Heyecansız iş yapılmaz

Ahmet Zorlu'yla çok konuşulan, merak edilen ve kariyerinin son başarılı dönüm noktası olarak görülen bu projesini konuştuk.

1.02.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Heyecansız iş yapılmaz
AHMET ZORLU, Türk sanayisinin öncü isimlerinden... Faaliyette bulunduğu her alanda dikkat çeken başarılara imza atmasıyla tanınıyor. Nevresim, masa örtüsü ve perde üretiminde gerçekleştirdiği "ilk"lerle dikkat çekti. Sadece üretimle kalmadı, bu alanda dünya çapında bir marka oluşturmayı da başardı. Türkiye'nin her yerine zincir mağazalar açtı. Ardından beyaz eşya ve elektronik alanında Vestel'i aldı. Markanın gücünü katlayarak dünyada hatırı sayılır bir şirket olmayı başardı. Bunu finans sektörüne girişi izledi. Özelleştirme İdaresi'nden 69 milyon dolara, bir tabela ve 3 şube olarak aldığı Denizbank'ı 2 milyar 437 milyon dolara sattı. Enerji yatırımlarıyla dikkatleri üzerinde topladı. 2006 yılından bu yana da gayrimenkul alanına el attı. Bundan 5 yıl önce yapımına başladığı Zorlu Center'la bu alanda da önemli bir çıkış yakaladı. Ahmet Zorlu'nun "beşi bir yerde" olarak tanımladığı Zorlu Center daha tamamlanmadı. Ancak, şimdiden sektörde önemli bir marka olarak görülüyor. Ahmet Zorlu'yla çok konuşulan, merak edilen ve kariyerinin son başarılı dönüm noktası olarak görülen bu projesini, onun geçmiş deneyimleri ve iş hayatına bakışıyla derleyerek konuştuk:

"Yenilikçilik başarı getirir"
"İş yaparken heyecanınızı sürekli canlı tutmanız çok önemli. Ben o heyecanı hiç kaybetmedim. Bir işi yaparken ya da bir malı üretirken içimde hep bir korku vardır. Zaten bu korku daha fazla çalışmama, daha ileriye gitmeme neden oldu. Yenilikçilik ise başarının en önemli sırlarından biri. Günümüz dünyasında yenilik yapmazsanız başarılı olmanız mümkün değil. Bu, aslında bundan 100 yıl önce de böyleydi. Bundan sonra da böyle olacak. Örneğin, ben hala Vestel'de AR-GE departmanının neler yaptığını izlerim. 'Kokluyorum' her işi... Doğru mu, iyi mi gidiyor diye sürekli fikir yürütüyorum. Biz birer yarışçıyız. Ne için koşuyoruz? Birinci olmak için... İş hayatı da bir yarıştır. Siz yarışta gerilerde kalırsanız kimse sizden bahsetmez. Hayatımın hiçbir döneminde durayım dinleneyim gibi bir düşüncem olmadı. Zaten öyle birdünya yok. Çünkü, yeniliğin sonu ve sınırı yok. Başarıda ekip çalışması son derce önemli. Öyle kendin çal, kendin oyna şeklinde ilerlemek mümkün değil. Orkestra kurmak lazım, orkestranın da güzel çalması gerekir ki solist güzel söylesin.

"Biz Zorlu Grubu olarak 5 yıldan beri yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Şubat ayında da özellikle enerji alanına yönelik yeni 2 yatırımımız daha olacak. Son dönemde elimize geçen paradan çok daha fazla yatırıma girdik. Gayrimenkule 2 milyar doların üzerinde, jeotermale 600 milyon dolar, Rusya'ya 800-900 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdik. Rüzgar santrali yatırımı da yaptık. Önümüzdeki dönemde bu yatırımların sonuçlarını almaya başlayacağız. Zorlu Grubu, 2013'te 60'ıncı yılını kutlayacak. Geçmişte İsrail, Pakistan, Rusya ve Türkiye'de yatırımlarımız oldu. Bunlar faaliyete geçtiği, ürün üretmeye başladığı zaman daha verimli bir hal alacağız."~

Zorlu Center'ı dünya konuşuyor
Günümüzde gayrimenkul işine herkes girdi. Biz değişik ne yapabiliriz diye yola çıktık. Projeyi gören bir arkadaşım, "İtalya'da herkese bu projeyi anlatıyorum" dedi. Amerika'da, Avrupa'da, dünyada bu proje konuşuluyor. Daha piyasaya çıkmadan önemli bir marka olmuş durumda. Benim hedefim, buraya önemli bir eser dikmek. Bu projeye şu ana kadar 2 milyar dolara yakın para harcandı, hala da devam ediyor. Projeyi yaparken, finansman zorluğu yaşamadık. Kim olsa bu projeye kredi verirdi. Ancak biz sadece Akbank'tan kredi kullandık. Onlar da zaten seve seve verdiler. İlk etapta 400 milyon dolar kullandık, sonra 200 milyon dolar daha kredi aldık. 8-10 yıllık uzun vadeli bir finansman paketi yaptık. İnşallah kendi gücümüzle de bakiyesini bitirmeye çalışacağız. Martta bu projeye başlayalı tam 5 yıl olacak. Satışlardan tabii ki biraz para girişi de oldu.

"Malı götürmedik"

Bu projeyle ilgili 'Zorlu malı götürüyor' şeklinde konuşmalar oldu. Bize bu projenin geri dönüşü belki de 30 yılı bulacak... Tabii proje bittikten sonra kendi de değer kazanır. Biz Zorlu Grubu olarak gayrimenkulde öncülük yapalım istedik. Ancak, şunu söyleyeyim: Çok büyük bir inşaat şirketi olmayacağız. Kendi kalite anlayışımız uyarınca benzersiz bir yatırımı hayata geçiriyoruz. Ben bu projeye "beşi bir yerde" ismini verdim. Bu projenin içinde çok güzel bir kültür merkezi olacak. 2 bin 500 kişilik bir tiyatro mevcut. Konserlere, seminerlere, gösterilere, oyunlara ev sahipliği yapacak. Bu anlamda sosyal sorumluluğumuzu da yerine getiriyoruz. 2013'te o bölgenin bütün çehresi değişecek.

Benzeri yok
Bakın, 5 yıl önce yeşil alanlı proje kavramı yoktu. Şimdi herkes yeşil alanlardan bahsediyor. 5 fonksiyonlu böyle bir kompleks dünyada yok. Türkiye'ye değer katacak bir proje olacak. Kültür ve sanat merkezi, otel, iş merkezi, alışveriş merkezi ve rezidanslardan oluşuyor. Bu 5 fonksiyon fikri de benden çıktı. Burası turist çekecek. Zorlu Center'ın Boğaz'ın silüetini bozup bozmayacağı da konuşuldu. Bizim yüksekliğimiz 100 metre. Bitince hep beraber Boğaz'ın görünümünü bozup bozmayacağını hep birlikte göreceğiz. Biz kötü bir şey yapmak istesek bile yapamayız. Bizim geçmişimizde böyle bir şey yok. Vestel City'de bile 200 bin metrekare yeşil alan mevcut. Biz bu anlayışla bakıyoruz işlerimize...

PROJE BİTSİN KONUŞACAĞIM

Bu projeyle ilgili bir sürü şey konuşuluyor. Ben ise proje bittikten sonra konuşacağım. Ben bu projeyi ucuza kapatmadım. Araziye 800 milyon dolar verdim. Bu kadar parayı verip böyle bir iş çıkarabileceğini düşünen bir başkası varsa bu parayı ben kendisine vermeye hazırım. Ama bugüne kadar yaptığım bütün masrafları faiziyle de geri alacağım. Ben bu araziyi almak için kullandığım 800 milyon doları yurtdışında bir yatırım için kullansaydım daha kazançlı çıkardım. Özellikle kriz zamanında ABD'den bir yer alsaydım bugün paramı 4'e katlamış olurdum. Benim aldığım ve verdiğim paraların hepsi resmidir. Sonuçta 10 kişi ihaleye girdi. Ben kazandım. Projeyle ilgili bürokratik engeller de kimi zaman oluyor. Onları da aşıyoruz...~

"Kızımız çok güzel"
Anlaştığımız Raffles Hotel&Resort'la ilgili bizim bir talebimiz olmadı. Sonuçta kızımız çok güzel. Onlar talip oldular. Ayrıca pek çok otelin arasından seçtik onları. Biz butik, Türkiye'de olmayan güzel bir otel olsun istedik. Bu projeyle yeni şeyler de öğrendim. Sonuçta öğrenmenin yaşı yok. Tabii ki geçmiş tecrübelerimiz de yardımcı oldu. Mevcut tecrübeleriniz daha fazla gelişmenizi ve daha çabuk yeni şeyler öğrenmenizi sağlıyor. Elde ettiğim bu yeni bilgilerle daha başka güzel işlere de imza atabilirim. Sonuçta bu iş için çok büyük bir iş diyorlardı. 'Bana öyle söylemeyin' diye uyarıyordum. Ama işin içine girince anladım ki çok büyük bir işe cesaret etmişiz gerçekten. Bittikten sonra burası bir semt haline gelecek.

"HERKESIN YAPTIĞINI YAPMAYIN"
Ben tüm kariyer hayatımda kendime şunu söyledim. Herkesin yaptığını yaparsanız ilerlemeniz mümkün değil. Marka olmak, tanınmak, bir başarıya imza atmak için farklı olmanız gerekir. Bana bir gün arkadaşlar dediler ki, vizyonumuzu daha net belirlemek adına danışmanlık alalım. Önemli bir şirket geldi, bize anlattı... Anlattıkları aslında benim bildiğim ve uyguladığım stratejiler... Kaliteli mal yapacaksın, zamanında ürünü çıkaracaksın, servisini vereceksin, iyi bir ekip oluşturacaksın, farklı olacaksın... Bunları ben zaten biliyorum ve uyguluyorum. Bunları yapmazsanız insanlar sizi niye tercih etsin ki zaten?

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz