Kredi risk sürecimize çevreyi de dahil ettik

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, bankanın sürdürülebilirliğe bakışını, bu konuda neler yaptıklarını ve hedeflerini anlattı.

27.08.2014 15:17:350
Paylaş Tweet Paylaş
Kredi risk sürecimize çevreyi de dahil ettik
Sürdürülebilirlik, Garanti Bankası için kritik bir öneme sahip. Banka sürdürülebilirliği sadece kendi iç faaliyetleriyle sınırlamıyor. Finansmanını üstlendiği projelerin de çevreye ve topluma karşı sorumlu olmasını bekliyor.

Bu kriterlere uymayan projeleri reddettiklerini anlatan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, "Daha çok yenilenebilir enerji projelerini finanse ediyoruz 140 megavatlık bir rüzgar santraliyle 300 bin ton karbonun çevreye yayılmasına engel olduk" açıklamasını yapıyor.

Garanti Bankası, sürdürülebilirlik konusuna çok boyutlu yaklaşıyor. Sadece kurum olarak kendi karbon ayak izini azaltmaya çalışmakla kalmıyor, bir kurum kültürü olarak sürdürülebilirliği çalışanlarına benimsetmek için projeler yürütüyor, eğitimler veriyor.

Öte yandan finansmanını üstlendiği projelerin de çevreye ve topluma olan sorumluluklarını ön planda tutuyor. Daha çok yenilenebilir enerji projelerini finanse ediyor. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, sadece finanse ettikleri 140 megavatlık bir rüzgar santrali ile yaklaşık 300 bin ton karbonun çevreye yayılmasına engel olduklarını anlatıyor.

Edin, “Türkiye’de rüzgar projelerini finanse etmeye başlayan ilk bankalardan birisiyiz. Şu anda rüzgar enerjisi projelerindeki toplam kurulu gücün yüzde 35’i, Garanti Bankası’ndan finanse edildi” diyor.

Bundan sonra da bankanın sürdürülebilirliğe yönelik gündemi de yoğun. Edin, şubelerde sürdürülebilirlik temsilciliklerinin sayısının artıracaklarını ifade ediyor. Geçtiğimiz yılın sonunda sürdürülebilirlik uygulamaları konusunda 260’a ulaşan merkez sayısının, bu yıl 600 olmasını hedeflediklerini paylaşıyor.

“2015 sonunda tüm şubelerimizde çevre yönetim sistemini uygulayacağız. Yani giderlerimizi mümkün olduğunca çok kontrol ederek, hedefler vererek buradaki azaltımları sağlayacağız” diye konuşuyor. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, bankanın sürdürülebilirliğe bakışını, bu konuda neler yaptıklarını ve hedeflerini şöyle anlattı: ~
Garanti Bankası ’nın sürdürülebilirlik çalışmaları ne zaman başladı ?
2000'de Garanti Bankası'nın proje finansmanından sorumlu birim müdürüydüm, sonra koordinatör ardından da genel müdür yardımcısı oldum. Biz gelen enerji ve altyapı projeleri nedeniyle bu tür çalışmaların çevreye katkı ve zararlarını gördük. Bir şeyler yapma gerekliliğine yönelik bir uyanış yaşadık.

Üst yönetimimizle konuştuk. 2010’da sürdürülebilirlik komitesini kurduk. Bu komitenin üyeleri bizim yönetim kurulunun üyelerinden oluşuyor. Aynı zamanda 4-5 genel müdür yardımcısı ve koordinatörün desteğiyle oluşan bir yapılanma gerçekleşti. Bu da bu konuya verdiğimiz önemi çok iyi gösteren bir yapı.

Hala bu komiteyle mi çalışıyorsunuz?
2012  yılında tam zamanlı bu işe odaklanan bir sürdürülebilirlik ekibi oluşturuldu. Aslında sanayi kuruluşlarından farklı olarak bankalar veya diğer ticaret kurumlarının çok ciddi çevresel etkileri yok. Esas etki sanayi kuruluşunda. Bizim etkimiz finanse ettiğimiz projelerle oluşuyor.

Garanti Bankası'nın 1.000 şubesindeki karbon emisyonu 90 bin ton. Buna karşılık bizim finanse ettiğimiz sadece 140 megavatlık bir rüzgar santrali, yaklaşık 300 bin ton karbonun daha az çevreye yayılmasını sağlıyor. Biz de projeleri finanse ederken bunlara dikkat ediyoruz.

Çok ciddi destek oluyoruz. Türkiye'de rüzgar projelerini finanse etmeye başlayan ilk bankalardan biriyiz. Şu anda rüzgar enerjisi projelerindeki toplam kurulu gücün yüzde 35’i, Garanti Bankası’ndan finanse edildi. Önümüzdeki dönemde buradaki pazar payımızı korumayı hedefliyoruz.~
Sürdürülebilirlik kavramını nasıl şirket kültürü haline getirdiniz?
2012 yılında yeni bir oluşumdan sonra öncelikli olarak faaliyetlerimizi ikiye ayırdık. Finanse ettiğimiz projeler aracılığıyla kendi çevre politikamızı oluşturduk. Şubelerimizde sürdürülebilirlik temsilcilerimiz var. ilk önce 60 noktayla başladık.

2013 sonunda 260 merkeze çıktık, bu yıl 600 merkeze çıkmayı hedefliyoruz. 2015 sonunda tüm şubelerimizde çevre yönetim sistemini uygulayacağız. Yani giderlerimizi mümkün olduğunca çok kontrol ederek, hedefler vererek buradaki azaltımları sağlayacağız.

Uyguladığınız çevre yönetim sistemini detaylandırır mısınız?
Giderlerimizi mümkün olduğunca çok kontrol ederek hedefler veriyoruz. Şube sayımız ve toplam aktif büyüklüğümüz her yıl artıyor. Örneğin 2013’te bir önceki yıla göre şube sayımız yaklaşık yüzde 4,5 arttı. Ancak artan iş hacmine rağmen enerji verimliliği gibi projelerle karbon salımımızı azaltmak için çabalıyoruz.

Bu nedenle karbon konusunda hedeflerimizi, iş hacmimizi yansıtan toplam aktifler üzerinden veriyoruz. 2010’da, 2012 yılında toplam karbon emisyonlarımızı toplam aktiflere oranla yüzde 7 azaltacağız dedik. 2012 sonunda yüzde 16,5 azalttık. Geçen yıl yeni bir hedef daha koyduk.

Bu, sürekli üstünde çalışılması, düşünülmesi ve iyileştirilmesi gereken bir sistem. Hiçbir zaman durağan değil. Çok dinamik. O nedenle sürdürülebilirliğin en önemli kısmı “açıklama”. Ne yaptığınızı açıklıyor olmanız lazım. Bu raporlarla GRI A raporunu aldık. Bu yıl yine açıklayacağız ama bu sefer G4 prensiplerine göre olacak. Türkiye’de büyük bankalar arasında bunu ilk biz çıkardık.~
Sürdürülebilirlik yaklaşımını çalışanlarınıza yaymaya çalışırken zorlanıyor musunuz?
Çok zor. Konu ilgi çekici. Bazı işler vardır ki dönemsel eğitimler oldukça sıkıcıdır. Ama bu konu geleceğimiz için, çocuklarımız için, yapmamız gereken bir konu olduğu için insanların çok ilgisini çekiyor ve sahip çıkıyorlar. Eğitimlerle de içeriği mümkün olduğunca ilgi çekici hale getiriyoruz.

Toplantılarımızı karbon nötr hale getiriyoruz. Normalde yaptığınız toplantılar sırasında karbon harcanmasına sebep oluyorsunuz. O harcadığınız karbonu ağaç dikerek karbon nötr hale getiriyorsunuz. Yani yaptığınız o aktiviteden dolayı, dünyaya etkiniz karbon açısından sıfır. Bunu da çalışanlarımızla paylaşıyoruz.

Geçen yıl Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileriyle bankadaki elektronik eşyalardan sergi yaptık. O da çok ilgi çekti. 325 kişiden oluşan sürdürülebilirlik temsilcisi ağımız var. Onları bir araya getiriyoruz. Evlerinde neyi kullanmaları gerektiğine kadar detaylı bilgiler paylaşıyoruz. Çalışanlardan muazzam öneriler geliyor. Her çalışan kendi içinde bulunduğu süreçle ilgili öneride bulunuyor.

Bugüne kadar kendi içinizde hangi projeleri gerçekleştirdiniz?
Sera gazı emisyonlarımızın yaklaşık yüzde 90’ı, elektrik ve fosil yakıt tüketiminden kaynaklanıyor. Bu nedenle enerji verimliliğine odaklanıyoruz. Genel müdürlük binamızda, yeni açılan ve tadilattan geçen şubelerimizde cephe aydınlatmaları ve görseller için daha az enerji harcayan aydınlatma sistemleri kullanıyoruz.

Tüm ATM’lerimizin cephe aydınlatmasında ışık sensörleri var. Şubelerimizde klimaları yüzde 40’a kadar verimlilik sağlayan yeni sistemlerle değiştiriyoruz. Veri merkezleri soğutma ve elektrik kullanımı nedeniyle faaliyetlerimiz içinde en fazla karbon salımına neden olan yerler. Örneğin 2007 yılında başlattığımız bu projede sadece elektrik tasarrufuyla yıllık yaklaşık 4 bin tona yakın karbon azaltımı sağladık. ~
Pendik Teknoloji Kampüsü için LEED New Construction-Gold sertifikasını hedefliyoruz. Rotaban, Garanti Bankası’nın İstanbul’daki personel servislerinin yakıt tüketimini azaltmayı öngören bir uygulama. Bu uygulamayla yıllık 603 bin kilometre tasarruf sağlandı. Enerji verimliliğinin yanında atıklarımızı yönetmek de bizim için önemli.

2012’de ilk başladığımızda 182 hanenin 1  yıllık atığına eşdeğer ambalaj atığını topladığımızı hesapladık. Tüm atık elektrikli ve elektronik eşyalar Garanti Teknoloji tarafından geri dönüşüme gönderiliyor. Onarılan bilgisayarlar GT tarafından ihtiyaç sahibi okullara bağışlanıyor.

Floresan lamba gibi tehlikeli atıkları standartlara uygun şekilde topluyor, yetkili geri dönüşüm veya bertaraf tesislerine teslim ediyoruz. Atık pillerimiz, atık pillerin ayrı toplanması, taşınması, depolanması ve bertarafında yetkilendirilmiş tek kuruluş olan Taşınabilir Pil Üreticileri ve ithalatçıları Derneği’ne gönderiliyor. Ayrıca çalışanlarımızı, eğer mahallelerinde geri dönüşüm sistemi oturmamışsa atıklarını bankaya getirmeleri yönünde teşvik ediyoruz.

Sürdürülebilirliğin size sağladığı verimlilik nedir?
Faaliyetlerimize de olumlu yansıması gerekiyor. Sonuçta yapılanların Garanti Bankası’nın geleceğine de olumlu katkı sağlaması lazım ki biz bu faaliyetleri sürdürülebilelim. Kredi risk politikalarımız açısından baktığımızda kendi kredi risk süreçlerimize bunu dahil ettik. Tüm projelerimizi çevresel ve sosyal etki değerleme sistemimize tabi tutuyoruz.

Bize 20 milyonun üstünde herhangi bir proje geldiğinde belli soru listemiz var. Oradan çıkan cevaplara göre o projeye belli bir risk seviyesi çıkıyor. O risk seviyesine göre belli taahhütlerde bulunmasını istiyoruz. Çok ciddi enerji projelerini finanse ediyoruz. Örneğin bir projemizde soğutma suyunu nehirden alıyorlardı. Nehirden alınan su sebebiyle balıkların belli bir süre sonra yaşayamayacaklarını öğrendik. Onun üzerine şirkete, bu suyu denizden almalarını söyledik. Bu ilave 10-15 milyon dolar civarında bir yatırımdı. Şirket bu yatırımı yaptı ve bu sayede denizden su alınmaya başlandı.~
Peki sizin talepleriniz her müşteri tarafından bu şekilde kabul görüyor mu? Çünkü bir ek maliyet de söz konusu...
İlk başta bunu sizin için mi yapacağız gibi bir durum oluyordu. Sonra onlara bizim için değil, kendileri için olduğunu anlattık. Bilinçlendikçe bakışları değişiyor. Biz bunu kendimiz için değil onlar için, Türkiye için, dünya için, ekonomik ve sosyal çevremiz için istiyoruz.

Onlar da bu konuda yavaş yavaş ikna oluyor. Kömür santralleri ya da otoyolları finanse ettiğimiz zaman onlardan ne kadar karbon salımına sebep oluyorlarsa o kadar ağaç dikmelerini istiyoruz.

FİNANSMANIN ÇEVREYE ETKİSİ
REDDETTİĞİMİZ PROJELER OLDU

Garanti olarak 2013 sonu itibariyle finanse ettiğimiz ve faaliyette olan tüm yenilenebilir enerji santrallerinin yıllık sera gazı azaltımı yaklaşık 3,35 milyon ton karbondioksit eşdeğerine denk geliyor. Yani bizim banka olarak harcadığımız 90 bin tonken öbür tarafta 3,5 milyon ton. Bu yüzden reddettiğimiz çok proje oldu. Biz bunları kredi vadesi boyunca izliyoruz.

TAAHHÜTLERİ DENETLİYORUZ
Yani sadece krediyi verince bitmiyor. Şirketlerin verdiği taahhütler oluyor, o taahhütleri denetliyoruz. Eğer uymuyorsa şirket temerrüde düşmüş oluyor. Bu süreçlerin çok önemli kısmı. Finans ve sanayi kuruluşları bilinçli ama yeni işe girenler çok bilmiyor, onları da bir şekilde eğitiyoruz.

“HERKESİ TASARRUFA YÖNLENDİRMELİYİZ”
SÜREKLİ BİLİNÇLENDİRME

Herkesi genel olarak tasarrufa yönlendiriyor olmamız lazım. Biz kendi çalışanlarımıza sürekli e-mail gönderiyoruz. 2013 yılında çalışanlarımızı bilinçlendirmek için hem evde hem ofislerde uygulayacağımız konularda bilgilendirmeler yapıyoruz. Örneğin, "Çıkmadan mutlaka bilgisayarınızı kapatınız" diyoruz, suları öyle bir ayarladık ki çok uzun akmıyor.~
WEB TABANLI EĞİTİMLER
Sifon sistemini düzelttik. Öncelikle bu konularda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Daha önceden manuel yaptığımız şeyleri sistemin içine entegre etmeye çalışıyoruz. Çünkü bu söylediğimiz çevre yönetim sisteminde toplanıyor. Web tabanlı eğitimler organize ettik. Çevre yönetim sistemi hakkında eğitimlerimizin tamamını intranetten veriyoruz.

“80 BİN KİŞİYE DOKUNUYORUZ”
ÇALIŞAN KATILIMI

Çalışan katılımını çok önemsiyoruz. Onlardan bize olumlu geri bildirimler geldiğinde ufak jestler yapıyoruz. Bir günlük yöneticiler zirvesi var. Eğlence, eğitim ve sosyalleşmenin bir arada olduğu bir ortamda, çalışanlardan fikirler alacağız. Beğendiğimiz önerilere karşılık birtakım hediyeler vereceğiz.

EVDEN ATIK GETİRİYORLAR
Örneğin uzaktan bilgisayar kapatma sistemi bir çalışandan geldi. Bizim atıkları ayrıştırma kutularımız var, çalışanlar atıkları evlerinden getiriyor. Evde çöpe atacağına bankaya getirip ayrıştırıyor. Bankada neredeyse 20 bin çalışan var. Her evde 3-4 kişi olduğunu düşünürsek aslında dokunduğumuz insan sayısı 80 bin kişiye ulaşıyor. O kısmı çok önemsiyoruz.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE BAKIŞ
Biz banka olarak Sürdürülebilir Kalkınma Derneği'ne üyeyiz. Aynı zamanda da yönetim kurulunda yer alıyoruz. Diğer finans kurumlarını da dahil etmeye çalışıyoruz. Bankalar birliği nezdinde toplantılara giderek tecrübelerimizi aktarıyoruz. Buralardaki gelişmeleri de mümkün olduğunca desteklemeye çalışıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz