Dördüncü dalgaya geçiyoruz

Acıbadem Sağlık Grubu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'la son gelişmeleri ve ASG'yi taşımak istediği noktayı konuştuk.

1.06.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Dördüncü dalgaya geçiyoruz
MEHMET ALİ AYDINLAR, Acıbadem Sağlık Grubu ile bölgede ciddi bir oyuncu olmakta kararlı. Son olarak dünyanın ikinci büyük hastane zinciri ile stratejik bir ortaklık gerçekleştiren Aydınlar, önümüzdeki dönemde hızla yakın coğrafyada yayılacaklarını belirtiyor. Türkiye'de satın almalarla büyümeye devam ederken, başta Rusya ve Balkanlar olmak üzere bölgede de çeşitli yatırımlarla yeni hastaneleri devreye alacaklarını anlatıyor. "Bölgede 5-6 yıl sonra çok sayıda Acıbadem Hastanesi olacak" diyor. Bu yıl Mehmet Ali Aydınlar için hareketli başladı. Önce kurucusu olduğu Acıbadem Sağlık Grubu'nda stratejik bir ortaklığa imza attı, ardından kritik bir süreci yönettiği Türkiye Futbol Federasyonu'ndaki görevini bıraktı. Başkanlıktan istifa ederek stresli bir döneme noktayı koyarken yeni ortaklıkla birlikte de ASG'yi dünyanın ikinci büyük hastane zinciri Integrated Healthcare Holdings'in bir parçası yaptı. Bugün Aydınlar, ASG'de yüzde 25, IHH'de yüzde 5'lik bir hisseye sahip. Her ne kadar ASG'de çoğunluğu kaybediyor gibi görünse de durumun farklı olduğunun altını çizen Aydınlar, IHH'nin bu ortaklıkla Ortadoğu ve Balkanlar'ın yönetimini kendisine bıraktığını söylüyor. "Holding Acıbadem Sağlık Grubu'nu kontrol ettiği için ben de holdingin yönetim kurulu üyesi ve hissedarı olarak Acıbadem'de yine yüzde 40'lık bir paya sahibim" diyor. Ortaklıkla yönetimde de bir değişiklik olmadığını ifade ediyor. Toplam 15 hastane ile 1 milyar 300 milyon TL bir ciro yaratan ASG, önümüzdeki dönemde büyümesini daha da hızlandıracak. Aydınlar, bunun ağırlıkla satın almalarla gerçekleşeceğini belirtiyor. Yurtiçinde ve yurtdışında hastane yatırımlarının tüm hızıyla süreceğini anlatıyor. Aydınlar'ın gündeminde özellikle yurtdışında bölgesel yayılma var. İlk etapta Rusya ve Balkanlar'da yatırım için adım atacaklarını paylaşan Aydınlar, "Yurtdışında şu anda sadece Üsküp'te varız ama Balkanlar'da da büyümeyi planlıyoruz. Balkanlar'da en azından 2-3 şehirde daha Acıbadem'i göreceksiniz. 5-6 yıl sonra bölgede çok sayıda Acıbadem Hastanesi olacak. Hedefteki ülkeler arasında Rusya, Azerbaycan, Irak, Libya, Mısır, Arnavutluk, Sırbistan, Kosova ve Romanya ilk başta aklıma gelen ülkeler" diyor. Acıbadem Sağlık Grubu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'la son gelişmeleri ve ASG'yi taşımak istediği noktayı konuştuk:

Capital: Yüzde 25'lik bir hisseniz kaldı. Sıfırdan kurduğunuz bir şirkette yüzde 25'lik bir hisseye sahip olmak nasıl hissettiriyor?
- Aslında şöyle bakmak lazım, yüzde 25 değil dolaylı olarak grubun yüzde 40'ına sahibim. Ben yüzde 15 hissemi takas ettim ve Integrated Healthcare Holdings'den (IHH) hisse aldım. Holding, Acıbadem Sağlık Grubu'nu kontrol ettiği için ben de holdingin yönetim kurulu üyesi ve hissedarı olarak Acıbadem'de yine yüzde 40'lık bir paya sahibim.~

"İKİNCİ SINIF BİR İŞ YAPMAM"
KARAKTER ETKİSİ

Ben ne iş yaparsam en iyisini yapmaya çalışırım. Böyle bir karakterim var. Kendim için de şirketim için de ikinci sınıf bir iş yapmam. Param yoksa hiç almam, alacaksam en iyisini alırım. Bir Acıbadem’den önceki Türkiye’deki sağlık sektörüne bakalım bir de sonrakine...
ÖNEMLİ BİR AKTÖR
Biz bu işe girdiğimiz zaman Türkiye’de ciddi sayıda hasta yurtdışına, özellikle de Amerika’ya gidiyordu. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye yurtdışından hasta getiren önemli bir aktör olma yolunda hızla ilerliyor. Hem ülkenin itibarını artırıyor hem ciddi gelir getiriyor.
HAYALLER KURUYORUM
Deniz ve güneş için gelen turist bir haftada 500-1.000 dolar bırakırken bize gelen minimum 5 bin 10 bin Euro bırakıyor. Bu da bizi farklılaştırıyor. Eskiden hastanelerin kullandığı teknolojilere ve fiziki şartlara bakın, bir de bugünkü şartlara bakın. Acıbadem bunların öncülüğünü yaptı. Herkes şimdi daha iyisini yapmak için çaba içinde. Ben hayal kurup hayalleri gerçekleştirmeye çalışıyorum.

Capital: Yüzde 15'lik hisse takası ne amaçla yapıldı?
- Benim ASG'de yüzde 50 hissem vardı. Bunun yüzde 10'unu para olarak aldım. Yüzde 15'ini öbür tarafa verdim ve hisse aldım. Geri kalan yüzde 25'le de ASG'de hissedar olarak kaldım. Ben tepedeki büyük holding IHH'nin yüzde 5 hissedarıyım. Orada Malezya Hükümeti'nin yatırım fonu Khazanah Nasional Berhad, Mitsui&Co ve Mehmet Ali Aydınlar ortaklığı var.

Capital: ASG'de yönetim ve kontrol yetkisi hala sizde... Peki ortaklarınızla yönetim konusunda nasıl bir paylaşım içindesiniz? Nasıl bir sistemle ilerliyorsunuz?
- Aslında bizde değişen hiçbir şey yok. Sadece yönetim kuruluna giren arkadaşlar var. Onun dışında şirket aynı yönetim tarzıyla yönetiliyor.

Capital: Bölgede yayılma hedefiniz var. Bölgesel ilerlemeniz ve yönetiminiz nasıl olacak?
- Bizim Makedonya'da bir hastanemiz var. Balkanlar'da, Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da ve Rusya'da da yatırımlar planlıyoruz. Bunların hepsi Acıbadem çatısı altına girecek ve bize bağlı olacak. Acıbadem markası bu bölgede büyümeye devam edecek. Integrated Healthcare Holdings, Türkiye, Çin, Malezya, Singapur, Brunei ve Hindistan'da Acıbadem, Parkway, Pantai ve Apollo markalarıyla hizmet veriyor. Biz şu anda dünyanın ikinci büyük hastane zinciriyiz.

Acıbadem’in yatırım gündemindeki 10 madde
1- Bu yıl içinde 16’ncı hastaneyi mayıs ayında Bodrum’da, 17’nci hastaneyi temmuzda Ankara’da açıyoruz.
2- İstanbul’da yeni hastane projelerimiz var, bunları gerçekleştikçe açıklayacağız.
3- Satın alarak büyüyeceğiz. Satın almalara yenilerini ekleyeceğiz.
4 - Anadolu’da var olacağımız il sayısı hızlı artmayacak. Potansiyeli yüksek il sayısı fazla değil.
5- İkinci bir marka olarak “Aile Hastanesi” adlı yeni bir hastane zincirini deniyoruz.~
6- Rusya çok büyük ve zengin bir pazar. Oraya bir an önce girmeyi düşünüyoruz.
7- Balkanlar’da da büyümeyi planlıyoruz. 5-6 yıl sonra bölgede çok sayıda Acıbadem Hastanesi olacak.
8- Hedefteki ülkeler arasında Rusya, Azerbaycan, Irak, Libya, Mısır, Arnavutluk, Sırbistan, Kosova ve Romanya ilk başta aklıma gelen ülkeler.
9- Hedefimizde yurtdışından hasta getirmek var. 2009’da yurtdışı gelirler 10 milyon dolardı, 2012 hedefimiz 100 milyon dolar. Burada büyüme hedefliyoruz.
10- Hastane işi dışında yeni sektörlere girmeyi düşünmüyoruz. Rönesans ile yapacağımız emlak işinde sadece sermayemiz olacak.

Capital: Birlikte grubu büyük bir yere taşıyacaksınız. Peki hedefleriniz neler? Hastane sayısını ve ciroyu nereye taşıyacaksınız?
- 2010 yılında Acıbadem Sağlık Grubu gelirleri 946 milyon TL, çalışan sayısı ise 9 bin 566 idi. 2011 yılında grup gelirleri 1,3 milyar TL, çalışan sayısı ise 11 bin 354 oldu. Ciroda, 2012 yıl sonunda yüzde 30-35 büyüme hedefliyoruz. Çalışan sayısının ise yıl sonunda 13 bin -13 bin 500 aralığında olmasını bekliyoruz. Bu yıl sonunda satın almalarla birlikte hastane sayısı 20 olur. Geçtiğimiz 5 yılda, ciro ve çalışan sayısı 2 kat arttı, önümüzdeki 5 yılda da bu civarda bir büyüme beklenebilir.

Capital: Şu anda kaç hastaneniz var?
- Mevcut hastane sayımız 15. Yurtdışında Makedonya'da 1 hastanemiz var. Devam eden 2 hastane inşaatımız, Bodrum ve Ankara'da.

Capital: Yeni hastaneler açıyorsunuz... Peki Türkiye'de ya da İstanbul'da böyle bir potansiyel var mı?
- Bizim bütün hastanelerimiz dolu çalışıyor. Türkiye'de çok hızlı büyüyoruz. Gelir arttıkça insanlar daha kaliteli sağlık hizmeti almak istiyor. Türkiye'de bu talebe yanıt veren hastane grubu da biziz. Yurtdışından da çok hasta getiriyoruz. Şu anda Kayseri ve Adana'daki hastanelerimize bile yurtdışından gelen çok sayıda yabancı hasta oluyor. Talep her geçen gün artıyor. 2009 yılında yurtdışı hastalarımızdan gelen gelir 10 milyon dolarken, 2011 yılında 60 milyon dolar, yurtdışından gelen hastalardan elde edildi. Bu yıl bu rakam 100 milyon doları geçer. Geçtiğimiz yıl toplam 1 milyar 300 milyon TL ciro yaptığımızı düşünürsek bu oran toplam gelirlerimizin yüzde 10'ndan biraz fazla.

"BÖLGEDE ÇOK SAYIDA ACIBADEM OLACAK"
RUSYA PAZARI

Rusya çok büyük ve zengin bir pazar. Rusya’da sağlık reformu yapılıyor. Sağlığa ciddi kaynaklar ayırma vaadi var. Oraya bir an önce girmeyi düşünüyoruz. Belki 1-2 hastaneyle başlayacağız.
RİSKLERİ VAR
Tabii bunların riskleri de var. Ama başarı risk alabilmekten geçiyor. Garanti işin getirisi de belli olur. Bir de biz bu işi severek yapıyoruz. Ben hayatım boyunca para kazanayım diye bir iş yapmadım. İşimi en iyi şekilde yapayım diye yaptım. Yapınca para da takip ediyor.~
HEDEFTEKİ ÜLKELER
Yurtdışında şu anda sadece Üsküp’te varız ama Balkanlar’da da büyümeyi planlıyoruz. Balkanlar’da en azından 2-3 şehirde daha Acıbadem’i göreceksiniz. 5-6 yıl sonra bölgede çok sayıda Acıbadem Hastanesi olacak. Hedefteki ülkeler arasında Rusya, Azerbaycan, Irak, Libya, Mısır, Arnavutluk, Sırbistan, Kosova ve Romanya ilk başta aklıma gelen ülkeler.

Capital: Doluluk oranınız nedir?
- Bize hafta içinde geldiğinizde yatak bulmakta zorluk çekersiniz. Ama yaz döneminde İstanbul'daki hastanelerimizin kapasitesi biraz düşer, öte yandan Kayseri'de tavan yapar. Burada bölgeye ve mevsime göre değişen bir süreç var.

Capital: Siz birleşme ve satın almalarla da büyüyorsunuz... Önümüzdeki dönemde bu hamleleriniz sürecek mi?
- Tabii satın alarak büyüyeceğiz. Satın almalara yenilerini ekleyeceğiz.

Capital: "Bizi satın alın" şeklinde çok teklif alıyor musunuz?
- Evet, çok sık bu tür teklifler geliyor. Aslında Türkiye'de özel hastaneleri ikiye ayırmak lazım. Bir gerçekten özel hastaneler var. Bir de özel devlet hastaneleri var. Bunlar tamamen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile çalışıyor. O segmentteki arkadaşlar zor ayakta duruyor. Hatta kuralları çiğniyorlar da diyebilirim. Çünkü yaşamak zorundalar, yaşamak için birtakım şeyler de yapıyor olabilirler. Dolayısıyla özellikle o segmentte çok satılık hastane bulunuyor. Biz de yeni hastane yapacağımız zaman ya hastane satın alıyoruz ya tıp merkezi satın alıp bunları birleştirerek hastane haline dönüştürüyoruz.

Capital: Sizin ilginizi çeken, almak isteyebileceğiniz çok hastane var mı?
- Acıbadem tabelası koyabileceğimiz bir hastane yok diyebilirim. Ancak ruhsat değeri olarak görüp alıyoruz.

"FEDERASYON'DA KASITLI OLARAK YIPRATILDIM"
ANORMAL STRESLİ DÖNEMDİ
Federasyon başkanı olduğum dönemde zamanımın çok büyük kısmını oraya verdim. Günde 1 saat işime bakıyordum, onun dışında işleri tamamen elektronik ortamda yürüttüm. Orada anormal stresli, çok yoğun bir dönem geçirdik. Sonrasında hemen bir tatil yaptık.
DUBAİ’YE KAÇTIK
Sıcak iyi gelir diye eşimle 1 hafta Dubai’ye kaçtım. Bir haftalık tatilin ardından işimin başına döndüm. Ben bir işadamıyım. Onlarca hastane ve tıp merkezi, 12 binin üzerinde çalışan var. Çok dolu bir insan olduğum için bir boşluğa düşmedim, kaldığım yerden işime devam ettim. İşimde zaman zaman ara vermek faydalı da oluyor. Örneğin şirkete atılım yaptıracak yeni şeyler yaptık. Yakında bunları açıklayacağız. Benim için farklı bir deneyim oldu. Orada farklı bir grup ve camia ile karşılaştım.
YANLIŞLIĞIN İÇİNDE OLMADIM
Yıprandığım kesin, bazı kesimlerce kasıtlı olarak yıpratıldığım da kesin. Ama ben ne yaptığını bilen bir insanım. Hayatım boyunca hiçbir yanlışlığın, hiçbir kanunsuzluğun içinde olmadım. Futbol Federasyonu’nda hep doğru bildiğimi, açık, şeffaf ve net bir şekilde ifade ettim. Futbola faydalı olmaya çalıştım. Futbol izleyenler ileride o dönemin değerlendirmesini iyi yapacaktır.~

Capital: Bir semt hastanesinden ulusal bir zincire dönüştünüz. Bu dönüşümü hızlandıran hamleleriniz, dönüm noktalarınız neler oldu?
- Ben 1993 yılında 29 Nisan'da çoğunluk hisseleriyle yönetimi aldım. 1993 sonunda bu işte kalıcı olmaya karar verdim. Kalıcı olmak ve büyümek için yaptığım en önemli şey, sistemden kazandığım bütün parayı tekrar sisteme yatırmak oldu. Hep şirketimin güçlü olmasına önem verdim. Sonra da kritik aşamalar geldi. Birinci kritik aşama, 2000 yılındaki halka arz idi. 2000 yılında şirketin yüzde 15'ini halka arz ettim. O zaman sermaye piyasalarıyla tanıştım. Sermaye piyasalarıyla tanışmanın bize ciddi avantajları oldu. Daha sonra bize çok talep geldi. Talep gelince yüzde 15'lik halka açıklık oranı blok satışlarla yüzde 36'ya kadar çıktı. O süreçte çok iyi bir performans gösterdik. Sürekli yatırımcısına en çok kazandıran ilk üç şirket arasında yer aldık. Bu da yabancı fonların dikkatini çekti. 2008 yılında Abraaj Capital ile ortaklık yaptık. Abraaj Capital gibi özel girişim sermayesi şirketlerinin amacı, büyümeden faydalanıp bir kâr elde edip çıkmak. Onlar da 2012 Ocak ayında çıktı. Bu sefer stratejik bir ortakla işbirliği yapıldı. Dolayısıyla bizim 3 kritik aşamamız var: 2000 halka arz, 2008 özel girişim sermayesi ortaklığı, 2012 stratejik ortaklık. Herhalde Türkiye'de bu üçünü birden yapan çok az şirket vardır ya da yoktur.

Capital: Büyümenizde 3 kritik aşama saydınız. Dördüncü aşama bölge çapında bir büyüme mi olacak?
- Tabii o bizi heyecanlandırıyor. Ben sürekli yurtdışında seyahat ediyorum. Yatırım yapmayı planladığımız ülkeleri dolaşıyorum. Ve şunu görüyorum: Türkiye sağlıkta bütün çevre ülkelerin çok ilerisinde. Şunu da takdir etmek lazım; 2002 yılından bu yana Türkiye'de sağlık sektöründe ciddi bir iyileşme yaşanıyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ çok başarılı. Bir kişinin eskiden hekime gitme sayısı 2 iken, bugün gelişmiş ülkeler seviyesine geldik. Gelişmiş ülkelerde yılda hekim ziyaret sayısı 8 bizde de artık 6-7 kez hekime gidebilme oranı var. Bu da aslında sistemin rahatlamasından ve hastanın hekime ve hizmete rahat ulaşmasından kaynaklanıyor.

Capital: Türkiye'de en fazla kaç ilde olabilirsiniz?
- Bu tamamen Türkiye'nin gelişmişliğiyle ilgili bir durum. Biz özel hastaneyiz. Diğer illerde de uygun gelir düzeyi oluşursa olabiliriz. Henüz çok yeni bir oluşum gerçekleştirdik, Aile Hastanesi adını taşıyan yeni ikinci bir marka oluşturduk. Bu hastanenin ilki geçtiğimiz yıl aldığımız JFK Hastanesi oldu. Bu şekilde bize gelmek isteyip de ekonomik nedenlerle ulaşamayan hastalara hizmet verebilecek bir hastane zincirini deniyoruz. Eğer bu tutarsa ileride ikinci bir marka olarak Aile Hastaneleri de Türkiye'nin gündeminde olacak.

Capital: Başından beri tek bir alana, hep sağlığa odaklandınız... Bundan sonra da böyle mi devam edecek? Bir girişimci olarak "Sizinle iş yapalım" şeklinde teklifler de alıyor musunuz?
- Evet, bu tür teklifler çok oluyor. Aslında benim ana işim sağlık ve hep böyle olmaya devam edecek. Bunun dışında kişisel bazı yatırımlarım oluyor. Örneğin Rönesans'ın başkanı Erman Ilıcak'la ortak bir arsa alıp ofis binası yapacağız. Ama bu benim finansman koyduğum bir iş. Bir "home ofis"im var. Burada bir yerde özel girişim sermayeleri gibi yatırım yapıyoruz. Ancak burası da benim odak noktam değil, bizim arkadaşlar ilgileniyor, ben onay veriyorum. Benim işim sağlık.

Capital: Bildiğimiz mevcutların dışında sağlığın başka bir alanı, segmenti var mı?
- Sağlık büyük bir sektör. Amerikanekonomisinin dördüncü büyük sektörü. Aslında Türkiye'de kamu ağırlıklı olduğu için çok dikkat çekmiyor ama çalışan insan sayısı, kullanılan malzemeler, orada dönen ekonomik değer olarak baktığınızda sağlık çok büyük bir sektör ve büyümeye de devam edecek.~
Çünkü, nüfus yaşlanıyor, bunların bakım şartları zorlaşıyor. Bunlar ülkenin sosyal güvenlik kurumlarını da zorlar halde. Gelişmiş ülkelerde herkes sürekli sağlık reformu yapıyor. Obama'nın da vaatleri arasında vardı. Benim de yaşım belli bir yere geldi. Yeni maceralarla uğraşacak halim yok. Mevcutları götüreyim, biraz da kendime zaman ayırayım diye düşünüyorum.

Capital: Son dönemde riske ve işe bakışınız değişti mi?
- Aslında işe ilk başladığım gün nasılsam hala aynıyım. Herkes Acıbadem'in başarısından, benim başarımdan bahsediyor... Ben bütün bunların hepsinin gelip geçici olduğunu bilen bir insanım. Bunların hiçbiri önemli değil. Neticede nasıl gideceğimiz belli, önemli olan toplumda iz bırakmak, değer yaratan işler yapmak. Ben Mehmet Ali Aydınlar olarak olurum, olmam ama bu hastaneler Türkiye'nin hastaneleri. Bu hastanelerle sağlığın çıtasını yükselttiğimize inanıyoruz. Türkiye buradan döviz kaybederken döviz kazanır hale geldi ve bunda Acıbadem'in katkısının olduğunu düşünüyorum. Benim kişiliğim, kimliğim çok önemli değil, yarın hepimiz bir varmış bir yokmuş olacağız.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz