Neleri yönetmek zorlaştı

Türkiye, kritik bir dönemden geçiyor. Seçimlerin yarattığı belirsizlik, yüksek cari açık, kurlardaki hareketlilik, büyümedeki yavaşlama kaygı veriyor. İş dünyası da bu süreçten etkileniyor.

6.06.2014 22:52:570
Paylaş Tweet Paylaş
Neleri yönetmek zorlaştı
Yöneticilerin  yönetmekte zorlandığı konuların başında nakit, finansman, müşteri, talep gibi başlıklar yer alıyor.  Ancak herkesin zorlandığı konu farklı... Örneğin Abdulkadir Konukoğlu, en çok dedikoduyu yönetmekte zorlandığını söylüyor.

Erdal Karamercan, ekonominin gidişatını tahmin edememenin sıkıntı yarattığını anlatıyor. Yahya Üzdiyen ise yeni ortamda yatırımın finanse edilmesinin zorlaşmasından şikayetçi.

u dönemde en çok dedikoduyu yönetmekte zorlanıyorum. Artık her sabah kalktığımızda, ‘Şu şunu demiş, bu bunu demiş. Twitter’da ne var, hangi telefon dinlenmiş’ diye konuşuluyor. Bu tür dedikodular her seçimde olurdu ama bu seçimde biraz sinemaskop oldu.

Bu gelişmeler iş adamları olarak bizi yoruyor ve iş yapmamızı zorlaştırıyor.” Bu sözler, Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’na ait. Konukoğlu, yeni dönemde kendisini en çok zorlayan unsurları bu şekilde dile getirirken iş dünyasında herkes farklı zorluklarla yüzleşiyor.

Örneğin Eczacıbaşı Holding CEO’su Erdal Karamercan, ekonominin gidişatını tahmin etmekte sıkıntı yaşadığını itiraf ediyor. “Siyaseti bir kenarda tuttuğumuz zaman tek sorunumuz ekonomik belirsizlik, ekonominin nereye gideceğini tahmin edemiyoruz” diyen Karamercan, yine de yılların verdiği deneyimle bunu sorun olarak görmediğinin altını çiziyor. “Bu durumu o kadar çok yaşadım ki tedbir almıyor, aynı bütçeyi uyguluyoruz. Çünkü ekonomiyi zorlayan çok büyük bir şey olacağını sanmıyorum” diye de ekliyor.

Seçimlerin rüzgarında savrulan siyasi istikrar, FED kararları, cari açığın yarattığı kırılganlıklar, artan finansal maliyetler, faiz artırımları ve talepte yaşanan daralma derken son aylarda Türkiye’de iş dünyası yönetimde farklı zorluklarla karşı karşıya. Kimin hangi yönetim zorluklarıyla yüzleştiğine gelince.~
BELİRSİZLİK DURAKLATIYOR
Bugünlerde herkes, en çok belirsizlikten şikayetçi. Nef Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur, ekonomik ve siyasal belirsizliğin önlerini görmelerini zorlaştırdığını dile getiriyor. Bu nedenle özellikle kısa vadedeki hedefleri belirlemenin güçleştiğini, yeni dönemde yeni yöntemlerle çalıştıklarını söylüyor.

“Üstünde yaşadığımız platform değiştiği için sürekli değişmek zorundayız. Önceden 1 yıllık dönemi 4 çeyrekte verisel olarak izlerken, şimdi her 1 çeyreği 1 yılın sonu gibi inceliyoruz. Satışlarımızı bile haftalık ve günlük takip ediyor, günlük aksiyon alıyoruz. Daha planlı şekilde daha az risk alarak ilerliyoruz” diyor.

Boytaş Genel Müdürü Şahin Nursaçan da kendileri dışındaki etkenler tarafından şekillenen belirsizliğin iş yapmalarını güçleştirdiğini söylüyor. “Bu zorluğu aşmak için ürettiğimiz tek çare konjonktüre uygun yenilikçi tasarımlarla kendimize kulvar açmak ve krizin hafifletilmesine çalışmak” diye konuşuyor.

Sinpaş Yapı Genel Müdürü Ahmet Çelik de belirsizliğin önemli bir sorun olduğunu açıklıyor. Özellikle faizlerdeki artışın satışlarını doğrudan etkilediğine değinen Çelik, “İstikrarsız ortam tüketiciyi etkiliyor. Ancak bizim işimiz, kısa vadeli bir iş değil. Bu nedenle ciddi bir frenleme olmayacak” diyor.

Alcatel Lucent Teletaş Başkanı Cenk Kıvılcım, kurdaki belirsizlik ve müşterilerin ekonomik gidişata yönelik kaygılarının birinci çeyrek projelerini ötelemeye sebep olduğunu anlatıyor. Kendilerinden de yüksek oranda indirim beklendiğini ifade eden Kıvılcım, “Biz önlem olarak yatırımlarımızın bir kısmını askıya alıp müşterilerimizle daha sık fikir alışverişi yapmaya ve yıllık iş hacmine bağlı özel fiyat koşulları önererek tahmin edilebilirliği artırmaya çalışıyoruz” diye konuşuyor.

RİSKLER SAPTANAMIYOR
Birçok şirket için riskleri yönetmek, artık daha da zorlaşmış durumda. Çimentodan döküme, elektrikli ev aletlerinden inşaata çok sayıda sektörde, yöneticiler riskleri analiz etmekte dahi sorun yaşadıklarını anlatıyor. Bu duruma neden olarak da siyasi ve ekonomik konjonktürü gösteriyorlar.~
Zorlandıkları konular içinde riskleri yönetmenin en büyük problem olduğunu dile getiren Limak Holding Çimento Grubu Koordinatörü Gültekin Aksü-yek, “Bu durum karşısında yeni stratejiler geliştirmek durumundayız” diyor.

Ağırlıklı olarak otomotiv sektörüne döküm parça üreten Demisaş’ın genel müdürü Hakan Yaşar da her ne kadar dinamik davranmaya çalışsalar da bütçe ve sipariş sapmaları, kapasite kullanımı ve finansal risklerin kendilerini zorladığını anlatıyor. Bu durum karşısında ürettikleri çözümü şöyle paylaşıyor:

“Son 3-4 yıldır portföyü çeşitlendirerek riski azaltma çalışmalarımız var. Sadece otomotivde binek araç ve beyaz eşya sektörüne döküm parça sağlayıcısıyken yapılan iş geliştirme ve yapılanma çalışmalarımızla bugün bunlara otomotivde ağır vasıta, pompa, hidrolik, raylı ulaşım ve inşaat sektörlerini de ilave ettik.

Ayrıca katma değeri artırmak için ham yerine işlenmiş parça üretimi yapmaya başladık. Pazar riskini azaltmak için en az yüzde 50 ihracat politikasını da sürdürüyoruz.” GoldMaster Genel Müdürü Sinan Bora, günümüz koşullarında yatırım kararı alma ve risk analizi yapmanın kendileri için kolay olmadığını söylüyor.

Bora, bu nedenden dolayı artık yatırım kararlarını alırken daha dikkatli olduklarının altını çiziyor. “İnce eleyip sık dokuyoruz. Ölçüleri daha küçük tutarak kontrolün bizde kalmasını sağlamaya çalışıyoruz” diyor.

FİNANSMAN KORKUTUYOR
Son gelişmeler finansmanda ciddi baskılara neden oluyor. Ramsey’in patronu Remzi Gür, “Bugün Türkiye’deki iş adamının en çok zorlandığı konu, finans” sözleriyle durumu ortaya koyuyor. Yaşanan zorluğun yerine oturmayan kurallardan kaynaklandığını düşünen Gür, kendi adına çözümü günübirlik uygulamalarda bulduğunu dile getiriyor.

Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya da nakit akışı yönetiminin özellikle sektörlerinde kârlılıktan bile daha önemli hale geldiğini ifade ediyor. Durumu şöyle özetliyor: “Her hafta farklı satış rakamlarıyla karşılaşıyoruz. Bu nedenle strateji üretmek ve aksiyon almak güçleşebiliyor.~
Tüketicinin davranışını öngörmekte zorlanabiliyoruz. Bu gelişmeler nakit akışı yönetimini zorlaştırıyor. Uzun vadede stratejik plan yapabilme ihtimali ortadan kayboluyor. Bu durumun üstesinden gelmek için stratejik finansman komiteleri oluşturarak haftalık ve günlük toplantılar yapıyoruz. Bu sayede günlük, haftalık ve aylık çözümlerle bu sorununun aşmaya çalışıyoruz.”

Garanti Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, şirket açısından uygun vade ve fiyattan finansman bulabilmenin en zor yönetilen konu olduğunu açıklıyor. Finansman olanaklarını geliştirmek için Dünya Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası ve çeşitli satıcı kredileri kaynaklarını kullanmaya çalıştıklarını, bu nedenle dünyanın her yerinde görüşme yaptıklarını söylüyor.

Daikin CEO’su Hasan Önder, finansman konusunda kaygılı. Belirsizlikten dolayı ödeme problemi yaşayan şirketlerin ortaya çıktığına dikkat çeken Önder, önemli bir uyarı yapıyor: “Sektörde büyük diyeceğimiz bazı şirketler, iflas erteleme kararı aldırmaya başladı. Bu durum bizleri ve cihaz sattığımız bayileri çekle satış yapmakta tedirgin ediyor. Çeke olan güvensizliği de sigorta argümanları, teminat mektubu, ipotek gibi ödeme seçenekleriyle minimuma düşürmeye çalışıyoruz.”

TALEP DARALIYOR
Siyasi gerginlik ve ekonomik belirsizliğe talepteki daralma da eklenince moraller bozuluyor. CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Nane de bu konuya değiniyor, Dış etkilerden kaynaklanan moral bozulmasının satışlarını etkilememesi için çalıştıklarını söylüyor.

“Müşterilerimizin alışverişlerini ötelememesi için ne gerekirse yapıyoruz. Daha sık kampanya silahını kullanıyoruz. Farklı ürünler ve yeni konseptler aracılığıyla müşterinin ilgisini çekmeye çalışıyoruz” diyor.

Terteks Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel de şu anda tüketiciyi harekete geçirememekten yakınıyor. Seçimler nedeniyle yaşanan stresin tüketici güven endeksine yansımasının çok olumsuz olduğunu ifade eden Öncel, kendilerinin bu durumu indirim ve kampanyalarla aşmaya çalıştıklarını anlatıyor.

Ode Yalıtım Genel Müdürü Orhan Turan, yaşanan siyasal gerginlikten dolayı talebin azalması durumunda piyasada fiyat rekabetinin ortaya çıkabileceğini belirtiyor. “Bu da kârsız ve riskli satışlara sebep olabilir, Bu durumda biz de stratejimizi gözden geçiririz.~
Bu zorluğu aşmak için birinci kural, sakin olup panik yapmamak, Panik yapmadan işe odaklanmak en büyük öncelik olmalı, Nakit akışına dikkat etmek ve bunun için riskleri iyi yönetmek gerekiyor. Aksi takdirde panik başlayınca, yanlış kararlar veriliyor, motivasyon bozuluyor, hatalar başarısızlığı tetikli-yor ve şirket faaliyetlerden kâr değil zarar etmeye başlıyor” diye konuşuyor.

MÜŞTERİ BULMAK GÜÇLEŞİYOR
Yeni müşteri ve pazar bulmak da artık eskisi kadar kolay değil, Omsan Genel Müdürü Osman Küçükertan, yeni dönemde yeni müşteri ve pazar bulma konusunda zorluklarla karşılaşmaya başladıklarını söylüyor.

Ana müşterilerinden olan otomotivde yüzde 25’in üzerinde küçülme olması nedeniyle lojistik sektöründe bir kapasite fazlasının ortaya çıktığını belirten Kü-çükertan, “Bu kapasite fazlasının lojistik hizmet fiyatları üzerinde baskı yaratması, artan rekabet nedeniyle yeni müşteri ve pazar bulmayı güçleştirmesi bekleniyor.

Biz yeni müşteriler ve pazarlara erişim için 2014’te Malatya ve Gaziantep’te 2 yeni bölge müdürlüğünü daha hayata geçirerek yurtiçindeki yapılanmamızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Fiyat rekabeti yerine müşterilerimize avantaj yaratacak yenilikçi lojistik hizmetler üzerinden rekabet etmeyi planlıyoruz” diyor.

Makromarket ise sektörün yaşadığı büyüme nedeniyle yeni müşteri ve pazar bulmada zorlanıyor. Mağaza sayı sı ve AVM’lerin ihtiyacın üzerine çıkmasıyla uygun lokasyonun kalmadığını söyleyen Makromarket Genel Müdürü Mehmet Songör, “Alternatifin çokluğu müşteri edinme şansını zora sokuyor.

Bu durumun en temel çözümü, özellikle yanlış yatırımlardan kaçınmak. Gerekiyorsa yatırım yapmamak daha doğru” diye konuşuyor. Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, müşteri konusuna daha farklı bir açıdan bakıyor.

Özellikle döviz kurlarının aşırı yükselmesiyle iç piyasada açık pozisyon taşıyan müşterilerinin ödeme zorluğuna sürüklediğine dikkat çeken Çaycı, “Bu koşullarda yatırım projeleri de gündemden düşmüş bulunuyor. Ayrıca piyasanın durumu nedeniyle yeni müşteri bulmaya çok temkinli yaklaşılıyor, çok müşteri yerine güvenli müşteriye sahip olmak önem kazanıyor” diye ekliyor.~
İK'DA SIKINTI VAR
Yönetimi zorlayan konular arasında insan kaynakları da önemli yer tutuyor. Özellikle sağlık, sigorta, bilişim ve perakende sektörleri nitelikli insan kaynağı bulmada problem olduğunu yüksek sesle dile getiriyor. Memorial Sağlık Grubu CEO’su Uğur Genç, özel hastane işletmecileri olarak şu sıralar iyi ve kalifiye insan kaynağı bulma konusunda zorluklarla karşı karşıya olduklarını belirtiyor. Bu durumun nedenini şöyle açıklıyor:

“Özel sağlık sektörü, son 20 yılda çok hızlı bir şekilde büyüdü, ancak insan kaynağı potansiyeli aynı oranda büyüyemedi. Hastane yönetimi konusunda eğitim veren çok fazla okul olmadığı ve medikal kadrolar yetiştiren okullar yeterli sayıda mezun vermediği için sektörde yönetici sıkıntısı yaşıyoruz.” Genç, insan kaynağı alanındaki sorunu meslek içi eğitimlerle kendi çalışanlarını eğiterek aşmaya çalıştıklarını belirtiyor.

Acıbadem Sigorta CEO’su Gökhan Gürcan, insan kaynağı temininin kendileri açısından zorlayıcı bir konu olduğunu dile getiriyor. “Direkt satış örgütümüze sabit maaş artı komisyon sistemiyle çalışacak, genç, dinamik ve azimli kişiler bulmakta zorlanıyoruz. Y kuşağı diye adlandırılan hedef çalışan adaylarının beklentileriyle iş hayatının gerçekleri arasında biraz faz farkı var. Bunu aşmak için Y kuşağını anlamaya çalışıyor, ofislerimizi, iş modellerimizi ve motivasyon araçlarımızı onların beklentilerine uygun olarak dizayn etmeye çalışıyoruz” diyor.

Inno Genel Müdürü Aydın Ersöz de bilişim sektöründe iyi yetişmiş profesyonel kaynakların sayısının sınırlı olmasından şikayetçi. Yoğun maliyet baskısı altında olmayan şirketlerin yüksek ücret teklifleriyle işgücü piyasasında dengeleri bozduğunu anlatan Ersöz, bu zorluğun nasıl aşılacağını şöyle anlatıyor: “Tek yol, kariyerlerinin henüz başında olan vasıflı kişileri işe alarak yetiştirmek ve bu kadroları elde tutacak kariyer olanaklarını sunmak. ”~
CEM BOYNER / BOYNER HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“MASAMDAKİ EN ZOR KONU"
EN ÖNEMLİ KONUM
Zor , zaman alır, Çok düşünmeyi, hissetmeyi, doğru değerlendirmeyi gerektirir. Aslında en önemli şey, en zor olandır, Masamdaki en zorlu konu, yetenekleri bulmak, doğru yerleştirmek. Her işimizde sınıfının en iyisi olmak, yapılmayanı yapmak, mutlaka fark getirmek üzere yola çıkıyoruz.

Bunları da ancak en iyi insanlarla yapabiliriz. Boyner için her zaman en önemli karar, kiminle çalışacağımızın kararı oldu. Amacımız, beyni kadar kalbi de en büyüklerle çalışmak olduğu için birlikte yolumuza devam edeceğimiz kişiler hakkında çok hassas ve dikkatli davranıyoruz.

DOĞRU İNSANI SEÇMEK
Boyner Grubu gücünü müşterilerinden alır, Çalışanlarımıza da en değerlimizi, müşterilerimizi emanet ediyoruz. Yöneticilerimize ise hem çalışanlarımızı hem müşterilerimizi...
İşte bu nedenlerle işlerimize doğru insanları seçmek, yetiştirmek ve onları yerleştirene kadar da başka hamle yapmamak gibi bir prensibimiz var. Bunun için hem dışarıyı çok sıkı takip ediyoruz hem yöneticilerimizi özel programlarla içeriden yetiştirmeye gayret ediyoruz.

ÇALIŞAN KEFİL OLUYOR
Ayrıca tüm çalışanlarımızdan, tanıdıklarını, akrabalarını, kefil oldukları herkesi grubumuza davet etmelerini istiyoruz. Geçen yıl açılan üst düzey yönetici pozisyonlarının yarısını içeriden yetiştirdiğimiz yöneticilerle kapattık, diğer yarısını ise çalışma arkadaşlarımızın bizimle tanıştırdığı kişilerle. Bizi bizden iyi kimse tanıyamaz, Doğru kadroları kurmak, bir işin başarısı için dizilen ilk ve en büyük taş.~
YAHYA ÜZDİYEN / DOĞAN HOLDİNG CEO’SU
“YATIRIMIN FİNANSE
SİYASİ GERGİNLİK

Yeni yıla 2013 Aralık ayında başlayan siyasi gerginlikle girdik. Önümüzde üç seçim var ve bu iç etkenlerin üzerine bir de tüm dünyayı olumsuz etkileyecek FED'in varlık alımını muhtemelen yılın 2'nci veya 3'üncü çeyreği sonunda sonlandıracak olması.

Ukrayna ile Rusya arasındaki Kırım merkezli gerilimi eklediğiniz zaman 2014 yılının zorlayıcı bir yıl olacağı çok açık, Bunların ışığında nakit yönetimi, finansman ve rekabet yönetilmesi zor konular.

ŞİRKETLERİN İKİLEMİ
Faizlerdeki artış sebebiyle yatırımların geri dönüş süresi uzuyor ve bizler için yeni yatırımların finanse edilmesi zorlaşıyor. Bu belirsiz piyasa koşullarında şirketlerin mevcut kaynaklarını yatırıma mı yönlendireceği yoksa biraz daha önlerini görmek mi isteyecekleri ikilemi doğuyor.

DÖVİZ BAZINDA KÜÇÜLME
Kurlarda artış olacağını varsayarak döviz pozisyonu alan şirketler, varsayımlarının doğru çıkması durumunda kur farkı geliri elde ederek oluşan bu fiktif kazançları üzerinden vergi ödemek zorunda kalırken, bu olasılık yerine TL pozisyon alan şirketler ise olası bir kur artışı sebebiyle döviz bazında küçülmek durumunda kalıyor. Yani riski görmenize rağmen doğru pozisyon aldığınızdan emin olamıyorsunuz.~
DENGE BOZULUYOR
Özellikle ana faaliyet alanımız medyadaki grupların bazılarının medyayı kâr edecekleri bir iş olarak değil, sadece varlık gösterecekleri bir alan olarak görmesi sektörün dengesini bozuyor, rekabeti ciddi şekilde engelliyor. Bir ölçüde diğer sektörlerde de buna benzer durumlar görüyorum.

Bir yanda ekonomik kaygı ile akılcı hareket etmeye çalışanlar, diğer yanda ekonomik kaygı taşımayan rakipler... Bu durumun sürdürülebilir olmadığını düşünüyor ve zaman içinde ekonomik rasyonalite ile hareket edilen bir ortama kavuşmayı umuyorum.

HAKAN ATEŞ / DENİZBANK GENEL MÜDÜRÜ
“EN ZORU BÜYÜMEYİ
ÇALIŞANA DOKUNABİLMEK

Bankamız her yıl yüzde 25-40 arasında büyüyor. Geçen yıl yüzde 46 büyüdük. Büyümede birinciyiz. Büyümenin getirdiği zorlukları yönetmek önemli. Çünkü büyüme aynı zamanda organizasyon yapınızdan tutun, iş yapış biçiminize kadar birçok şeyi aşağı doğru etkiliyor. Çalışana dokunabilmeniz giderek zorlaşıyor.

PİRAMİDİ TERS ÇEVİRİYORUZ
Onun için kurmanız gereken mekanizmalar, yönetsel olarak çok daha sağlam, tutarlı ve işlevsel olmalı. Biz kafa yapısında piramidi ters çeviriyoruz. Orada şubeler en üstte... Bunu yaparken insanları ikna etmek de gerekiyor.

"Genel müdürlüğe giden kral değildir”, "Şubedeki köle değildir”, "Müşteri hepimizin üstündedir” diyor. Bunu içselleştirmeye çalışıyoruz.

KÜLTÜRÜ KORUMAK
Bu durumu büyümeyle bağdaştırmak kolay olmuyor. Bunu misyon haline getirmek şart. Her büyümede kültürünüzü korumak kabus olabiliyor, kültürünüzü kaybettiğiniz zaman da diğerlerinden farkınız kalmıyor. Bu nedenle bence büyümeyi yönetmek, bunu yapmak için iyi insanları bir araya getirip, bir arada tutmak en zoru.~
MEHMET GÖÇMEN / SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUBU BAŞKANI
YENİ DÖNEMİN EN ÖNEMLİ KONULARI
HIZLI SALINIM

Piyasalardaki belirsizlik ve piyasaların hızlı bir salınım içinde olması, son dönemde karşılaşılan en önemli zorluklar. Bu etkin bir risk yönetimi ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Elbette ki bu durum çeşitli fırsatlar da yaratacak. Ortaya çıkan fırsatları değerlendirmek ve risk yönetimini daha etkin şekilde yapmak yeni dönemin önemli konuları olacak.

BAĞLILIK DÜŞÜYOR
İkinci bir konu ise kuşak değişimi. Y kuşağı iş hayatında, günden güne daha çok görev üstleniyor. Ayrıca artık üst yönetimler seviyesinde de etkin olmaya başladılar. Oysa gerek mevcut liderlik anlayışımız gerek mevcut altyapımız ve sistemlerimiz daha önceki kuşaklar tarafından yaratılmış durumda ve Y kuşağının beklentilerini karşılayamıyor. Bilgiye ulaşımın çok kolaylaştığı bu dönemde, artık çalışanlar daha çok iş değiştiriyor, çalışan bağlılığı düşüyor.

GÖZDEN GEÇİRİYORUZ
Biz bu zorlukları aşmak için risk yönetimine daha çok değer veriyor ve risk yönetim yetkinliğimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Altyapı ve süreçlerimizi sürekli gözden geçiriyor, yeniden yapılandırıyoruz. Geliştirdiğimiz yöntemlerle daha etkin bir kapasite planlaması yapıyoruz. Esnek yapımız sayesinde uzun vadeli hedeflerimize ulaşmak için taktikler geliştiriyor ve uygulamaya koyuyoruz.

UZMANLAR NE DİYOR?
TALEP DARALIYOR
Uzmanlara göre yeni dönemde üst düzey yöneticileri en çok zorlayan konuların başında, iç pazardaki talep daralması riski, artan maliyetler, müşteri beklentilerine yanıt vermek, yeni müşteri bulmak ve büyümeyi yönetmek geliyor.

Ellialtı Danışmanlık Kurucusu Hazım Ellialtı, özellikle kur riski nedeniyle ciddi şekilde artan maliyetlerin fiyatlara yansıtılması konusunda yöneticilerin zorlandığını belirtiyor.

“KÂRDAN FERAGAT EDİN”
Ellialtı, yabancı para bazındaki borçları olan şirketlerin finansman maliyetlerini karşılamakta ilave sıkıntı yaşayabileceğini söylüyor. Bu durumda şirketlere tavsiyesi ise eğer kâr varsa kârdan feragat etmeleri.~
Ellialtı, "Yurtdışı pazarlara yönelmek en kısa vadeli çözüm. Ancak bu her şirket için kolay çözülebilecek bir sorun değil. Şu dönemdeki en büyük zorluk, maliyetlerin iyi hesaplanması ve zor seçimlerin yapılması” diyor.

BEKLENTİDEKİ DEĞİŞİM
MCT Danışmanlık CEO'su Tanyer Sönmezer, müşteri beklentilerindeki hızlı değişim nedeniyle şirketlerin müşteri ihtiyacını görüp çözüm bulmada zorluk çektiklerini ifade ediyor. "Diğer zor yönetilen konu ise müşterinin dünyasını kavramak ve özellikle de Y jenerasyonunu etkileyecek noktaları anlamak. insan yönetiminde de farklı beklentileri olan kişileri yönetmekte, çalışan bağlılığını artırmakta zorlanıyorlar” diye konuşuyor.

MÜŞTERİYE ODAKLANIN
Bu durumda BK Partnership Başkanı Burhan Karaçam'ın önerisi, şirketlerin artık müşteriden, müşterinin ne istediğine odaklanmaları. Eski paradigmaları değiştirme zamanı olduğunu dile getiren Karaçam, hemen ardından ekliyor: "Ürün ve hizmeti kendi istediği gibi değil müşterinin istediği gibi tasarlayıp sunmak gerekiyor. Başka yollar sadece zaman kaybettirir.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz