Kurumsallaşmayı global oyuncu olma hedefi izleyece

Meral İnci Zaim ile geçirdikleri kurumsallaşma sürecini, gelecek vizyonlarını ve TÜSİAD’da yeni aldığı görevini konuştuk.

1.06.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kurumsallaşmayı global oyuncu olma hedefi izleyece
MERAL İNCİ ZAİM, Türkiye iş dünyasının güçlü kadınlarından biri... 1 milyar TL ciroya sahip İnci Holding’in yönetimi 2010 yılından bu yana ona emanet. İnci Zaim, geçen yıl holdingi yüzde 30 büyütmeyi başardı. Bu yılın başında sorumlulukları arasına bir yenisini ekledi. TÜSİAD yönetim kurulu üyeliği görevini de üstlendi. Meral İnci Zaim, aile şirketlerinde en önemli konunun kurumsallaşma »  olduğu fikrinde. Zaten İnci Holding’in 3’üncü kuşağa sağlıklı devredilmesi için tüm aile meclisi birlikte çalışıyor. Meral İnci Zaim, “Kuşaklar arasında şirket devri 10 yıldan önce olmuyor. Babamla biz 25-30 yıl birlikte çalıştık. En az 10 yıl dirsek teması çok önemli” diyor. İnci Holding, bir aile şirketi olarak farklı yönetim tarzıyla dikkat çekiyor. Cirosunun yüzde 90’ını akü, jant ve otomotiv yan sanayi sektöründen sağlayan holdingin başında beş kız kardeş bulunuyor. Kardeşler arasında yönetim kurulunda yapılan seçim ile başkan seçiliyor. 2010 yılından bu yana İnci Holding’in başında bulunan Meral İnci Zaim, “Bizde demokrasi var, şirketimizi ortak akılla yönetiyoruz. Benden önce Şerife Hanım başkandı, o şu anda yönetim kurulunda... Ben de görevim bitince yönetim kurulunda olacağım. Dolayısıyla holding vizyonunda, hedeflerinde süreklilik sağlıyoruz” diyor. İkinci kuşaktaki bu dayanışmanın sonraki kuşaklara aktarılması da İnci Ailesi’nin en önemle üzerinde durduğu bir konu. Öyle ki Meral İnci Zaim’in bu yılki ajandasında en önemli başlık, holding kitabının hazırlanması. İnci Zaim, kurumsallaşmanın aile, ortaklık boyutunun ardından iş prensiplerinin açıkça ortaya konulması için 2012’de bu alanda çalışacaklarını söylüyor. İnci Zaim, 23 üyeli aile meclisinde 3’üncü kuşağa geçiş çalışmalarını şöyle aktarıyor: “Şu an holdingde 3’üncü kuşaktan 5 kişi çalışıyor. Hepsi 30 yaşın üzerindeki aile üyelerimiz. Belli yetkinlikleri aldıkça onlar da yönetim kuruluna girecek. Şimdi yönetim kurulunda 3’üncü kuşaktan bir üyemiz var. Kuşaklar arasında şirket devri 10 yıldan önce olmuyor, omuz omuza 10 yıl çalışmak lazım. Babamla biz 25-30 yıl birlikte çalıştık. 10 yıl dirsek teması çok önemli... ” İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Meral İnci Zaim ile aile holdinginde geçirdikleri kurumsallaşma sürecini, gelecek vizyonlarını ve TÜSİAD’da yeni aldığı görevini konuştuk:

Capital: Bu yıl TÜSİAD’ın yönetimine girdiniz. TÜSİAD’da hangi konularda çalışıyorsunuz?
- Evet, bu yıl başında yapılan seçimle TÜSİAD’ın 42’nci olağan genel kurulu seçimlerinde yönetim kuruluna seçilerek yurtdışı iletişim komisyonu başkanı oldum. Benim iş hayatım yoğun, sorumluluklarım çok fazla. Ancak, böyle bir görevi de layık gördüler. Memnuniyetle kabul ettim. Elimden geleni yapıyorum. Yurtdışı iletişim komisyonunun çalışmalarıyla ilgileniyorum. Birçok faaliyetimiz var, Fransa’da Institut du Bosphore Bilim Kurulu kurduk. Yurtdışı İletişim Komisyonu ile Türkiye toplumunun AB’nin genel değerleriyle ve ilkeleriyle uyumlu olacağı mesajını Avrupa kamuoyuna iletmek için çalışıyoruz. Türkiye’deki yatırım ortamlarını, Türk insanının yetkinliklerini anlatmak için yurtdışından basın mensuplarını Türkiye’ye davet ediyoruz.~
Zaman zaman da oradaki üniversitelerde, Institut du Bosphore’da paneller yapıyoruz. Amacımız, Türkiye’nin imajını Avrupalılara daha iyi anlatmak. Tabii komisyonun görevi Türkiye’nin tüm dünya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmek ama daha çok Avrupa Birliği yolunda ilerleme konusunda çalışıyoruz. Son dönem İKSV ile çok güzel bir projemiz var. Beni çok heyecanlandırıyor. Berlin’de bir sanat festivali düzenlemek istiyoruz. Daha başlangıç aşamasındayız. İKSV çok güzel bir proje hazırlamış.

İnci Holding nasıl kurumsallaşıyor?
1-
Kurumsallaşma çalışmasına 14 yıl önce aile meclisini kurarak başladık.
2- Ortaklık, iş ve aile boyutlarının uyumu için ortaklar sözleşmesini hazırladık.
3- 2007’de o aile anayasası tamamlandı, ancak üzerinde çalışmalar hala devam ediyor.
4- Sırada holding el kitabını hazırlamak var. Burada “iş prensipleri” yer alacak.
5- Bizde “kandan” gelenlerle evlilikle gelenler aile şapkası altında eşittir.
6- İşe girmede aile bireyi olması kimseye ayrıcalık getirmiyor.Holdinge dahil olmak isteyenlere “Önce başka kurumda deneyim” öneriyoruz.
7- Holdinge dahil olmak isteyenlere “Önce başka kurumda deneyim” öneriyoruz.
8-Aile işini özendiriyoruz ama şirket dışına çıkanlara da saygı gösteriyoruz.
9- Yeni kuşağın, eski kuşakla en az 10 yıl “omuz omuza” çalışmasını istiyoruz.
10- Üçüncü kuşak yetkinlik kazandıkça yönetim kuruluna girecek.
11- Daha iyisi için üst yönetim ve 3’üncü kuşağın katıldığı “gelişim merkezi” oluşturduk.

Capital: TÜSİAD’ın hükümet, iş dünyası ve toplum tarafında etkin olduğunu düşünüyor musunuz? Derneğin güçlü ve güçsüz olduğu yönler neler sizce?
- TÜSİAD, toplumsal refahın artırılması, ulusal ekonomi politikalarının oluşturulması gibi ülkemizin gelecek vizyonunun çizilmesine önemli katkılarda bulunan bir kurum. TÜSİAD gücünü üyesi olan ve milli gelirin önemli bir bölümünü yaratan işadamlarından alıyor. Ben TÜSİAD’ın referans niteliği taşıyan araştırmalar hazırlamada çok etkin olduğunu düşünüyorum. Tarafsız çalışmalar yapıyor. Türkiye’de sadece TÜSİAD değil, tüm sivil toplum kuruluşlarının güçlenmesi gerekiyor. Biz toplum olarak maalesef sadece şikayet ediyoruz, eleştiriyoruz oysa yapıcı olmamız lazım. Bir fikrimiz varsa ortaya koyduğumuz çalışmalarla çözüm sunmalıyız, fikirler üretmeliyiz. İşte TÜSİAD da bunu yapıyor.

Capital: TÜSİAD’da son iki dönemdir kadın başkanlar dikkat çekiyor. Siz kadın bir yönetici olarak kadın başkanların kuruma bir farklılık getirdiğini düşünüyor musunuz?
- Tabii. Kadın yöneticiler daha detaycı, daha uzlaşmacı oluyor. Sağ- sol beyin dengeleri daha iyi. Kadın yöneticiler mutlaka daha iyidir diyemeyeceğim. Ama bence her türlü yönetimde mutlaka kadın ve erkekler bir arada çalışmalı. Kadın başkanların mutlaka önemli bir farkı oluyor. İnci Holding’de de babamız yönetimi 5 kıza devretti. Bizim holdingde kadın ağırlıklı bir üst düzey yönetim var. Kadınlar daha sabırlı, detaycı, risk alırken daha çok ölçüp biçen yöneticiler oluyor.~

Capital: Peki TÜSİAD’da ilerde daha üst düzey pozisyonlar almak, başkanlığa seçilmek ister misiniz?
- Şu anda işle ilgili çok fazla sorumluluğum var ama tabii zaman ne gösterir bilemiyorum.

"ATIK YÖNETİMİ VE ENERJİ ÜZERİNE ÇALIŞIYORUZ"
HEDEF YÜZDE 10

Bu yıl yüzde 10 büyümeyi düşünüyoruz. 2012 yılı için hedefimiz daha ihtiyatlı. 2011 yılında yakaladığımız yüzde 30 büyüme, kriz dönüşü 2008 yılının yaraları sarıldığı için gerçekleşti. Her yıl yüzde 30 büyümek zor olur.
VERİMLİLİK ÖNEMLİ
İnci Holding’de biz büyümeyi kalite ve verimli çalışmaya borçluyuz. Bugün Brezilyalı ortağım Türkiye’de yatırım kararı veriyorsa bu önemli... Biz verimlilikle ilgili sürekli çalışıyoruz; 6 Sigma, Kaizen projeleri üretiyoruz. Ürünlerimizi hem teknolojik hem verimli üreterek pazarlayabilir oluyoruz.
YENİ YATIRIMLAR
Yeni yatırım olarak atık yönetimi yatırımımız var. Endüstriyel atık fabrikamız geçen yıl faaliyete başladı. İleride atık konusunda danışmanlık vereceğiz ve atıktan da enerji üretmeyi planlıyoruz. Biz de bu süreci yeni öğreniyoruz, dünyada birçok firma ile temas halindeyiz. Bu yılki toplam 100 milyon TL’lik yatırımların içinde atık tarafına 2 milyon TL yatırım gerçekleştirdik. Ayrıca enerji alanında enerji depolama üzerine çalışıyoruz. Güneş ve rüzgar enerjisinin depolanması için akü üretiyoruz.

Capital: Kız kardeşleriniz arasında görevi sırasıyla devralıyorsunuz. Her başkan değişiminde yönetim anlayışı, hedefler anlamında da değişim oluyor mu?
- Biz yönetimi kurucu babamızdan 5 kız kardeş olarak devraldık. Yönetim kurulumuzda aileyle kan ya da evlilik bağı olmayan bir danışman bağımsız yönetim kurulu üyemiz var. Kurulda başkan da seçimle belirleniyor. Her başkanla beraber stratejilerin değişmesi söz konusu değil. Zaten bizde başkanlık sistemi değil, demokrasi var. Grubumuzu ortak akılla yönetiyoruz. Benden önce Şerife Hanım başkandı, şu anda yönetim kurulunda. Ben de görevim bitince yönetim kurulunda olacağım. Dolayısıyla holding vizyonunda, hedeflerinde süreklilik sağlıyoruz. Ama tabii organizasyonda sürekli gelişme çalışmalarımız devam ediyor, kurumsal yönetim çalışmalarımız sürüyor. Çünkü aile şirketlerinde kurumsal yönetim fevkalade önemli. Aile şirketleri genelde kurucudan ikinci nesle devir olurken ya finansal problemler ya uyuşmazlık nedeniyle maalesef devam edemiyor.

Capital: Sanıyorum sizin böyle bir sorununuz olmadı. Hatta pek çok yerde örnek vaka olarak inceleniyorsunuz. Aile konseyiniz nasıl işliyor?
- Biz 13-14 yıldır şirketimizin kurumsallaşmasıyla ilgili çalışıyoruz. Burada üç boyut yani ortaklık, iş ve aile boyutları mevcut. Aileye girdiğinizde sevgiyle hemen kabul görüyorsunuz. Ama işte durum öyle değil, performans göstermeniz lazım. Dolayısıyla aile ile iş arasında bir çelişki var. Onun çok güzel yönetilebilir olması lazım. Biz 13-14 yıl önce aile meclisimizi kurduk, ardından ortaklıklar sözleşmemizi hazırladık. 2007 yılında aile anayasamız tamamlandı, hala da detaylar üzerinde çalışırız. Şimdi holding el kitabını hazırlıyoruz. Aile anayasası, kurumsallaşmanın aile boyutunu ortaklar sözleşmesi de ortaklık boyutunu düzenliyor. Şimdi de iş alanında prensiplere yoğunlaşıyoruz, bu yıl hep bunun üzerinde çalışacağız.~

"GLOBAL OYUNCU OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
CİRONUN YÜZDE 90’I OTOMOTİV YAN SANAYİDEN

Kendi alanımızda global bir oyuncu olmak istiyoruz. Bizim sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme stratejimiz var. 2011 yılı ciromuz 1 milyar TL. Grup cirosunun yüzde 90’ını otomotiv yan sanayi faaliyetlerinden ve yüzde 8’ini lojistik tarafından elde ediyoruz. Kalan yüzde 2’sini ise atık yönetimi, enerjiden geliyor. Otomotiv yan sanayi ağırlıklı büyümek istiyoruz. Global arenada yer almak için teknolojide dünya kalitesini yakaladık. Hem mühendislik hem AR-GE departmanlarımız çok uzman. Teknoloji transferinden kurtulduk, kendi teknolojimizi üretiyoruz.
ÜRETİMİN YÜZDE 65’İ İHRACATA
Üretimimizin yüzde 65’ini 70 ülkeye ihraç ediyoruz. İhracatı bu seviyelerde tutmalıyız diye de düşünüyorum. İhracat ve iç piyasa dengeli olursa, kendimizi sigortalamış oluruz. Sadece ihracat yapılsın istemem. Bu durum Avrupa pazarında bir daralma olduğunda ya da dövizde bir oynama olduğunda sorun yaratabilir, bu oranla dengeli bir sepet yaratılıyor. Önümüzdeki 5 yılda stratejik planımıza göre bugün 1 milyar TL olan ciromuzu ikiye katlayacağız, o zaman ihracatımız da ikiye katlanacak.
İNCİ AKÜ, DÜNYA MARKASI
Ayrıca akü tarafında Nisan 2011’de global markalaşma projesi başlattık. Turquality programı ile İnci Akü markamızı tüm çevre ülkeler, Avrupa ve Ortadoğu’da tanıtmak için çalışıyoruz. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu akü ve jant fabrikalarımızın dışında. Ukrayna ve Romanya’da da tesislerimiz bulunuyor. Jant tarafında da 18 ülkede üretim tesisi olan, küresel pazarda en büyük jant üreticisi Maxion Wheels Grubu ile ortağız. Bu yeni oluşumla Türkiye’deki 3 fabrikamızın küresel önemi arttı. Dördüncü fabrikamız bu yılın ikinci çeyreğinde devreye girecek.

Capital: Nasıl bir aile anayasasına sahipsiniz?
- Aile anayasasının tam olarak açıklanması önemli değil. Çünkü, İnci Ailesi’nin anayasası başka bir aileye yaramaz. Her aile anayasası o aileye göre yazılıyor ve sadece o ailenin ihtiyaçlarını karşılıyor. Bizde kandan olanlarla evlilik bağından gelenler aile şapkası altında eşittir. Ama işe girme boyutunda, aynı dışardan işe alınanlar gibi, uygun bir pozisyon ve uygun yetkinlikler olması gerekir. İşe alınacak kişinin aileden olup olmaması, işe girişte fark etmez. Biz aile bireylerine “Mezun olduktan sonra birkaç yıl başka bir kurumda çalışın, performansınıza bakın” tavsiyesinde bulunuyoruz. Çünkü, farklı şirket kültürleri alıp, iş dünyasının nasıl olduğunu anlamaları, gözlerini sadece İnci Holding’de açmamaları bizim için önemli. İkinci ve üçüncü nesliholdingde çalışmaları konusunda yüreklendiriyoruz ama şirket dışında çalışmak istiyorlarsa da hoş karşılarız.

Capital: Üçüncü kuşağa başarılı bir geçiş yapmak için bugünden neler yapıyorsunuz?
- Bugün ailemizde 3’üncü kuşaktan 13 kişi var, tüm ailemiz 27 kişi, 14 yaşın üstündeki aile üyelerini aile meclisine alıyoruz ve mecliste 23 üyemiz var. Şu an holdingde de 3’üncü kuşaktan 5 kişi çalışıyor, Hepsi 30 yaş üstü aile üyelerimiz. Belli yetkinlikleri aldıkça onlar da yönetim kuruluna girecek, Şimdi yönetim kurulunda 3’üncü kuşaktan bir üyemiz var, Kuşaklar arasında şirket devri 10 yıldan önce olmuyor, omuz omuza 10 yıl çalışmak lazım, Babamla biz 25-30 yıl birlikte çalıştık, 10 yıl dirsek teması çok önemli. 3’üncü kuşak şimdi aile meclisinde devir planları, halef-selef konuları üzerinde çalışıyor.~

Capital: 14 yaş aile meclisine girmek için erken değil mi?
- Hayır, Sonuçta bunlar aile toplantıları; bu toplantılarda aile ile ilgili kurallar, kültür, ailenin paylaşımı konuşuluyor, İşle ilgili bilgiler veriyoruz, Buraya katılmaları o kadar önemli ki. Biz aile anayasasını hazırlarken her bölüm için gruplar oluşturduk ve tabii bu gruplarda 14 yaş üstü genç üyelerimiz de vardı, Herkes fikrini söyledi, bakış açıları alındı, Aile meclisimizde son 2 dönem 3’üncü kuşaktan başkanlar var. Ayrıca bu yıl üst yönetim ve üçüncü kuşağın katıldığı bir gelişim merkezi yaptık, Katılanların gelişim planları ve eğitim planlarını çıkardık, ihtiyaçlarına göre kişisel gelişim alanında koçluk alıyorlar.

Capital: Aslında ana iş kolunuz otomotiv yan sanayisi kadınlara çok yakın bir alan değil. Başlangıçta erkek egemen bu sektörde kadın olarak işi yürütmekte zorlandınız mı?
- Açıkçası ben kadın olmanın faydasını gördüm, negatif yanını hiç görmedim, Kardeşlerime de sorsanız aynı şeyi söyleyeceklerdir diye tahmin ediyorum, Faaliyet gösterdiğimiz alanı da seviyoruz, o nedenle herhangi bir sorun yok, Bir de bizim gençliğimizden itibaren evde sürekli iş konuşulurdu o nedenle zaten işi benimsemiş durumdaydık, Mezun olur olmaz hemen işe girdim, Babam iyi bir işadamıydı ondan ve eşimden çok fazla destek aldım, çok şey öğrendim, Biz de 3’üncü kuşağa geçerken aynı ortamı yaratmak istiyoruz.

"BİZ 1 + 1'İN 3 YAPACAĞI ORTAKLIKLARA AÇIĞIZ"
Capital:
Global bir oyuncu olma adına yabancı ortaklık kurmayı düşünüyor musunuz?
- Tabii, bizim kapılarımız hep açık... Akü tarafında daha önce yabancı ortaklıklarımız oldu. Yabancı ortaklıklara, işbirliklerine her zaman açığız. Ancak iki tarafın da kazacağı çözümler bulmak gerekiyor. Her an stratejik ortaklıklara açığız. 1 artı 1’in 3 yapacağı tüm ortaklıklara hep varız. Zaten Türkiye, gelişen bir ülke olarak, birçok yabancı firmaya cazip geliyor.

Capital: Size gelen ortaklık talepleri oluyor mu?
- Evet, oluyor. Akü tarafında bu tip teklifler alıyoruz. Lojistik ve satış-dağıtım tarafında da hep görüşmeler halindeyiz.

Capital: Yurtdışında şirket ya da marka satın almayı planlıyor musunuz?
- Yurtdışından büyük bir firma satın almamız söz konusu olursa özel sermaye fonları ile birlikte çalışıyoruz. “Şöyle bir iş var, beraber alalım" diyoruz; sermaye anlamında destek alıyoruz. Yakın geçmişte bu tip adımlarımız oldu. Daha önce jant tarafında eski ortağımız için teklif vermiştik. Ama tabii bizim fiyat aşağıda kaldı, şu an ortağımız olan Brezilyalı firma eski ortağımızı aldı. Aynı şekilde akü ve lojistik tarafında da yurtdışı alım fırsatlarına bakıyoruz. Global firmalarla ilgileniyoruz. Doğru yerlerde konuşlanmış firmalara bakıyoruz. Ancak bunun için ayırdığımız bir bütçe yok kafamızda. Sonuçta iyi bir projeye finansman bulmak mümkün oluyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz