Yeni hedefimiz 5 yılda 40 ülke

Murat Ersoy, son dönemde yaşadıkları büyük değişimi ve bundan sonra nasıl büyüyeceklerini şöyle anlattı...

17.11.2016 15:00:010
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni hedefimiz 5 yılda 40 ülke
AtlasJet geçtiğimiz yıl önemli bir değişim yaşadı. Adını da Atlasglobal olarak değiştirdi. Büyüme rotasını da yurtiçinden yurtdışına çevirdi. Bugün şirket yüzde 70 dış hat, yüzde 30 iç hat uçuşu yapan bir havayolu haline geldi. Ancak yapılacaklar bununla da bitmedi. Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, bundan sonra şirketi dünyanın birçok ülkesinde görmenin mümkün olacağını söylüyor. Yeni yapacakları yurtdışı yatırımlarıyla bir anda 40 ülkede temsil bayrağına sahip bir havayoluna sahip olabileceklerini belirtiyor. Geçen yıl 21 uçaklık bir filoları olduğunu da ifade eden Ersoy, “Bu yıl 27 uçak- CAPITAL 9 / 2016 113 lık bir filomuz var. Geçen yıla oranla yüzde 35 büyüme sağlamışız. Önümüzdeki yıl da 37 uçağa çıkacağız yani yine yaklaşık olarak yüzde 36-37 büyüyeceğiz” diyor. Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, son dönemde yaşadıkları büyük değişimi ve bundan sonra nasıl büyüyeceklerini şöyle anlattı:
* Artık Atlas Jet değil Atlasglobal olarak faaliyet gösteriyorsunuz. Neden böyle bir değişime ihtiyaç duydunuz?
 İlk kurulduğumuzda Atlasjet olarak faaliyete geçmiştik. Ama “jet” uzantısı genellikle kamuoyu tarafından bizi low cost/düşük maliyetli havayolu sınıfına sokuyordu ve o şekilde algılanıyorduk. Halbuki biz tam servis hizmet veren bir havayoluyuz. Ayrıca hizmet standartlarımız her geçen yıl daralacağına genişliyor. 2015’in başında isim değiştirerek bu algıyı düzeltme yolunda adımlar atmaya karar verdik. Ama en önemlisi 2015 yılına kadar ağırlıklı iç hat uçan, birkaç tane yakın coğrafyadaki ülkeye uçuş yapan bir havayoluyduk. Daha çok globalleşmeyi, dünyadaki birçok noktaya uçuş yapmayı hedefledik. Irak ve Ukrayna’da da havayolu yatırımı yapmaya karar verdik. Bunu en az 5 yere daha yapacağımız havayolu yatırımıyla devam ettireceğiz. İşte bu nedenle Atlasglobal ismi ile faaliyet gösteriyoruz. Başka ülkelerde yeni baştan sıfırdan bir havayolu kuracak ekipler oluşturduk. Bu ekiplerin eğitimlerini tamamladık. Şimdi istediğimiz ülkede havayolu yatırımı yapma kararı aldığımızda bu ekibi önceden gönderiyoruz ve kısa bir sürede o havayolunu o ülkede faaliyete geçirebiliyoruz.
* Bu yatırımlardan sonra şimdi durumunuz nedir?
 2016’dan itibaren yüzde 70 dış hat, yüzde 30 iç hat uçuş yapan bir havayolu haline geldik. Bu da uçak başına yıllık uçuş saati ortalamanızı yükseltiyor. 2 bin 500 saatten 4 bin saat ortalamalarına çıkabiliyorsunuz. Bu uçak başına işletme maliyetinizi, saat maliyetinizi ciddi oranlarda geriye çekiyor. Geçmişte sadece Türkiye’den diğer ülkelere veya diğer şehirlere yolcu taşımak üzerine bir iş modelimiz vardı. Dünya pazarındaki rekabete hazır olabilmek için iş modelimizi transit yolcuya da uygun hale getirdik. Bu yıl Türkiye direkt yolcu trafiğinde ciddi daralma yaşadı. Şu anda bazı uçaklarda yüzde 60, bazı uçaklarda yüzde 80 oranının üzerinde transit yolcu taşıyoruz. Bu da zararınızı kısmen geriye çekmenizi, uçaklarınızı havada tutmanızı sağlıyor.
* Geçen yıl ne kadarlık bir yatırım yaptınız?
 Geçen yıl ortalama 21 uçaklık bir filomuz vardı. Bu yıl 27 uçaklık bir filomuz var. Geçen yıla oranla yüzde 35 büyüme sağlamışız. Önümüzdeki yıl da 37 uçağa çıkacağız yani yine yaklaşık olarak yüzde 36- 37 büyüyeceğiz. Orta Asya’da birkaç ülkeye daha açılacağız. Rusya ile yapılan en son anlaşmadan sonra tekrar 24 Kasım öncesi rakamlarının üzerine çıkılması kararı alındı. Rusya uçuşlarını programımıza alacağız. Antalya’dan tarifeli seferler de yapacağız. 2017’de toptancılıktan perakendeciliğe geçiş projesi kapsamında Antalya’dan dünyanın birçok ülkesine haftalık 200’den fazla tarifeli sefer düzenleyeceğiz. 2017 büyüme hedefimiz bu. Bu her yıl katlayarak devam edecek.
* 2015 cironuz neydi? Bu yıldan beklentiniz nedir?
2015’te ortalama 400 milyon dolar yıllık ciromuz vardı. 2016’da 500 milyon doların üzerinde büyüyeceğiz. Aslında filo da 3’te 1 büyüdüğü için bunun 550-600 milyon seviyelerinde olması lazımdı ama içinde bulunduğumuz durumlardan doluluk oranları da etkilendiği için bu yıl 500 milyon dolarların üzerine geçebilirsek başarılı bir hedef yakalayacağımızı düşünüyorum.~* Siz aynı zamanda Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı seçildiniz. Sektördeki olumsuzluklar karşısında nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 Türkiye’de turizm ve belediye belgeli 1 milyon 600 bin yatak var. 65 milyar dolarlık da turizm yatırımı var. Turizm direkt ve indirekt olarak toplam 4 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Ama son 1 yıldır yaşadığımız peş peşe olumsuzluklar Türkiye’yi tur operatörleri tarafından öncelikli tercih edilen destinasyon olmaktan çıkardı. Türkiye, dünyadaki büyük tur operatörü oyuncuların yıllık iş hacminin yüzde 40’ını oluşturuyordu. Mısır ise yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyordu. Peş peşe iki ülkede de aynı anda sorun yaşanması büyük oyuncularının yüzde 60’ının işinin tehlikeye girmesine neden oldu. Biz “Bizimle pazarlamaya devam edin” diye talepte bulunurken, onlar da “Siz gittiniz, giderken bizi de götürüyorsunuz. Ben ciromun yüzde 60’ını tehlikeye soktum. Ben ne yapacağım” demeye başladı. Nitekim olay şu noktaya geldi: Yıllarca Türkiye turizmi dünya ortalamalarının çok üzerinde büyüdü. Türkiye bugüne kadar toptancılık sistemi üzerinden pazarlanıyordu. Hayat güzeldi. Nitekim tüm olumsuzlukları ardı ardına yaşamaya başladık. İşin diğer yüzünü gördük. Artık hiçbir tur operatörü cirosunun yüzde 20’sinden fazlasını tek bir ülkede riske etmek istemiyor.
Hiçbir tur operatörü yıllık cirosunu yüzde 40’ını Türkiye’ye ayırmayacak.
* Yeni döneme hazırlıklı olmak için ne yapmak gerek?
 Biz toptancılıktan perakendeciliğe geçiş için kendi adımıza gerekli adımları attık. İlk önce bunun teknolojik altyapısını kurduk. Türkiye’nin turizm yörelerini dünyadaki hedef pazar ülkelere düzenli seferlerle bağlayacaksınız. Türkiye’yi kolay, ucuz, risksiz ve rahat ulaşılabilen bir destinasyon haline getireceksiniz. Risksizden kastım, tur operatörleri charter uçak kiraladığı zaman bütün uçağın doluluk riskini üstleniyor ama bu ortamda kimse böyle bir risk taşımak istemediği için onu siz taşımak zorundasınız. Bunu sağladığınızda artı rezervasyon platformları oluşturup 10 binlerce seyahat acentesine rahat satabileceğiniz, tekrar önerebilecekleri ve iyi rakamlara pazarlayabilecekleri bir destinasyon haline gelebilirseniz ancak o zaman krizlerden minimum etkileneceksiniz. Biz Ulaştırma ve Turizm Bakanı ile görüştük. Gerekli adımlar atıldı. Bu projeyi önümüzdeki yaz hayata geçirmeye başlayacağız. Bu bizim keşfettiğimiz bir model değil. Dünyadaki büyük talep gören turizm destinasyonlarını inceledik. İspanya bu söylediğimize 10 yıl önce başladı.
* Şirketler perakende yatırımı yapmaya hazır mı?
 Bir kısım sektörler yapmaya başladı. İspanya bunu 10 yılda yapmış. Ben iddia ediyorum biz bunu 5 yılda yaparız. Bizim en büyük eksiğimiz biz perakendeciliğe hiç yatırım yapmamış olmamızdı. Bu konuya yatırım yaptığınız zaman geleceğin çok daha garanti altında. Piyasadaki şartlara çok daha kolay reaksiyon vermiş oluyorsunuz.
* “Yolcu trafiği değil turist trafiği” yaratmanız gerektiğinden bahsetmiştiniz. Bunu yapabilmek için de Atlas Holidays oluşumunuz var. Bundan bahseder misiniz?
 “Etstur” markasıyla bundan 3 yıl önce İran’da bir deneyim yaşadık. Oradaki pazardan da pay alalım dedik. Girdik ve duvara tosladık. Şunu gördük ki “Etstur” Türkiye’de bilinen bir marka ama Türkiye dışına çıkınca bilinmiyor. Tekrar sıfırdan marka bilinirliğiniz için yatırım yapmanız gerekiyordu. Dünyanın her yerinde kabul görecek özel bir uçuş yaptığınız yeni bir markaya yatırım yapmanız gerekiyor. Tarifeli uçan havayolu güvenilirdir. Atlasglobal’in uçuş yaptığı her yerde Atlas Holidays markasıyla tatil hizmeti de vermeye karar verdik. Çünkü, markanın arkasında duran güvenilir bir havayolu var. O havayolundan dolayı Atlas markası çok iyi biliniyor. O zaman eğer siz yeni girdiğiniz bir pazarda Atlas Holidays olarak girerseniz işin güvenilirlik kısmını çoktan aşmış oluyorsunuz. Bu marka bu yıl hizmet vermeye başlıyor. Bu zamana kadar markanın teknolojik altyapısını oluşturduk. 2017 yılı için ilk aşamada 20 ülkede bununla ilgili yatırımlarımızı tamamlıyoruz. Tur operatörlüğü lisanslarımızı alıyoruz. Ofislerimizi genişletiyoruz. Marka öncelikle Bağımsız Devletler Topluluğu’nda başlayacak ve yakın coğrafyada Körfez ülkelerinde ve komşu ülkelerimizde faaliyet gösterecek. Bir sonraki yıl Avrupa’ya geçecek.~* Türkiye’deki rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz ve sizin pozisyonunuz nedir? 
 Türkiye’de özel havayollarının tamamı, biz hariç, düşük maliyetli modeli kullanıyor. Bizim bugüne kadar eksik algılanma sorunumuz vardı. Bunu ancak yolcu denediği zaman görüyordu. Yolcu bir kere bizi seçerse zaten sıkıntımız kalmıyor, bizi bir daha bırakmıyor. Ancak yolcunun önyargısını yıkmak gerekiyor. 2016’nın ikinci yarısından sonra buna yönelik çalışmalarımız olacak. Örneğin, bizim uçaklarımızda business class uygulaması var ama business class’tan kastımız “Perdeyi çek, menüyü de değiştir” şeklinde değil. Bizde gerçek business class uygulaması var. Araçlarla terminalden transfer, özel bagaj hakları ve benzeri hizmetler sunuyoruz. Hatta 3 saat üzeri uçuşlarda “uçan şef” (sky chef) var. Tek sorun tüm bunları yaşamayan göremiyor. Bu nedenle şimdi yeni bir kampanya duyurduk. Dedik ki, “Ağustos - 30 Eylül 2016 tarihleri arasında tek seferde 3 bin 500 dolar ödeyerek kampanyamıza katılan yolcularımız, 1 Ekim 2016 – 15 Nisan 2017 arası tüm yurtiçi ve yurtdışı Business Class uçuşlarında sınırsız uçuş hakkı kazanıyor.”
* Peki yaşanan olumsuzluklardan havacılık sektörü nasıl etkilendi?
 Son 10 yılda havacılık sektörü Türkiye’de dünya ortalamasının 3 misli hızlı büyüdü. Sektör yüzde 3 büyürken, biz yüzde 9 büyüdük. Biraz daralacağız ama toparlanma başladığı zaman konumumuzdan dolayı diğer ülkelere göre çok daha hızlı toparlanabileceğiz. Çünkü coğrafi olarak dünyanın en ideal noktasında yer alıyoruz.
* Bundan 5 yıl sonra Atlasglobal’i nerede göreceğiz?
 Dünyanın birçok ülkesinde göreceksiniz. Dünyada da birleşmeler oldu. Ülkeler birleşmeye başladı. Yapacağımız bu yatırımlarla bir anda 40 ülkede temsil bayrağına sahip 40 bayraklı bir havayoluna sahip olabileceğiz.

“OTELCİLİKTE DE BÜYÜYECEĞİZ”
KATMA DEĞER YARATAN ÜRÜN
Dünyada 50 noktayı, uçuş ağlarımızla anavatana bağlamayı düşünüyoruz. İleriki tarihlerde yapacağımız havayolu yatırımları ile bu 2,3 katına çıkacak. Atlas Holidays uluslararası satış pazarlama markamızı kuruyoruz, teknolojik yatırımlarını yapıyoruz, taşıma riskini üstleniyoruz. Bunu yapacağınız zaman katma değer yaratacak bir ürün olması lazım. Nedir bu? Otel. O yüzden biz otelcilikte de büyüyeceğiz. 4 zincir markası altında 12 otelimiz ve 12 bin yatağımız var. Türkiye’deki en büyük turizm grubuyuz.
“EN BÜYÜK TURİZM GRUBUYUZ” Yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırımımızı da Kuzey Kıbrıs’ta yaptık. 2 bin yataklı adanın en büyük turizm oteli. Bugüne kadar adada konaklama üniteleri olan casinolar vardı. 5 yıldızlı otel yoktu. İlk defa biz her türlü talebe ihtiyaç veren bir otel yaptık. Türkiye’deki en büyük kongre merkezini inşa ettik. Bu yatırımı hayata geçirdiğimizde ETS’nin diğer hizmet verdiği otellere olan talep de artmış. Kendi yaptığımız yatırım kadar artış sağlamış. Mevcut pazardan pay almamış, ilave pazar yaratmışız.~HALKA AÇILMA NASIL OLACAK?
ÜRETMEK KOLAY
Yurtdışına açılacağız. Dünya global. Dünyada uzak bir yer kalmadı. Dünya online bir dünya. Bir tek şey kaldı ürününüzü pazarlamak. Üretmek kolay pazarlamak zor. Pazar paylarınızı yükseltebilirseniz ve orada tutabilirseniz sırtınız asla yere gelmez.
ÖNCE ŞİRKETİ BÜYÜTECEĞİZ Daha önce bizim sektörde birkaç oyuncu borsaya girdi ve oraya yatırım yapanların ciddi arzları yandı. Biz böyle bir şey yapmak istemiyoruz. Önce şirketi büyütecek adımları atmak istiyoruz.
HALKA AÇILMA NE ZAMAN? Sigortalı şekilde garantide olduğunu gösterip büyümeden pay almalarını istiyoruz. En az 2 yıl yatırımlarımızı tamamlamak istiyoruz. Büyüme aşamasında halka açılımlarını yapacağız ki bize yatırım yapan da mutlu bir yatırımcı olsun.

“GELİR 3’TE 1 ORANINDA AZALACAK”
MALİYETLER DÜŞÜRÜLMEL
İ Yıl sonunda net rakamlar çıkacak ama havacılık sektöründe minimum 3’te 1 oranında daralma yaşanacak. Bunu göğüsleyecek imkanlarınızın olması lazım. Maliyetlerinizi tekrar gözden geçirmeniz gerekiyor, birim maliyetlerinizi düşürmeniz gerekiyor.
15 TEMMUZ KABUSU Turizme ve taşımacılık sektörüne en büyük zararı 15 Temmuz kabusu yaşattı. Yolcunun seyahat başına ödediği primlerde ciddi gerilemeler oldu. Bunu bugünden yarına aktarma şansınız yok. Filmi başa sarsanız baştan başlatsanız her şey iyi olsa bile eski fiyat seviyelerine doluluk oranlarına yaklaşık 4-5 yılda ulaşırız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz