Yeni nesil daha hızlı

Psikolojik sınır olan 1 milyar dolar sınırına şirketlerin kaç yılda ulaştığını araştırdık. En hızlılar 15 yaş ve altındaki şirketler. Yeni kurulanlar 7,6 yılda 1 milyar dolar eşiğine ulaşıyor.

1.04.2014 17:46:250
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni nesil daha hızlı
Capital500 2013 listesinde 72 şirket, “1 milyar dolar ciro”yu aştı. Bu sayı önceki yıl 69, 2011 ’de ise 53’tü. Rakamlar, milyar dolarlık şirket sayısının her yıl arttığını gösteriyor. Ancak çarpıcı başka bir veri daha var. O da milyar dolara ulaşma süresinin kısalması.

Bu eşiği yakalama süresi ortalamada 26,5 yıl. Ancak yaş faktörü devreye girince dengeler değişiyor. 50-70 yaş arası şirketlerde milyar dolara ulaşmak ortalama 50 yıl sürerken, 15 yaş altı şirketlerde süre 7,6 yıla iniyor.

Yani şirketler gençleştikçe milyarlık eşiği yakalama süresi kısalıyor. Uzmanlara göre ise “hızlı ve genç” şirketler atiklik, konjonktür etkisi, küreselleşme ve yönetim başarısıyla ön plana çıkıyor.

Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
AV, Turkcell, Bizim Toptan, Mey İçki... Onlar, kendi sektörlerinin en önemli oyuncuları. Aslında tamamen farklı alanlardalar. Birbirlerine rakip de değiller. Ancak önemli bir ortak noktaları var, o da hızları...

Daha doğrusu, her şirket için çok önemli bir psikolojik eşik olan “1 milyar dolar ciro”ya 10 yıldan kısa sürede ulaşabilmeleri. Üstelik yalnız da değiller. Kuruluşundan itibaren ilk 15 yıl içinde “milyar dolar” eşiğini yakalayan şirket sayısı hiç de az değil.

2013 yılına ait Capital500 listesini baz alarak yaptığımız araştırma, iş dünyasının yeni nesil hızlılarını net biçimde ortaya konuyor.  Capital500 2013 listesinde 1 milyar dolar ciro eşiğini aşan ve geçmiş bilgilerini paylaşan 66 şirketi dahil ettiğimiz araştırmaya göre, Türkiye’deki şirketlerin milyar dolarlık olma süresi ortalama 26,5 yıl. Ama bu süre, şirketlerin yaşlarını hesaba kattığımızda ciddi biçimde değişkenlik gösteriyor. ~
Örneğin araştırmaya katılan 50 yaş üstü şirketlerin 1 milyar dolar ciroyu ilk kez yakalaması ortalama 50,2 yıl sürüyor. Hatta bu sürenin 65 yıla çıktığı örnekler de var. Yine araştırmaya göre 31-50 yaş arası şirketler ortalama 33,7 yılda, 16-30 yaş arası şirketler ise ortalama 14,5 yılda “milyar dolar” kulübüne giriyor.

15 yaş ve altı şirketler ise ortalama 7,6 yılda 1 milyar dolar eşiğini yakalıyor. Rakamlar da net biçimde gösteriyor ki şirketlerin yaşı gençleştikçe hem büyümeleri hızlanıyor hem milyar dolarlık ciroya ulaşma süreleri kısalıyor.

KAÇ YILDA ULAŞILIYOR?
Türkiye’nin milyar dolarlık şirketlerine baktığımızda, Capital500 listesinde yer alan 72 şirketin bu sınırı aştığı görülüyor. Ama eşiği yakalama süreleri muhtelif. Örneğin, Türkiye’nin en eski şirketlerinden biri olan ve 1935 yılında kurulan Şişecam, 1 milyar dolar ciroya kurulduktan tam 65 yıl sonra 2000 yılında ulaşmış durumda.

Milyar dolar yolculuğu Diler Demir Çelik için 58, Türk Traktör için 57, Tekfen İnşaat için ise 51 yıl sürmüş. En çarpıcı veri ise Capital500 listesinde 20 yaş ve altı, 1 milyar dolar ciroyu aşmış, “yeni nesil” olarak adlandırılan şirketlerden çıkıyor. Bu kriterlere sahip 20 şirket mevcut. Bu şirketler, 1 milyar dolar ciroya ulaşmış ve verilerini paylaşan 66 şirketin içinden yüzde 30,3’lük pay alıyor.

Bu şirketlerin yarıdan fazlasının 1 milyar dolar ciroya ilk 10 yıllarında ulaşmış olması ise dikkat çekici. Şirketlerin kuruluş yılları 2000’li yıllara geldiğinde milyar dolar çıtasına ulaşmak giderek kısalıyor. Örneğin 2000 yılında kurulan Teknosa 12, TAV Havalimanları 8 yılda

1 milyar dolar eşiğini aşmayı başardı. Mey İçki ve Otokoç ise sadece 6 yılda... Capital500’deki milyar dolarlık şirketlerin hız karnesi ise listedeki şirketlerin yaklaşık yüzde 20’sinin bu kritik eşiği hayatlarının ilk 10 yılında aştığını gösteriyor. İkinci 10 yılda yakalayanların oranı yüzde 30,3.~

İDEAL SÜRE VAR MI?
Peki kimisi için 65, kimisi içinse 5 yıl olan bu yolculuğun ideal bir süresi var mı? David Thomson’un “Blueprint to a Billion: 7 Essentials to Achieve Exponential Growth (1 Milyar Dolara Ulaşma Planı: Hızlı Büyümenin 7 Temel Yolu) isimli kitabı, bu konuda ilginç veriler içeriyor.

Thomson’a göre 1 milyar dolar ciroya, çok hızlı büyüyenler ortalama 4 ila 12 yıl, diğer şirketler ise ortalama 30-40 yıl arasında ulaşabiliyor. Yani Türk şirketleri, 26 yıllık ortalama ile dünya genelinden çok uzak bir noktada değil. Emory Üniversitesi’nden Dr. Jagdish N. Sheth’e göre ise geleneksel şirketlerin daha tutucu olmak için çok geçerli nedenleri var. Sheth, şöyle konuşuyor:

“Çoğu aile şirketi olan kuruluşlar, büyümek için temkinli yatırım yapma eğiliminde. Onlar, ilk olarak kendi iç nakit akışlarına güvenir ve sermaye artırmak, halka açılmak gibi yöntemleri çok sevmezler. Dolayısıyla bu şirketlerin belli bir eşiğe gelme süresi de uzun yıllar alır.

Ancak bu süre yeni nesil şirketlerde daha kısa. Çünkü özellikle son dönemde birçok girişimci halka açılma veya girişim sermayesi gibi olanakları daha erken devreye sokmaya başladı.”

Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sedat Aybar da ortak bir ideal süreden bahsetmenin zor olduğunu belirtiyor. Aybar, “Sektörel olarak belli ortalamalar gözlemlenebilir fakat makro ekonomik koşulların ve dış etkenlerin bir şirketin birikim performansı üzerinde etkisi olduğu unutulmamalı” diyor ve ekliyor: “Avrupa ve ABD’de bu sürelerin daha düşük olduğu iddia edilebilir. ~
Çin ve Uzakdoğu’yu da gözden kaçırmamak gerekir. Asya ülkelerindeki milyarder sayısının son yıllarda hızla yükselmesinin ardında da milyar dolar sınırını kısa sürede geçmiş şirketler var.”

HIZLANDIRAN FAKTÖRLER
Yeni nesil şirketleri daha hızlı kılan nedenler ise çeşitli. Değişen iş yapış biçimleri, büyüme formülleri, satın alma ve ortaklık seçeneklerinin artması ve fonların ilgisi bu süreyi kısaltan faktörler arasında yer alıyor.

Prof. Dr. Ramazan Aktaş, “Yatırım fonlarındaki artış ve rekabetle beraber şirketlerin büyümesi için gerekli kaynakları bulma olanağı arttı” diyor ve şöyle devam ediyor: “Ayrıca internet, sosyal medya, franchising gibi yöntemlerle satış olanakları gelişti. Borcun akıllı kullanılması da hızlı büyümenin bir diğer anahtarı...”

MCT Danışmanlık Yönetici Ortak Tanyer Sönmezer, satın alma ve birleşmelerdeki artışa dikkat çekiyor: “Bu hızlı şirketlerin sırrı, aslında ölçek ekonomisini yakalamaları, belli bir büyüklüğe ulaşmaları ve konsolidasyona gitmeleri” diye konuşuyor.

Bu yöntemle büyüyen ve 8 yıl gibi kısa sürede 1 milyar dolar eşiğini aşan TAV Havalimanları’nın CFO’su Burcu Geriş de onunla aynı fikirde. Geriş, “Yeni dönemde de hızlı büyümenin formülü doğru satın alma ve birleşmelerden geçiyor.

Özellikle organik büyümenin limitli olduğu, pazara ilk girenin avantajının olduğu, yeni şirket kurulumu ve yeni pazarlara giriş kısıtlamalarının bulunduğu sektörlerde satın alma ve birleşmeler devreye girecek” diyor.~
GENÇLER NEDEN HIZLI?
Hızı sağlayan dinamikler sadece dış koşullar değil. Genç şirketlerin doğası gereği taşıdıkları bazı nitelikler de büyümeyi ve dolayısıyla milyar dolar eşiğine erişmeyi hızlandırıyor. “Billion Dollar Company” (Milyar Dolarlık Şirket) kitabının yazarı Robert H. Hacker’a göre genç şirketlerin hızlı olmasının başlıca nedeni, riske bakışları.

Hacker, “Küçük ölçekli veya genç şirketlerin risk profillerinin büyük ve olgun yapılara göre daha farklı olduğunu söyleyebiliriz” diyor ve nedenlerini şöyle açıklıyor: “Yeni şirketlerin kısıtlı kaynakları vardır ve büyümeleri için daha fazla risk almaları gerektiğini bilirler.

Risk karşındaki bu tutumları onları yeni pazar ve yeni fırsatlara karşı daha agresif yapar. Olgun şirketlerin yapıları ise daha hantaldır. Büyük şirketler fazla risk almaktan hoşlanmayan, statükoyu korumaya meyilli, daha az agresif bir tutum sergiler. Dolayısıyla risk algısının farklı olması, bu hızı direkt etkiler.”

Dr. Jagdish N. Sheth de genç şirketlerin daha hızlı büyüdüğünü doğruluyor. Onun değerlendirmeleri ise şöyle: “Evet genç şirketler daha hızlı, çünkü onlar genelde yeni pazarlarda, yükselen alanlarda iş yapıyor. Risk alıyorlar ve getirisi de yüksek oluyor.

Yaşlı ve olgun şirketlerin hızlanması için ise iki yol var: İlki, konsolidasyon yapmak, yani rakiplerini satın almak. Buna inorganik büyüme diyoruz. Büyük ölçekli şirketlerin hızlı büyümeleri için ikinci yaklaşım ise dışarıdan bir yönetici veya CEO atamaktır. Bu CEO’nun büyüme odaklı olması ve ‘uyuyan devi’ uyandıracak kabiliyete sahip olması gerekli tabii.”

NASIL BAŞARDILAR?
Yeni dönemin hızlılarının başarı sırrı ise birbiriyle çok benzeşiyor. LC Waikiki, genç nesil şirketlere bir örnek. 1997’de kurulan şirket, milyar dolar eşiğini 13 yılda aştı. Şirketin stratejik planlama direktörü İbrahim Arıt, şöyle anlatıyor: “Perakendede ölçek önemlidir.~
Sağlıklı büyümeyi başarabildiğiniz ölçüde pek çok alanda rekabet gücünüzü geliştirici imkanlar oluşturabilirsiniz. Bizim hedefimiz de kolay ulaşılabilir bir perakendeci olmak. Müşterilerimiz mağazalarımıza kolaylıkla ulaşma imkanı buluyor. Bunun sonucunda da gittikçe artan oranda büyüyoruz.”

BİM CFO’su Haluk Dortluoğlu, başarılarının ardında “doğru iş modeli” olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bu model sayesinde operasyonel maliyetlerimizi en düşük seviyede tutuyoruz.

Bu da müşterilerimize yüksek kalite ve düşük fiyat olarak yansıyor. Sonuçta müşterilerimizin memnuniyeti sürekli artıyor. Etkin bir maliyet yönetimini sürdürürken büyümemizde de önemli rol oynuyor.”

Kurulduktan sadece 8 yıl sonra 1 milyar dolar eşiğini geçen TAV Havalimanları’nın bu hızı nasıl yakaladığını ise şirketin CFO’su Burcu Geriş şöyle anlatıyor: “Başarı sırrımız doğru zamanda, doğru sektöre yatırım yapmak ve akıllı büyümek. Türkiye’de 2003’ten itibaren havacılık sektörünün liberalleşmesiyle yolcu sayılarında büyük artış kaydedildi.

O dönemde 30 milyon olan yolcu sayısı, 10 yıl boyunca 131 milyona çıktı. TAV aynı dönemde en büyük 3 havalimanına yatırım yaptı. Ayrıca inorganik büyümeyle yurtdışı yatırımlarını sürdürdü. Kısa sürede ulaşılan milyar dolarlık ciro da bunun doğal bir sonucu oldu.”

YENİ NESLİN 4 ORTAK ÖZELLİĞİ
Uzmanlara göre yeni dönemin hızlılarının tek ortak noktası genç yaşları değil. İş yapış biçimleri, riske bakışları, müşteriye yaklaşımları, hızı ve başarıyı beraberinde getiriyor. Kadir Has Üniversitesi’den Sedat Aybar, “Şirketlerin esnek yönetim yapıları, tek merkezden kararların alınması, gelişen risk yönetimi tekniklerini kararlarında kullanmaları, bu başarıda etkili” diyor.~
Emory Üniversitesi’nden Dr. Jagdish N. Sheth, “Hızlı büyüyen şirketlerin ortak özellikleri, girişimci, yüksek enerjili, geleceğe dair iyimser olmaları. Ayrıca tutkuyla yönetiliyorlar. Örneğin Google, McDonald’s ve Zara bence iyi birer örnek.

Ayrıca daha cesurlar.” Robert H. Hacker’e göre yeni nesil şirketlerin diğer ortak noktası müşteriye bakışları. Hacker, “Onlar müşteriye sadece problem olduğunda ulaşmaz, zaten müşteriyle sürekli bir duygusal birliktelik içindedirler.

Bu birliktelik markanın sadece ürününü değil, tasarımdan müşteri hizmetlerine, çağrı merkezinden halkla ilişkilerine kadar tüm hizmetlerini müşteri deneyimleriyle kurgulanmasını sağlar” diyor.

Yönetim Danışmanı Aykut Duman da yeni nesil şirketleri öncelikle girişimci buluyor ve ekliyor: “Bu özellik, hızlı büyüyen şirketlerde önemli ölçüde artış gösteriyor. Yeni sektörlere, yeni pazarlara ve inovasyona yatırım yapıyorlar. Ayrıca bilgi odaklılar. Müşteri ihtiyaçlarını ve pazar dinamiklerini daha üstün seviyede analiz edebiliyorlar.”

RİSK CANLARI ÇALMASIN!
AŞIRI HIZA DİKKAT
Uzmanlar, hızlı büyümenin getirebileceği risklere de dikkat çekiyor. Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sedat Aybar, “Hızlı büyüyen şirketlerin organizasyon ve operasyon riskleri de yüksektir. Bu yüzden hızla büyüyen bir şirketin verimli bir organizasyon yapısını devam ettirememesi ihtimali riski göz ardı edilmemeli. Şirketler büyüdükçe yönetimlerini profesyonel kadrolarla güçlendirmeli” diyor.~
İK’YI ELDE TUTUN
Prof. Dr. Ramazan Aktaş, insan kaynağının önemine vurgu yapıyor. Ona göre başarıyı sağlayan ekip elden kaçırılmamalı. Aktaş, “Üstün performans sergilendiği yıllarda şirketin birincil özelliğinin korunması gerekir. Bu özelliği sağlayan insan kaynağının bir süre sonra en verimli dönemine geldiğinde farklı sebeplerden işten ayrılması, şirket için ciddi bir kayıp olacaktır.”

OPERASYONEL KARMAŞA
A.T. Kearney Yönetim Danışmanı Aykut Duman, farklı bir noktayı vurguluyor: “Büyümeye fon ayıran şirketler, operasyonları üzerindeki iş yükünü ve karmaşayı artırır. Satış ve pazarlama odaklı kalınması ve operasyonun da şirket stratejisini etkinleştirecek şekilde geliştirilmemesi ya da yalınlaştırılmaması durumunda, küçük hacimdeyken küçük maliyet yaratan operasyonel zayıflıklar, büyük hacimde büyük maliyetler ve darboğazlar yaratacaktır.”

ÖZGÜR TORT/MİGROS GENEL MÜDÜRÜ
"ÖNEMLİ OLAN SÜRDÜREBİLMEK''
3 NASIL BÜYÜDÜK?

Migros, konsolide ciro olarak ilk kez 2002 yılında milyar dolar ciro eşiğine ulaştı. 2012 yılını, hedeflere ulaşarak 6,5 milyar TL (3,6 milyar dolar) ciroyla tamamladık. Migros’un 2013 yıl sonu ciro hedefi ise yine çift haneli büyüyerek 7 milyar TL’yi aşmak.

NE KAZANDIRDI?
Perakendede sağlıklı büyüme açısından ciro kadar kârlılık da önemli. Bu ikisini birlikte başarmış olmak bizim için son derece mühim. Verimlilik esaslı, özümseyerek büyüme stratejimizle her yıl gelecek için yatırımın harcını kenara koyuyoruz. Zaten sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme yolu da budur.~
YOLA DEVAM
Migros, Tansaş, Macrocenter, 5M Migros formatlarıyla yurtiçinde 70 ilde 964 mağaza, yurtdışında ise Kazakistan ve Makedonya’da olmak üzere 38 Ramstore ile toplamda 1.002 mağazayla hizmet veriyoruz. 2012’de de 2013’te de çift haneli büyümeyi sürdürdük. 2014 ciro hedefinde de aynı şekilde yola devam etmek var.

HANGİ SEKTÖRLER AVANTAJLI?
GELENEKSELDE DÜŞÜK

Sektörler bazında bakıldığında, yenilikçi sektörlerin daha hızlı büyüdüğü ve milyar doları da daha çabuk yakaladığı görülüyor. MCT Danışmanlık Yönetici Ortak Tanyer Sönmezer, “Milyar dolar eşiğine özellikle geleneksel sektörlerde çok daha uzun sürede geçilir. Ancak yeni gelişen, teknolojinin yoğun olduğu uygulama ve yazılım pazarında şirket cirolarının çok daha hızlı yükseldiğini görebiliyoruz” diyor.

HIZLI TÜKETİM VE TEKNOLOJİ
Prof. Dr. Ramazan Aktaş, tüketici ürünleri, online alışveriş, sosyal medya ve oyun gibi internet üzerinden yürütülen kategorilerdeki şirketlerin bu eşiği yakalamada daha avantajlı olduğunu söylüyor.

Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere de aynı fikirde: “Hizmet sektörünün dokunduğu şirketlerde, perakende, turizm, lojistik, teknoloji, telekom gibi alanlarda hızlı büyümek daha kolay. Üretim sektöründe ise büyüme hızı nispeten daha uzun zaman alıyor.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz