Yeni düzende yeni fırsatları değerlendiririz

Mehmet Göçmen, “Türkiye’den çıkacak bölgesel oyuncu biz olacağız” diyor ve bunun için yaklaşık 5 yıl sonrasına tarih veriyor

1.10.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni düzende yeni fırsatları değerlendiririz
Mehmet Göçmen, Sabancı Çimento Grubu’nun başkanı. Çimentoda Türkiye’nin en büyük oyuncularından Akçansa ve Çimsa onun yönetiminde. Küresel kriz sonrası tüm dengelerin değiştiğini ve yeni kuralların yazıldığını herkes gibi o da yineliyor. Ama onun bakışı biraz daha farklı. Çünkü o, belirsizliğin yeni normalin bir parçası olduğuna özellikle vurgu yapıyor. Yeni düzende bu belirsizliği yönetebilenlerin ayakta kalacağını söylüyor. “Şimdiye kadar malı, sermayeyi ve emeği bilirdik. Şimdi tüm kavramlar değişti. Kriz gösterdi ki yıkılmaz sandığımız kaleler yıkıldı. Sadece kârlılık veya ciro gibi rakamsal verilere odaklı bir dönem sona erdi. Artık önemli olan bunların sürdürülebilirliği” diyor.
Ona göre Türk çimento sanayi 2009’u birçok sektöre kıyasla iyi geçirdi. “Ama daha iyi olabilirdi” diyor. Sabancı Çimento Grubu’nun 2009 performansını ise “O koşullara göre sıkıntılı bir yılı en az zararla atlattık” şeklinde değerlendiriyor.
Hem Çimsa hem Akçansa için önemli hedefleri var. Beyaz çimentoda Çimsa’nın 3 yılda tüm satışlarını kendi markasıyla yapar hale geleceğini söylüyor. Bugün şirketin toplam satışlarının yüzde 60’ı markalı.
Akçansa için hedef ise bölgesel güç olmak ve dünyada ikinci lig olarak geçen şirketler arasına girmek.
Sabancı Çimento Grubu Başkanı Mehmet Göçmen ile karbon ekonomisinden sürdürülebilirliğe kadar geniş bir yelpazede konuştuk:
Capital:  Krizle birlikte yeni kurallar yazıldı. Yeni dönemde nasıl trendler öne çıkacak?
Dünya son 10 yıldır her zamankinden daha fazla global. Çok daha fazla çevre odaklı ve son dönemlerde çok daha fazla belirsiz. Bunlar uzun bir süre daha dünyadaki iş hayatının ana trendlerini oluşturmaya devam edecek. Sadece kârlılık veya ciro gibi rakamsal verilere odaklı bir dönem sona erdi. Önemli olan bunların sürdürülebilirliği olacak. Dolayısıyla krizin eski usullerle telafisini bekleyenler kaybedecek.
Biz de karbon ekonomisi ve sürdürülebilirlik konularına odaklanmış durumdayız.
Capital:  İş dünyası krizden neler öğrendi?
Bir kere bize yıllardır “case study” (vaka) olarak okutulan yılların dev şirketleri, devasa yapılar, bir anda yerle bir oldu. Hepimiz bu yıkılmaz denen yapıların aslında yıkılmaz olmadığını gördük, öğrendik. Topyekun bu kavramlar sorgulanıyor ve yeni normal kuruluyor. Dolayısıyla tüm bu süreçlere adapte olabilenlerin dönemi başladı.
Capital:  Peki bu gelişmelerden çimento sektörü nasıl etkilendi?
Çimentoda da arz-talep dengesizlikleri oldu. Gelişmekte olan ülkeler büyümeye devam etti, gelişmiş ülkeler ise küçüldü. Bu ayrışmada ise dünya çimento tüketiminde bir azalma olmadı. Türkiye’de de miktarsal olarak bir önceki yıla göre küçülme yaşanmadı. Az gelişmiş bölgelerimizde çimento pazarı büyürken Batı’da talep düştü. Tümünün ortalamasında ise tüketim düşmedi. Ama aşırı bir kapasite artışı olduğu için fiyatlar yüzde 30 geriledi. Biz de ihracat ağırlıklı günler yaşadık. Öyle bir noktaya geldik ki ilk kez iç pazar fiyatlarıyla ihracat fiyatları eşitlendi.
Geçen yıl 60-65 milyon ton civarında bir toplam üretim vardı. Bunun 40-42 milyon tonu iç pazardı. 20 milyon ton civarında da ihracat oldu. Dış pazarlarda bize rakip olan diğer gelişmekte olan ülkeler, bu dönemde bizim müşterimiz haline geldi. Ama bence 2009 genel sektör anlamında çok daha iyi geçebilirdi.
Capital:  2010’nun ikinci yarısı için hareketlenme bekleniyor. Sizin görüşünüz nedir?
Büyüme, enerji ve alt yapı yatırımları odaklı olarak devam ediyor. Ancak iş planımızı sadece büyüme öngörülerine göre yapamayız. Artık o tür tahminlere çok inancım kalmadı. Ben, gördüğüm bu dünyada “nasıl liderlik yapabiliriz” onu düşünüyorum.~
 Yoksa işlerin ikinci yarıda düzelecek olması, rakamların yükselmesi, ihracatın artması çok önemli değil. Kendimizi sadece kısa vadeli rakamlara kaptırdığımız zaman asıl resmi göremeyiz, yeni düzene adapte olamayız gibi geliyor. O yüzden rakiplere göre göreceli performansta önde olmak ana hedef olmalı.
Capital:  Sektör için “daha iyi olabilirdi” dediniz. Sabancı Çimento Grubu için de bunu diyebilir misiniz? Akçansa için zor bir yıldı.
Çimsa bulunduğu bölgedeki ihracat esnekliği ve iç pazardaki olumlu koşullar nedeniyle Akçansa’ya göre daha iyi bir yıl yaşadı. Akçansa’nın faaliyet gösterdiği bölgelerde, Marmara ve Ege’de iç pazar çift haneli küçüldüğü için onun iç pazar performansı kötü gelişti. Ama daha iyi olamazdı. Çünkü pazar böyleydi. Buna karşılık ihracatta çok iyi performans gösterdi, iç pazardaki kaybın bir kısmını telafi etti. Şirketlerimiz 2009’u, o günkü konjonktür ve çevre koşullarında iyi geçirdi diyebilirim. Çimsa’nın bir kaybı olmadı, büyümeye devam etti. Akçansa göreceli olarak geri düştü, çünkü Akçansa’nın bölgesinde yeni kapasiteler vardı ve daralan pazardan başka oyuncular da pay aldı.
Capital:  Peki kriz stratejiniz neydi?
-  İlk olarak maliyetlere ve işletme sermayesi yönetimine odaklandık. İkinci önceliğimiz iç pazarda müşteriye yakın durmaktı. Üçüncü odağımız ise dış pazarda çok etkin olmaktı. Bunların hepsinde başarılı olduk diyebilirim. Bence iki şirketimiz de çok zor bir yılı en az yaralarla atlattı.
Capital:  “5 yılda 200 milyon dolarlık yatırım yapılacak” demiştiniz. Bu yatırımı biraz açar mısınız?
Evet, sürdürülebilirlik ve rekabetçiliğimizi korumak adına önümüzdeki dönemde çok ciddi yeni yatırımlarımız olacak. 200 milyon dolara varacak.
Şu anda hem Türkiye’de hem Avrupa’da bir ilk olan yeni bir iş yapıyoruz. Fabrikalarımızın ürettiği atık ısıyla elektrik enerjisi üretiyoruz. Daha iyi bir “yenilenebilir enerji” şekli yok.
Havaya verdiğimiz atık ısıdan enerji üreteceğiz. Bu coğrafyada sadece biz uyguluyoruz. Proje çalışmalarımız bitmek üzere, çok yakında temellerini atacağız. 2011’de devreye alacağız. Çok ciddi bir tasarruf sağlayacağız. Ayrıca tozsuzlaştırmada AB normlarının çok altına ineceğiz. Toplamda 30’a yakın yeni yatırımımız olacak.
Capital:  Çimento, Sabancı’nın ana iş kollarından biri. Cirodaki payı ne kadar?
-  Finans hariç çimento grubunun payı yüzde 10-15 aralığındadır. Aktifler olarak bakıldığında ise payı yüzde 15-20 arasında değişiyor.
Capital:  Sabancı Çimento Grubu’nun sektördeki pazar payı nedir?
Toplam klinker üretim kapasitemiz 11,5-12 milyon ton, çimento kapasitemiz ise 15,4 milyon ton. Türkiye’deki klinker kapasitesinin yaklaşık yüzde 20’si bize ait.
Capital:  Bu pay ile pazar lideri misiniz?
-  Matematik olarak öyle. Ama açıkçası bu anlamda liderlik tartışmalarına girmeyi anlamsız buluyorum. Rakamsal liderliğin ötesinde iktisadi, sosyal ve çevresel değer yaratmak çok önemli.
Capital:  Rekabet yasasında yüzde 25 sınırı var ve yeni şirket almanızı engelliyor. O zaman büyüme nereden gelecek?
Yüzde 25’i geçmiyorsak hala içeride satın alabiliriz. Ama her bölgede alamayız. Pazar payımızın çok düşük olduğu bölgeler var. Mesela Ladik Çimento’yu aldık, çünkü Karadeniz’de yoktuk.
Dışarıda büyümeye gelirsek... Evet fırsatları çok yakından izliyoruz. Birçok şirket agresif biçimde yaptığı devasa yatırımları artık sorguluyor. Tesislerini, fabrikalarını satmak istiyor veya ortak arıyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreç bizim gibi kendini bölgesel bir güç olarak konumlandıran oyunculara yeni fırsatlar doğuracak.
Her türlü yeni fırsatı değerlendireceğiz. ~
Asıl hedefimiz, sürdürülebilir kârlılık sağlayacak yatırımlara imza atmak.
Capital:  Akçansa’nın yabancı ortağı varken Çimsa yerli olarak yoluna devam ediyor. Yabancıların Çimsa’ya ilgisi nasıl? Bu tarz tekliflere nasıl bakıyorsunuz?
Şu anda gündemimizde yok ama eğer Çimsa böyle bir ortaklık yapacaksa, bunun muhakkak çok ciddi bir ilave getirisi olması lazım. Sadece Türkiye pazarına yönelik bir birleşmeye sıcak bakılmaz, bakmayız.
Capital:  Birkaç yıldır dev global oyuncular Türkiye’den çekiliyor. Son olarak Lafarge çıktı. Yabancıları çimento sektöründen uzaklaştıran şeyler ne?
- Global oyuncular, Türkiye’deki durumlarını diğer ülkelerle kıyaslar. Yani biz sermayedar olarak “bu sektör şu sektöre göre daha iyi” diye yatırım yapıyoruz. Onlar ise “bu ülke şu ülkeye göre daha iyi” diye yatırım kararı veriyor. Kaldı ki şu konjonktürde tüm şirketler, ellerindeki kıt finansal kaynaklarla yatırım yapıyor. Daha az cazip olan yerlerden çıkıyorlar. Bu çok doğal. Zaten Lafarge çıktı diye o tesisler kapanıyor mu? Hayır, bir başkası gelip alıyor. Bunlar şirketlerin kendi stratejileriyle ilgili kararlar. Ayrıca global oyuncu demek illa ki her pazarda çok başarılı olacak anlamına da gelmiyor.
Capital:  Sabancı Çimento Grubu’nu bundan 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?
5 yıl sonra çimentoda Türkiye’den bir bölgesel oyuncu çıkacağını ve bu bölgesel oyuncunun da Sabancı Çimento Grubu olacağını öngörüyorum. 
100 yıldır var olduğumuz bir sektörde hala bölgesel oyuncu çıkaramadıysak, bunu oturup sektör olarak düşünmemiz gerekiyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz