"3 sektörde büyüyeceğiz"

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş M. Özaydemir, Krizi aştıklarını belirtti.

1.09.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
"3 sektörde büyüyeceğiz"
Eskişehir, coğrafi konumunun yarattığı avantaj ile her dönemde Anadolu’nun batıya açılan kapısı oldu. İki üniversiteye sahip olan Eskişehir, bugün öğrenci kenti olarak anılıyor. Kent ekonomisi de büyük oranda öğrencilerin yarattığı bu kaynaktan besleniyor. Şehircilik alanındaki çalışmalarıyla da gündem yaratan Eskişehir, tiyatrosu, sinema salonları, festivalleriyle tam bir kültür kenti görünümünde. Şehrin çok sayıda önemli sektörü olsa da, lokomotif ve motor, havacılık gibi sektörlerde Eskişehir ülkenin en önemli merkezi. Birçok kuruluş tarafından yapılan gelişmişlik araştırmalarında üstlerde kendine yer bulan Eskişehir, Anadolu’nun en önemli kentlerinden biri konumunda. Eskişehir Sanayi Odası’nda 594 kayıtlı üyenin olduğu ve bu üyelerin tüm sektörlerde dengeli dağıldığını belirten Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Savaş M. Özaydemir, “İl ekonomisinde sektörlerin payına baktığımızda yüzde 60 ile hizmet sektörü ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 30 ile sanayi sektörü ve yüzde 10 ile tarım sektörü izliyor” diyor. Savaş M. Özaydemir, dergimizin sorularını yanıtladı:

Eskişehir ekonomisinin Türkiye açısından önemi nedir?

Eskişehir’de son yıllarda sanayinin ve ticaretin gelişimi, buna bağlı olarak iki üniversitenin varlığı ve buralarda okuyan öğrenciler sayesinde sosyoekonomik yaşam da hızlı bir gelişme gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve diğer kamu kuruluşları tarafından ortak yapılan bir araştırmaya göre Eskişehir 2005 yılında Türkiye genelinde 81 il arasında 3’üncü sırada bulunuyor. Yine Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nca hazırlanan İnsani Gelişmişlik Raporu’nda ise Eskişehir, beşeri gelişmişlik ve yaşanabilir kentler düzeyi bakımından 3’üncü sırada yer aldı. İki yıldır illerin gelişmişliği konusunda çalışmalar yapan Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) tarafından gerçekleştirilen İllerarası Rekabetçilik Endeksi çalışmasının 2008 ve 2009 yılı sonuçlarına göre de, Eskişehir 81 il arasında en rekabetçi 6’ncı il olarak öne çıktı. Bu çalışmanın bir başlığı olan beşeri sermaye ve yaşam kalitesi endeksine göre ise Eskişehir, Türkiye’de 3’üncü sıraya yerleşti. Yine Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi ile Deloitte Türkiye tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen ve 2009 yılında yayımlanan “Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi” çalışmasında da 81 il arasında Eskişehir rekabet endeksi sıralamasına göre 5’inci sırada yer aldı. Aynı araştırmanın İnsani Sermaye Gücü alt başlığında ise kentimiz 2’nci oldu. Eskişehir yüzde 88’lik şehirleşme oranı ile öne çıkıyor. Eskişehir’in Türkiye’nin GSMH içindeki payı yüzde 1,2. Kişi başına düşen milli gelir ise 2009 yılı verilerine göre 9 bin 500 doların üstünde. İl ekonomisinde sektörlerin payına baktığımızda ise yüzde 60 ile hizmet sektörü ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 30 ile sanayi sektörü ve yüzde 10 ile tarım sektörü izliyor.

Eskişehir’in lokomotif sektörleri ve bu sektörlerde gösterdiği performanstan bahseder misiniz? Son yıllarda il ekonomisinde yeni açılımlar oldu mu?

Eskişehir’in bir asrı aşan sanayi geçmişine baktığımızda, ilk önceleri gıda sanayi ile taş ve toprağa dayalı sanayilerin gelişimi ile başlayan sanayi hareketi, daha sonra metal ve makine sanayi ile ilerleme kaydettiğini görüyoruz. 1973 yılında Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması ve Arçelik Buzdolabı İşletmesi’nin faaliyete geçmesiyle birlikte metal sanayi ve plastik ürünler sanayi hızla gelişme gösterdi. 1894 yılında il önce Cer Atölyesi olarak kurulan, şimdiki adıyla Tülomsaş’ın gelişmesiyle başlayan döküm, motor ve makine sanayinde gelişme gösterdi, daha sonra Ford Otomotiv fabrikasının hizmete girmesiyle bu sektörde daha da ilerledi. Bu gelişmelere paralel olarak 1926 yılında Hava İkmal Bakım Merkezi’nin kurulmasıyla başlayan havacılık sanayindeki gelişme, özellikle 1985 yıllında Tusaş Uçak Motor Fabrikası’nın kurulmasıyla hızlı bir gelişme trendine girdi. Bugün Eskişehir Sanayi Odası’nın (ESO) üye profiline baktığımızda, toplam 594 üyenin tüm sektörlerde dengeli bir şekilde dağıldığını görüyoruz. Halen ESO üyelerinden firma sayısı bakımından yüzde 36’sı, ciro bakımından yüzde 56’sı metal eşya ve makine imalat sanayinde faaliyet gösteriyor. ~
Eskişehir sanayi içinde gıda sanayi ağırlıklı ikinci sektör. Firma sayısı bakımından toplam üyelerin yüzde 12’sini ve ciro bakımından ise yüzde 21’ini oluşturuyor. Son yıllarda dünyadaki gelişmelere paralel olarak, ülkemizde sıkıntılı günler yaşayan tekstil ve hazır giyim sektörü ise toplam üye profilimiz içinde firma sayısı bakımından yüzde 4, ciro bakımından ise yüzde 3’lük bir paya sahip.

Gelecek yıllarda kentte hangi sektörler öne çıkacak?

Eskişehir Sanayi Odası olarak, kentteki sanayinin gelişimi ve yönü üzerine bir dizi toplantı yaptık. Bilim adamları ve geniş bir sanayici kesiminin katılımıyla düzenlenen bu toplant��lar ve beyin fırtınaları sonucunda kent sanayisinin geleceğe yönelik stratejik planı oluşturuldu ve bir yol haritası hazırlandı. Bu toplantılar sonucunda üç sektörün gelecek yıllarda da ön planda ve ağırlıklı bir yapıya sahip olacağı ortaya çıktı: Makine imalat ve metal eşya sanayi, havacılık ve savunma sanayi, seramik ve ileri seramikler sanayi.

Eskişehir’in yatırımcıya sunduğu olanaklar neler?

2009 Temmuz ayından beri tüm Türkiye’de uygulanmakta olan Yatırım Teşvik Sistemi kapsamında Eskişehir en gelişmiş yöre olan 1. Bölge statüsünde yer aldı. Bu nedenle bazı yatırım kriterleri yönünden diğer bölgelere göre daha üst limitlere sahip bulunuyor. Yeni teşvik mevzuatına göre Türkiye genelinde sadece Eskişehir ve Ankara illerinde havacılık ve demiryolu sanayine yönelik yatırımlara özel teşvik destekleri uygulanıyor. EOSB’de yatırım yapan işletmelere kullandıkları elektrikte yüzde 10, doğalgazda da yüzde 5 civarında indirim yapılıyor. Ayrıca tüm altyapı bedelleri dahil arsaların metrekare fiyatı 25 TL olup, bölgesel bazda en ucuz arsa alabilme imkanı kentimizde bulunuyor.

Kriz Eskişehir’i nasıl etkiledi?

Eskişehir’deki sanayi kuruluşlarının 2009 yılında bir önceki yıla göre ihracatları yüzde 9 oranında azalma göstererek 1 milyar 683 milyon dolardan 1 milyon 529 milyon dolara geriledi. 2008 yılında başlayan ekonomik krizin 2009 yılında artan etkisiyle birlikte, özellikle ihracat yapılan AB pazarlarındaki daralma ve olumsuz ekonomik koşullar ihracatın gerilemesine neden oldu. Buna bağlı olarak işletmelerin kapasite kullanım oranları düştü ve ister istemez bazı işletmelerimiz çalışan sayısını azaltma yoluna gitti. 2010 yılında ihracatçı firmalarımızın yeni pazarlara açılma çalışmalarıyla birlikte ESO üyelerinin üretim ve kapasite kullanım oranlarının istikrarlı bir şekilde artmaya devam ettiği gözlemliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz