8 yılda 7 kat büyüyeceğiz

Bill McDermott, Türkiye pazarına yönelik hedeflerini, kurumsal uygulama ve iş zekasında son trendleri ve geleceğe nasıl hazırlandıklarını anlattı.

1.09.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
8 yılda 7 kat büyüyeceğiz
SAP, kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri. 14,23 milyar Euro’luk dev şirket, içinde Türkiye’nin de bulunduğu 135 ülkede faaliyet gösteriyor. Yeni dönemde şirketin hedefinde Türkiye pazarında daha fazla büyümek var. SAP’nin Co-CEO’su BILL MCDERMOTT, bu amaçla Türkiye operasyonunu yeniden yapılandırdıklarını söylüyor. Türkiye’ye çok önem verdiklerini ve bu pazarda büyümek istediklerini belirtiyor. Bu istek doğrultusunda iddialı hedeflere de sahip olan McDermott, “2012-2020 yılları arasında SAP Türkiye, 7 kat büyümüş olacak” diye konuşuyor. SAP, 14,23 milyar Euro’luk dev bir J yazılım şirketi. Toplam 135 ülkede faaliyet gösteriyor ve 122 bin müşterisine kurumsal uygulama ve iş zekası çözümleri sunuyor. Gerçekleştirdiği satın almalarla da büyümesine ivme kazandırıyor. Son olarak dünyanın en büyük 4’üncü veri tabanı şirketi Sybase’i satın aldı. Şirketlere çözüm üretmenin yanında sektöründe trendlere de yön veren SAP’nin Co-CEO’su Bill McDermott, verileri analiz eden, yorumlayan ve bu doğrultuda ihtiyaca göre çözüm üreten sistemlerin şirketleri geleceğe taşıyabileceğini söylüyor. “Artık şirketlerin altyapıları çok karmaşık bir hale gelmeye başladı. Çünkü veriler, 18 ayda bir 2 kat artıyor. SAP’nin sunduğu HANA gibi sistemlere daha çok ihtiyaç olacak. Bu tip hizmetler olmadan rekabet etmek zorlaşacak” diye konuşuyor. SAP, kendi büyümesi için de son yıllarda kritik adımlar atıyor. 2015 itibarıyla 1 milyar kullanıcıya ve 20 milyar Euro ciroya ulaşmayı hedefleyen şirket, bunu bulunduğu pazarlardaki iddiasını artırarak gerçekleştirmek hedefinde. Şirket, bu kapsamda Türkiye operasyonunu da yeniden yapılandırmış durumda. Bill McDermott, bu yapılandırma ışığında Türkiye’yle ilgili oldukça iddialı hedeflere sahip olduklarının altını çiziyor. Türkiye’ye çok önem verdiklerini ve bu pazarda büyümek istediklerini belirtiyor ve “2012-2020 yılları arasında SAP Türkiye, 7 kat büyümüş olacak. Bu, iş gücünün ve yaratılan ekosistemin 7 kat büyüyeceği anlamına geliyor” diye konuşuyor. SAP CEO’su Bill McDermott, Türkiye pazarına yönelik hedeflerini, kurumsal uygulama ve iş zekasında son trendleri ve geleceğe nasıl hazırlandıklarını Capital’e anlattı.

Capital: Uzun yıllardır Türkiye’desiniz. Bu yıl başında yeniden yapılanmaya gittiniz. Bunun nedeni neydi?
- SAP, Türkiye’ye çok önem veriyor. Burası kesinlikle büyümek istediğimiz bir pazar. 2012-2020 yılları arasında SAP Türkiye, 7 kat büyümüş olacak. Bu, iş gücünün ve yarattığı ekosistemin de 7 kat büyüyeceği anlamına geliyor. Yani yaptığımız her şeyin nedeni, büyüme stratejimiz.~

SAP’nin yeni dönem hareket planı

1- 2012-2020 yılları arasında SAP Türkiye, 7 kat büyümüş olacak. Bu, iş gücünün ve yarattığı ekosistemin de 7 kat büyüyeceği anlamına geliyor.
2- Büyümenin yönü çok basit: İnsana, müşteriye, ekosisteme ve üniversitelere yatırım yapacağız. Gençlere yönelik profesyonel eğitimlerimiz var.
3- Türkiye’de daha çok kamu şirketleri ile iş yapıp onlara SAP’nin getireceği yenilikleri anlatacağız. Devlete yardımcı olacağız.
4- Dünyanın e büyük veri tabanı şirketi olan Sybase’i ve yazılım şirketi Ariba��yı satın aldık. Bunlarla 1 milyon iş network’ünü inorganik şekilde elde ettik.
5- Yüksek büyüme potansiyeli gösteren alanlara yatırım yapıyoruz. Böylece hem verimlilik hem etkinlik anlamında şirketin kâr marjını yükseltecek işlere giriyoruz.
6- 2015 yılı itibarıyla pazarın yüzde 35’ini temsil eder olacağız. 1 milyar kullanıcıya ulaşacağız. 2015 yılında 20 milyar Euro gelir hedefimiz var.
7- Farklı kâr marjı, farklı kârlılık getiren işlere girsek de ana işimizi daha verimli yapmış olacağız.
8- Gelecek 10 yılda bir yazılım şirketi olarak dünyanın lideri konumumuzu devam ettireceğiz. Şu anda işe yeni girmiş küçük bir şirketmiş gibi davranıyoruz.
9- Büyük düşünüyoruz. Sanki sektörde lider bir şirket değilmişiz gibi davranıyoruz. Sanki gerideymişiz gibi hareket ediyoruz.
10- “Gelecek oyun, sonraki fırsatlar ne olacak”, “O fırsatlar nasıl değerlendirilecek”, “Yeni büyük düşünce nasıl keşfedilecek” gibi sorular her gün aklımızda.

Capital: Yeniden yapılanmanın size katkıları neler olacak? Planda neler var?
- Bence burada önemli olan, SAP’nin yeniden yapılanması değil. Önemli olan, SAP’nin, dünyanın daha iyiye doğru gitmesi için aldığı kararlar. İnsanların yaşam tarzlarını geliştirmeye çalışıyoruz. Onların yaşamlarını iyileştirmek için teknoloji geliştiriyoruz, inovasyon yapıyoruz. Örneğin mobilite, bunlardan en önemlisi. Bu nedenle mobiliteye daha çok odaklanıyoruz. Dünya, mobil bilgileri yönetmekle uğraşıyor. Her 18 ayda bir dolaşan bilgiler, 2 kat büyüyor. “SAP HANA” adını verdiğimiz yeni nesil analitik iş çözümümüz bizim için devrim yaratan inovasyonlarımızdan biri. Ayrıca dünyanın önemli veri tabanı şirketi olan Sybase’i de satın aldık. Böylece veri tabanı teknolojisi ve HANA ile pazarda çok güçlü bir pozisyonda yer alıyoruz.

Capital: Peki Türkiye’de büyümenin yönü ne olacak? Büyüme nereden gelecek?
- Büyümenin yönü çok basit: İnsana, müşteriye, ekosisteme ve üniversitelere yatırım yapacağız. Gençlere yönelik profesyonel eğitimlerimiz var. Gençleri sertifikalandırıyor ve yüksek maaşla iş bulmalarını sağlıyoruz. Türkiye’de daha çok kamu şirketleri ile iş yapıp onlara SAP’nin getireceği yenilikleri anlatacağız. Devlete yardımcı olacağız. SAP olarak özel sektörün olduğu gibi devletin de mükemmel bir iş ortağı olmak istiyoruz.~

Capital: Türkiye’deki şirketler, en çok hangi konularda destek almak için sizinle işbirliğine giriyor?
- Burada pek çok şirket, birden çok sektörde faaliyet gösteriyor. SAP ise 24 farklı endüstride uzmanlığa sahip. Yapıyı düşündüğünüzde, müşterilerimizle o sektörle ilgili iç bilgiyi, deneyimi paylaşabiliyoruz. Böylece müşteri, dünyanın en iyi fikir liderlerinden, onların uzmanlığından ve deneyimlerinden bir kerede faydalanabiliyor. Biz ekosisteme çok açığız. Hizmetlerde ise hızlı uygulama çözümleri sunuyoruz. Böylece şirketler, maliyet avantajı sağlayarak çok daha verimli projeler gerçekleştirebiliyor.

Capital:
SAP ’nin dünyada 200 bin müşterisi var. Türkiye’de kaç müşteriyle çalışıyorsunuz?
- SAP Türkiye’nin bin müşterisi var. Gelecek yıl bu rakam 2 bine çıkacak.

Capital: Dünyada pek çok farklı pazarda bulunuyorsunuz. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere baktığınızda Türkiye’nin farklılıkları, avantajları ve dezavantajları neler?
- Türkiye’yi başka bir ülke ile karşılaştırmam mümkün değil. Çünkü, ülkenizin kendine özel bir durumu var. Uzun vadeli yatırım için elverişli bir ülke. Dünyada böyle ülkeler çok yok. Türkiye’nin çok güçlü bir konumu var. Eğer büyümeden ve fırsatlardan bahsediyorsak Çin’in de bu anlamda farklı bir pazar olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Diğer önemli pazar ise Ortadoğu. Buranın fırsatları da Türkiye’ninkinden farklı. Yani Türkiye, Endonezya, Çin, Afrika gibi ülkeler dünyada hareketli olan ülkeler.

Capital: Siz dünyanın en büyük şirketleriyle çalışıyorsunuz, onlara çözüm sunuyorsunuz... Size göre şirketlerin ve CEO’ların en büyük sorunları nedir?
- Bu soruya ancak makro açıdan cevap verebilirim. Avrupa’nın borç krizi var. Amerika’nın senaryolarına göre dünya çok kritik bir süreçten geçiyor. Merkez Bankası ile birlikte hareket etmeleri lazım. Avrupa Birliği bunun üstesinden gelecektir. Amerika’daki şirketlerin nakdi oldukça fazla. Tüm bu süreçlerin iyi yönetiliyor olması lazım. CEO’ların gündeminde ister istemez, makro sorunlar önemli ölçüde rol alıyor. Aksiyon planlarını buna göre düzenliyorlar.

Capital: 2010 yılında SAP’ye “yeni bir yol” çizmek için yola çıktınız? Nedir bu yeni yolun özeti?
- 2010 yılında Co-CEO olduğumda, şirketin vizyonunu, stratejisini ve müşteri odaklı yapısını yeniden düşünmemiz gerekiyordu. Pazarın lideriyiz ama pozisyonumuzun bu olması bizim için yeterli değildi. Aynada kendimize baktık. “Neye ödeme yapacağız, kiminle ortaklık yapacağız ve neyi satın almalıyız” diye düşündük. İşte bu yüzden yeni nesil analitik ve iş uygulamaları sunan HANA’yı keşfettik. Satın alarak büyüme kararı aldık. Dünyanın e büyük veri tabanı şirketlerinden biri olan Sybase’i ve yazılım şirketi Ariba’yı satın aldık. Bunların bize en büyük avantajı ise bu şirketlerin iş network’lerine ulaşmak oldu. Çünkü 1 milyon iş network’ünü organik şekilde elde etmemiz mümkün değildi. Büyüme stratejimizde AR-GE’de önemli rol oynuyor. SAP’yi geliştirdiğimiz sürece AR-GE’ye olan yatırımımızı da artırıyoruz ya da stratejik opsiyonları kullanıp şirket satın alıyoruz. Bu arada yüksek büyüme potansiyeli gösteren alanlara yatırım yapıyoruz. Böylece hem verimlilik hem etkinlik anlamında şirketin kâr marjını yükseltecek işlere giriyoruz. Biz her gün farklı fikirler geliştiriyoruz. Bu özelliğimiz bizi dünyadaki en inovatif yazılım şirketi yapmış durumda.~

Capital: Sybase satın alması gerçekten çok konuşuldu. Somut ne bekliyorsunuz bu satın almadan?
- Sybase, mobil uygulama ve mobil güvenlik açısından kablosuz platforma sahip bir numaralı şirket. Şirketleri çalışanlarıyla, müşterileriyle ve ticaret yaptığı kişilerle bağlıyor. Mobil hizmet sunan bir şirket için bu yapıda bir şirketi satın almak çok stratejik bir karardı. Ayrıca Sybase, dünyanın en büyük 4’üncü veri tabanına sahip. Veri tabanı konusunda en hızlı büyüyen şirketlerden biri. Sybase’in gücünü, kaliteli ürünle birleştirdiğinizde çok önemli bir pozisyona ulaşıyorsunuz. Sybase, en büyük 50 bankanın içinde ilk 46 bankaya hizmet veriyor. Dünyadaki 950 telekom şirketi Sybase ile işbirliği yapıyor. Her gün 1 milyardan daha fazla SMS ve MMS uygulaması gerçekleştiriyor. Dolayısıyla bu satın alma, bizim için önemli
bir hareketti. Şu anda şirket çift haneli büyüyor.

Capital: SAP ’nin şu anda en hızlı büyüyen ürünleri hangileri? Şirketler bu ürünlere neden bu kadar talep gösteriyor?
- Mobiliteye olan talep, her yıl 2 kat artıyor. Biz de bu nedenle mobil işlerimizi 2 kat artırıyoruz. Yeni nesil analitik iş uygulaması olan HANA’ya olan talep, bu yıl 2 kattan daha fazla artıyor. 3 haneli şekilde büyüyen bir iş bu. Ayrıca bulut bilişime olan talep, her yıl yine 2 kat büyüyor. Bu büyüme oranları, Türkiye için de geçerli. Ben tabii işin yazılım kısmını konuşuyorum. Bizim sektörümüzle ilgili uzmanlara göre bu sektör yazılımla büyüyecek. Tabii ki bu işin hizmet kısmı da önemli.

Capital: Kriz sonrası SAP çözümlerine duyulan talep arttı mı?
- Krizde akıllı şirketler, bilişim teknolojisine yatırım yaptı. Çünkü bu, rekabet avantajı kazanmak için mükemmel bir zamandı. Eğer maliyet avantajı sağlamak istiyorsan, minimum maliyetle üretim yapmaya çalışıyorsan, bilişim teknolojilerine yatırım yapmaktan başka bir çözümün kalmıyor. Bulut bilişim ile daha iyi insan yönetimi yaparken verimlilik artışı yakalıyorsunuz, daha iyi fiyatlandırma yapabiliyorsunuz. Bu alanda yazılım çözümleri sunan şirketimiz Ariba ile tedarik masraflarınız yüzde 15 azalıyor. Yani şirketleri çok daha iyi rekabet edilebilir hale getiriyoruz.

Capital: 2015 yılında SAP’yi nerede göreceğiz?
- 2015 yılı itibarıyla pazarın yüzde 35’ini temsil eder olacağız. 1 milyar kullanıcıya ulaşacağız. 2015 yılında 20 milyar Euro gelir hedefimiz var. Farklı kâr marjı, farklı kârlılık getiren işlere girsek de ana işimizi daha verimli yapmış olacağız. Gelecek 10 yılda bir yazılım şirketi olarak dünyanın lideri konumumuzu devam ettireceğiz. Şu anda işe yeni girmiş küçük bir şirketmiş gibi davranıyoruz. Ama büyük düşünüyoruz. Sanki sektörde lider bir şirket değilmişiz gibi davranıyoruz. Sanki gerideymişiz gibi hareket ediyoruz. “Gelecek oyun, sonraki fırsatlar ne olacak”, “O fırsatlar nasıl değerlendirilecek”, “Yeni büyük düşünce nasıl keşfedilecek” gibi sorular her gün aklımızda.~

Capital: Şirketinizde neden iki CEO var? Siz hangi görevden sorumlusunuz? Bu nasıl bir sistem?
- 2, 1’den iyidir. Çünkü Jim Hagemann Snabe ve ben şirketin farklı bölümleri ile ilgileniyoruz. Jim, zamanının çoğunda şirketin gelişim işlemleriyle uğraşıyor. Ben ise müşteri ve şirketin dış güçleri ile uğraşıyorum. Birlikte bir bütünü temsil ediyoruz. Bu stratejiyi birlikte kurduk. Birbirimize inanılmaz saygı ve güven besliyoruz. Çünkü her mükemmel ilişkide, çok büyük saygı ve güven duygusu vardır.

SON 5 YILA DAMGA VURACAK TRENDLER
SOSYAL TARAF BÜYÜYECEK

Bence birçok şirket global arenada rekabet avantajını kaybedecek. Bizim bu kadar güçlü kalmamızın sebebi her zaman ana işimize odaklanmamız. Biz ana işimizle ilgili inovasyon yapıyoruz, öncülük ediyoruz, müşterilerimize uygun hizmetlerimizle yatırımlarımızı kesintiye uğratmıyoruz. Yazılımda kesinlikle sosyal taraf büyüyecek. Sadece bireylerin değil kurumların sosyal medyayı kullanım seviyesi artacak.
DEVRİMİN ORTASINDA
Mobil taraf inanılmaz büyüyor. Eğer şirketlerin bugüne kadar hafıza sistemleri yoksa mobilite ile bunu kesinlikle gerçekleştirmeleri gerekiyor. Çok şaşıracaklar. Tüketici bir devrimin tam ortasında. Tüketici, artık mobil alışveriş yapmak istiyor, mobil şirketleri tercih ediyor. Örneğin, Miami’de şezlongunda uzanan bir tüketici Vogue dergisini okurken orada gördüğü bir reklamın fotoğrafını çekiyor ve SAP sistemine bağlanarak online alışveriş yapabiliyor.
ALTYAPILAR KARMAŞIKLAŞIYOR
Bu esnada tedarikçi de bu tüketiciye fırsat sunabilir. “Kaç tane istiyorsun”, “Hangi renkleri seviyorsun”, “Annen ya da arkadaşın bu üründen hoşlanır mı” gibi soruları sorarak hem tüketici hakkında detaylı bilgi alabilir hem farklı kişilere de ulaşabilir. Artık şirketlerin altyapıları çok karmaşık hale gelmeye başladı. Çünkü veriler 18 ayda bir 2 kat artıyor. Sosyalliğin ve mobilitenin artması ile veri her 6 ayda bir artacak. HANA gibi analitik iş zekası sistemlerine daha çok ihtiyaç olacak. Bu tip hizmetler olmadan rekabet etmek zorlaşacak.

EN BÜYÜK RİSKLER NELER?
LİDERLİK VE CESARET

Dünya değişiyor ama bazı şeyler kalıcı. Örneğin liderlik ve cesaret... Şirketlerin iyi bir stratejiye sahip olması liderlikle olur. Şirketin akıllı riskler alabilmesi cesaretle gerçekleşir. Bence bugün şirketlerin aldıkları en büyük risk, risk almamak.
BÜYÜK DÜŞÜNMEK
Şanslarını kullanmaktan ve büyük düşünmekten korkuyorlar. Biz risk almayı seviyoruz, hep ileriye bakıyoruz. Ama aynı zamanda eğer kendi şirketiniz varsa, büyümek istiyorsanız, teknolojiyi kullanmak durumundasınız.
IPAD’Lİ CRM
Örneğin, biz kurumsal olarak iPad satın alan ilk şirket olduk. Çünkü iPad’den yapılan CRM uygulamaları çok güzel göründü. Ve biz Sybase’i satın alırken aynı gün 4 bin iPad satın aldık. Gelecek için liderlerin daha fazla cesaret göstermesi gerekiyor.~
YETENEK SAVAŞLARI
Çünkü dünya çok daha hızlı ilerleyen karmaşık bir hale gelecek. Bu yüzden daha fazla cesaret şart. Bu şekilde davranmayan şirketler yok olacak. Bence yeteri derecede deşifre edilmeyen bir gerçek daha var: Yetenek savaşları. Nitelikli pek çok çalışan şirketlerinin inovasyon odaklı olmamasından ya da onların bir şeyleri değiştirmelerine izin verilmemesinden kaynaklı nedenlerle şirket içinde kalmıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz