Büyük değişim

Türkiye'nin köklü ve önde gelen gruplarında son dönemde önemli bir hareketlilik söz konusu.

1.03.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Büyük değişim
Son dönemde büyük gruplarda önemli bir hareketlilik söz konusu... Ardı ardına dev holdingler, önemli stratejik değişimlere imza atıyor. Sabancı Holding'de değişim, Zafer Kurtul'un kaptan köşküne oturmasıyla başladı. Grup, kârlılığa odaklanmasıyla dikkat çekti. Holdingin bankacılıkta izlediği stratejiyi izlemeye kararlı olduğu görülüyor.
Koç Holding ise "odaklanma stratejisi" etrafında şirket sayısında önemli bir konsolidasyona gitti. CEO Turgay Durak, yeni dönemde bu stratejiye sıkı sıkıya bağlı kalacaklarının sinyallerini veriyor. Yıldız Holding ise değişim konusunda en renkli gruplardan. Global güç olma yolunda ilerleme kararı alan grupta, kurumsal kimlik çalışması, üründe markalaşma ve organizasyon yapısında değişim ön plana çıktı. Boydak ve Borusan gibi portföy çeşitliliğine gidenler de var. Türkiye'nin en dikkat çeken gruplarından Doğan Holding'de kurumsal yönetim çalışmaları ve ailenin icradan çekilmesi dikkat çekici. Eczacıbaşı Holding, "odağını doğuya kaydırıyor" ve "yeni markaların peşinde" olduğunun sinyallerini veriyor. Son olarak yükselen gruplardan Limak Holding'de de alt sektörlerde kurumsal organizasyon derinliğini artırma girişimleri söz konusu. Bu dev grupların her biri, Türkiye ekonomisine yön veriyor. Onların attığı her adım izleniyor. Stratejilerindeki en ufak değişim, tüm ekonomik konjonktürü etkileyebilecek nitelikte. Bu nedenle onların ajandaları son derece önemli. Capital olarak dev grupların değişen yüzünü ve yeni stratejileri ışığında ortaya çıkan yeni çehrelerini ortaya koyduk:


ODAKLANMA MOTTOSU
Sadece Türkiye'nin değil ölçeğiyle dünyanın da önde gelen gruplarından Koç Holding, özellikle son dönemde önemli bir stratejik değişimden geçiyor. Daha önceleri sektör çeşitliliğini benimseyen grubun, odaklanma stratejisini devreye sokması dikkat çekici. Topluluğun, özellikle geçtiğimiz yıl risk profilini iyileştirmek için önemli hamleler yaptığı da görülüyor. Portföy stratejisinin temelinde ise optimum çeşitlendirme prensibi yatıyor. Koç Holding CEO'su Turgay Durak, stratejilerinde yaşadıkları bu belirgin değişimin nedenini konjonktüre bağlıyor. Ona göre 2000'li yıllara gelene kadarki Türkiye'nin görünümüyle şimdiki Türkiye oldukça farklı. "O dönemde ekonomi dışa açılma sürecindeydi' diye konuşan Durak, yüksek faiz ve istikrarsız büyüme ortamının da o dönemde sektörel çeşitlendirmeyi geçerli bir strateji haline getirdiğini belirtiyor. Grup, yeni dönemde benimsediği odaklanma stratejisi sonucunda enerji, dayanıklı tüketim, otomotiv ve finans olmak üzere 4 sektöre odaklandı. Bu değişimle grupta önemli bir organizasyonel küçülme de dikkat çekti. Şirket, diğer faaliyet alanlarının büyük kısmından çıkarak önemli bir kaynak elde etmeyi de başardı. CEO Turgay Durak, yeni stratejilerinin önemli bir boyutunu da yönetim süreçlerindeki değişimin oluşturduğunu söylüyor ve ekliyor:
"Holding bünyesindeki destek fonksiyonlarını yeniden yapılandırdık, süreçlerin etkinliğini artırdık. Uygulamaya aldığımız performans yönetim sistemi, stratejilerimizi hayat geçirmede önemli bir unsur oldu. Stratejimizin bir diğer olumlu sonucu, risk profilimizdeki iyileşmeydi. Yabancı paraya endeksli gelirlerimizin oranı yüzde 61'e yükseldi. ~
Faiz oranları ve ekonomik büyümeye duyarlılığı yüksek olan iş birimlerinin payı ise yüzde 30'a geriledi."

KÂRLILIK İLK SIRADA
Sabancı Holding'de ise özellikle geçtiğimiz dönemde gerçekleşen CEO değişiminin ardından stratejide belirgin farklılıklar ortaya çıkmaya başladı. Bu tür büyük gruplarda CEO değişimi genellikle önemli bir stratejik değişime neden olmaz.
Devlerin değişim stratejisi için görsele tıklayın

Ancak uzmanlara göre Zafer Kurtul'un kaptan köşküne oturmasıyla önemli ve yeni bir dönem başlamış durumda. Bu yeni dönemin mimarları arasında yine Güler Sabancı yer alıyor. Ancak kulislerde Erol Sabancı'nın da yeni bir stratejik değişim için düğmeye basılmasında etkili olduğu konuşuluyor. Özellikle Akbank'ın grubun diğer şirketlerinin yükünü uzun zamandır taşıdığını söyleyen uzmanlar, artık stratejide bir değişimin kaçınılmaz hale geldiğini söylüyor. Şirketin yeni dönemde sanayileşme stratejisinin son bulduğu da konuşuluyor. Özellikle gıdada yaşanan kârsızlığın bu durumu tetiklediği düşünülüyor. Grubun önemli şirketlerinden Teknosa'nın yakın dönemde halka açılabileceği ya da yabancı bir ortaklığa gidilebileceği yine kulislerde konuşulan konular arasında. Holding bünyesinde birkaç ay önce açıklanan organizasyon küçülmesi de strateji değişiminin önemli göstergelerinden biri. Enerjiye yönelik önemli planları olan grubun, önemli enerji dağıtım özelleştirmelerini kaybetmesinin sonucunda da yeni bir yol haritası çizeceği düşünülüyor.
 Sabancı Holding'de geçtiğimiz yıl başlayan yeni dönemin en önemli özelliği kârlılık oldu. Burada Akbank modelinin benimseneceği düşünülüyor. Yeni CEO Zafer Kurtul ise bu stratejinin yabancısı olmayan bir isim. Banka kökenli CEO nedeniyle yeni dönemde finansman kalitesinin de öneminin artacağı düşünülüyor. Daha çevik ve atletik bir yapı için grup bünyesindeki tüm şirketlerde düğmeye basılmış durumda. Bu yaklaşım sonucunda verimlilik ve disiplin de holding geneline yayılacak konular arasında yer alıyor.

Devlerin değişim stratejisi için görsele tıklayın


GLOBAL OLMA YOLUNDA
2010 yılı Yıldız Holding için tam anlamıyla bir dönüşüm yılı oldu. Grup, faaliyette olduğu her kategoride açıkladığı yabancı ortaklıkları ve organizasyonel değişimleriyle en hareketli topluluklardan biri olarak dikkat çekti. Grup bünyesinde stratejik planlama süreçleri yeniden ele alındı ve bu kapsamda bir Yıldız Holding strateji komitesi oluşturuldu. Vizyon, misyon çalışmaları yeniden gözden geçirildi. Zeki Ziya Sözen, organizasyon yapısında global güç olma hedefine bağlı olarak yabancı yönetici ağırlığı artırıldı. ~
Şirket bünyesinde kurumsal kimlik çalışması yapıldı. Uzun zamandır Ülker ismiyle özdeşleşen holdingin ismi Yıldız Holding olarak değiştirildi. Burada amaç, ürün gruplarında markalaşmayı destekleyecek çalışmalar yapmaktı. Tüm bu strateji değişimlerinin özellikle geçtiğimiz yıl grubun dönüşmesinde etkili olduğunu söyleyen Yıldız Holding Yatırımlar ve İş Geliştirme Grubu Başkanı Zeki Ziya Sözen, holding çatısıaltındaki pazarlama ve mali işler grup başkanlıklarının, topluluğun değişen ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden yapılandırıldığını söylüyor. "Pazarlama grup başkanlığı çatısı altındaki birimlerin geliştirilmesine yönelik çalışmaların sonucunda tüm ekiplerin, ortak bir dil ve yaklaşımla hareket etmesi sağlandı" diye konuşuyor ve ekliyor: "Diğer coğrafyalarda da gelişim gösteren global bir Türk şirketi olmayı hedefleyen Yıldız Holding, bu objektifle organizasyon yapısını yeniledi diyebiliriz. Sakız ve şekerleme alanında Danimarkalı Gumlink ile yüzde 50-50 ortaklıkla Continental Confectionary Company'i kurduk. Çayda ise Alman LSH ile yaptığımız ortaklığın ardından ürün geliştirme çalışmalarımız hız kazandı. Geçtiğimiz yıl baharat alanında McCormick ve meyve suyunda Eckes-Granini ile iki anlaşmaya daha imza attık."


AİLE İCRADAN ÇEKİLDİ
Doğan Holding'de 2010 yılı ortalarında ailenin icrai görevlerini profesyonellere bırakması önemli bir gelişmeydi. Doğan Holding Strateji Grubu Başkanı Yahya Üzdiyen, yeniden yapılandırma kapsamında Doğan Holding ve Doğan Yayın Holding'in yönetim yapılarının sadeleştirilerek iki holdingin ortak bir profesyonel ekip tarafından yönetilmeye başlandığını söylüyor. "Yine aynı çerçevede, aile üyeleri icra faaliyetlerini profesyonel CEO'lara devrederek ve şirketlerde sadece yönetim kurulu seviyesinde görev alarak grubumuzun üst yöneticileriyle birlikte grubun stratejik gelişmesi ve gelecek tasarımı gibi konulara odaklandılar" diye konuşuyor. Bu sürecin olumlu sonuçlarını 2010 yılında görmeye başlayan grup, ilk 9 aylık mali sonuçlarında esas faaliyet kârını önceki döneme göre yüzde 36 artırmayı başardı. Yahya Uzdiyen'e göre bu başarıda, takip edilen verimlilik projeleri ve mali kontrolün payı büyük. Faaliyet gösterilen pazarlardaki iyileşmelerin de etkisi var. Üzdiyen, önümüzdeki dönemde bu yöndeki çalışmaların tamamlanması için çalışacaklarını söylüyor ve ekliyor: "Yeni dönemde kurumsal yapımızı güçlendirerek grup şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetimi ve performans artışını hedefliyoruz. Geçtiğimiz dönemde grubumuz, bölgesel güç olma yolunda adımlar atarak yurtdışında büyük yatırımlar da gerçekleştirdi. Bu noktada alışılmışın aksine kendimizi komşu ülkelerle sınırlamadık. Önümüzdeki dönemde de doğru iş modelleriyle gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlarda başka fırsatlar yaratılabileceğimizi düşünüyoruz. Ayrıca grubumuz, geçmiş dönemde ve halihazırda birçok iştirakinde faaliyetlerini yabancı ortaklarıyla sürdürdü ve bu kültür oldukça sağlam bir şekilde oturdu. İleride yurtdışı büyümelerimizde farklı ortaklık yapılarını da değerlendireceğiz."~


NAKİT YARATMAK ÖNEMLİ
Yeni döneme farklı stratejik yapılanmasını bir sistematik dahilinde ele alanlar da var. Borusan Holding de bu gruplardan biri. Grup, 2011-2015 döneminin yeni stratejik planını 2010'un son günlerinde yönetim kurulunda onayladı. Şu anda ise bu kararların uygulama fazına geçilmiş durumda. Borusan Holding CEO'su Agah Uğur, odaklandıkları bazı konularda değişime gittiklerini söylüyor. "Geçmişte daha fazla büyüme odaklıyken artık daha fazla kârlılık ve nakit yaratma konularına eğileceğiz" diye konuşuyor. Bunu ise faaliyet gösterdikleri alanlarda mevcut pazar konumlarını koruyarak gerçekleştireceklerini belirtiyor. Holding bünyesinde verimlilik, inovasyon yoluyla pazara sürekli yeni ürün ve hizmet sunma, organizasyonlarda yalınlaşma gibi konular da ön plana çıkacak. Uğur, yeni dönem stratejilerle finansal açıdan da önemli getiriler elde etmeyi planladıklarını söylüyor ve ekliyor: "2011'de yüzde 20 büyüyerek ciroyu 4 milyar doların üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. Bu yıl için öngördüğümüz toplam 400 milyon dolarlık yatırımın yarısını enerji alanında harcamayı planlıyoruz. Ancak çevreye karşı olan duyarlılığımız ve seçiciliğimiz nedeniyle dikkatli ilerlediğimiz için bu yatırımları arzuladığımız hızda gerçekleştiremiyoruz. Gemlik'teki liman kapasitemizi artırmıştık, ama görünen o ki kapasite bizim öngördüğümüzden daha çabuk dolacak. Dolayısıyla mevcut limanımızın kapasitesini artırmaya devam edeceğiz. Yine lojistik faaliyetimizde, üçüncü parti lojistik hizmetleri ve yurtdışında lojistik şirketleri kurma ve mevcutları geliştirme alanlarında da önemli büyümeler öngörüyoruz."


PORTFÖYDE ÇEŞİTLİLİK VAR

Boydak Holding, Türkiye'nin önde gelen mobilya devlerinden. Grup, geçtiğimiz yılın ortalarında enerji alanına girdiğini açıklayarak stratejisinde önemli bir değişime gittiğinin sinyallerini verdi. Boydak Holding CEO'su Memduh Boydak, enerji sektöründe büyük bir oyuncu olma hedefinde olduklarını söylüyor. Portföyünde çeşitliliğe giden grubun gerçekten de bu strateji kapsamında geçtiğimiz yıl önemli yatırımları ve ortaklıkları oldu. Grup, Nisan Enerji'nin yüzde 50'sini, Muradiye Enerji'nin yüzde 70'ini satın aldı. Memduh Boydak, tüm bu yeni yatırımların yeni stratejik yapılanmaları beraberinde getirdiğini söylüyor. Grup bünyesinde bulunan yöneticilerin yeni yatırımlara yönlendirilmesinin mevcut organizasyon yapısını değiştirdiğini belirtiyor ve ekliyor: "Yeni yatırımlardan ve yapılanmadan sonra Boydak Holding'in üretim ve pazarlama alanında faaliyet gösteren şirketlerinin yönetimi tamamen şirket ortakları dışından oluşturuldu.~

Sürekli devam eden kurumsal yönetim çalışmaları, faaliyet gösterdiğimiz sektörlerdeki başarılarımızı devamlı kılıyor. Yeni sektörlere ve pazarlara girme noktasında da şirketlerimize artı değer katıyor. Şirketlerimizde ve ülkemizde gerek yurtiçi gerekse yurtdışı piyasalarda sürdürülebilir bir büyümenin devamı için kurumsal yapıların global dünyanın dinamiklerine göre gelişmesinin önemini biliyoruz. Bu bağlamda biz de Boydak Grubu olarak global piyasalarda büyük oyuncu olma hedefimiz doğrultusunda mevcut organizasyon yapımızı değiştiriyoruz."

ORGANİZASYON YAPISINDA DEĞİŞİM
Son yılların yükselen gruplarından Limak Holding'de de stratejik değişim dikkat çekiyor. Şirket, özellikle faaliyet gösterdiği alt sektörlerde yapılanmaya gitmek konusunda kolları sıvamış durumda. Limak Yatırımlar CEO'su Murat Dedeoğlu, ölçeğe bağlı olarak alt sektörler bazında kurumsal organizasyon derinliğini artırabileceklerini söylüyor. "Bu derinlik artışı alt sektörlerin bugüne oranla daha özerk durmaları anlamına gelecek.

Aynı zamanda kaynak erişimi ve temel kurumsal hedefler için daha yaratıcı olmalarını beraberinde getirecek" diye konuşuyor. Bu sayede aktif oldukları coğrafyanın sınırlarını genişletebileceklerini de söyleyen Dedeoğlu'na göre bu strateji değişimi, dikey varlık çeşitlendirmesini artırmalarını da sağlayacak. Bu da yine yeni benimsedikleri sürdürülebilir getiri odaklı büyüme stratejisini ciddi oranda destekleyecek. Yeni sektörlerle de ilgileneceklerinin sinyallerini veren Dedeoğlu, sosyal altyapı, su arıtma ve atık yönetiminin ileride aktif olmayı istedikleri alanlar olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Afrika kıtası coğrafi olarak önümüzdeki dönem çok önemli olacak. Türkiye her zaman için bizim ana pazarımız, evimiz ama bunun yanı sıra çevremizdeki fırsatlara çekimser kalmıyoruz. Tam aksine aktif olarak fırsat takip edip, fırsat yaratıyoruz. Bu anlayışımız sürdürülebilir büyüme için gerekli ki tüm paydaşlarımıza sadece kısa vadeli değil sürekli ekonomik katma değer yaratabilelim." 0

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz