"Yeni işe alımda gençlerin oranı artacak"

Geçtiğimiz 2 yılda 1.300 kişiyi bünyesine katan holding, bu yıl 600 beyaz yakalı çalışan istihdam etmeyi planlıyor.

1.09.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Yeni işe alımda gençlerin oranı artacak"
Yıldız Holding, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından biri. Toplam 13 şirketi ve 29 bin 500 kişilik çalışan ordusuyla yılda 10,9 milyar dolarlık ciro yaratıyor. Yurtiçinde ve yurtdışındaki 53 fabrikasında gıdadan kişisel bakıma kadar hayatın her alanında ihtiyaç duyulan ürünleri üretiyor. Son yıllardaki hızlı büyümesi ile dikkat çeken kuruluş, yurtiçi ve yurtdışında sunduğu kariyer olanaklarıyla istihdamın da cazibe merkezi konumunda. Bugün Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen şirketleri arasında Yıldız Holding ilk sıralarda geliyor.
Her yıl büyüme planları doğrultusunda işe alımlar gerçekleştiren kuruluş, geçtiğimiz 2 yılda özellikle bilişim ve telekomünikasyon alanında önemli sayıda kişiyi bünyesine kattı. Yıldız Holding İnsan Kaynakları, Hukuk ve Tedarik Zinciri Grup Başkanı Melih Özuyar, “2008’de 850 beyaz yakalı istihdamı yapıldı. Bu rakam 2009’da 450 oldu” diyor. Bu yıl da işe alım konusunda hız kesmeyeceklerini belirten Özuyar, “2010’da 500-600 civarı işe alım planlıyoruz” diye konuşuyor.
İşe alımda yeni mezunları özellikle tercih eden Yıldız Holding’de, toplam alım içinde yeni mezun tercih oranı yüzde 30. Hızlı büyüme ve birleşme süreçleri nedeniyle başlangıç düzeyinde alım yaptıklarını ifade eden Özuyar, yeni mezunların en fazla tercih edildiği bölümlerin de satış, pazarlama ve üretim departmanları olduğunu kaydediyor.
Yıldız Holding İnsan Kaynakları, Hukuk ve Tedarik Zinciri Grup Başkanı Melih Özuyar, İK politikalarını, işe alımda nasıl bir süreç izlediklerini ve bu yıla ilişkin planlarını Genç Capital’e anlattı:
En çok ça­lışıl­mak is­te­nen şir­ket­ler­den bi­ri­si­niz. Ül­ker’in in­san kay­nak­la­rı po­li­ti­ka­sın­dan bah­se­der mi­si­niz?
2007 yı­lın­da Ül­ker’de işe başla­dım. O dö­nem fark­lı bir İK po­li­ti­ka­sı ya­rat­ma­ya ka­rar ver­dik. Ön­ce şir­ke­tin var olan po­li­ti­ka­la­rına bak­tık. Ül­ker za­ten iyi bir şir­ket. Biz bu ya­pıyı da­ha iyi­ye gö­tür­mek için ne ya­pa­bi­li­riz di­ye dü­şün­me­ye başla­dık. Ül­ker bü­yü­mek ve ulus­la­ra­ra­sı alan­da oyun­cu ol­mak is­te­yen bir şir­ket. Bu ne­den­le biz de “iyi­den en iyi­ye” şek­lin­de bir slo­gan be­lir­le­dik. Sınıfının en iyi­si ola­cak bir İK ya­psı kur­ma­ya ça­lıştık.
Pe­ki bu ya­pı için­de ilk ne­ye odak­lan­dınız?
İşe alım sistemlerine odaklandık. İşe alım evlenmek gibi bir şey. Doğru kararı verirseniz, düzgün bir evliliğiniz olur. Ama baştan yanlış karar verirseniz o evlilik yürümüyor. Bir de bu evlilikten daha önemli olan, evleniyorsunuz, eşinizi akşam 3-4 saat görüyorsunuz. Şirkette ise 10-12 saat birliktesiniz. Yetkinlik bazlı işe alım sistemleri başlattık. Bunlar, şu an için normal gözükse bile 2006 sonları 2007 başında çok popülerdi. Seçme, yerleştirme, iş başlangıcında oryantasyon, kişinin şirkete uyumu gibi konular üzerine çalıştık. Genellikle insanlar işe başlarken ürkek olur. İhtiyaçlarınızın ilk gün temin edilmesi önemlidir. Buna yönelik sistemi tüm hatlarıyla kurduk. Sistemi sahaya da yaydık. Ülker’in en zor yönlerinden birisi merkezi yapımızın olmaması. Uluslararası bir şirketin dünyadaki hangi ofisine giderseniz gidin, standartlar aynıdır. Biz de İK’da bunu oturtmaya çalıştık. Daha sonra ücret idaresinin bir parçası olan kademe ve derecelendirme sistemleri üzerinde çalıştık. Satış prim sistemini hayata geçirdik. Yüzde 50 baz maaş, yüzde 50 değişken maaş sisteme oturtuldu. Satıcıların ücretlerini ve araç politikalarını gözden geçirdik. Hepsini mobil hale getirdik, laptop verdik. Satıcının giyim kuşamı dahil olmak üzere nasıl davranması gerektiği ile ilgilendik.
2008 ve 2009 yıl­la­rın­da kaç ki­şi­yi is­tih­dam et­ti­niz?
Yıldız Holding olarak yurtiçi ve yurtdışında çoğunluğu hızlı tüketim sektöründe olmak üzere bilişim, ambalaj ve gayrimenkul sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerden oluşmaktayız. 2008 ve 2009 yıllarında özellikle bilişim ve telekomünikasyon alanında önemli sayıda istihdam gerçekleştirildi. 2008 yılında 850 beyaz yakalı istihdamı yapıldı. Bu rakam 2009 yılında 450 oldu. 2010’da da 500-600 civarı alım planlıyoruz. ~
Bu sözünü ettiklerimiz beyaz yakalılar.
Ge­çen yıl işe alınan­la­rın ne ka­da­rı ye­ni me­zun­du?
Geçen yıl istihdam edilen 450 beyaz yakalı çalışanın yaklaşık yüzde 30’u yeni mezun adaylardan oluşuyor. İç işe alım sistemimiz, özellikle orta yönetici kademe pozisyonlarında ciddi istihdam kaynağı yaratmakla birlikte şirketin büyüme ve birleşme süreçlerinden kaynaklı başlangıç düzeyinde yeni mezun alımları özellikle satış, pazarlama ve üretim departmanlarında yoğun olarak sürüyor. Yaş ortalaması ise 32,5. Bu açıdan bakıldığında genç bir şirketiz. Çalışanlarımızın yüzde 23’ü kadın, yüzde 77’si ise erkeklerden oluşuyor. 2010 Nisan sonu itibariyle çalışanların kurumda ortalama çalışma süresi ise 4,5 yıl.
Şir­ket için­de ter­fi et­me ora­nı ne­dir? Ya­ni ter­fi eden­le­rin yüz­de ka­çı içe­ri­den, yüz­de ka­çı dışa­rıdan?
2009 yılında açılan pozisyonların şirket içi terfi ile kapatılma oranı yüzde 37. İç işe alım sürecinin uygulamaya alınmasıyla birlikte şirket içi terfi oranlarında ciddi artış görüldü. Yıldız Holding insan kaynakları politikalarımızın temelinde çalışanlarımızın kariyer planlarını yönetmelerini destekleyici sistemler kurmak ve şirket içi insan kaynaklarının etkin yönetilmesini sağlamak yatıyor. Özellikle satış genel müdür veya genel müdür yardımcılığı için bazen dışardan eleman alıyoruz. Ama onun dışında satış temsilcilerinden bölge müdürlerine kadar çoğunlukla içeriden terfi oluyor.
İçer­de­ki eği­tim­ler­den bah­se­der mi­si­niz?
Bizim genel eğitimlerimiz var. Bu eğitimler kişisel gelişimle ilgili. Gıda mühendisliği için bisküvi konusunda teknik eğitim veriyoruz. Bu eğitimler kişinin işini daha iyi yapabilmesi, piyasadaki gelişmeleri daha iyi takip edebilmesi için önemli. İkincisi, kişisel gelişim eğitimleri. Bunların arasında bilgisayar, konuşma eğitimleri de yer alıyor. Üçüncü ise yönetici adayları için verilen eğitimler. Üst düzey eğitimlerinde başkan, başkan yardımcısı ve genel müdürlere yönelik özel liderlik gelişim programı düzenledik. INSEAD profesörleri ile çalışıyoruz, Ülker üst düzey yöneticilerine yönelik 1 yıllık eğitim programımız var. İstek doğrultusunda gelişim programlarımız da oluyor. Örneğin 4 hafta Harvard Business School, London School of Economics ve London Business School’da eğitim sağlıyoruz.  
Yıl­dız Hol­ding genç­ler­le ça­lışma­yı ne­den ter­cih edi­yor?
Çok genç bir şirket. Ürünümüzü kullananlar çocuklar ve gençler. Ürünümüzü satın alanlar anneler, ama çocuklar için satın alıyor. Yenilikçi ve yaratıcı bir şirketiz. Bunu kendi kültürümüze de yansıtmak istiyoruz. Çeşitli üniversite öğrencileri ile birlikte gençlik forumları yapılıyor. Gençler televizyonu internetten seyrediyor. Eskiden aileler televizyon karşında otururdu, uzaktan kumanda babanın elinde olurdu. Bu durum gençlerde yok. Bu nedenle dijital anlamda iyi işler yapıyoruz. Daha çizgi dışı, daha yeniliklere açık yönetici profili ile çalışıyoruz.
Genç­ler şir­ke­te na­sıl adap­te olu­yor? Genç nes­lin ça­lışma or­ta­mına uyu­mu na­sıl?
Gençler, Ülker’in kimliği ile çalışmıyor. Çünkü bu kişiler aynı zamanda tüketicilerimiz. Benim kuşağımdaki çalışanlar daha sadık, bir yere gidip oradan emekli olan, evlenip aynı kişiyle bir yastıkta kocayan, ailelerini bayramda ziyaret eden kişiler. Genç kuşak kendini düşünüyor, kariyer hırsı çok yok. ~
Pazarlama bölümü binası yapılırken genellikle Y kuşağına uygun bir ortam yaratıldı. Ortam daha canlı, ilişkiler daha esnek. Mesela fabrikalarda bey-hanım söylemi vardır, ama pazarlamada direkt ismen hitap ediliyor. Bu bizde hiçbir zaman negatif olmaz ama ortama göre şekilleniyor. Bunlar bizde teşvik edilir. Bizim yetkinliklerimizden biri yaratıcı ve inovatif olmak. Yıldız Holding’in hızlı büyümesinde yeni ürün çıkarma yetisi önemli bir itici güç. İnsanların akıllarından geçenleri söylemelerini isteriz.  Yeni bir inovasyon sistemi kullanıyoruz. İstediklerini söylesinler diye kapıları açıyoruz. İletişimi artırmak adına ortak iletişim platformumuz var. Tüm beyaz yakalı çalışanların bir odada toplanıp başkanına istediği soruyu sorabilme özgürlüğü var.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz