"Başarı sadece büyümekle olmaz"

Sani Şener, pazar dinamiklerine göre bazen büyüyerek bazen küçülerek başarılı olmayı hedefliyoruz diye konuşuyor.

23.10.2015 16:00:410
Paylaş Tweet Paylaş
"Başarı sadece büyümekle olmaz"
TAV Grubu 2 yıl önce 3'üncü havalimanı ihalesini kaybettikten sonra strateji değişikliğine gitti. Şirket, dünyada da havalimanı özelleştirmelerinin azalmasıyla servis işine kaydı. BT’den duty free’ye, yiyecek içecekten güvenliğe kadar havalimanı sektöründe faaliyet gösteren servis şirketlerini serbest bırakıp sayısını artırdı. Bu sayede faaliyet gösterdiği 14 havalimanı sayısını 69’a çıkarmayı başardı. Atatürk Havalimanı’nın 2020’de kapatılacağı öngörüsüyle başlattıkları strateji değişikliği sayesinde servis işinde ve BT sektöründe büyüdüklerini söyleyen TAV Grubu CEO’su Sani Şener, “Bu sayede 2020 hedefimize 5 yıl önce ulaştık. Bu yıl, 100 milyon yolcuyu geçiyoruz” diyor. Şener, TAV’ın başarısını ise sosyal sermayelerine ve güçlü göçmen şirketlerine bağlıyor. “Göçmen şirketlerimiz anında dünyanın farklı yerlerinde iş alıp çalışmaya başlıyor” diyen Şener, servis şirketlerini
çok büyüteceklerini söylüyor. Büyüme döneminde olduklarına dikkat çeken Şener, 2020’de Atatürk Havalimanı’nın kapanmasıyla küçülme dönemine girebileceklerini belirtiyor. Ancak Şener, bunun sağlıklı bir küçülme olacağını ifade ediyor: “Atatürk Havalimanı’nın kaybından doğabilecek eksikliği yeni alacağımız işlerle mutlaka kapatacağız. Fakat bu küçülme de olabilir. Ancak bu küçülme sağlıklı bir küçülme olur.” TAV Grubu CEO’su Dr. Sani Şener’le yakın dönemde yaptıkları strateji değişikliğini, bunun etkilerini, sonuçlarını ve 5 yıl sonrası için planlarını konuştuk:
* Tunus’taki terör saldırısı oradaki işlerinizi nasıl etkiledi?
Tunus’ta turistlere karşı yapılan terör saldırısı ciddi oranda turizmi etkiledi. Bizde de Tunus’taki iki havalimanımızın yolcu sayısında yüzde 50’lere varan düşüşler oldu. Ancak şu anda Tunus hariç diğer havalimanlarımızda işlerimiz gayet iyi gidiyor.
* Tunus’la ilgili planınız nedir?
Dünyanın her yerinde dış şoklar olabiliyor. Biz de bunları yaşıyoruz. Ancak portföy yönettiğimiz için hepsi birbirini dengeliyor. Bu nedenle bu yıl pek bir sorun görünmüyor. Yolcu sayımız da yüzde 8 civarında artış devam ediyor.
* 3’üncü havalimanı ihalesinden sonra strateji değişikliğine gitmiştiniz. Sonuç ne oldu?
Geçen yıl toplamda 96 milyon yolcuya ulaştık. Bu yıl da 100 milyon yolcuyu geçiyoruz. 2010’da koyduğumuz, 2020’de 100 milyon yolcu hedefimize 5 yıl önce ulaşmış bulunuyoruz. Hedeflerimizi daha yüksek tutmalıymışız. Arkadaşlarımız gayet iyi çalışıp hızlı büyümeyi becermişler. Hedeflerimize 5 yıl önce ulaştık.~* Bunu nasıl başardınız?
İki tür büyüme var. Birincisi organik, diğeriyse inorganik büyüme. Biz organik büyümede hedeflerimizi tutturduk. Organik büyümede elimizdeki mevcut portföyde yolcu artışı sağladık. İnorganik olarak da dünyada ve Türkiye’de çok ciddi havalimanları aldık. Yeni havalimanlarıyla birlikte 5 yıl sonrası için hedeflediğimiz yolcu sayısını aşmış olduk. 2020’de 100 milyon yolcuya ulaşacağımızı düşünüyorduk. Ancak çok hızlı geliştik, iyi işler yaptık. Arkadaşlarımız da bu süreci çok iyi yönetti ve hedeflerimizi 5 yıl önce gerçekleştirmeyi başardık.
* 2020’de Atatürk Havalimanı’nın kapatılacağı öngörülüyor. 5 yıl sonrasına kendinizi nasıl hazırladınız?
İş dünyasında fırsat pencereleri çok uzun süre açık kalmayabiliyor. Onun için biz de “economy of force” anlayışıyla güçlü kaynaklarımızın çoğunluğunu en fazla değer yaratan birimlerimize kaydırdık. Bu da zaten piyasaya göre kendinizi pozisyonlamak anlamına geliyor.
* Neden böyle bir yöntem izlediniz?
Dünyada artık havalimanı özelleştirme projeleri yavaş yavaş azalmaya başladı. Bu nedenle bizim de havalimanı işletmeciliğinde yeni şeyler yapmamız gerekiyordu. Zaten havalimanı portföyümüzde çok değişik şirketler barındırıyoruz. Duty free işi de yapıyoruz, yiyecek-içecek işi de yapıyoruz, yer hizmetleri ve BT işi de yapıyoruz. Dedik ki gücümüzün önemli bir kısmını bu servis şirketlerimize ayıralım. Bu anlayışla gücümüzün önemli bir kısmını bu şirketlerimize verdik.
* Bu değişiklik TAV’ı nereden nereye getirdi?
Eskiden dünyada sadece 14 havalimanı işleten ve 6 havalimanının da inşaatını yapan bir şirket olarak biliniyorduk. Servis şirketlerimizi kendi havalimanlarımızın dışında bizim işletmediğimiz başka havalimanlarında da hizmet vermeleri konusunda özgür bıraktıktan sonra onlara verdiğimiz destekle şu anda TAV Havalimanları’nın dünyada 69 tane havalimanında ayak izi bulunuyor. Strateji değişikliğinden sonra duty free şirketimiz bizim dışımızda yurtdışında 8 havalimanına girdi. Yer hizmetleri şirketimiz yine bizim dışımızda 22 havalimanında hizmet veriyor. BT şirketimiz bizim dışımızda bugün 10 havalimanında hizmet veriyor. Böylece son 2 yıldır uyguladığımız stratejinin bizim için önemli bir değişiklik olduğunu görmekteyiz. TAV olarak havalimanı servis şirketlerinde çok ciddi atağa geçtik. Önümüzdeki dönemde de bu stratejimizi devam ettireceğiz. Ancak bu durum büyük havalimanı ihalelerinde olmayacağız anlamına gelmiyor.
* Önümüzdeki dönem için hedefiniz nedir?
* Biz inovasyon ağırlıklı bir şirketiz. BT ve servis şirketlerimizde çok ciddi büyüme planladık ve bunu da hayata geçirdik. 14’ten 69 havalimanına ulaştık. Biz, bu büyümeyi devam ettireceğiz. Havalimanı sektörünün her disiplininde olmak istiyoruz. İnşaatında, duty free’sinde, işletmesinde, yatırımında, yer hizmetlerinde, BT hizmetlerinde güvenliğinde varız. Bütün bu alanlarda komple büyümeye çalışıyoruz. Baktığınızda bizim Capital500 listesinde 6 şirketimiz olmuş. 15 yılda 6 şirketimizi Capital500’e sokmamızın önemli bir başarı olduğuna inanıyorum. Bu başarının devam etmesi lazım.
~*Bu başarıyı nasıl devam ettireceksiniz?
Önümüzdeki dönemde servis şirketlerini çok büyüteceğiz. Servis şirketlerimiz Türkiye’de
kısa sürede bir yerlere geldi. En büyük 500 şirket içinde 4 servis şirketimiz var. Şimdi bunları dünyada bir yerlere getirmeye çalışacağız. Bir de Türkiye’de yanlış bir algı var. İlla büyüyerek başarılı olmanız bekleniyor. Küçülerek de başarılı olunabilinir. Biz pazar dinamiklerine göre bazen büyüyerek bazen küçülerek başarılı olmayı hedeflemiş bir şirketiz. Bizim için önemli olan başarılı olmak.
* Şu anda büyüme mi küçülme mi dönemindesiniz?
Şu anda büyümeye devam ediyoruz. 3’üncü havalimanı bittikten sonra İstanbul Atatürk Havalimanı’nın kapatılacağı öngörülüyor. Böyle bir şey olursa TAV’da küçülme dönemi başlayacak gibi görülebilir. Ancak biz Atatürk Havalimanı’nın kaybından doğabilecek eksikliği yeni alacağımız işlerle mutlaka kapatacağız. Bir küçülme olsa da sağlıklı bir küçülme olur.
* Bunu açabilir misiniz? Atatürk Havalimanı’nın kapanması sizi nasıl etkileyecek?
2020’lerde Atatürk Havalimanı’nın kapanması bizim için networkü kullanmada sıkıntı yaratacak. Ancak biz bunu kapatmak için İzmir, Ankara ve Bodrum havalimanlarımızı çok ciddi büyütüyoruz. Dünyada havalimanı işletmeciliğinde çok iyi yerlerdeyiz. ENR Dergisi’ne göre TAV İnşaat havalimanı inşaatı yapımında dünyanın bir numaralı şirketi. Yine ENR Dergisi’nde Medine Havalimanı projemiz yılın havalimanı projesi seçildi. Biz küresel bir şirketiz. Çok ciddi kredi tarihçemiz var. Başarılı yapım ve işletme tarihçemiz var. Çok ciddi ortaklık tarihçemiz var. Bütün bunlara baktığınızda dünyada tanınan, bilinen ve seçilebilen bir firmayız. Bu nedenle bizde fırsat pencereleri devamlı açık. Açık bir pencere olan bir yere çok rahatlıkla gidebiliyoruz.
* Yeni havalimanı ihaleleriyle ilgileniyor musunuz?
Çok ciddi temaslarımız, tekliflerimiz ve görüşmelerimiz var. Özellikle Uzakdoğu ve Afrika’da görüşmelerimiz devam ediyor. Mutlaka büyük bir havalimanını portföyümüze katacağız ancak bu demek değildir ki katmazsak bu durum dünyanın sonu. Biz çok dinamik bir şirketiz. Bilgi ve sosyal sermaye, şirketleri ayakta tutar. Bizim fiziksel sermayenin dışında bilgi ve sosyal sermayemiz çok güçlü. Bizde birbirine güvenen insanların oluşturduğu bir ortam var. Yıllardan beri TAV, Türkiye’de en fazla çalışılmak istenen şirketler arasında. Yılda 60 bin civarında yetişmiş insan bize müracaat ediyor. 54 bin civarında çalışanımız var.
* Bundan sonrası için havalimanı sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Bundan sonra havalimanı ihalelerinin komple özelleştirilmesini çok az göreceğiz. Artık kurumların havalimanlarını bölerek ihalelere çıktıklarını görüyoruz. Pazar bu şekilde şekilleniyor. Devlet orada olmak istiyor. Biz de buna hazırız. Komple çıkan ihalelere tabii ki gireceğiz. Böyle ihaleler var. Ancak dünyada bunların sayısı 2-3’ü geçmiyor.~* Atatürk Havalimanı gelirlerinizin ne kadarını oluşturuyor?
Atatürk Havalimanı eskiden gelirlerimizin ve EBITDA’mızın (vergi öncesi kâr) yüzde 100’ünü oluşturuyordu. Şimdi ise EBITDA’mız içindeki payı yüzde 50 seviyesine düştü. Bugün, EBITDA’mızın diğer yarısını yarattığımız diğer işlerden kazanıyoruz.
* En hızlı hangi alanda büyüyorsunuz?
Duty free ve BT’de çok hızlı büyüyoruz. Türkiye’de bilgi teknolojileriyle ilgili çok büyük bir inovasyon yok. Buna karşın dünyada havalimanındaki bütün bilgiyi yolcunun akıllı telefonlarına ilk indiren havalimanı işletmecisi biz olduk. Buna TAV Mobile diyoruz. Şimdi TAV Mobile’ı Arabistan’daki havalimanlarına satmaya başladık. Bir tane daha programımız var. Hava trafik kulesiyle apron kulesi arasındaki iletişimin performansını artırıp uçakların park etmesini kolaylaştırıyor. Bu programı da yurtdışında satmaya başladık.
* Duty free ve BT gibi son dönemde büyüttüğünüz servis işlerinizle ilgili hedefiniz nedir?
Dünyada, havalimanlarında lounge işleten şirketlere baktık. Bu alanda yılda 200 milyon
Euro ciro yapan şirketler var. O zaman biz de bu alandaki şirketlerimizi bu seviyelere çıkarabiliriz dedik. Lounge işletme şirketimiz kendi havalimanlarımızın dışında Almanya ve Suudi Arabistan’da lounge işletmeye başladı. En yakın zamanda da Amerika’da lounge işletmeye başlayacak. Öte yandan dünyada havalimanlarına yönelik BT hizmeti veren şirket sayısı çok az. BT şirketleri genel müteahhitlik şirketleri gibi çalışıyor. Bizim BT şirketimizse sadece havalimanı BT’si yapıyor. Şu anda Abu Dabi Havalimanı’nda 50 milyon dolarlık iş aldık. Bir BT şirketi için 50 milyon dolarlık iş çok ciddi bir iş hacmi. Biz de önümüzdeki dönemde havalimanı BT’si alanında büyümeyi planlıyoruz. Bütün servis şirketlerimiz çok ciddi olarak büyüyebilir.
* Bu yıl için büyüme beklentiniz nedir?
Gelirlerimizin yüzde 80’i Türkiye’den yüzde 20’si ise yurtdışından geliyor. Çift haneli büyümeye devam ediyoruz. Geçen yıl vergi öncesi kârda (EBITDA) yüzde 14 büyüdük. 2015 için de EBITDA hedefimiz yüzde 12-14 arasında büyümeyi gerçekleştirmek. Ciroda da yüzde 10 büyüme hedefliyoruz. Geçen yıl, ciromuz 983 milyon Euro olarak gerçekleşmişti. Bu yıl sonunda 1,1 milyar Euro’yu yakalayacağız. 480 milyon Euro da EBITDA bekliyoruz.
* Yolcu hedefiniz nedir?
Bu yıl 100 milyon yolcuyu aşıyoruz. Dünyada yolcu büyümesinin yüzde 3 ila 5 civarında devam etmesi bekleniyor.
~TAV'IN MALİYET DÜŞÜRME PLANLARI
VERİMLİLİK YILI

2014’ü ve bu yılı verimlilik yılı olarak belirledik. Verimliliğe çok ciddi önem veriyoruz. Maliyetlerimizi ciddi düşüyoruz. İş yapma kabiliyetimizi artıyoruz. 2016’dan itibaren tekrar yatırıma başlayacağız.
20 MİLYON EURO TASARRUF
96 milyon yolcumuz var. Maliyetlerimizi yolcu başına 20 Sent düşürebilirsek 20 milyon Euro indirim yapmış oluyoruz. Hayata geçirdiğimiz verimlilik projeleriyle yolcu başına maliyeti 20 Sent düşürmeye başladık.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Enerji verimliliğine ve karbon salımını azaltmaya odaklandık. Atatürk Havalimanı’nda önceki yıl hizmet verdiğimiz yolcu sayısı yüzde 14 artarken toplam karbon salımını yüzde 4,6 azaltmayı başardık.
7 MİLYON TL TASARRUF
Aydınlatmalarımızı LED’e dönüştürdük. Yılda 2 milyon kilovat saatten fazla tasarruf sağladık. Bu rakam 700 evin bir yılda harcadığına eşdeğer. Enerji verimliliğinde operasyonel süreçlerimizi de sürekli geliştiriyoruz. Hepsi bir araya geldiğinde toplam yılda yaklaşık 7 milyon TL’lik enerji tasarrufu elde etmiş olduk. 2010’da yolcu başına 1,4 kg seviyesinde olan karbon salımını 0,8 kg seviyelerine çektik. Bunu da büyüyerek ve müşteri memnuniyetini artırarak yaptık.

"KONFOR ALANLARIMIZI DARALTTIK"
“200 GÜN UÇUYORUZ”

Çalışmadan, bilgi sahibi olmadan başarılı olmanız mümkün değil. TAV’da sadece ben değil, benim arkadaşlarım da deli gibi çalışıyor. Yönetim kadrosu günde ortalama 14 saat çalışıyor, yılda 200 gün uçuyor.
“ÇALIŞMAMA LÜKSÜMÜZ YOK”
Merkezde oturup konforlu bir yerden ahkam kesmiyoruz. TAV’da yöneticilerimizin konfor alanlarını çok dar tutuyoruz. Çünkü biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Gelişmekte olan ülkelerin değil CEO’larının tüm yöneticilerinin, siyasetçilerinin, sanatçılarının kısaca herkesin çok çalışması gerekiyor. Bizim çalışmama gibi lüksümüz yok.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER
Gelişmekte olan ülkelerin yöneticilerinin gelişmiş olan ülkelerinkine göre konfor alanlarının dar olması gerektiğine inananlardanım.
HİYERARŞİ AZ
Bizim şirketimizdeki yönetim tarzlarından biri de hiyerarşinin çok az olmasıdır. Bizde bilgili olan insan çok güçlüdür. Hiyerarşi olarak en tepede olan insan eğer bir konuda bilgisi az ise o konuda kesinlikle güçlü olamaz. Beni arkadaşlarım sayıyorsa bilgi ve tecrübemden dolayı sayıyorlar. Yoksa hiyerarşik gücümden dolayı zaten saymasınlar.~"GÖÇMEN ŞİRKETLERİMİZ ÇOK GÜÇLÜ"
SOSYAL SERMAYE ÖNEMLİ

Bir ihaleye girerken dünyanın her tarafındaki şirketlerle çok çabuk ortaklık kurabiliyoruz. Çünkü sosyal sermayemiz çok güçlü. Bu bizim için çok önemli bir avantaj. Bundan sonraki dönemlerde de bu avantajımızı çok ciddi kullanacağımıza inanıyorum. Bilgimizi, iş yapma yöntemlerimizi çok geliştirdik.
KÜRESEL AVANTAJ
Dünyadaki ortaklık kurma kültürüne ve insan kaynaklarına çok ciddi hakimiz. 32 değişik pasaportlu çalışanımız var. Kendimize “Göçmen şirketiz” diyorum. Göçmen şirket olabilmek çok zordur. Gittiğimiz ülkenin kültürüne, idari kurallarına, yapısına çok hızlı uyum sağlayabiliyoruz.
“ABD PAZARINA GİRDİK”
TAV’ın çok ciddi göçmen şirketleri var. 10 yıl süreyle ABD pazarında Houston’da George Bush Havalimanı’nın duty free’sini aldık. Buraya anında elemanlarımızı gönderip çalışmaya başlayabiliyoruz. Tunus’ta da bizim yönettiğimiz 2 havalimanı dışında 5 havalimanında da yiyecek içecek ve duty free işini aldık. Göçmen şirketlerimiz çok başarılı.

"DELİ GİBİ ÇALIŞIYORUZ"
HIZLI OLMAK

Hızlı karar veremezseniz hızlı büyümeyi sağlamazsınız. Hızlı karar almak için de bilmeniz gerekiyor. Bilmediğiniz konuda karar alamazsınız. Bilmek kolay değil. Bilmek emek istiyor. Bizim boyutumuzdaki CEO’lara “Ormanı yönet” derler, ben de hep derim ki “Ağaçlarını bilmediğiniz ormanı yönetemezsiniz.” Şirketteki tüm taşıyıcı kolonları bilmeniz lazım.
“MİKRO YÖNETMEM”
Şirkette her şeyi mikro düzeyde bilirim, ancak hayatta mikro yönetim yapmam. Bir de çok esneğimdir. Katı insanın tek bir çözümü vardır. Esnek insanın 4-5 tane çözümü olabiliyor.
“ÇOK ÇALIŞIYORUZ”
Ben hiç kimseye bir işin nasıl yapılması gerektiğini anlatmam. Ama ne yapılması gerektiğini söylerim. Nasıl yapacağını anlatmak mikro yönetimdir. Deli gibi çalışmak lazım. İnsanların birbiriyle sürekli iletişimde olup deli gibi çalışmaları sürdürülebilir başarıyı getirir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz