Reel sektör öne çıkacak

SONER İNANÇ, İMKB'nin yeni yılda da gücünü koruyacağını, geri çekilmelerle birlikte yönünün yukarı olacağını söylüyor.

1.01.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Reel sektör öne çıkacak



Bütün dünya piyasaları, 2010'u, Büyük Buhran'dan sonra yaşanan en büyük global ekonomik krizin ardından yaraların sarılmaya başlandığı bir yıl olarak geride bıraktı.

Hükümetler ve merkez bankaları, ekonomik daralmanın derinleşmesini önlemek için olağanüstü tedbirler aldılar. Alınan önlemler çerçevesinde faiz oranlarını minimum seviyelere çekerek, piyasaya daha önce örneği görülmemiş miktarda likidite sağlandı.2010 yılında yatırımcıları iki önemli husus meşgul etti. Birincisi, ikinci dip olur mu korkusu, diğeri de Av­rupa'da yaşanan sorunların diğer ülkelere yayılması riski. Geride kalan yılın bir başka özelliği ise gelişmekte olan ülkelere yönelik büyük fon akışı idi. Gelişen piya­salara para girişinde, kısa vadede değişmesi beklenme­yen düşük faiz ortamı ve gelişmiş piyasalardaki düşük büyüme beklentileri önemli rol oynadı. Citi Menkul De­ğerler Genel Müdürü Soner İnanç, daha iyi getiri arayan kurumsal yatırımcıların borç dinamiklerini ve büyüme beklentilerini dikkate alarak gelişen piyasalara yatırım­larını artırdığını söylüyor ve "Citigroup olarak durakla­malarla birlikte gelişmekteki piyasalara sermaye akım­larının 2011 yılında da devam etmesini bekliyoruz" diyor ve bu yıla yönelik tahminlerini şöyle ortaya koyuyor.


1
-2010 GÖRÜNÜMÜ NASILDI?

Türkiye, 2010 yılını iyi geçiren ülkelerden biri oldu. Bunda yapısal önlemleri zamanında almasının ve ban­kacılığının güçlü yapısının etkisi büyüktü.

Türkiye, sadece gelişmekte olan ülkeler arasında değil, global olarak başarılı örnek olarak ön plana çıktı. Türkiye ekonomisi, beklentilerin üzerinde bir büyüme performansı sergiledi. Yüzde 4,5-5'ler beklenirken geli­nen noktada yüzde 7,5-8 büyüme rakamları yakalandı.

Hisse senedi piyasası açısından bakıldığında İMKB, Kasım ve Aralık ayında yaşanan kâr satışlarına kadar MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksine göre çok iyi performans gösterdi. Yıl genelinde 2-2.3 milyar dolarlık net yabancı fon girişi oldu.


2
-YENİ YILDA NE OLACAK?

Hızlı büyüdüğü zamanlarda Türkiye'de ön plana her za­man cari açık ve muhtemel enflasyon yükselişi endişesi ortaya çıkar. Şimdi de öyle endişeler olduğu için, 2011 yılına yönelik beklentiler daha temkinli hale geldi.

2010'da ciddi kârlılık oranlarıyla ön planda olan Türk bankaları, 2011'i daha düşük kârlar ile geçirecek. Gerçek bankacılık faaliyetlerinin önem kazandığı bir sürece giriyoruz. Kârlılıklar, kredi büyümesine paralel gelişecek.

Bizim değerlendirmemize göre ba nkaların 2011 kâr­ları, 2010'un altında olacak. Citigroup olarak beklentimiz kârların ortalamada yüzde 4 daralacağı yönünde.


3
-MB POLİTİKALARI NASIL OLUR?

MB'nın almış olduğu kararların 2010 yılında büyümenin desteklenmesinde çok önemli bir rol oynadığını düşü­nüyoruz. MB'nin genişleyen cari açık ve hızlı kredi bü­yümesine dair endişelerini yerinde bulmakla birlikte, yeni stratejisinin bazı riskler taşındığını düşünmekteyiz.

Enflasyonun baz etkisinin yardımıyla yılın ilk yarı­sında düşme eğiliminde olacağını öngörüyoruz. Hatta enflasyonun şubat ayında yıllık bazda yüzde 4,5 gibi, 2011 enflasyon hedefinin de altına inme ihtimali yüksek.

Ancak, yctctı ikinci çeyre ğinden sonra enflasyonun ar­tış trendine girmesini bekliyoruz. Ve MB'nin ikinci 6 ayda faiz artırmak zorunda kalabileceğini düşünüyoruz.~

4- İMKB HALA UCUZ MU?

Yatırım tavsiyelerini ülkelerin yatırım endekslerindeki ağırlıklarına göre nötr, yüksek ağırlık veya düşük ağır­lık diye veriyoruz. 2011'de Türkiye'ye notumuz nötr, yani endeksteki ağırlık kadar yatırım yapılması yönünde.

2011'de dünya piyasaları için öngörümüz 12 Fi­yat/Kazanç (F/K) oranı. Asya için 12,1 F/K, Latin Ame­rika için 12,3 F/K ve Türkiye'nin bulunduğu Doğu Av- rupa-Ortadoğu-Afrika Bölgesi) için F/K tahminimiz 8,9 düzeyinde. Yani içinde bulunduğumuz bölge Ancak, Türkiye'nin 2011 F/K öngörüsü 10,2 düze­yinde. Yani Türkiye, içinde bulunduğu bölgede şu anda ucuz değil.


5-ENDEKS BAZINDA BEKLENTİLER

Endeks bazında bir değerlememiz yok. Biz hisse bazında değerlemeler yapmayı tercih ediyoruz. Ancak, tahmini­miz, 2011'de, 2010'nun üzerinde değerleri görürüz. Aşağı hareketlerin de dünyada büyük çalkantılar olmazsa sınırlı olacağı kanaatindeyiz, çok sert düşüşler olmaz. Çünkü, İMKB değerleme olarak pahalı bir ülke değil. Düzelt­melerle iskontosu da artıyor.

Makro ekonomik göstergeler de genel olarak iyi. Tür­kiye ile ilgili olumlu olmasını gerektiren çok neden var.

6-2011 YATIRIM STRATEJİSİ

Citigroup, 2011 genel yatırım stratejisinde, banka hisse­lerinden reel sektör hisselerine doğru odaklanmanın ar­tacağı ve bu şirketlere ilginin öne çıkacağı yönünde gö- rüyüne s ahip. B ankalardı İMKB'deki y üzde 4 5-50'lik dominant etkisi düşünüldüğünde, portföyünde bu his­seler de olmak zorunda. Citigroup analistleri, bankalar arasında en çok YKB ve Garanti Bankası'nı beğeniyor. Ama Türkiye'nin içinde bulunduğu CEEMEA bölgesi için en çok tavsiye ettikleri şirketler arasında şu anda Türk bankası yok. THY ve Tekfen Holding var. Bunun

yanında, TAV ile tüketim alışkanlıklarının artması bek­lentisinde Tofaş ve Arçelik hisseleri de öneriliyor.



7-2011'DE KÂRLAR NE OLACAK?

Türk bankalarının 2011 kâr beklentilerinin, 2010'a göre düşük olmasını bekliydruz. Bu nedenle bütün piyasa için 2011 kâr artışı beklentimiz sadece yüzde 5 düzeyinde. Bu, CEEMEA Bölgesi içinde Çek Cumhuriyeti hariç en düşük kâr atışı beklentisi. Bizce son dönemde yatırım­cıların hisse satışlarının arkasında da bu etken var.

8-NOT ARTIRIMININ PİYASAYA ETKİSİ

Yatırım yapılabilir ülke seviyesine çıkılması, dünyadaki örneklere bakıldığında, ciddi para girişi olmayacağını gösteriyor. Asıl para girişi yatırım yapılabilir seviyenin bir not üzerinde gerçekleşiyor. Çünkü, yatırım yapılabilir se­viye notundan aşağıya da düşülebilir, fonlar bu riski çok fazla almak istemiyor.


9-DÜNYADA FAİZ ARTIRIMI OLUR MU?

FED, BoJ ve ECB'nin faiz oranlarını 2011'de sabit tutma­sını bekliyoruz. Artırım beklemiyoruz, yani likidite bol­luğu sürecek. Gelişmiş piyasalarda yüksek büyüme ya­kalayan İsveç, Avustralya ve İsveç faiz artırabilir. Yüksek büyüme ve enflasyon baskısı hisseden gelişmekte olan piyasalarda faiz artırımları görülebilecek olmasıdır.

 

 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz