Yeşil rekabet

Filolarını çevreci araçlarla yeniliyor, yeşil binalara taşınıyor, tüm süreçlerde çevreye duyarlı çözümlere odaklanıyorlar...

1.05.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeşil rekabet
Son yılların en önemli gündem maddesi olan sürdürülebilirlik ve çevre, onların da ajandasında ilk sıralarda yer alıyor. Çevre duyarlılığı konusunda birbirleriyle yarışan sektör oyuncuları, yeşil rekabette geri kalmamak için önemli projelere de imza atıyor. En önemlisi,bu sayede verimlilik artışı elde edip rekabet avantajı elde ediyorlar.Yapılan farklı araştırmalara göre ulaşım sektörünün küresel sera gazı salımındaki payı yüzde 15-25 arasında değişiyor. Dolayısıyla daha iyi yaşanabilir bir çevre için lojistik şirketlerine çok önemli görevler düşüyor. Zaten onlar da bu sorumluluğun farkında... Sektörün gündemine yaklaşık 10 yıl önce giren "yeşil lojistik" kavramı, şirketlerin ajandalarında her geçen gün daha üst sıralara çıkıyor. Filolar çevreci araçlarla yenileniyor, karbon ayak izleri ölçülüyor, karbon salımları kontrol altına alınıyor, tasarrufa dönük projeler öne çıkıyor. Dünyanın en çevreci araçlarını filolarına katan, yeşil binalarda hizmet veren, uluslararası standartlarda belgeler alan ve tüm süreçlerde çevreci çözümlere odaklanan lojistik şirketlerin sayısı her geçen gün artıyor. Özetle yeşil lojistik sadece dünyanın değil, Türkiye'deki lojistik şirketlerinin de öncelikleri arasında. Tüm bu uygulamalarla çevreye ne kadar duyarlı olduklarını ispatlayan sektör devlerine, "yeşil lojistik" stratejilerini sorduk.

TURGUT YILDIZ / TNT EXPRESS GENEL MÜDÜRÜ
"TNT, GEZEGEN BENİM DİYOR"
ÇEVRECİ PROJELERİMİZ

Küresel sera gazı salımındaki paylara baktığınız zaman ulaşımın yüzde 14'lük pay aldığı görülüyor. Bu nedenle ulaşım sektöründe hizmet veren global bir şirket olarak küresel ısınmayla savaşta TNT olarak yer almalıyız. "Planet Me- Gezegen Benim", karbondioksit salımımızı azaltmak adına başlattığımız global bir programdır. ilk hedefimiz 2020 yılına kadar karbondioksit salımlarını yüzde 45 azaltmak, uzun vadedeki hedefimiz ise sıfır karbon salan ilk taşımacılık şirketi olmaktır.
NELER YAPIYORUZ?
TNT olarak, Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi'nde her yıl lider oluyor ve bu liderliği sürdürüyoruz. 2007'de başlayan "Planet Me-Gezegen Benim" projesi ise tedarikçiler ve müşteriler bazında çeşitli çalışmaları içeriyor. Bu program globalde üç bacaktan oluşuyor. ilk bacak olan karbon ölçümünde, karbon ayak izimizi raporluyoruz ve bu konuda şeffafız. ikinci adım olan "Kod Turuncu"da günlük operasyon süreçlerimizde karbondioksit salımını azaltıyoruz. Üçüncü adım olan "Turuncu Seçim"de ise çalışanlarımızı dünyayı kurtarmak adına atacakları her adım için cesaretlendiriyoruz.
~

DURMUŞ DÖVEN / REYSAŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"YEŞİL LOJİSTİK UZMANLIK ALANIMIZ"
İLKLERE İMZA ATTIK

Şimdiye kadar gösterdiğimiz duyarlılıkla yeşil lojistikte birçok ilke imza attık. Reysaş, kullandığı araçlar, verdiği eğitimler, depolarını ve binalarını yaparken çevreye gösterdiği önemle fark yaratıyor. 1994'te Türkiye'de ilk kez alttan dolum sistemiyle alüminyum tanker ile daha çevreci taşıma, yine aynı yıl binalar üzerinde biriken suların yer altı sularına karışmadan dere yatağıyla atık prosesi uygulaması. 2007'de ilk defa Türkiye'de motorin yerine LNG ve CNG ile çalışan TIR dizaynı uygulaması gibi çalışmalarımız oldu.
BİNAMIZ DA ÇEVRECİ
Çevreye duyarlı bir şirketiz. Örneğin depolarımız yapılırken mimari ve mühendislik açıdan mamule zarar vermeden tavandan ve yanlardan tam anlamıyla aydınlatmayı sağladık. Karbon emisyonu sertifikası çalışmaları yaptık. Reysaş'ın merkez binası ve depoları, ağaçlarla kaplı yeşil bir alan içinde yer alıyor. Çevrenin zarar görmemesi için pis suların toplanıp dağıtımı yapılıyor, tasarruf ampulleri kullanılıyor, düzenli biçimde yakıt ve elektrik kontrolleri yapılıyor. Bu konularda hiçbir maddi yatırımdan kaçınmıyoruz. Demiryolu alanında yaptığımız ve 2012'de de sürecek yatırımlarımızla çevreye duyarlı taşıma modlarındaki hizmet ağırlığımızı artıracağız.


DHL "GO GREEN" DİYOR

Küresel lojistik devlerinden DHL Supply Chain, yeşil lojistik çözümleriyle öne çıkan şirketlerden. DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı, "Çözümlerimizde sosyal sorumluluğumuza ve kaynakların akılcı kullanımına olan bağlılığımızı yansıtıyoruz. İnsanlara, hizmet ve teknolojilere yatırım yaparak müşterilerimizle güçlü ve uzun vadeli ilişkiler kurarken, topluma verdiğimiz sözü tutmak için de aralıksız çalışıyoruz" diyerek çevreci bakışlarını özetliyor. Kırımlı, şirket olarak şimdiye kadar bu alanda neler yaptıklarını ve hedeflerini ise şöyle anlatıyor: "Gündemimizdeki en önemli konulardan biri çevre duyarlılığı. Sosyal sorumluluğun bilincinde bir şirket olan DHL, iklim koruma programlarını desteklerken, afet yönetimi ve eğitim konularında da çalışmalar yürütüyor. DHL olarak küresel stratejilerimizden biri de "Go Green" inisiyatifi kapsamında karbondioksit (CO2) salımını 2020 yılında yüzde 30 oranında azaltmak. Bu kapsamda şirket çalışanlarımızın eğitimi, rut planlama ile enerji tasarrufu, tesislerimizde kullanılan enerji kaynaklarının daha etkin kullanımını sağlamak için çeşitli projeler yürütmek gibi birçok faaliyetimiz mevcut. Ayrıca her yıl Dünya Çevre Günü'nde çalışanlarımızın katılımıyla özel etkinlikler düzenliyoruz. Geçen yıl tesis ve ofislerimizde mevcut su kullanımında yüzde 20-25 oranında tasarruf sağlayan projeyi pilot olarak başlattık. 2012'de bu projeyi tüm operasyonlarımızda tamamen hayata geçireceğiz. Su tüketimini optimize edecek ve mevcut yapıyı geliştirecek süreç iyileştirme çalışmaları yürütüyoruz. Diğer yandan aktif bir şekilde tüm tesislerimiz için ISO 14001 belgesi almak amacıyla ön çalışmalar yapıyoruz. Bu yıl Automatic Meter Reading (AMR) yani otomatik sayaç okuma sistemine geçmeyi planlıyoruz. Bu sayede tüm tesislerimiz ve ofislerimizdeki anlık elektrik tüketimlerine ulaşarak saatlik, günlük ve aylık tüketim oranları kayıt altına alınarak karbon ayak izi salımımızı daha görünür hale getirebileceğiz. Ayrıca yıl içinde tüm DHL Supply Chain Türkiye çalışanları için Go Green eğitimleri düzenleyeceğiz."~

SERKAN AKBUDAK / FİLLO GENEL MÜDÜRÜ"TASARRUFA ODAKLANDIK"
ÇEVRE DOSTU PROJELER

Aras Holding Ailesi olarak doğadan aldığımızı doğaya geri vermek için uzun zamandır "Türkiye Ormanları" projesine devam ediyoruz. Bugüne kadar 100 binin üzerinde ağaç dikerek doğaya karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz, Stratejimizin temeli aslında işimizin de temeli sayılabilir, Üretim ve sevkiyat için alternatif çevre dostu yakıtlı araçların kullanılması, just-intime lojistik uygulamaları bizim için öncelikli, işleyiş itibarıyla fatura gibi matbularda kullanımlarımızı olabildiğince azaltıyoruz.
FİLOLAR YENİLENİYOR
Şirket içinde bulunan atık kağıt toplama kutularımızda kullanılmayan kağıtları biriktiriyor ve gelirini Eğitime Katkı ve Engelli Hakları Projeleri ile STK'lara bağışlıyoruz. Holding bünyesinde elektrikli araç kullanımına başladık. Aynı zamanda müşterilerimize verdiğimiz promosyon malzemelerinde de doğada kendinden yok olabilen malzemeleri tercih ediyoruz. Ve yine araçlarımızda çevreye en az zarar verdiği bilinen yakıtları kullanıyoruz, Yeni araç alımlarımızda önceliğimiz çevreci araç filoları. Bunlarla birlikte lojistik işlemlerde kullanılan araçların gaz emisyon ölçümleri yapılmaya başlanacak, temiz akaryakıt kullanımı yaygınlaştırılacak ve hurda araçların kullanımı engellenecek.



EKOL'ÜN ÇEVRECİ PROJELERİ
Çevreye karşı sorumluluğunu yerine getirmek için özel projelere imza atan şirketlerden biri de Ekol Lojistik. "Çevreye verdiğimiz zararı en aza indirmek üzere in-termodal taşımacılık alanında çok önemli yatırımlara imza atıyoruz" diyen Ekol Lojistik Satış ve Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Okyay Öztuğran, yenilenen filolarından, intermodal taşımalarından ve tasarruf projelerinden bahsediyor. Öztuğran, neler yaptıklarına ilişkin şu detayları veriyor: "Karbondioksit salımını en aza indirmek amacıyla başlattığımız blok tren projesi 2008 yılında geliştirildi. Bu projeyle Avrupa ülkelerine ihraç edilen ve her bir gidiş-dönüş karayolu seferinde 7 bin kilometreye ulaşan mesafeler kat eden Türk mallarının, bu uzun yolculuğunun karayolu bölümünü 2 bin kilometreye düşürdük. 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz 18 milyon Euro yatırımla 509 yeni araç alımı gerçekleştirdik. Intermodal projemizin dışında başka yeşil lojistik çalışmalarımız da var. 2010 sonlarında WWF Yeşil Ofis Programı'na katıldık. Bu programa dahil olan ilk Türk şirketiyiz. Program çerçevesinde sağladığımız elektrik ve su tasarruflarının yanı sıra atık yönetimi uygulamalarıyla ofis operasyonlarımızdaki zararı en düşük seviyeye çekiyoruz. Bir diğer çevreci yeşil lojistik uygulamamız ise 'Filo Yenileme Projesi'. Avrupa ve Türkiye'nin yollarında gezen araçlarımızı EURO 5 Emisyon standartlarındaki çekicilerle değiştirdik. Gençleştirdiğimiz bu filo sayesinde, karbon emisyonumuzu en düşük seviyeye çekmeyi başarıyoruz. Önümüzdeki süreçte de yeşil lojistik kapsamında gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımıza ve yeni projeler üretmeye devam edeceğiz. Intermodal taşımacılık operasyonlarını uyguladığı rotaları genişleten Worms - Trieste arasındaki rotaya Worms - Arad rotasını ve Mannheim/Frankfurt/Neuss/Münih-Halkalı servisini de ekleyerek genişleten Ekol, 2012 yılında tasarrufu yüzde 35 oranında artırmayı hedefleyerek 46 milyon kg karbondioksit azaltımına ulaşacaktır."~

YEŞİL LOJİSTİK BİR BÜTÜN
CİHAN ERBİRLİK / İNCİ LOJİSTİK İCRA KURULU BAŞKANI
KOMBİNE ÇÖZÜMLER

İnci Lojistik olarak deniz, demiryolu ve karayolunu kombine ederek hem toplam lojistik süreçlerinde karbon salimini azaltan hem müşteri beklentilerini karşılayan projelerin gelişimi üzerine yoğunlaşıyoruz. Bu konuda geçtiğimiz yıllarda önce insan kaynaklarımızdan başlayan ve BT altyapisiyla desteklenen bir gelişim sürecine girdik. Yeşil lojistiği sadece deniz ve demir yolu olarak görmenin yetersiz olduğunu düşünüyoruz, Sonuçta malın hareket gördüğü tüm süreçlerde verimsizliklerin ayıklandığı tüm çalışmalar yeşil lojistiğe katkıda bulunuyor.
YÜZDE 14 TASARRUF
Şirketimizde bu kültürü hakim kılmak ve beraber çalıştığımız müşterilerimize hem daha çevreci çözümler hem daha düşük maliyetli servisler sunma imkanı yakalıyoruz. Bu yaklaşımdaki bir projemizde, maliyetlerde yüzde 14'lük bir iyileştirme yakalarken, sürecin karbon salımındaki tasarrufun ise yüzde 10'un üzerine çıktığını büyük memnuniyetle gördük. Diğer yandan bazı müşterilerimizle de yurtdışı karayolu nakliyelerini özel konteynırlar aracılığıyla uzun mesafelerini demiryoluyla aşıp, aynı konteynırda en son kısa mesafe için karayoluna aktararak verimli projeleri hayata geçirdik. Bu yöndeki yatırımlarımıza devam edeceğiz.


ARKAS'TAN YEŞİL ÇÖZÜMLER
Sürdürülebilirlik ve çevre, Arkas Lojstik'in ajandasında da çok önemli bir yer tutuyor. "Sürdürülebilirlik artık bütün global şirketlerin iş hedefleri arasında yer alıyor. Yaşadığımız dünyayı bir sonraki nesillere daha yaşanır bırakmak, koruyucu önlemler almak hepimizin sorumluluğu" diyen Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Diane Arcas Aktaş, şirket olarak bu bilinçle hareket ettiklerini dile getiriyor ve ekliyor: "Arkas Holding bünyesinde lojistik ve liman işletmeciliği konularında faaliyet gösteren şirketlerimiz 'yeşil lojistik' konusunda uzun vadeli hedefler doğrultusunda projeler hayata geçiriyor ve gerekli noktalarda iş yapış tarzını düzenliyor. Yaptığımız çalışmaları birkaç grupta anlatabiliriz. Bunlar limanlarımız, filolarımız ve lojistik faaliyetlerimiz... Limanlarımızda bir sağlık-emniyet-çevre (SEÇ) departmanı kurarak, birim bünyesinde çevre mühendisi görevlendirdik. Kurulan atık su arıtma tesisi ile evrensel veya endüstriyel her tür atık suyun, yönetmeliklerde istenen standartlarda arıtılarak alıcı ortama verilebilmesi sağlandı. Atık yönetim sistemi sayesinde atıklar türlerine göre kaynağında ayrıştırılıp geri kazanım veya bertaraf yöntemleriyle çevreye zararsız hale getiriliyor. Tehlikeli atıklar ise devlet tarafından lisanslandırılmış firmalara verilip, bu tip atıkların kanun ve yönetmeliklere uygun şekilde geri kazanım ve bertarafı sağlanıyor. Doğal kaynak tüketim değerleri düzenli olarak ölçülüyor ve azaltılması için çalışmalar yapılıyor. Enerjiyi daha verimli kullanabilmek adına Marport Batı Terminali'nde elektrikli RTG (vinç) kullanımı projesini hayata geçirdik. Bu projeyle enerji maliyetinin yaklaşık dörtte bir oranında düşürülmesi planlanıyor. Ayrıca alternatif aydınlatma sistemleri üzerinde çalışmalar devam ediyor. Lojistik faaliyetlerimizde farklı taşıma modlannı birbirine entegre etmek, navlun fiyatlarını ekonomik hale getirmenin yanında çevre kirliliğiyle mücadele açısından da önemli kazanımlar. Ayrıca 2009'dan bu yana gemilerimizi 'economic speed' dediğimiz hızla çalıştırıyoruz. Böylece gemi başına günlük 20 ton yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Gelecekte ise küresel ısınmayla mücadele için yeni projeler geliştirmeyi amaçlıyoruz."~

"YEŞİL LOJİSTİK ARTIK ZORUNLU"
"Çevresel duyarlılığın zorunluluk olduğu bir döneme girdik. Attığımız her adımdan sonra bıraktığımız izler, ileride ya bizim ya da bizden sonraki nesillerin karşısına çıkacak" diyen Mars Logistics Genel Müdür Yardımcısı Ali Tulgar, şirket olarak tüm süreçlerini çevreye duyarlı biçimde yürütmeye çalıştıklarını dile getiriyor. Bu duyarlılığın kendileri için bir çalışma kültürüne dönüştüğünü söyleyen Tulgar, Mars Logistics'in yeşil lojistik stratejisi hakkında şunları söylüyor: "Yeşil lojistik kavramı dünyada 2000'li yılların başında son kullanıcıdan gelen baskılar sonucu ortaya çıktı. Ülkemizde ne yazık ki bu kavramın önemi daha tam olarak anlaşılamadı. Lojistik hizmeti veren firmaların çevreye daha az zarar vermek için ellerinde çok fazla alternatif bulunmuyor. Ama kullanılan araçların çevreci olması, karbon salımını azaltmanın en önemli yolu. Bu noktada Mars Logistics olarak gerek bundan önce yaptığımız yatırımlarda gerekse en son yaptığımız yatırım olan 200 adetlik Euro 5 motorlu otomatik şanzımanlı araçlarla çevreye daha az zarar verecek 500 adetlik bir filoya sahibiz. Türkiye'de ilk Euro 5 araç yatırımı yaparak çevreyi gösterdiği duyarlılığı ortaya koyan Mars Logistics, lastik filo yönetimi sistemiyle lastik yönetimini profesyonel olarak gerçekleştiriyor. Bu sayede, daha uzun ömürlü lastikler kullanılıyor, lastiklerin sürekli takip edilmesiyle akaryakıt tüketimi de düşüyor. Böylece hem daha az atık lastik çıkıyor hem de karbondioksit salımı azaltılıyor. Diğer yandan hedefimiz mümkün olduğunca çevreye zararsız bir hizmet sunmak. Bunun için çıkan tüm atıklarımız ve atıllarımızı ilgili yasal yükümlülüklerin öngördüğü şekilde bertaraf ediyoruz. Ambalaj atıklarımız geri dönüşüme veriliyor. Kullandığımız atık sularımız arıtma sistemimizden geçtikten sonra deşarj kriterlerine uygun hale getirilip şehir kanalizasyon şebekesine bırakılıyor. İlerleyen yıllarla birlikte Mars Logistics olarak çevre hedeflerimiz, minimal karbon salımı, tüm lokasyonlarında sıfır atık ve minimal doğal enerji kullanımıdır. Yeni hedeflerimiz arasında rüzgar enerjisi ve güneş enerjisinden kendi ihtiyaçlarımızı gidermek de bulunuyor."

MICHEL EKAVI / DHL EXPRESS TÜRKİYE BÖLGE DİREKTÖRÜ
"KARBONDİOKSİT SALIMINI YÜZDE 30 AZALTACAĞIZ"
YATIRIMLAR SÜRÜYOR

Deutsche Post DHL olarak çevreye etkimizi azaltmak amacıyla hayata geçirdiğimiz "Go Green" inisiyatifi kapsamında yürüttüğümüz çalışmalara 2008'de başladık, işimizin yapısı gereği hava ve karayolu taşıtlarını kullanan bir şirket olduğumuz için karbondioksit salım oranına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda 2020'ye kadar karbondioksit salım oranımızda yüzde 30 iyileştirme amaçlıyoruz, Hedefimize ulaşabilmek için de başta kullandığımız ulaşım araçları olmak üzere binalarımıza ve diğer malzemelere çeşitli yatırımlar yapıyoruz.
HEDEFTE NELER VAR?
Havalimanı ana hizmet binamız, sektörümüzdeki öncü çevreci binalardan biri. Bütün operasyon sarf malzemelerimizi (zarflar, kutular) yeniden dönüştürülebilir malzemelerden imal edilmiş şekilde alıyoruz. Elektriğimizi azami düzeyde çevre dostu kaynaklar kullanan üreticilerden temin ediyoruz. Türkiye'de ilk segway ve elektrikli kurye aracı kullanan şirket DHL'dir, 2011 'den beri binalarımızda bulunan tüm elektrikli ve elektronik cihaz atıklarını yeniden çevrime tabi tutmaya başladık ve oluşan fonla Türkiye Omurilik Feçliler Derneği'ne elektrikli akülü tekerlekli sandalye bağışlıyoruz. Uçak filomuzu 2015'e kadar kademeli olarak yüzde 15 daha az yakıt tüketen uçaklarla değiştireceğiz.~

1 AYLIK ATIKTAN OKUL YAPTI
MNG Kargo Genel Müdürü Aslan Kut, kargo sektörünün aylık 20 milyon plastik kargo poşeti kullandığını ve bu atıkların çevreye ciddi bir zarar verdiğini vurguluyor. MNG Kargo'nun "Poşetler Kutuya, Çocuklar Okula" projesi ise tam da bu konuya bir çözüm üretiyor. Çevreye duyarlı bir şirket olarak üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını söyleyen Kut, şöyle konuşuyor: "Türkiye'de kargo sektörü takribi olarak ayda 20 milyon plastik kargo poşeti kullanıyor. Bu poşetlerin bilinçsizce kullanılıp atılmaları sonucunda ciddi bir çevre kirliliği ve milyonlarca dolarlık ekonomik kayıp yaşanıyor. Doğal kaynakların, verimli ve etkili bir biçimde kullanılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda her sektör üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Biz bu anlayışla yola çıktık ve plastik kargo poşetlerinin toplanarak geri dönüşümünün sağlanması amacıyla 'Poşetler Kutuya, Çocuklar Okula' projesini başlattık. 700'ü aşkın şubemiz ve 6 bin 500'ü aşkın personelimizin aktif olarak çalıştığı proje kapsamında, 36 bin noktaya bırakılan geri dönüşüm kutularımızla 25 milyon adet atık poşet toplandı. Toplam 900 ton etti. Bu plastik poşetler açıldığında 1.600 adet futbol sahasını kaplıyor. İSTAÇ (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Atık Maddeleri Değerlendirme AŞ) verilerine göre sadece İstanbul'da günde 10 bin ton çöp üretiliyor. Bu çöpün yaklaşık yüzde 10'unu ise naylon torbalar, plastikler oluşturuyor. Doğada bir poşetin takribi 500 yıl gibi bir sürede yok olduğunu düşünürsek 1.600 adet futbol sahasını dolduran plastik poşetlerin geri dönüştürülmesinden sağlanan faydanın boyutu daha iyi anlaşılabilir. Toplanan plastik poşetlerin geri dönüşümünden elde edilen gelirin ilk meyvesi ise 'Bitlis-Merkez MNG Kargo İlköğretim Okulu' oldu. Okulumuz, 2010-2011 eğitim döneminde kapılarını çocuklarımıza açtı. MNG Kargo'nun Bitlis Afet Evleri bölgesinde inşa ettiği ilköğretim okulu, 250 öğrenci kapasiteli ve 169 öğrencisiyle halen eğitim veriyor. Bir okula dönüşen bu atık kargo poşeti miktarı, maalesef kargo sektörünün sadece bir aylık kullanımı... Bu çevre dayanışmasının dalga dalga yayılması halinde, yılda birkaç okul yaptırma potansiyeli var. Çocuklarımıza daha güzel yarınlar bırakabiliriz."

TOM GRONNEGAARD KNUDSEN / MAERSK LINE KARADENİZ ÜLKE GRUBU MÜDÜRÜ
MAERSK LINE'NIN GELECEK HEDEFLERİ BUYUK"
TÜM SÜREÇLER ÖLÇÜLÜYOR

Maersk Line, konteynır deniz taşımacılığında dünyanın en büyük hattı. Sorumluluğumuzun bilinciyle çevreye karşı stratejilerimizi oluşturuyoruz. Yeşil stratejimizi oluşturmak için ilk önce tüm süreçlerimizi ölçülebilir hale getirdik. Mesela artık tüm gemilerimizin karbondioksit salimini rahatlıkla gözlemliyoruz. 2010'da gemilerimiz 31,6 milyon ton karbondioksit salımı gerçekleştirmiş. Stratejimizin temelini gemilerimizden salınan sülfür, karbondioksit ve diğer zehirli gazların azaltılması oluşturuyor.
ÇEVRECİ HEDEFLER
Başta gemi dizaynları ve teknolojileri olmak üzere birçok konuda araştırma yaptık. Ortaya çıkan sonuçları tek tek gemilerimizde uygulamaya başladık. 20022007 yılları arasında karbondioksit salım oranımızı yüzde 8 düşürdük. 2007-2012 yılları arasında ise hedefimiz yüzde 10 daha azaltmak, Uzun vadeli hedefimizi, 2007-2020 yılları arasında karbondioksit salimimizi yüzde 25 azaltmak olarak belirledik, Konteynır gemilerimizin hızını azaltarak 24 knot'tan 18 knot'a indirerek yakıt ve karbondioksit salımında gemi başına yüzde 14'lük düşüş sağladık. Gemilerimizden salınan Sülfür SOX gazını 2015'te sıfır seviyesine çekmeyi planlıyoruz. Ayrıca "Triple-E" adı verilen ve dünyanın karbon salımı en düşük gemilerinden 20 tane sipariş verdik.~


OMSAN, CO2 SALIMINI DÜŞÜRÜYOR

Omsan Lojistik de yeşil lojistik stratejileriyle öne çıkan şirketlerden. Omsan Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, "Amacımız sektördeki çevre duyarlılığını artırmak ve bu konuda öncülük etmek" diyor ve ekliyor: "Küresel kaynaklarımızı korumayı ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmayı istiyoruz. Bu nedenle tüm faaliyetlerimizde çevre dostu malzemeler kullanıyoruz. Çalışanlarımızı 'yeşil tüketici'ler haline getirmek için özendirici politikalar izliyoruz. Geri dönüşüm ve yeniden kullanımı destekliyor ve atıklarımızdan kaynaklanan kirliliği minimum seviyede tutuyoruz. Şimdiye kadar bu amaçlar doğrultusunda çok önemli işlere imzaattık. Yeşil araç teknolojilerinin kullanılması, çevreye daha az zarar veren ulaşım yollarının tercih edilmesi, sürücülere yönelik ekosürüş eğitimleri verilmesi, çalışanları bilinçlendirme eğitimleri, yeşil bina uygulamaları bunlardan birkaçı... Son 2 yılda 51 adet çekici ve 50 adet yarı römork yatırımı yaptık. Ayrıca 2009 ve 2011 yıllarında toplam 150 oto taşıma aracı yatırımımız oldu. Bunların tümü Euro 5 normunda. Öte yandan, intermodal taşımaları kapsamında, karayoluyla taşınacak yükleri demiryoluna kaydırdık. 2004 yılından beri gerçekleştirilen 2 bin 324 blok tren taşıması sayesinde çevreye verilebilecek olası zararları azalttık. Karayolunda tüketilen enerjinin yüzde 33'ü düzeyinde enerji tüketimi gerçekleşti. Karayoluna göre yüzde 75 daha az karbon salımı oldu. Omsan'ın, 21 Eylül 2011'de İstanbul Kalkınma Ajansı'na yapmış olduğu proje başvurusu en başarılı 15 projeden biri oldu. "Ekoyenilikçi Bir Simülasyona Dayalı Optimal Çevre ve Enerji Dostu Sürüş Teknikleri Eğitim Uygulamaları ve Modelin Geliştirmesi" adı altında sunulan ve 2012 yılı sonu itibarıyla tamamlanacak projede, bir ağır ticari araç simülatörü ile şoförlere eğitimler verilecek. Sürücülerin yetkinliği artırılarak yakıt sarfiyatının azaltılması, sürüş hatalarından kaynaklı araç ve ekipmanlarda meydana gelen aşınma ve yıpranmaların minimal ölçeğe indirilmesi ve karbon salımının azaltılması hedefleniyor. Yeşil lojistik kapsamında başlattığımız bu uygulamaları geliştirerek devam ettirmeyi amaçlıyoruz."

MIKE HARRELL / UPS TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ
"DÜNYA CARINDA PROJELERİMİZ VAR"
DAHA AZ KAYNAK

UPS olarak çevreye olan etkimizi en aza indirmek için birçok proje geliştirip bunları dünya çapında uyguluyoruz. Kurguladığımız projelerde de çoğunlukla daha az kaynak kullanımına odaklanıyoruz. Bu noktada öncelikli hedeflerimiz arasında yakıt kullanımını azaltmak, alternatif araçlar kullanmak ve paketleme malzemelerinde geri dönüşüme yönelmek gibi uygulamalar yer alıyor. Şimdiye kadar küresel araç filomuzu alternatif yakıtlı araçlarla yenileyip çevreci paketleme uygulamaları geliştirdik.
ÇEVRECİ ARAÇLAR
Küresel araç filomuz arasında hibrid elektrikli, elektrikli, sıkıştırılmış doğalgazlı, sıvılaştırılmış doğalgazlı, propan gazlı ve hidrolik hibrit araçlarından oluşan 2 bin 500 alternatif yakıtlı araç bulunuyor. Alternatif yakıtlı araç filomuz 2000 yılından bu yana 200 milyondan fazla kilometre yol kat etti. UPS Türkiye olarak 2004 yılından bu yana Türkiye'deki teslimat araçlarında Black Box adı verdiğimiz cihazı kullanıyoruz. Black Box ile teslimat araçlarımızda yüzde 15 yakıt tasarrufu ve yüzde 10 km tasarrufu sağlıyoruz, Yeniden kullanılabilir ekspres zarflar ise paketleme alanında etkin ve dönüştürülebilir kaynak kullanımı sağladığımız başka bir alan.
~

ALIŞAN, YEŞİL LOJİSTİKTE DE İDDİALI
Alışan Lojistik, özellikle kimyasal madde taşımacılığında öne çıkan, Türkiye'nin önemli lojstik şirketlerinden biri. Çevreye duyarlı politikalarıyla dikkat çekiyor. İmza attığı birçok projede sektörün ilklerine öncülük ediyor. Tanker yıkama tesisi bunlardan biri. Alışan Group Operasyonlar Koordinatörü Jan Devrim, bu alandaki çalışmalarını şöyle anlatıyor: "Yeşil lojistik faaliyetleri kapsamında değerlendirilen her konu, daha iyi planlama, daha iyi yönetme ve daha etkin denetime dayanıyor. Bu açıdan yeşil lojistik, sadece çevre için değil, kurumların başarısı için de önemli bir etken. Bizim çevreci stratejimizin temellerini de bu değerler oluşturuyor. Müşterilerimize hizmet verirken çevresel koşullara en uygun lojistik uygulamalarını hem kendi bünyemizde hem tedarik zinciri partnerlerimizde hayata geçiriyoruz. Çok uzun zamandır faaliyet atıklarımızın azaltılması, atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz ve lider bir rol oynuyoruz. Kimyasal madde taşıyan tankerlerin çevreye zarar vermeden yıkanmasını sağlayan ilk tank temizleme tesisini 2006'da AB standartlarında hizmete açtık. Eş zamanlı olarak da ülkemiz lojistik ve kimya firmalarının kullanımına sunduk. Takip ettiğimiz kimyasal madde lojistiğine ilişkin standart ve uygulamalar da bu konuda önemli unsurlar içeriyor ve uzun zamandır Alışan Lojistik bu konudaki değerlendirme ve denetimlerden çok başarılı sonuçlarla çıkıyor. 2006'da hizmete açtığımız tanker yıkama tesisimiz bu konuda en önemli örnektir. Bunun dışında da faaliyet atıklarımızın doğru değerlendirilmesi ile ilgili birçok proje uygulamaya aldık. Depolama faaliyetlerimizde hasarın azaltılması, ambalaj atıklarının geri kazanımı, yağmur sularının tekrar kullanımı gibi konularda birçok başarılı proje uyguladık. 2010 yılından günümüze kadar olan süreçte 70'e yakın yeni nesil çekici alımı yaparak, mevcut ekipman filomuzun karbon emisyonunu azaltmak yönünde önemli adımlar attık."

CEVA'NIN TÜM ARAÇLARI ÇEVRECİ

Dünya devi lojistik şirketlerinden Ceva da çevreci uygulamalarıyla adından söz ettiriyor. Şirketin bu alandaki faaliyetlerini, Ceva Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü Aslan Uzun anlatıyor: "Küresel ısınma ile birlikte bireylerin ve kurumların çevreye daha duyarlı olduğu bu dönemde, ürün içeriklerinin ve üretim teknolojilerinin yanı sıra ürünlerin transferinde de çevreci bir yaklaşım sergilenmesi yeşil lojistiğin önemini artıyor. Bu prensiple çalışan firmalar, aynı değerleri taşıyan iş ortaklarını tercih ediyor. Ceva olarak çalışma stratejilerimizin temelinde de karbon emisyonunu minimuma düşürmek ve çevreye verdiğimiz zararı bertaraf etmek yer alıyor. Tüm dünyadaki operasyonlarımızda karbon emisyon salımını azaltmak için aldığımız önlemleri sürekli olarak geliştiriyoruz. Özellikle araçların çevreci özelliklerinin olması lojistik için çok önemli. Tüm araçlarımızda Euro emisyon standartlarına uygun motor, egzoz sistemleri kullanıyoruz. Bütün araçlar Euro 4 ve Euro 5 uyumlu. Bu araçlar, normal motorlu araçlara oranla yüzde 2 daha az yakıt tüketiyor. Böylece aylık 20 bin 812 litre, yıllık 249 bin 744 litre daha az akaryakıt tüketiyorlar. Ayrıca yaptığımız analizler sonucunda, önceden karayoluyla ulaştığımız bölgelerde mümkün olan diğer taşımacılık modelleri ile hizmet vermeye başladık. 2006'da başlattığımız bir projeyle kağıt ve karton geri kazanımı sağladık. Bu sayede 31 bin ağacın kesilmesini engelledik. Ayrıca 2007'de paketleme materyalleri olarak kullandığımız malzemeleri tekrar kullanmak için karar alındı. Böylece 'tersine lojistik' uygulayarak bu ürünleri yeniden kullandık. Elektrik tüketiminin takibi, tüketim azaltmak için tasarruflu aydınlatma sistemlerine geçiş, sensörlü aydınlatma sistemleri, gün ışığından daha fazla yararlanılması gibi çevreye duyarlı uygulamalarımız var. Elektrik ve su sarfiyatını azaltmak için tüm sistemlerimizi yeniledik ve tesislerimizin yeşillendirilmesini sağlıyoruz. Bu projeleri sürdürmeye devam edeceğiz."~

NETLOG'UN ÇEVRECİ ÇÖZÜMLERİ
Netlog Lojistik Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökalp Çak, "Yaşadığımız dünyanın sadece bize ait olmadığının bilincinde hareket ediyoruz" diyor. Çevreci araçlar, tasarruflu uygulamalar, geri dönüşüm çözümleri Netlog'un yeşil stratejilerinden birkaçı. Gökalp Çak, çevreci uygulamalarını şöyle anlatıyor: "Çevreye dost taşıma yollarının geliştirilmesi gerçek anlamda çok az taşıma firması tarafından yapılıyor. 2011'de üç bölümden oluşan, sektöre örnek olabilecek nitelikte bir 'Sürdürülebilirlik Raporu' yayınladık. Bu raporun çevre başlıklı bölümü, konuya ne kadar ciddi yaklaştığımızı gösteriyor. Çevreye katkımızı iki ana başlıkta ölçümledik. 'Geri Dönüşüm Uygulamaları' ve 'Alternatif Taşıma Uygulamaları (ATU)'. Şunu açıkça söyleyebiliriz ki sadece 2010 yılında 26 milyon 391 bin 221 kg karbondioksit gazının doğaya yayılmasını ATU operasyonlarını kullanarak elimine ettik. Bir kişinin yılda 3 bin 600 kg karbondioksit ürettiğini düşünürsek, bu operasyonlarımızla 7 bin 330 kişinin bir yıldan daha uzun yaşamasına katkıda bulunduk. Çevreci yaklaşımlar konusunda da hassas bir grubuz. Geri dönüşüm uygulamaları konusunda yürüttüğümüz önemli çalışmalarımız var. Bunları atık kağıt, atık yağ, atık piller, aküler ve atık lastikler başlıkları altında toplayabiliriz. 2010 yılında 23,5 ton kağıt kullandık. Kullanılan kağıtların yüzde 40'ı çift taraflı kullanım sağlanarak ve atık kağıt olarak geri dönüşümünün sağlanması için firmalara verilerek tasarruf sağlandı. Yılda yaklaşık 10 bin 350 kg kağıdın geri dönüşümü ile 130 adet ağacın kesilmesi, 800 metrekare ormanlık alanın heba edilmesi engellendi. Atık piller ve akü geri dönüşüm politikası sayesinde 2010 yılında 26 bin ton toprağın ve 2 milyar 600 milyon litre suyun kirlenmesini engelledik. Yapılan elektrik tasarrufu çalışmalarıyla ise 2010 yılındaki, kişi başına tüketilen elektrik miktarı yüzde 12 azaldı. Bunun yanı sıra 2010, 2011 ve 2012 yıllarında TIR parkının yüzde 70'e yakın kısmı en üst seviyede Euro 5 araçlarla değiştirildi. Bu araçlara ek olarak Ad-blue yakıt katkı maddesi de kullanıldı ve salınan gaz miktarı daha da zararsız hale getirildi."

TLS'DEN YEŞİL YAKLAŞIMLAR
Sektörün önde gelen oyuncularından biri de TLS Lojistik. Yaptığı yeni yatırımlarla pazardaki konumunu güçlendiren şirket, yeşil lojistik alanındaki çevreci yaklaşımıyla da dikkat çekiyor. "Yeşil lojistik bizim için çok önemli. Dünyayı çocuklarımızdan emanet aldığımız ilkesi ile hareket ediyor, şirketimizde hem kurumsal hem bireysel olarak yeşile saygı gösteriyoruz" diye konuşan TLS Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ Hacıalioğlu, sürdürülebilirlik ve çevre konusunda yürüttükleri çalışmaları şöyle anlatıyor: "TLS Lojistik'in sürdürebilir çevre koruma uygulamalarını 3 başlıkta toplamak mümkün: İlki yenilenemez enerji kaynaklarının minimum seviyede kullanımı. Uzman kadrolarımızla sürekli geliştirdiğimiz dağıtım ağımızı optimum araç doluluklarını ve minimum sefer kilometrelerini sağlayacak şekilde organize ediyoruz. Aynı yaklaşımı depolarımızda da elektrik kullanımını en aza indirmek için gün ışığından daha fazla yararlanan çatısı cam uygulamalar, elektrik tüketimini düşürmek için LED ışıklar ve sensörlü aydınlatmalarla sergiliyoruz. İkincisi, satın almalarda çevre dostu araçların tercih edilmesi. Eski model motorları devreden çıkararak yeni alımlarla filomuza Euro 5 tipi araçlar katıyoruz. Üretim ve sevkiyat için alternatif çevre dostu yakıtlı araçların kullanılmasını, gürültü ve ses önleyicilerinin araçlara takılmasını özendiriyoruz. Üçüncüsü ise sürdürülebilir çevre için sürekli gelişim projeleri yürütüyoruz. Kaliteli yakıt kullanımından, araçların rölantide çalışmasının önlenmesine kadar birçok süreklilik faaliyetini bu kapsamda yürütüyoruz. Taşımanın kara yolundan deniz ve demir yoluna aktarılması için intermodal taşımanın yaygınlaştırılması, atık yağların ve malzemelerin yakılmadan imhasına kadar farklı projelerimiz de bu başlıkta yer alıyor. TLS Lojistik bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da çevreye saygılı yaklaşımıyla sektörün öncülerinden biri olacak. Her alanda olduğu gibi, 'yeşil lojistik' alanında da inovasyona değer veren kurum kültürümüz, çalışanlarımız ve araçlarımızla örnek olmaya devam edeceğiz. Euro 5 araçlardan sonra planlarımız arasında Euro 6 araçlarla faaliyet göstermek yer alıyor." ~

SHELL ECO-MARATHON'A ALIŞANDAN DESTEK
GENÇLERİ GELECEĞİN
yakıt alternatiflerini geliştirmeye teşvik etmek için düzenlenen Shell Eco-Marathon Yarışması'nın bu yıl Hollanda'da yapılacak yeni heyecanına 12 Türk takımı katılacak. Organizasyonun lojistik sponsorluğunu Alışan Group üstlendi. Öğrencilerin tasarladığı araçların istanbul-Rotterdam-istanbul transferlerini Alışan Lojistik gerçekleştirecek. Avrupa genelinde 3 binden fazla öğrencinin hazırlandığı Shell Eco-Marathon'a bu yıl Türkiye'den de 12 iddialı takım katılıyor. Yarışacak araçların teknik tasarım ve üretimlerinin yanı sıra organizasyona katılım için gerekli tüm aşamalardan sorumlu olan takımlar için en önemli unsurlardan biri olan tasarlanan araçların transferini, bu yıl Alışan Lojistik üstlendi. Türk takımların araçları, Alışan Lojistik'e ait özel nakliye araçlarıyla 7 günlük yolculuk ile Rotterdam'a ulaştırılacak. Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan, bu önemli organizasyona katkı sağlamaktan onur duyduklarını belirterek şunları söyledi: "Alışan Group olarak sektördeki yatırımlarımızın yanı sıra sosyal sorumluluk bilinciyle gerçekleştirdiğimiz projelerimiz de bizim için büyük önem taşıyor. Bu kapsamda eğitim ve öğretime yönelik desteklerimizle toplumsal gelişimi hedefliyoruz. Shell Eco-Marathon, bu misyonumuzla dahil olmak istediğimiz ve gönülden inandığımız projelerden biri. Gençlerimize uluslararası bir platformda destek verebilmenin haklı gururunu yaşıyoruz."


2012'DE HEDEF 4 AYRI SEKTÖR
TÜRKİYE KARGO sektörünün öncüsü Yurtiçi Kargo, 30'uncu yılını Antalya'da çalışanlarıyla birlikte kutladı. 6-8 Nisan tarihleri arasında, "Başarımızın Anahtarı: Sinerji" sloganıyla gerçekleştirilen "Yıllık Başarı Değerlendirme Toplantısı"nda Yurtiçi Kargo çalışanına 2012 yılı için hedeflenen sektörler hakkında bilgiler aktarıldı. 2007,2008 ve 2009 yıllarında olduğu gibi 2011 yılında da KalDer'in Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) sıralamasında, ulusal kargo sektöründe, müşterisini en çok memnun eden marka seçilen Yurtiçi Kargo, Antalya'da gerçekleştirdiği "Yıllık Başarı Değerlendirme Toplantısı"nda 10,15,20,25 ve 30 yıllık çalışanlarını ödüllendirdi. 1.300'e yakın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantılarda Yurtiçi Kargo, 2012    yılında e-ticaret, lojistik hizmetleri, doğrudan satış ve perakende sektörlerindeki çalışmalarına hız vereceğini açıkladı. Sektörde ilk defa TSE ISO 10002 Müşteri Memnuniyet Yönetim Sistemi belgesi sahibi olan Yurtiçi Kargo, "Başarımızın Anahtarı: Sinerji" sloganıyla gerçekleştirdiği toplantıda, sinerji içinde bir takım olmanın, öncü olmak yolundaki önemine değindi ve Türkiye'nin 81 ilinde ve KKTC'de 725'den fazla şubesi ve 12 binden fazla çalışanıyla müşteri odaklı çalışmalarına "söz verdiği gibi" hız kesmeden devam edeceğini açıkladı.

BORUSAN'DAN MULTIMODAL TREN TAŞIMACILIĞI
BORUSAN LOJİSTİK,
bir yeniliğe daha imza attı ve tüm Avrupa ülkelerine "Tarifeli Multimodal Tren Taşımacılığını başlattı. Bu çevre dostu projeyi gerçekleştirebilmek için Avrupa'da özel bir altyapı kuran şirket, Edirne'de de bir Gümrüklü Terminal ve Aktarma Sahası kurdu. Bu sayede, Borusan Lojistik hem Türkiye ekonomisine ve sanayisine önemli bir rekabet avantajı sunacak hem sürdürülebilirlik ve çevre koruma duyarlılığı açısından fark yaratacak. Daha az karayolu kullanılacak olması nedeniyle Borusan Lojistik'in çevre duyarlılığının iyi bir örneğini oluşturan bu yenilikçi uygulamada, başlangıç aşamasında her hafta karşılıklı iki blok tren kalkacak. Borusan Lojistik, bu servisin müşteri talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda haftada 5 sefere kadar çıkabileceğini açıkladı. ~
Avrupa'da özel olarak oluşturulan altyapı ile kapıdan kapıya tek elden entegre olarak verilecek bu hizmet için Edirne'de de bir Gümrüklü Terminal ve Aktarma Sahası kuruldu. Borusan Lojistik Liman işletme ve Uluslararası Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı ibrahim Dölen, şöyle konuştu: "Borusan Lojistik olarak rekabetçi, çevreci, hızlı ve dakik Multimodal Tren Taşımacılığı hizmetini tasarlarken iş ortaklarımız TCDD, isviçre menşeli Hupag Ag ve Alpha Ag ile beraber ülkemizin sürdürülebilir büyümesi yönünde önemli bir adım attığımızı düşünüyoruz. Yarınlarımızın daha yeşil ve daha güzel olması için bundan sonra da çalışmaya, sektöre bu tür çevre dostu alternatifler kazandırmaya devam edeceğiz."

TNT EXPRESS'E GLOBAL ÖDÜL
TNT EXPRESS,
"Global Optimisation" programı (GO) ile 2012 Franz Edelman Ödülü'nün sahibi oldu. TNT, bu program ile şirketin dağıtım ağını optimize etmek için ileri operasyon araştırma metotları ile başarılı uygulamaları hayata geçiriyor. Şirket, operasyonel araştırmalar alanında verilen en prestijli ödül sayılan 2012 Franz Edelman Ödülü'nü, 16 Nisan 2012 tarihinde, California Huntington Beach'te bulunan Operasyonel Araştırma ve Yönetim Bilimleri Enstitüsü'nde aldı. Franz Edelman yarışması, kâr amaçlı ve kâr amacı gütmeyen sektörlerdeki önemli yenilikçi operasyonel araştırma örneklerini ödüllendiriyor. TNT Express ise operasyonel araştırmaları, taşıma ağını analiz etmek ve geliştirmek için kullandı. Bu sayede daha verimli ve daha kısa taşıma rotaları oluşturan TNT, bu proje ile 2012 Franz Edelman Ödülü'nün sahibi oldu. "TNT operasyonlarının ne kadar kapsamlı ve verimli olduğunu bir kez daha kanıtlayan bu ödülü aldığımız için çok mutluyuz" diyen TNT Express Global Ağ ve Operasyonlardan Sorumlu Müdürü Chris Goossens, sözlerine şöyle devam etti: "Operasyon araştırmalarından faydalanmak hem TNT'nin maliyetleri düşürmesine ve hizmet kalitesini artırmasına hem de yöneticilerin yetkinliklerini geliştirmesine büyük katkı sağladı." TNT Ekspres italya'daki yerel taşıma ağını optimize etmek amacıyla 2005 yılında istatistiksel analiz ve modelleme gibi matematiksel teknikler kullanmaya başlamıştı, GO Akademisi olarak adlandırılan kurumda, 2008 yılından beri 150'den fazla TNT yöneticisine eğitim verildi.

CEVA, GEBZE'DE TRANSFER ÜSSÜ KURDU
DÜNYANIN ÖNDE
gelen global tedarik zinciri yönetimi şirketlerinden CEVA, Gebze'de 10 bin metrekare büyüklüğünde transfer merkezi açtı. CEVA Lojistik Gebze Transfer Merkezi'nde aynı anda onlarca araca yükleme ve boşaltım yapılabilecek. 350 kişinin çalıştığı, özel BT altyapısı ile donatılan merkezle tüm transfer trafiği daha iyi yönetilirken, tedarik zincirinde sistem hızlandırılarak daha etkin işletim sağlanacak. Türkiye'nin ilk ve tek "kontrol merkezi" de CEVA Lojistik tarafından İstanbul merkez ofiste açıldı. Kontrol merkezi sayesinde Türkiye'ye yayılan günlük binlerce kargo ve büyük lojistik taşımacılık hizmetleri tek bir merkezi noktadan kontrol edilebilecek. Kontrol merkezine bağlı tüm bölgelerde yer alan 1.600 kamera ile 15 kişilik uzman ekip tarafından 20 ekran üzerinden 7/24 sürekli gözlem yapılabiliyor. Bu merkez, bir taraftan müşterilere üst düzey hizmet sunulmasına yardımcı olurken diğer yandan maliyet optimizasyonu kapasitesinin artırılmasını sağlıyor.~


DHL GLOBAL DEN SOĞUK ZİNCİR HİZMETİ
DEUTSCHE POST DHL
bünyesindeki hava ve deniz taşımacılığı uzmanı DHL Global Forwarding, sıcaklığa duyarlı küçük miktarlardaki sağlık ürünlerinin taşınması için yepyeni bir çözüm oluşturdu, Sunduğu "Soğuk LCL Hizmeti" sayesinde küçük miktardaki, sıcaklığa duyarlı sağlık ürünlerinin hava yolu ya da komple konteynır olmadan da deniz aşırı ülkelere ulaşımını sağlıyor, Bu sayede daha küçük miktarlardaki ürünler parsiyel taşımacılık kapsamında düşük maliyetlerle taşınabiliyor. Türkiye'deki soğuk zincir çözümleri ile ilgili olarak DHL Global Forwarding, dünya ilaç ve sağlık sektörü devlerine bir tanıtım yapmak üzere özel bir toplantı düzenledi, Konu ile ilgili bir konuşma yapan DHL Global Forwarding Türkiye Genel Müdürü Kerem inanç, "En önemli şey insan sağlığı olduğu için en ufak bir aksama insan hayatına mal olabiliyor. Sağlık ürünlerinin taşındığı süreçte bulundukları ortamlardaki dereceler çok önemli. Bu nedenle ısı kontrollü ürünlerin taşınmasındaki uzmanlığımızı yepyeni ve özel bir çözümle birleştirdik. Bu çözüm sayesinde daha küçük miktarlardaki ürünler bozulmadan nihai varış yerlerine ulaşabilecek, müşterilerimiz de ürünlerini güvenli bir şekilde ulaştırmak istedikleri yere ulaştırabilecek" dedi.

NAKLİYEDE YOL VERGİLERİ KALKIYOR
AVRUPA'NIN EN
yaygın akaryakıt kartlarından DKV, uluslararası taşımacılık ve ihracat yapan şirketlere akaryakıttan otoban geçişlerine en önemli maliyetlerini yüzde 30 düşürme imkanı sağlıyor. DKV tarafından sunulan NIP (Net Invoicing Program) sayesinde uluslararası taşımacılık şirketleri ikili anlaşmalarla uygun olan ülkelerde yapılan akaryakıt ve otoban ödemelerini KDV hariç yapma şansına sahip. Özellikle vergi iade süreçleri son derece karmaşık ve iade süreleri iki yılı bulan Romanya gibi ülkelerden yapılan alımlarda NIP hizmeti son derece önem kazanıyor. Bu, uluslararası taşımacılık firmalarını birçok bürokratik sorundan kurtardığı gibi nakit döngüsüne de önemli bir katkıda bulunuyor ve vergi iadesi ödemesini garanti altına alıyor. DKV Kart'ın sunduğu "7/24 acil durum servisi" hizmeti ayrıca Avrupa'daki 34 bin noktadan yol yardım hizmeti sağlıyor, Böylelikle arızalı taşıtlara anında müdahale olanağı tanıyan DKV Kart, araç tamirinden yeni araç teminine kadar her türlü teknik destekle yüklerin zamanında teslim edilmesini mümkün kılıyor.


EKOL, TAŞIMACILIKTA FARK YARATIYOR
GENİŞ BİR
hizmet yelpazesine sahip olan Ekol Lojistik, proje taşımacılığı hizmetleri ile gabari dışı kabul edilen ağır ve hacimli yükleri zaman ve maliyet bakımından en verimli şekilde taşıyor. Proje taşımacılığı konusunda deneyimli ve uzman kadrosu sayesinde proje süreçlerini müşteriye özel çözümlerle planlayan Ekol Lojistik, her gabari dışı taşımanın dinamiklerine uygun proje planı geliştiriyor. Ekol, projelerin sorunsuz ve başarılı yönetimini gerçekleştirerek yüklerin güvenle istenilen noktaya ulaşmasını sağlıyor. Müşteri beklenti ve proje gerekliliklerini doğru analiz ederek proje yönetimi ve danışmanlığı hizmeti veren şirket, şeffaf fiyat politikası ile ihtiyaçlar doğrultusunda çözümler üretiyor. Ekol Lojistik Proje Taşımacılığı Yöneticisi Sevinç Abaş, "2012 yılı itibarıyla proje taşımacılığı faaliyetlerimize daha fazla odaklanmış bulunuyoruz. Proje taşımacılığı konusunda detaylı planlamalar yaparak müşterilerimize yüksek kaliteli hizmet veriyoruz. Diğer lojistik faaliyetlerinde olduğu gibi bu alanda da lider bir şekilde çalışmalarımızı sürdürme hedefindeyiz" dedi.~


MYCARGO, OPERASYONLARINI ARTIRIYOR
17-18 NİSAN
2012 tarihlerinde gerçekleştirilen ve dünyanın birçok ülkesinden sivil havacılık otoritelerinin katıldığı "Hava Kargo ve Lojistik Konferansı", istanbul Ataköy Sheraton Otel'de yapıldı. iki gün süren ve yeni yatırım fırsatlarının tartışıldığı konferansın ilk gününde "Havaalanları ve Altyapı Çalışmaları, NATO Tarafından Belirlenen Havayolu Koordinasyonu ve Pazar Trendleri", ikinci gününde ise "Ticari Kargo Pazarı ile insani Yardım Taşımacılığı" tartışıldı. myCARGO (ACT Havayolları) CEO'su Yavuz Çizmeci, "insani yardım taşımacılığı" konusunda yaptığı sunumda şunları söyledi: "insani yardım taşımacılığı, yoksul bölgeler olan Afrika ve Orta Amerika başta olmak üzere savaştan mağdur olan Afganistan ve diğer ülkelerde etkin kullanılıyor. Sektör, yaklaşık 200 milyon dolarlık bir bütçeye sahip. Sektörün gelişimi için hükümetler ve uluslararası kuruluşlar mümkünse lokal ve bölgesel havayollarını tercih etmeli. myCARGO (ACT Havayolları) olarak biz elimizdeki mevcut zengin uçak filomuzla bu göreve talibiz. myCARGO, 2006 yılından günümüze kadar sadece Afganistan'a 2 bin 285 uçuş gerçekleştirdi. Bu rakam bu alanda bölgedeki etkinliğimizi gösteriyor." myCARGO,filosunda bulunan bölgenin en büyük kargo uçağı Boeing 747-400 ile birlikte toplam 8 uçakla Türkiye'nin en büyük kargo şirketlerinden biri konumunda.


GEFCO GRUP'UN CİROSU YÜZDE 13 ARTTI
OTOMOTİV LOJİSTİĞİ
sektörünün liderlerinden GEFCO Grup'un 2011 cirosunun, bir önceki yıla kıyasla yüzde 12,9 oranında bir artışla 3 milyar 782 milyon Euro'ya yükseldiği açıklandı. Grubun işletme gelirleri de toplam cironun yüzde 5,9'unu oluşturarak rekor düzeye ulaştı ve 223 milyon Euro oldu. Yeni iştiraklerin açılması ve şirket dışı büyümenin büyük boyutlara ulaşması grubun her sektörden yeni müşteriler kazanmasında etkili oldu. Ekonomik kriz ve jeopolitik kargaşanın yaşandığı bir yılda, GEFCO Grup kârlılığını korudu ve otomotiv lojistiği, karayolu taşımacılığı lojistiği ve deniz - havayolu taşımacılığı lojistiği alanlarında büyüme stratejisini başarıyla sürdürdü. Yapılan açıklamada, şirketin önümüzdeki 10 yıl içinde de büyüme stratejisini sürdüreceği belirtildi.~

NETLOG YATIRIM ATAĞINDA
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN
önde gelen şirketlerinden Netlog Lojistik Grubu, depo alanında büyük yatırımlara imza atıyor. Türkiye'de soğuk zincir lojistiğinin lider markası PolarExpress (PolarXP) için Hadımköy-Kıraç Bölgesi'nde 11 bin metrekarelik ana deposunu hizmete açan Grup, lojistik hizmeti vermeye başladığı Şok Marketler için de Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki 4 yeni depoyu faaliyete soktu. İstanbul Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi'ne hizmet vermek amacıyla açılan Hadımköy'deki yeni depo, soğuk, donuk ve serin alanda tutulması gereken ürünler için toplam 8 bin 115 paletlik depolama alanına sahip. Aynı zamanda Cross-Dock operasyonlarının yürütüldüğü depolarından biri konumunda olan depoda, toplam 80 personel istihdam ediliyor. Açılan yeni depoyla birlikte, PolarXP'nin toplam depo sayısı 16'ya çıkmış oldu. 2012 yılının ilk aylarında Şok Marketler'inin lojistik hizmetini yapmayı üstlenen Netlog, bu operasyon için de aynı anda 4 depoyu hizmete açarak 350 kişiye ek istihdam sağladı. 1 Mart'tan bu yana Şok Marketlir'ine depolama hizmeti veren ve sevkiyat gerçekleştiren Netlog'un yeni depoları, izmir, Ankara, Antalya'da konumlandırıldı. Erzurum'daki 5 bin 800 metrekarelik depo ise haziran ayında tam kapasiteyle çalışmaya başlayacak.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz