Yunanistan’da seçim sonrası yaşanan sıkıntılar, hükümet kurulamaması ve yeni bir seçime gidilecek olması, İspanya’nın dördüncü büyük bankasına el konulması gibi gelişmeler, piyasaları olumsuz etkiledi.
Tüm bu gelişmelerden Türkiye’deki piyasalar da nasibini aldı. Dolara karşı tüm para birimleri ve yatırım araçları olumsuz performans sergiledi. İMKB, ilk üç aydaki kazanımlarının yarısını geri verirken dolar 1,83’lerin üzerini test etti. Altının ons fiyatı 1.550 dolarları gördü. Faizdeki hareket ise daha sınırlı oldu ve yüzde 9,5 seviyeleri test edildi. İşte piyasaların geldiği bu kritik noktada, yatırım araçlarındaki beklentiyi ve yatırım stratejilerini Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Gülsevin Yılmaz ile konuştuk.

Capital: Yılın ilk 5 ayında yatırım araçlarının getirilerini değerlendirir misiniz?
- Yılın başında global ortama ek olarak teknik göstergeler de olumlu havayı destekliyordu, İlk üç ayda borsa endeksi, yüzde 21 artış kaydetti, Sonrasında ise düşüş trendine girildi, Faiz tarafı biraz daha iyi görünüyor, Zira oradaki dinamikler biraz daha farklı, Halen yüzde 11 seviyesinin üzerinde bulunan enflasyonun, yıl sonunda yüzde 7 civarına inebileceğini düşünüyoruz, Emtia fiyatlarındaki gerileme buna destek olabilir, Bu nedenle verim eğrisinin kısa tarafında zaman zaman sert hareketler olurken uzun tarafta talebin daha fazla olduğunu gözlemliyoruz, Gösterge faiz ise yüzde 9,5-10 aralığında seyrediyor, Büyük itfa kalmamış olması nedeniyle bu durumun sürmesi beklenebilir, Döviz tarafında ise TCMB’nin istisnai gün uygulamalarının TL’nin görece güçlü kalmasına yol açtığı anlaşılıyor, TCMB’nin bu piyasayı kontrol gücü çok fazla, İstisnai gün uygulamaları TL’nin aşırı hareketlerine engel olacaktır.~

Capital: Global ekonomik krizde gelinen noktayı değerlendirir misiniz? Yunanistan’ın Euro’dan ayrılması ihtimali nedir?
- Bu, artık yüksek bir ihtimal, Ancak konu sadece Yunanistan’ın Euro’dan ayrılması ile sona ermeyebilir, Yunanistan’ı, başka ülkeler de takip edebilir, Bu tip radikal değişiklikler daha önce çok fazla test edilmemiş ve kontrol altına alınması çok zor olan piyasa şartlarıyla karşı karşıya kalmamamıza yol açabilir, Euro’dan ayrılan ülkede hiper enflasyon söz konusu olacaktır, Bunun borç ve ödemeler sistemini nasıl etkileyeceği ise büyük bir soru işareti.

“YAZI DEFANSİF PORTFÖYLERLE GEÇİRMEKTE YARAR VAR”
SIKINTILI BİR SÜREÇ

Yaz aylarının daha ziyade sıkıntılı bir şekilde geçeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle yatırımcıların, daha dikkatli, daha defansif davranacağı bir dönemdeyiz. Risk iştahı yüksek bir yatırımcının, hisse senetlerinde olası düşüşlerde sabırlı şekilde pozisyon alması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak mevcut faiz seviyesi, risk sevmeyen yatırımcı için dahi cazip görünüyor. TL, şu anki seviyeler itibariyle daha avantajlı duruyor.

FON TERCİH EDİLEBİLİR
Yatırımcılar, faiz tarafında özel oluşturulmuş fonları da tercih edebilir. Örneğin bizim bir temettü fonumuz var. Yine piyasa faizinin 1-2 puan üzerinde faiz veren güvenilir şirketlerin fonlarından oluşturulmuş bir özel sektör tahvil fonumuz bulunuyor. Bunların getirileri piyasa faizinin üzerinde. Yatırımcılar, bu tarz oluşturulmuş fonları tercih ederek piyasa faizinin üzerinde getiriler elde edebilir. Anaparasını garanti altında tutmak isteyenler için yine korumalı fonlar yatırımcıların tercih edebileceği enstrümanlar olarak öne çıkıyor.

Capital:
Yabancı yatırımcıların İMKB’deki payı yüzde 62,5 seviyesinde, Bu oranın artmasını bekliyor
musunuz? İMKB 100, tekrar yönüne yukarı çevirir mi?
- Son dönemde piyasalarda volatilite çok artmış durumda, Zaman zaman yabancı yatırımcı alımları gelse de kısa süre içinde tekrar satışa geçildiği anlaşılıyor, Uzun vadeli yabancı yatırımcının yokluğu, yabancı takas oranının da kalıcı şekilde artmasını engelliyor, Bir süre zayıf seyrin devam etmesi beklenmeli, Bu süre zarfında 55,000’in altına düşmek mümkün olsa da yıl sonu kapanışının 65,000 üzerinde gerçekleşmesini olası görüyoruz,

Capital: İMKB’de nasıl bir strateji tavsiye ediyorsunuz? Yatırımcı nasıl hareket etmeli? Ne tarz hisse senetleri portföylere konmalı?
- Sabırlı olunması gereken bir dönemdeyiz, Dalgalanmalar olacaktır, Olası düşüşlerde temel verileri güçlü olan hisselere yatırım yapılması gerekli. ~
Bu pozisyonların uzun vadeli tutulması kazanç sağlayacaktır, Defansif olabilecek gıda-içecek gibi sektörlerin yanında, düşen emtia ve özellikle enerji fiyatlarından olumlu etkilenecek sektörler dikkate alınmalı, Ancak, marjlardaki iyileşme, satış hacmindeki düşüş nedeniyle finansal rakamları istenildiği ölçüde olumlu etkilemeyebilir, Endekste düşüşün devam etmesi durumunda, belli bir noktada tekrar banka hisselerinin gündeme geleceğini düşünüyoruz.

“FARKLI BİR ROTA İZLEMESİ ZOR”

“Fiyat/kazanç bazında baktığımızda Türkiye, 2012 yılı başında yaklaşık 9x ile işlem görüyordu. Bu, teknik olarak da önemli bir seviyeydi. Zira 2010 yılı ortalarında düşülen noktaydı. O noktadan itibaren de İMKB 100’ün yukarı yönlü hareketi devam etmişti. Şu anda ise yaklaşık 11x civarındayız. ABD piyasaları 13x, Avrupa piyasaları 15x, Asya ise yaklaşık 14x ile işlem görüyor. Dolayısıyla Türkiye piyasası pahalı değil, ancak kısa vadede global trendden çok farklı bir rota izlenmesi zor."

Capital: Banka hisselerinden sanayi hisselerine doğru bir kayma söz konusu mu?
- Şu anda bankacılık endeksi, 2011 maksimum seviyesine göre yüzde 26, 2012 maksimum noktasına göre yüzde 11 daha düşük seviyede bulunuyor. Sektör endeksleri içinde bu anlamda en fazla satış yapılmış olan ikinci sektör konumunda. Bu rakamlar sanayi endeksi için sırasıyla yüzde 13 ve yüzde 5 seviyesinde.

Capital: Cari açık konusunda atılan adımlar yeterli olacak mı?
- Cari açık, Türkiye’nin yapısal bir sorunu. Mevcut durumda Türkiye’nin 72 milyar dolarlık cari açığının yaklaşık 49 milyar dolarlık kısmı enerji maliyetlerinden oluşuyor. Enerji dışı kısım ise sadece 23 milyar dolar seviyesinde. Petrol ve genel olarak enerji fiyatlarının da 2011 yılı başlarından itibaren arttığı dikkate alınmalı. Ülke içinde çok büyük enerji kaynakları bulunmadığı ve bunlar kullanılmadığı sürece, açığın aniden düşmesi söz konusu değil. Bazı tedbirler tabii ki alınabilir. Yerli kömür santralleri kurulması ile ilgili projeler olduğu biliniyor. Bu şekilde doğalgaza bağımlılık azaltılabilir. Ancak bu tip tedbirlerin sonuç vermesi yıllara yayılacaktır. Yüksek cari açık bir veriyken ekonomi yönetiminin dikkat etmesi gereken en önemli konu, bütçe dengelerinin sağlam olması. Mevcut durumda GSYİH’nin yaklaşık yüzde 1,5’ikadar bir bütçe açığı veriliyor. Rakamın bu seviyelerde kalması, cari açıktan kaynaklanan kırılganlığı azaltır.

YATIRIMLARIN YÖNÜ NASIL OLMALI?
FAİZİ OLUMLU ETKİLEYECEK

Döviz ve faiz piyasasını etkileyecek en önemli konular, enflasyon ve cari açıkla ilgili gelişmeler. Mevcut yıllık TÜFE oranı yüzde 11 seviyesinde olsa da yıl sonu rakamının yüzde 7 civarında gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Bu durum, faizleri olumlu etkileyecektir.~
CARİ AÇIK ETKİLİ OLABİLİR
Döviz tarafında ise cari açıktaki gerileme etkili olabilir. Zira mart ayında yıllık bazdaki rakamın, geçen yıl sonundaki 78 milyar dolardan 71 milyar dolara kadar indiği görüldü. İstisnai gün uygulamalarının döviz piyasası üzerinde etkili olacağını düşünüyoruz. Böylelikle döviz piyasasında aşırı hareketler engellenmiş olur. Euro/dolar paritesine bakıldığında temel verilerin dolar lehine olduğu zaten biliniyor. Teknik olarak baktığımızda ise 1,26’nın daha önce ağustos ve ocak ayında test edilen kritik dip
seviyeleri olduğunu görüyoruz. Şu anda da buraya yakınız. Kırılması durumunda 1,20’lere hızlı şekilde gelinebileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla mutlaka döviz yatırımı yapmak isteyen yatırımcı için dolara yatırım daha cazip görünüyor.
ALTIN ŞU AN RİSKLİ
Altın şu için riskli bir yatırım aracı. Zira hem dolar bazında altın fiyatına, hem de TL/dolar kuruna bağlı. Yatırımcı açısından her ikisini de doğru tahmin ederek pozisyon almak çok kolay değil. Dolayısıyla altın içerikli fonlar, yatırımcı açısından daha doğru ürünler. Üçüncü parasal genişleme kararının gelmediği bir ortamda, piyasalardaki genel satış dalgasından altın da payını alıyor. Öte yandan doların diğer para birimlerine karşı güçlenmesi de dolar bazında altın fiyatını olumsuz etkiliyor. Ancak işlerin kötüye gitmesi durumunda güvenli liman alımları gündeme gelebilir.

Capital: Son dönemde yatırımcının en çok izlediği yatırım araçlarından biri kur. Kur için TCMB’nin elinde ilave silahlar neler olabilir?
- TCMB ’nin kur konusunda belirgin bir taahhüdü yok. Zaten enflasyon hedeflemesi uygulanırken kur hedefi olması da mümkün değil. Zira bir yandan böyle bir hedefin test edilmesi tehlikesi oluşurken diğer taraftan hedef kur seviyesinin gerçekten istenen enflasyon seviyesiyle uyumlu olup olmadığı garanti edilemez. Bu nedenle TCMB, kur hareketlerinin ancak ikincil etkilerini dikkate alacaktır. TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin gelişimine bakıldığında ciddi bir volatilite olduğu izleniyor. Söz konusu vo-latilite aslında döviz piyasasını da kontrol altında tutuyor. TCMB istisnai gün uygulaması ile piyasa likiditesini ciddi etkileme gücüne sahip. Bunun ötesinde daha fazla sıkılaştırmaya gitmeyecektir. Zira özellikle yurtdışı piyasalardan olumsuz haberler geldiğinde kurların bir miktar yükselmesi aslında tercih edilen bir durum.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz