"Hedef ihracatın yüzde 30'unu finanse etmek"

Türk Eximbank, bu yıl ülke ihracatının yüzde 20’sini finanse etmeyi planlıyor. 2010’da bu oran sadece yüzde 7,8’ti. Son 3 yılda hızlı değişim geçiren banka, 2015’te ihracatçılara 35,4 milyar dolar destek sağlayacak. Bankanın genel müdürü HAYRETTIN KAPLAN, yoğun pazarlama çalışmalarıyla ve yeni ürünlerle ulaştıkları ihracatçı sayısını da artırmayı amaçladıklarını söylüyor. “5 yıl sonra ihracatın yüzde 30’unu biz finanse edeceğiz. 2014’te 1.800 yeni ihracatçı müşteri kazandık. Bu yıl da 1.000 yeni ihracatçıya ulaşacağız” diyor.

24.08.2015 12:16:590
Paylaş Tweet Paylaş
"Hedef ihracatın yüzde 30'unu finanse etmek"
İhracatçıya farklı pazarlarda destek vermek amacıyla kurulan Türk Eximbank, son 3 yılda önemli bir değişim geçirdi. Aktif büyüklüğünü 3’e katladı. Yeni ürünler ve yoğun pazarlama aktiviteleriyle daha çok ihracatçıya ulaşmayı başardı. Bankanın genel müdürü Hayrettin Kaplan, ihracata verdikleri desteğin her yıl arttığını söylüyor. “2014 yılında ihracatçılarımıza 31 milyar dolar destek sağladık. 2015’te desteğimizi 35,4 milyar dolara çıkaracağız. 13,7 milyar doları sigorta olarak ve kalan 21,7 milyar doları da kredi desteği olarak vereceğiz” diye konuşuyor. Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan ile bu yılın ilk 5 ayında global ihracatın tablosunu, Türk ihracatçısına verdikleri destekleri ve bankanın büyüme planlarını konuştuk:
* Türk Eximbank’ta ihracatın nabzını tutuyorsunuz. Bu yılın başından beri ihracat tarafında nasıl bir tablo gözlüyorsunuz? Son dönemdeki volatiliteden ihracatçı nasıl etkilendi? 
* Kurdaki hareketlilik tabii ki ister üretici olsun ister tüketici, tüm ekonomik birimleri etkiliyor. Herkes ‘Neler oluyor’ diyerek durma noktasına geliyor. Bu, ihracatçı için de geçerli. İhracatçı kurla daha içli dışlı olduğundan direkt etkileniyor. İhracatçılarla yaptığımız görüşmelerden Türk lirasının değer kaybetmesinin ilk etapta olumlu etki yaptığını görüyoruz ama bizim hesaplarımıza göre 6 ay sonra artan enflasyonla, bu avantaj kayboluyor. Ancak ben kur hareketlerinden ziyade pazarların gidişatının daha ön planda olduğunu düşünüyorum. 
* Avrupa’da halen istenen toparlanma yakalanamadı. Türk ihracatçısının etkin olduğu pazarlarda tablo nasıl? 
* Kriz öncesinde Türkiye ihracatının yüzde 60’ı Avrupa ülkelerine yapılıyordu. Bu oran, çok fazla bağımlılık anlamına geliyor. Krizle bir fırsat doğdu ve Türk ihracatçısı yeni pazarlar keşfetti, risk biraz dağıldı. Ancak ardından yeni keşfedilen Irak, Rusya, Suriye gibi pazarlar yangın yeri oldu, ciddi problemler çıktı. Bu nedenle şimdi yeniden yön değişti. Amerika’ya olan ihracatımız çok hızlı artıyor, tabii baz küçük ama yükseliyor. Ben yine de Avrupa pazarında bir toparlanma olduğunu düşünüyorum. İngiltere ve İsviçre’de bir kıpırdanma var. Avrupa yine ihracatımızda yüzde 60 ağırlığını koruyor. Ardından Ortadoğu ülkeleri, Rusya ve Amerika geliyor. Bugün dünyada farklı bir konjonktür var. Zor bir dönem… Krize kadar petrol fiyatları yüksekti, ülkelerin büyümeleri iyiydi dolayısıyla Türkiye’nin ihracat yaptığı pazarlarda talep iyi gidiyordu. Şimdi ise tam tersine, her ülke kendi ihracatını artırmaya çalışıyor. Kur savaşları da işte bu ihracatı artırarak büyüme isteğinin sonucu. Her ülkenin ihracata yüklendiği bir ortamda ithalatı sınırlama yönünde görünmeyen engeller artıyor. İç talep de ihracat artış isteğine eşlik edemiyor. Diğer bir taraftan petrol fiyatları düştüğünden petrol ihracatçısı ülkelerde talep düşüyor. Yalnız tüm bunlar Türkiye’nin dışında gelişen koşullar, o nedenle uyum sağlamamız lazım.
~
* Peki ihracatçı sizden daha çok hangi pazarlarda destek istiyor? 
* Biz kredilerimizle tüm pazarlara giriyoruz. Ancak sigorta tarafında yine Avrupa ağırlıklıyız. Rusya ve Ukrayna limitlerimiz açık, oralardan da talep geliyor. Aslında biz Afrika pazarlarının daha çok kullanılmasını istiyoruz ancak çok talep gelmiyor. Afrika’nın vadeli satarak, sigorta yaptırarak daha rahat girilebilir olduğunu düşünüyoruz. Bu bölgede daha çok fırsat var. Ancak talep düşük… 
* Bu kredilerle ne gibi destekler sağlıyorsunuz? 
* Aslında ülke kredilerinde, yani şimdiki adıyla uluslararası kredilerde eskiden sadece devlet garantisiyle proje bazında işler yapıyorduk. Bu dünyadaki Eximbankların uygulamalarından çok uzaktı, sınırlı kalıyordu. Son 3 yıl içinde burada hızlı bir değişime gittik. Bugün dünyadaki mevcut ihracat kredi kuruluşlarının sağladığı tüm imkanları biz de ihracatçımıza sunuyoruz. Rusya ve Gürcistan’da pek çok ülke bankalarına limit tanıdık. Yurtiçinde ve dışında bankalar vasıtasıyla ve sigorta yaparak ülke kredilerinde imkanları artırmayı hedefledik. Ziraat Bankası, Halkbank, İş Bankası gibi birçok bankayla ticaretin finansmanı konusunda anlaşma yaptık. Amacımız, ihracatçıya sadece devlet garantisiyle değil banka garantisiyle veya sigorta garantisiyle olası risklerini karşılayarak destek vermek. Yani ihracatçının yeni pazarlara girişini kolaylaştırmak. Tabii biz mevduat bankası değiliz. Ürünlerimiz pazara çok hızlı girmiyor. Bizim ihracatçılara gidip anlatmamız gerekiyor, bir süreç alıyor. Ama aslında ülkede ihracatta önde olan sektör ve oyuncular eximbankların işlerine direkt olarak yansıyor. Örneğin US Eximbank yüzde 60-70 oranında Boeing, GM ve Caterpillar şirketlerine destek veriyor. Kore Eximbank kısa vadeli sigortada ağırlıklı olarak Samsung ve LG ile çalışıyor. Orta ve uzun vadede gemi yapımı, makine ve müteahhitlik alanlarında destek sağlıyor. 
* İhracatçıya ne kadarlık destek sağlıyorsunuz? 
* 2014 yılında ihracatçılarımıza 31 milyar dolar destek sağladık. Bu rakamın 11 milyar doları kredi sigortası, kalan 20 milyar doları kredi olarak verildi. 2015’te desteğimizi 35,4 milyar dolara çıkaracağız. 13,7 milyar doları sigorta olarak kalan 21,7 milyar doları da kredi desteği olarak vereceğiz. Belki bu rakamı da aşabiliriz. Her yıl ihracatın gidişatına paralel olarak biz de büyüme hedeflerimizi belirliyoruz. Geçen yıl Türkiye ihracatının yüzde 19,7’sini finanse ettik. Bu oran, 2010 yılında yüzde 7,8’ti. Bu yıl ise Türkiye ihracatının yüzde 20’sini biz finanse edeceğiz. 
* Yakın dönemde ihracattaki desteğinizin ne kadara çıkmasını planlıyorsunuz? 
* 5 yıl sonrasında ihracatın yüzde 30’unu finanse ederiz. Bu pay, ihracat artmasıyla finans ihtiyacı doğdukça giderek yükselecek. Türk Eximbank son 3 yılda hızlı büyüdü. Aktif büyüklüğümüzü 3 yılda 3’e katladık. l Müşteri sayınızda nasıl bir değişim oldu? n 2014 yılı sonu itibarıyla 5 bin ihracatçıyla çalışıyoruz. 2010 yılında bu sayı, 2 bin 600’dü. Sadece 2014’te 1800 yeni ihracatçı müşteri kazandık. Bu yıl da 1000 yeni ihracatçıya ulaşmayı düşünüyoruz. Daha çok KOBİ’lere gitmek istiyoruz. Geçen yıl kazandığımız 1.800 ihracatçının yüzde 80’i KOBİ.
~
* 2023’te ihracatçılara 80 milyar dolar destek sağlama hedefi açıklamıştınız, bu rakama ulaşılabilecek mi? 
* 2023 için Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefi bulunuyor. Bu hedefe ulaşılırsa biz de 80 milyar dolar desteğe ulaşırız. Bu hedefi şu anda revize etmek için erken. 
* Türk Eximbank’ın büyüme planları nasıl şekilleniyor? 
* Biz tanıttığımız ürünlerin hemen, bir yıl içinde talep almasını beklemiyoruz. Karmaşık ürünler ve kullanılması, anlaşılması zaman alıyor. Yeni ürünler üzerine çalışıyoruz. Dünyadaki diğer Eximbanklarla sürekli iletişimdeyiz. Reeskont kredisinde yaptığımız değişiklikler çok hızlı sonuç verdi. Ama sevk sonrası reeskont kredisi daha yavaş gidiyor. Bu ürün KOBİ’lere ve teminat bulmakta zorlanan firmalara yönelik olduğundan hacimden ziyade verdiğimiz katkıyı önemsiyoruz. Bugün bu alanda kredi miktarı 1 milyar TL, daha da artacağını düşünüyoruz. Biz daha ziyade orta-uzun vadeye yönelmek istiyoruz. Ancak onun için de ihracatın yapısal değişimi gerekiyor. Orta uzun vadeli yatırım ve işletme kredisi talebimiz yükselerek, toplam kredilerin yüzde 25’ine ulaştı. Özellikle sigortada kısa vadeli çalışıyoruz. Son yıllarda orta ve uzun vadeli yatırım sigortasında birtakım işlemler yaptık. Ama oran hala çok küçük… Müteahhitlere özel ürünler yarattık. Dünyadaki eximbanklarla ürün çeşidi ve kalitesinde farkı kapattık. Türk ihracat yapısının değişmesiyle Türk eximbank’ın vadelerinin değişmesi de gündeme gelecek. 
* Türk müteahhitleri yurtdışı için sizden destek talep ediyor mu? 
* Evet, destek istiyorlar. Ama örneğin müteahhitlere özel politik risk sigortası ve teminat mektubunun haksız nakde çevrilme sigortasını sunduk. Hiç talep gelmedi. Aslında müteahhitlere köprü kredileri sağlıyoruz ve isterlerse uzatıyoruz. Köprü kredisinde talep çok oluyor. 
* Yakın dönemde başka ne tip yeni ürünler çıkaracaksınız? 
* Leasing şirketleri için yeni bir finansman imkanımız gündemde. Dünya Bankası kaynağımızı, leasing şirketlerine kullandırma fırsatımız var. Böylece leasing şirketlerinin kaynak maliyeti düşecek. Burada başta 100 milyon dolarlık bir kaynakla başlarız. Ayrıca hem ihracatçıları hem Türk bankacılık sektörü hem de Türk Eximbank için kazandıracak bir yeni model üzerinde çalışıyoruz. Bu ürüne, sigorta poliçesini teminat olarak kullanma diyebiliriz. Bu ürünün dünyada örnekleri mevcut. Örneğin Hindistan Merkez Bankası’nın kurduğu modelde sigorta poliçesi teminat niteliğine haiz. Dolayısıyla bir banka bu sigorta poliçesini aldığında sermaye yeterliliği açısından daha düşük bir risk ağırlığı verebilecek. Daha az risk alacak. Bu nedenle ihracatçının da daha iyi kredi imkanlarından faydalanması sağlanacak. Bu ürün üzerine düşünüyoruz, tartışıyoruz. Bu ciddi bir açılım… Türkiye’de önümüzdeki yıl pilot çalışma sürecine geçeriz diye düşünüyorum. Bir de ihracatçılara yurtiçinde sigorta ürünümüz mevcut. Bunun da pilot çalışması bitti. Bu ürünün önemli bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Burada her yıl 1 milyar TL büyümeyi hedefliyoruz. Uzak vadede bu ürün de teminat vasfına haiz olabilir. Sevk sonrası teminatsız kredi kullandırma ürünümüz ise deneme sürecini bitirdi, şimdi yaygınlaştırılmasına yönelik çalışacağız. 
~
FAKTORİNG İHRACATINI AVRUPA DIŞINDA YAPACAĞIZ
BİZİM KAYNAK DAHA UCUZ
Merkez Bankası’nın reeskont kaynağını faktoring firmaları aracılığıyla da kullandıracağız. Bugün faktoring şirketleri finansmanlarını ya kendi kaynaklarından ya da dış piyasalardan sağlıyor. Bizim önerdiğimiz finansman çok daha ucuz. Bu nihayetinde ihracatçıya katkı yapacak. Maalesef faktoring şirketleriyle ilgili algı kötü oysa ihracat faktoringi çok iyi işleyen bir sistem. Avrupa’da çok yaygın kullanılıyor. Bu sistem için 2,5 yıla yakın çalıştık, başardık. Şimdi uygulamaya konması için faktoring şirketleriyle bizim bilgi işlem altyapısını uyumlu hale getiriyoruz bu aşama bitmek üzere.
HACMİN YÜZDE 40’I BİZDEN Yeni yeni birtakım işlemler geldi. Şu an çok küçük bir hacim oluştu. Bir faktoring şirketi 8 işlem, bir diğeri 3 işlem gönderdi. Daha işin çok başındayız. Altyapı oturdukça büyüyecek. İhracat faktoringinde hacim 10 milyar dolar. Bu rakamın yüzde 40’ı bizim üzerimizden geçerse ihracatçıya çok ciddi destek sağlarız. Ayrıca burada başka bir projemiz var: İhracat faktoringi Avrupa’da örgütlü, Avrupa dışına uzanamıyor. Biz sigorta sistemiyle faktoring şirketlerinin riskini paylaşıp diğer bölgelerde de bu hizmeti verebilir miyiz diye inceliyoruz. Bu şekilde ihracat faktoringinin kullanıldığı ülke ağını genişleteceğiz. Gelecekteki hedefimiz bu… 

EXIMBANK'IN GELECEK PLANLARI
1. Kredilerimizle tüm pazarlara giriyoruz, ancak sigorta tarafında yine Avrupa ağırlıklıyız. Rusya ve Ukrayna’dan da talep geliyor. 
2. Afrika pazarlarının daha çok kullanılmasını istiyoruz ancak çok talep gelmiyor. 
3.Son 3 yıla kadar devlet garantili işler yapıyorduk. Şimdi dünyadaki ihracat kurumlarının tüm imkanları biz de ihracatçımıza sunuyoruz. 
4. Yurtiçinde ve dışında bankalar vasıtasıyla ve sigorta yaparak ülke kredilerinde imkanları artırıyoruz. 
5. Ziraat Bankası, Halkbank, İş Bankası gibi birçok bankayla ticaretin finansmanı konusunda anlaşma yaptık. 
6. 2014’de 31 milyar dolar destek sağladık. 2015’te desteğimizi 35,4 milyar dolara çıkaracağız. 
7. Geçen ihracatının yüzde 19,7’sini finanse ettik. 2010 yılında yüzde 7,8 idi. Bu yıl ise yüzde 20’ye ulaşacağız. 
8. Aktif büyüklüğümüzü yeni ürünlerle 3 yılda 3’e katladık ve 14,5 milyar dolara ulaştırdık. 
9. 2014 yılında çalıştığımız ihracatçı sayısı 5 bin oldu. 2010 yılında bu sayı, 2 bin 600’dü. Bu yıl 6 bine çıkacak. 
10. 2023’te 500 milyar dolarlık ihracat yakalanırsa, biz de 80 milyar dolar desteği buluruz.
~
YURTDIŞINDA MARKA ALACAKLARA 10 YILLIK UYGUN KREDİ VERİYORUZ
YENİ BİR ÜRÜN
İhracatçı şirketlerin yurtdışında marka alımlarına destek veriyoruz. Bu yeni ürünlerimiz son bir yıldır piyasada. Düşük faizli krediyle ihracatçının güçlü yabancı markaları satın almasına katkıda bulunmak istiyoruz. Bu süreçte sadece bir işlem gerçekleştirdik. İlk olarak Eroğlu Holding’e küresel moda şirketi Mexx’i satın alırken destek sağladık. Eximbank satın alma işlemine 15 milyon Euro kredi desteği sağladı.
10 YIL VADELİ VE UCUZ Bizim uzun vadeli bir kaynağımız vardı. Onu kullanarak marka almak isteyen ihracatçılara 10 yıllık ve çok ucuz kaynaklı kredi kullandırıyoruz. Marka alımında çok katı şartlar koymuyoruz. Ülke ya da sektör kısıtımız yok. Ancak alınacak markanın belli bir marka değeri olması gerekiyor. Elimizde bu ürün için 150 milyon dolar civarında bir kaynak var ama bu kaynak daha da artacak. 
ORTA ÖLÇEKLİLER HEDEF Bu yeni ürünü gittiğimiz her yerde anlatıyoruz. Son dönemde çok yoğun olmasa da talep alıyoruz. En son bir, iki ihracatçı ile konuştuk. Alım planları var. Burada daha ziyade orta büyüklükteki şirketlere destek vermeyi hedefliyoruz. Çünkü zaten büyük firmaların makul fiyatlarla finansmana erişmesi daha kolay. Orta ölçekli grupların ise desteğe ihtiyacı var. 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz