"Miks yaparak genç kalıyorum"

CD çıkarmayı planlayan Haluk Özyavuz, günde en az 1 saatini müziğe ayırıyor.

17.07.2015 20:48:260
Paylaş Tweet Paylaş
"Miks yaparak genç kalıyorum"
Cevher Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özyavuz, tam bir müzik aşığı. Gençliğinde başlayan müzik sevgisi, onu zamanla müzik yapmaya, DJ’liğe taşımış. Bugün arşivinde 3 bin longplay plak ve 5 binin üzerinde CD’ye sahip. “Müzik mikslemek inanılmaz bir rahatlama sağlıyor. Özellikle kriz zamanında ekstra stresli günler geçiriyorsunuz ama müzik yaparken, misklerken inanılmaz bir boyuta giriyorsunuz...” diyen Özyavuz, her gün mutlaka minimum 1 saat müzik yapıyor. Yurtdışında eğitim gördüğü dönemde, 70-80’li yıllarda aldığı paranın en az yarısını longplay plaklara harcadığını da aktaran Özyavuz, “Almanya’da öğrenciyken barlarda kendi doldurduğum ve mikslediğim kasetlere büyük talep vardı. Çok iyi hatırlıyorum, bir kaset için 50 Mark alıyordum. Bana güzel bir harçlık oluyordu” diyor. Özyavuz, kasetlerinin ünü artınca o yıllarda hafta sonları ya da part time olarak kulüplerde çalmış. Şimdi de yakın gelecekte çocuklar ile ilgili bir vakıf adına Ege Sanayi veya Ticaret Odası’nın katkılarıyla Yunan ve Türk müziklerini miksleyeceği bir CD çıkarmayı planlıyor. Özyavuz, “Şu an sadece fikir aşamasında ama mutlaka yapacağım. Artık mutlaka geliri böyle belli kurumlara gidecek CD’ler yapmak istiyorum” diyor. Halen küçük arkadaş gruplarına ve yurtdışı gezilerinde, özel eğlencelerde iş arkadaşlarına müzik yapan İzmirli işadamı, bu tutkusunu kızlarına da aşılıyor. “13 yaşındaki küçük kızım Cevher, müzikte çok iyi. Aynı bana çekmiş, müzik sistemleri ve mikslerle ilgileniyor” diyen Özyavuz, yurtdışı iş gezilerinde de en az 1 saatini DJ’lere yönelik özel müzikleri bulabildiği müzik mağazalarında geçiriyor. Özyavuz, CD’lerinin çoğunu Münih’de Shirokko adlı Music Store’dan, Paris’te Colette ve İzmir Alsancak D&R’dan almayı tercih ediyor. Dünyanın dev otomobil şirketlerine jant üreten Cevher Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özyavuz, müzik sevgisini ve hobiye dönüşen DJ’lik tutkusunu şöyle anlattı:

AİLEMDEN İLK İSTEĞİM
Hatırlıyorum, ilk orijinal 33’lük plağımı İzmir Kordonboyu’ndaki Nedim Demirağ’ın Tera adlı dükkanından almıştım. O zamanlar anne babadan çok şey istenmezdi. Babamdan çekinerek ve nazikçe, ilk defa diğerlerinden daha pahalı olan orijinal longplay bir plak almak için izin istemiştim. 60’ların sonuydu, ilk orijinal longplayım Grand Funk Railroad albümüydü. 70’li yılların ortasına geldiğimizde iyi bir longplay plak arşivim oluşmuştu. 70-80’li yıllarda eğitim için Almanya ve Amerika’da bulundum. İngiltere ve Fransa’ya da sürekli olarak gidip geliyordum. Bu yıllarda arşivim giderek büyüdü. Kulak keyfim o zamanlar oluşmuştu. O yıllarda aldığım paranın minimum yarısı bu longplay plaklara giderdi.
~

KASET YAPIP SATTIM
70’li yılların sonlarında müzik mikslemeye başlamıştım. Gençlik yıllarımda DJ’lerin alım yaptığı dükkanları takip eder, ben de buralardan plak satın alırdım. Hangi mekanda olursa olsun yeni ve hoşuma giden bir parçayı duyduğumda onu mutlaka sorup öğrenmeden yapamıyordum. Almanya’da öğrenciyken barlarda kendi doldurduğum ve mikslediğim kasetlere büyük talep vardı. Bu barlar kasetlerimi almak isteyince satmaya başladım. Çok iyi hatırlıyorum, bir kaset için 50 Mark alıyordum. Bana güzel bir harçlık oluyordu. Zaman içinde bu mekanlarda kasetlerim aranır hale geldi; bu mekanlara kaset yaptığımı bilenlerden, dinleyenlerden bazıları beni hafta sonları ya da part-time geceleri kulüplerde çalmaya çağırdı. Bu dönem kulüplerde de çalmaya başladım. Tabii o zaman bana ciddi bir popülarite sağlıyordu.

GEZİLERDE DJ’LİĞE DEVAM
Cevher Grubu olarak otomotiv yan sanayi sektöründe alüminyum döküm alanında dünyada tanınan az sayıdaki Türk şirketinden biriyiz. VW, BMW, Renault ve GM gibi büyük otomotiv firmalarıyla çalışıyoruz. İşimizin yüzde 95’i ihracat odaklı... İşimiz gereği katıldığımız yurtdışı iş gezilerinde şirketlerin özel geceleri, eğlenceleri oluyor. Daha rahat ortamda gerçekleşen bu tip gecelerde, örneğin Mallorka ya da Ibiza’da bir kulüpte yapılan bir eğlencede, ben de yarım saat-bir saat müzik yapıyorum. Bu güzel bir fırsat oluyor; birlikte çalıştığımız kişilerle hobimi paylaşmak da samimiyet yaratıyor. Ayrıca yazın Çeşme’de de partilerimiz oluyor, yazın ve kışın arkadaşlarla toplandığımızda sık sık müzik yapıyorum.

İYİ DJ NASIL ANLAŞILIR?
Aslında iyi bir DJ olmak kolay değildir. DJ olmak için çalan müziğin ne olduğunu 5-10 saniyede anlayabilmeniz lazım. İnanılmaz iyi bir kulağa sahip olmanız gerekiyor. DJ’lik çok önemli bir iştir. Bir CD ya da plaktaki 8-9 parçanın hepsinin iyi olması pek mümkün değil, güzel olsalar bile arka arkaya çalındıklarında aynı ruh haline hitap etmeleri imkansız. İşte DJ’ler bu yüzden gerekli. İyi bir DJ müzik çaldığı kitleye liderlik eder, onları coşturur. Ardından başka bir ruh haline götürür, hüzünlendirir, bir bakarsanız bu süre sonra yeniden coşturur. İyi müzikleri arka arkaya çalarak dinleyenleri rahatsız etmeden, ruh halleri yaratabilen DJ, işinde iyi demektir.

EN BEĞENDİĞİM İSİMLER

Dünyada beğendiğim ve takip ettiğim önemli DJ’ler var. Mesela Claude Challe. 80’li yıllarda öğrenciyken hafta sonları Paris’e giderdik. Eski bir tiyatrodan oluşan ünlü Palace ve o zamanlar rivayete göre eski bir Türk hamamından yapılan Les Bain-Douches’da Claude Challe’in müthiş seleksiyonlarını dinlemek ve o çılgın sosyeteyi seyretmek tam bir keyifti. Challe ardından Buddha Bar’da müzik yapmaya başladı. 80’lerin ortasına doğru açılan ve gayet salaş Cafe del Mar’ı ün sahibi yapan Jose Padilla’yı da severim. İspanyol Endülüs elektronik ile etnik müziği karıştırarak ilk chill-out ve lounge müziği dünyaya tanıtıp sevdirenlerdendir. 60’larını yaşayan bu iki DJ’yi hala çok beğenirim. Bir sonraki nesilden Ravin ve Jondal’ı da severek dinlerim.

VAKIF ADINA BİR CD PROJESİ
Türk DJ’lerden de Suat Ateşdağlı’yı, Salih Saka’yı ve Murat Uncuoğlu’nu beğeniyorum. Aslında Avrupa ve Amerika’da DJ’ler, yıllardır özel bar ve kulüplerde çaldıkları müzikleri CD haline getirip satıyor. İlk yıllarda Türkiye’de neden bu tarz işler yapmıyoruz diye üzülüyordum. Ben de yakın gelecekte çocuklar ile ilgili bir vakıf adına Ege Sanayi veya Ticaret Odası’nın katkılarıyla Yunan ve Türk müziklerini miksleyeceğim bir CD çıkarmayı planlıyorum. Şu an sadece fikir aşamasında. Aslında bugüne kadar çoktan yapmış olmam gerekiyordu. Artık mutlaka geliri böyle belli kurumlara gidecek CD’ler yapmak istiyorum.
~

NERELERDEN CD ALIYOR?
Müzik arşivime jazz’larla başladım. Ege’de olmanın da avantajıyla Yunan adalarına sık gidiyorduk. Kos adasında Ti amo diye bir müzik dükkanı vardı, oradan aldığım Yunan etnik müziği CD’leriyle başladığım serüvende, zamanla etnik ve chill out müziğe geçiş yaptım. İş gezilerinde de en az 40 dakikamı, DJ’lere yönelik özel müzikleri bulabildiğim müzik mağazalarında geçiririm. İzmir’den en rahat gidilen yerlerden biri Münih. Bu nedenle iş toplantılarımın çoğunu Münih’de yapıyorum. CD’lerimin çoğunu Münih’de Shirokko adlı Music Store’dan, Paris’te Colette ve İzmir Alsancak D&R’daki sevgili Aynur’dan alırım.

KIZLARI DA MÜZİĞE MERAKLI
Ailece müziğe meraklıyız. Eşim Bahar tam bir müzik severdir, Türkçe pop müziği daha çok sever. Kızlarım da müziğe meraklı. 13 yaşındaki küçük kızım Cevher, müzikte çok iyi. Aynı bana çekmiş, müzik sistemleri ve mikslerle ilgileniyor. Etnik müzikleri hemen piyanoya adapte edebiliyor. Büyük kızım Ceylan da piyano çalıyor ama o daha çok R&B dinliyor. Yazın Çeşme’de özel geceler düzenliyoruz. Yakın arkadaşım olan Jondal ile müzik mikslemek çok zevkli oluyor. Mesela 2 saat Jondal, 2 saat ben down beat, deep house ve lounge çalıyoruz. Bu geceler de çok keyifli oluyor.

Arşivinde 5 bin CD’si var

GÜÇLÜ MÜZİK SİSTEMİ 70’li yılların sonunda aldığım iki Profesyonel “Technics” plakçaları hala kullanıyorum. Bunun yanı sıra sistemde 3 CD çalar, 2 recorder, 2 deck anfi, 1 crossover ve 7 kanallı bir de mixer var. Müzik, hayatımda çok önemli bir rol oynuyor. Müziksiz bir yaşam düşünemiyorum. Şu an için arşivimde 3 bin longplay plak, 5 bin adet CD bulunuyor. Bir de sayısını tam bilmediğim kadar eski kasete sahibim.

ÖZEL BİR YER YAPTIRIYORUM Yakın bir geçmişe kadar evimde 20 metrekarelik bir barda tüm müzik sistemim dururdu, orda müzik yapardım. Ama şimdi çocuklar büyüdüğü için evin yan tarafında ayrı bir yer hazırlıyorum. Henüz detaylarını bitiremedim ancak tamamlandığında tüm müzik arşivimi ve sistemimi bu özel mekana taşımış olacağım. Şu anda sistemimi evin bahçesinde bulunan pergolaya taşıdım ve temiz havada müzik yapmanın keyfini çıkarıyorum.

“Müzik genç kalmama yardım ediyor”

STRESLİ GÜNLERDE BİREBİR Günde minimum 1 saat müzik yapıyorum. O anki ruh halime göre her gün mutlaka çalışıyorum. Müzik mikslemek inanılmaz bir rahatlama veriyor. Özellikle kriz zamanında ekstra stresli günler geçiriyorsunuz ama müzik yaparken, mikslerken inanılmaz bir boyuta giriyorsunuz... Müzik sizi bambaşka bir yere götürüyor, sadece müziğin tadını çıkarıyorsunuz, diğer her şeye kulaklarınız kapanıyor.

EMEKLİLİK PLANLARI İş yoğunluğu nedeniyle yurtdışı iş gezilerinde zaman bulup DJ’leri dinlemeye gidemiyorum. Eskisi kadar yakından takip edemiyorum. İleride işlerden biraz daha elimi eteğimi çekersem, o zaman buna zamanım kalabilir diye düşünüyorum. O zaman da 60’lı yaşlarda bar, kulüplerde geziyor olacağım. Ama Claude Challe ve Jose Padilla 60’lı yaşlarda müzik yapabildiğine göre ben de dinleyebilirim sanıyorum. Gerçekten insanın ruh yaşı önemli ve müzik genç kalmama yardım ediyor. MÜZİK Nujazz ve dans müziğini tutku dolu performansıyla sergileyecek “Micatone” 3 Nisan'da Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında Tamirane'de...

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz