10 soruda piyasalar

Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım, bugün gelinen kritik seviyelerde, piyasaları yorumladı ve yatırımcılara önerilerde bulundu.

1.02.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
10 soruda piyasalar
Piyasalar, 2012 yılındaki rallisini 2013’ün ilk ayında da devam ettirdi. Yılın ilk ayında borsa, yüzde 10 getiriyi yakaladı. Gelinen seviyelere rağmen borsa için olumlu görüşünü koruyan Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü AHMET YILDIRIM, teknik olarak endekste 90.500 hedefini veriyor. Faiz ve altının da iyi bir yatırım aracı olacağını söyleyen Yıldırım, hisse bazında Turkcell, Sinpaş GYO, Enka İnşaat ve Akfen Holding’e dikkat çekiyor. 2012 yılının tamamında dünyanın en iyi performans gösteren borsalarından İMKB, 2012 Mayıs ayında küresel piyasalardaki hafif çalkantı nedeniyle bir düzelme yaşadı. Yine de yaz aylarından itibaren güçlü trendine döndü. Yazdan beri global merkez bankalarının politika söylemleri ve adımları, piyasaları önce stabilize etti, ardından da destekleyen ana tetikleyici oldu. Bu süreç boyunca TCMB’nin izlediği politikalar da faizlerin düşmesini sağladı ve İMKB fazladan bir ivmeyi de bu sayede yakaladı. Yurtiçi ekonomik gelişmelere baktığımızda, Türkiye ekonomisinin yumuşak inişi başarıyla gerçekleştirdiğine dair verilerin artması, bununla beraber cari işlemler açığında iyileşme umut veren gelişmeler oldu. Ayrıca Fitch’in 5 Kasım’da Türkiye’nin notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye yükseltmesinin ardından not artırımı beklentileri de piyasaları destekledi. Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım, bugün gelinen kritik seviyelerde, piyasaları yorumladı ve yatırımcılara önerilerde bulundu:

1- BORSA YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRÜR MÜ?
Yukarı harekette İMKB’nin 2010 yılı dolar bazı zirvesi olan 51,00 cent seviyeleri görülebilir. Yurtdışı piyasalarının da güçlü olması durumunda bu seviyelerin de üzerini görmesi olası. İMKB gibi faizlere duyarlı piyasalar açısından özellikle bono piyasalarındaki seyir son derece önemli. Bu anlamda, dış faktörlerde bozulma olmadığı sürece, TCMB’nin uyguladığı politikanın da yardımıyla faizlerde bir miktar daha aşağı hareket mümkün. Yılın birinci yarısında bir not artışı olması durumunda faizlerde aşağı, borsada ise yukarı potansiyel daha da artabilir.~

2- ENDEKSTE HEDEF DEĞERİNİZ NEDİR?
Hedef değer vermiyoruz ama teknik olarak İMKB 100 Endeksi’nde 90.500 seviyelerinin görülebileceğini düşünüyoruz. Sebebi de teknik analiz sonucu ulaştığımız bir seviye olması. Risklerin de olduğunu göz önünde tutmakla beraber ekonomi için olumlu görüşümüzü koruyoruz.

3- BORSAYI YÜKSELTECEK FAKTÖRLER
Olumlu ekonomik ortam, faizlerdeki gerilemenin devam etmesi ve dış faktörlerden sürprizler olmaması durumunda, borsa yükselişini sürdürür. Fitch’in Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye çekmesinin ardından diğer reyting kuruluşlarından da gelebilecek not artırımı beklentileriyle birlikte İMKB, 2013 yılının başlarında da yurtdışı piyasalara göre olumlu performansını koruyor. MSCI Türkiye Endeksi ocak başından bu yana yüzde 10,5 yükselişle, sırasıyla yüzde 2, yüzde 4,1 ve yüzde 4,8 yükselen MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar, MSCI Dünya ve S&P500 Endeksleri’nin üzerinde getiri elde etti.

4- PİYASANIN ÖNÜNDEKİ RİSKLER
Risklerin yurtiçinden ziyade yurtdışı kaynaklı olma ihtimalinin daha fazla olduğunu düşünüyoruz, Olaya geniş bir perspektiften baktığımızda, küresel merkez bankalarının 2008 krizinden bu yana uyguladıkları parasal ve maliye politikalarının gevşetilmesinin bazı yan etkilere yol açabileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda Aralık 2012’de ABD Merkez Bankası’nın (FED) attığı adımın, aslında önceki örneklerden farklı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü görünürde şeffaflığı ve öngörülebilirliği artırmaya yönelik bir adım olsa da gerçek hayatta bunun tam tersi sonuç verme olasılığı da unutulmamalı.

5- ABD'DE NELER BEKLİYORSUNUZ?
Mali uçurum konusunda ABD’yi resesyona sokmayacak bir formül bulunduğu varsayımıyla ABD ekonomisi trend benzeri büyümesi ve yavaş da olsa iyileşen istihdam ortamında devam edebilir. Böyle bir ortamda ise güçlü gelebilecek birkaç istihdam verisi, FED’in düşük faiz politikasının son tarihinin sorgulanmasını ve volatilite ile piyasa faizlerinin artışını beraberinde getirebilir. Düşük volatilite ve negatif reel faizin uzun süre devam edeceğini tahmin eden piyasalar açısından da 2013 için en büyük risk burada yatıyor.

6- İMKB, İSKONTOLU MU?
Hisse senedi piyasalarında, gelişmekte olan ülke endekslerine göre iskontonun önemli oranda azaldığını görüyoruz. Ancak dış faktörlerin etkilememesi durumunda İMKB’nin olumlu ayrışma trendini devam ettirmesi olası. Not artışının şirket borçlanma maliyetlerini daha da aşağı çekmesi durumunda, İMKB şirketi değerlemelerinin bundan olumlu etkileneceğini düşünüyoruz.~

7- FAİZDEN PARA KAZANILIR MI?
2010 ve 2011’de yaşanan hızlı büyüme rakamlarına ulaşılan dönemin ardından 2012, aşağı yukarı 2011’in sonlarına doğru öngördüğümüz şekilde geçiş yılı oldu. Yurtiçi talepteki toparlanmaya bağlı olarak 2013 enflasyonu için kötümser olmaya gerek olmadığı kanısındayız. Zira çıktı açığı, yani ‘output gap’, en azından 2013’ün bütünü için oldukça destekleyici bir resim ortaya koyuyor. Biz bu aşamada enflasyon sürecinde yurtiçi talep baskısının az veya ılımlı olacağını ve bir enflasyon riski yaratmayacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla faizler için de görüşümüz olumlu devam ediyor.

8- DÖVİZ DALGALANIR MI?

Çizdiğimiz ekonomik çerçeve ve Merkez Bankaları politikalarını dikkate aldığımızda dövizde sert dalgalanmalar beklemiyoruz. Zaman zaman volatilite artsa da döviz 2013 yılını, bant hareketleriyle geçmeye aday gibi görünüyor.

9- ALTIN KAZANDIRACAK MI?

Altın için ise kısa vadeli beklentimiz bir miktar aşağı hareketi yansıtsa da orta ve uzun vadeli görüşümüz pozitif. İçinde bulunduğumuz ekonomik ve özellikle merkez bankalarının uyguladıkları parasal politikalar nedeniyle altın önemli  bir yatırım aracı olmaya devam edecek.

10- MAKRO BEKLENTİLER NASIL?
2012’de de ekonomik tahminlerimiz konsensüse kıyasla çok daha iyimserdi. Bu olumlu ekonomik beklentimizi halen koruyoruz. Örneğin bu yıl büyüme tahminlerinin ortalama piyasa tahminlerinin ötesinde yüzde 4,8’e çıkacağını, enflasyonun ise yüzde 6,4 olacağını öngörüyoruz. Ayrıca cari açığın GSYH’ye oranının yüzde 6,5 civarında olacağını ve bütçe dengesinin iyileşerek bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 2,2’ye gerileyeceğini tahmin ediyoruz.

İMKB RAKİPLERİNİ SOLLADI
Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım, 2012 yılında MSCI Türkiye Endeksi’nin yüzde 51,3 yükseliş yakaladığını kaydediyor. Bu getiriyle de Türkiye Endeksi, sırasıyla yüzde 15,1, yüzde 12,9 ve yüzde 13,4 yükselen MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar, MSCI Dünya ve S&P500 Endeksleri’nin çok üzerinde getiri elde etti.~

2013'TE NASIL BİR PORTFÖY OLMALI?
Portföy dağılımını her yatırımcının risk profiline göre ayrı değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Fakat genel hatlarıyla risk ve getiri arasında dengeli portföy dağılımların uygun olabileceğini düşünüyoruz. Portföyün hisse senedi için ayrılan kısmı için ise seçici davranmak gerektiğini söylemek isteriz. Hisse senedi seçiminden çok endeksin genel yönüyle ilgilenenler veya geniş bir hisse senedi çeşitlendirmesinin faydalarından yararlanmak isteyenler için ise kurumumuzun yeni halka arz ettiği TURSP kodlu Yapı Kredi Yatırım Borsa Yatırım Fonu’nun cazip bir araç olabileceğini düşünüyoruz.

YAPI KREDİ YATIRIMIN ÖNERDİĞİ 4 HİSSE
Yapı Kredi Yatırım’ın son yayınladığı strateji raporundaki model portföyde yer alan hisseler arasında Akfen, Enka, Sinpas ve Turkcell de yer alıyor. Bu hisselerle ilgili beklentiler şöyle:
AKFEN HOLDİNG
Türkiye’deki hızlı artan konteyner trafiğinden yararlanan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) gibi yüksek büyüme potansiyeline sahip altyapı şirketlerine yatırım olanağı tanıyor. Şirket, 2012’nin 9 aylık sonuçlarında düzeltilmiş VAFÖK’ün yüzde 26 artmış olması gibi güçlü operasyonel veriler açıklamış olsa da şirket, İMKB’nin altında performans gösterdi. 2012 yılından beri yüzde 16 ve halka arzdan beri yüzde 51 oranını görüyoruz. Son zamanlardaki zayıf performansta, Akfen’in denizyolu taşımacılığında faaliyet gösteren iştiraki İDO’yla ilgili 2012 yılında çıkan olumsuz haberlerin de etkili olduğunu söylemek mümkün. Akfen’in MIP gibi değerli varlıklarında görülen güçlü performansın veya şirketin TAV’daki bir kısım hissesini ve enerji varlıklarından bazısını cazip fiyatlardan satarak bilançosunu güçlendirme yönünde attığı adımların hisse fiyatına yansımadığını düşünüyoruz. Ocak-Kasım 2012 döneminde konteyner hacminde yıllık yüzde 11’lik artış bu görüşümüzü destekliyor.

ENKA İNŞAAT
Global ekonomideki iyileşmeye bağlı olarak inşaat işlerindeki olası artış, Rusya’da emlak sektörünün güçlü seyri, 2 milyar dolarlık net nakdiyle enerji projeleri gibi yeni yatırımlara açık olması ve temettüde artış olasılığı nedeniyle iyi performansın sürmesini bekliyoruz. Bu olumlu beklentilerle çarpanlarındaki yükseliş de sürüyor. Bu noktada 1 yıllık F/K ortalamasının 6 ayda yüzde 4 arttığını söyleyebiliriz.~

SİNPAŞ GYO

Konut sektörüyle ilgili olumlu 2013 beklentilerimizin yanı sıra hissenin NAD’ına (Net aktif değer) göre yüzde 42 iskontolu olması ve son 6 ayda İMKB'nin yüzde 11 gerisinde kalması nedeniyle Sinpaş GYO’yu beğeniyoruz. Konut kredi faizlerindeki düşüş ve yeni KDV düzenlemesinin portföyüne etkisinin sınırlı olması ön satışlarına, dolayısıyla nakit pozisyonuna olumlu yansıyabilir. Kısa vadede hisseye olumlu etki yaratabilecek gelişmeler, lüks segmente hitap eden ama ruhsatı daha önce alındığı için halen yüzde 1 KDV avantajı taşıyan iki projesinde ön satışların başlaması ve bunun ön satış verilerine olumlu yansıması olacak diye düşünüyoruz.

TURKCELL

Ortaklar arasındaki sorunların bu yıl içinde çözüleceği yönündeki iyimserlik önemli bir beklenti. Böylece genel kurul toplanabilecek ve şirket iki yılın temettüsünü bu yıl dağıtabilecek. Şirketin gelir ve kârlılığındaki büyüme dikkat çekici. Bölgesel güç olma yolunda olası satın almalar da izlenecek.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz