Güçlü direnç var, 90.000 için erken

Yatırım araçlarındaki beklentiler ve yatırım stratejilerini, toplam müşteri varlık büyüklüğü 2,4 milyar TL olan, sektörün en büyük aracı kurumlarından Yatırım Finansman Genel Müdürü Şeniz Yarcan ile konuştuk.

19.10.2014 17:43:060
Paylaş Tweet Paylaş
Güçlü direnç var, 90.000 için erken
Borsa İstanbul, bölgesel ve siyasi risklere rağmen parasal genişleme haberleriyle 80.000’in üzerine çıktı. Ancak 90.000’i konuşmak için erken olduğunu söyleyen Yatırım Finansman Genel Müdürü  Şeniz Yarcan, ilk etapta 82.500-85.000 bandında hareket bekliyor ve hisse oranını da yüzde 30 olarak tavsiye ediyor. Yatırım Finansman, sekiz hisseyi de yatırımcıya tavsiye ediyor.

Piyasalar, yılın ilk 7 ayında iki farklı dönem yaşadı. Yılın ilk çeyreğinde gelişmiş ülke merkez bankalarının izlediği para politikalarına dair belirsizliklerin sürmesi ve gelişen ülkelere yönelik portföy akımlarındaki zayıflık nedeniyle borsada satıcılı bir seyir oldu.

Siyasi gelişmelerin de etkisiyle dolar kurunun 2,39 seviyelerine doğru olan hızlı yükselişi, TCMB’nin 29 Ocak tarihindeki sert faiz artırım hamlesiyle kontrol altına alınarak piyasaların yeniden dengelenmesini sağladı. Sonrasında ise gelişen ülke piyasalarına dönük risk iştahı artmaya başladı.

Yurtiçinde yapılan yerel seçim sonuçlarının ülkenin risk primini düşürmesinin de etkisiyle portföy girişleri hızlandı. Ayrıca bankacılık sektörüne ilişkin 2014 yılı kâr marjı daralma beklentileri, açıklanan olumlu ilk çeyrek finansal sonuçlarının ardından yukarı yönde revize edilerek Borsa İstanbul’daki yükselişi destekledi.

TCMB’nin önden yüklemeli olarak sert bir şekilde artırdığı politika faiz oranını yılın kalan döneminde ölçülü olarak indireceği beklentisi, piyasaların yılın başında yaşadığı türbülansı geride bırakarak normalleşme eğilimine girmesine yardımcı oldu.

Peki bundan sonra neler bekleniyor? Yatırım araçlarındaki beklentiler ve yatırım stratejilerini, toplam müşteri varlık büyüklüğü 2,4 milyar TL olan, sektörün en büyük aracı kurumlarından Yatırım Finansman Genel Müdürü Şeniz Yarcan ile konuştuk:~

Borsa İstanbul’un son dönemde gösterdiği olumlu performansı nasıl yorumluyorsunuz?
Rusya-Ukrayna gerginliği ve Irak gibi jeopolitik açıdan risk yaratan gelişmeler, zaman zaman tedirginlik yaratıyor. Ancak artan risk iştahı, seçim belirsizliğinin ortadan kalkması ve bankalar başta olmak üzere şirketlerin olumlu ve genel olarak beklentileri aşan kâr açıklamaları sonrası Borsa İstanbul, diğer gelişen ülke piyasalarına oranla çok daha iyi performans gösterdi. BİST-100 Endeksi yılbaşından bugüne yüzde 24 getiri sağlarken gelişen piyasalar aynı dönemde yüzde 6 yükselerek daha zayıf bir seyir izledi.

Gelişen piyasalara göre hala iskontolu muyuz?
Hisse senedi piyasamızda görülen bu pozitif trend, diğer gelişen piyasalara göre olan iskontonun daralmasına neden olsa da 2014 ve 2015  yılı F/K (Fiyat/Kazanç) çarpanları bazında Türkiye benzer ülkelere göre hala yüzde 20 iskontolu işlem görüyor.

Önümüzdeki dönemde, şirketlerin kâr beklentilerinin yukarı yönlü güncellenmesi durumunda, benzer ülkelere göre iskontonun cazip bir hale gelmesi, Borsa İstanbul için olumlu seyrin devamını sağlayabilir.

Yılın geri kalanında Borsa İstanbul’da bir ralli yaşanır mı? Sizce 90.000 zirvesi yeniden görülür mü?
Teknik açıdan baktığımızda BİST-100 Endeksi’nin orta vadeli göstergelerinin olumluya döndüğünü görüyoruz. Bu dinamik bozulmadığı sürece endeksin, 2013 Haziran
başında Gezi olayları ile birlikte oluşan 82.50085.000 aralığındaki fiyat boşluğunu hedefleyeceğini tahmin ediyoruz. ~

Ancak literatürde “kaçış boşluğu” olarak nitelenen bu boşluğun, oldukça kuvvetli bir direnç oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla şu aşamada teknik açıdan 90.000 endeks seviyesini konuşmak için erken.

Endeks beklentiniz nedir?
Temel olarak bakıldığında haziran içerisinde risksiz faiz oranlarını indirerek ve yeni makro tahminlerimizi değerlemelerimize yansıtarak BİST-100 Endeksi için güncellediğimiz 12 aylık hedef değerimiz 86.000’de.

TCMB’nin aldığı son faiz indirimleri ve bu yönde alınacak ilave kararlar, önümüzdeki dönemde başta bankalar olmak üzere sanayi şirketlerinin öngörü ve kâr beklentilerinde yukarı yönlü revizyonlar görmemizi sağlayabilir. Bu durum, jeopolitik veya ekonomik görünümde olumsuz bir değişiklik yaşanmadığı sürece Borsa İstanbul üzerindeki olumlu havanın sürmesini de beraberinde getirecektir.

Politika faizinde düşüş nereye kadar devam eder? Bunun gösterge faize etkisi ne olur? Yoksa tekrar çift haneli faiz seviyeleri görülür mü?
Yüzde 8 seviyesine kadar azalı��, fiyatlarda gerçekleşme etkisiyle piyasa faizlerinin de bu seviyeyi test etmesi olası. Çift hanelerin yılrn sonunda ancak FED’in çıkış takvimi netleştiği ve politika faiz artışlarının yaklaştığı dönemde tekrar ulaşılabilir olacağını düşünüyoruz.

Dolar kurunda 1 dolar = 2 TL ihtimali gerçekçi mi? Yoksa 2,20’lerin üzerine çıkar mıyız?
Yurtdışında FED’i şu anda yavaş ama emin adımlarla ilerlediği çıkış yönünden tam tersi bir yöne yöneltecek bir gelişme olmadığı müddetçe kısa vadede 2 civarında bir dolar kuru MB'nin faiz indirimleri sonrasında çok da olası gözükmüyor. 2,20’li seviyelere ise yılın sonunda ulaşılmasını bekliyoruz.~

Altın fiyatlarında yaşanan son yukarı hareketleri değerlendirir misiniz?
Altında Rusya-Ukrayna sınırında Malezya Havayolları’na ait bir yolcu uçağının düşürülmesi ve İsrail'in Gazze'ye kara harekatı sonrası sert yükselişler yaşansa da yeniden satış baskısı etkisini gösteriyor.

Her ne kadar jeopolitik riskler, kısa vadede altın için yukarı yönlü hareketlere işaret etse de yaşanan son gelişmelere rağmen yukarı yönlü fiyatlamaların sınırlı kalması dikkat çekiyor. Örneğin ABD 10-yıllık tahvil faizleri, güvenli liman arayışıyla 15 Temmuz'dan itibaren gözlenen düşüş eğilimine karşın altın fiyatları yükseliş eğilimi kazanamıyor. ABD ekonomisindeki olumlu gelişmelerin etkisiyle orta-uzun vadede altın fiyatlarında aşağı yönlü hareketlerin daha baskın olması bekleniyor. H

ETKİ YARATACAK 5 ANA GÜNDEM
GLOBAL PARASAL GENİŞLEME

Son 1,5 yıldır olduğu gibi gelişmiş ülke merkez bankalarının atacağı adımlar, tüm gelişen piyasalar gibi bizim için de birinci önemde. Avrupa Merkez Bankası’nın TLRTO hamlesinin kısa vadede carry-trade’i destekler nitelikte olmasının yansımaları piyasalarda görüldü. Sonrasında niceliksel gevşeme adımı (QE) gelmedikçe, piyasalar açısından yeni bir destek yaratması çok olası değil.

FED’in 2015 içinde bir noktada faiz artışlarına başlayacağı artık genel kanı. Ancak tam olarak ne zaman başlayacağı konusu, veri akışına bağlı... Tüm faiz hadleri için temel belirleyici olacak bu gelişmenin zamanlamasına ilişkin veri akışıyla sıklıkla değişiklik gösterecek beklentilerin volatilite yaratmasını bekleyebiliriz.~

İÇ SİYASET
Yerel seçim sonuçları sonrasında belirsizliğin önemli ölçüde azalması ve Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin anketlerin sonuca dair net bir tablo ortaya koymasıyla iç siyaset, piyasalar açısından önemli bir gündem maddesi değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası yeni kabinenin şekillenmesi aşamasında geçmişe nazaran çok daha ufak ölçekte belirsizliklerin geçici etkilerini görebiliriz.

MERKEZ BANKASI KARARLARI
MB’nin yüzde 8 düzeyine kadar politika faizini indirmesi, fiyatlara yansıdı. Bunun ötesinde bir indirime yönelik sinyaller veya koridor üst sınırının aşağıya çekilmesi yönünde bir kararın ortaya çıkması/beklentinin oluşması durumunda piyasaya destek teşkil edebilir.

BÖLGESEL RİSKLER
Ortadoğu’da artan risklerin mevcut seyrini sürdürmesi durumunda siyasi yansımalarının yanında ekonomik yansımalarının olması da kaçınılmaz. Bölgenin AB’den sonra ikinci ihracat pazarı olması ve Irak pazarının tek başına yıllık 10-12 milyar dolarlık bir ihracat potansiyeli teşkil ediyor olması önemli. Petrol fiyatlarında yaşanan yükselişin şu aşama için geçici olmaması ise ithalat faturasında oluşacak olası ek yük ve enflasyonist baskıların artması gibi olası olumsuz etkiler göz önünde tutulduğunda sevindirici bir gelişme.

DİĞER FAKTÖRLER
Çin’de sert iniş ya da gölge bankacılık sistemine ilişkin riskler, Euro Bölgesi çevre ülkelerinde finansal sistemik risk yaratacak yeni gelişmeler (ESB gibi) küresel ölçekte izlenecek maddeler. Yurtiçinde kredi dereceleme kuruluşlarının, özellikle görünümü negatife çekmiş olanların, ülke kredi notuyla ilgili yapacağı açıklamalar, enflasyonun seyri, büyümenin ilk çeyrek temposuna göre ne kadarlık bir ivme kaybı yaşayacağı takip edecek.~

"GENİŞ YETKİLİ ARACI KURUM OLACAĞIZ"
HEDEFLER

1 Temmuz’da devreye giren yeni tebliğler kapsamında Yatırım Finansman, “geniş yetkili aracı kurum” olmaya hak kazanıyor. Böylece yatırımcılarımıza mevzuatın belirlediği her ürün gamında hizmet vermeye devam edeceğiz. Ürün geliştirmeye de devam ediyoruz. Hedefimiz konvansiyonel ürün ve aracılık faaliyetlerinin yanı sıra servet yönetimi de yapabilmek.

DANIŞMANLIK
Sabit getirili ürünlerde geniş yelpazede hizmet sunabiliyoruz. Tebliğlerle önü açılan tezgah üstü türev ürünler alanında da aktif rol almayı hedefliyoruz. İyi kalitede yatırım danışmanlığı hizmeti sunmak da temel hedeflerimizden birisi. 2014 yılında önemli altyapı yatırımları yaptık. Gerek günlük işleyişimizde verimlilik artışı gerekse Borsa’ya emir iletiminde en iyi kalitede hız ve servis sunabilmek için önemli yatırımlarımız oldu.

YATIRIM FİNANSMAN 8 HİSSE ÖNERİYOR
Yatırım Finansman’ın model portföyü Halk Bankası, Vakıfbank, Kardemir, Turkcell, Enka İnşaat, Sabancı Holding, Tofaş ve Bolu Çimento’dan oluşuyor. Bu hisselerle ilgili Şeniz Yarcan, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

HALKBANK
Yüksek özkaynak kârlılığıyla öne çıkıyor.
VAKIFBANK Cazip değerlemesi var.~
KARDEMİR D Kapasite artışlarıyla desteklenecek büyüme hikayesi hisseyi öne çıkarıyor.
BOLU ÇİMENTO Kentsel dönüşümün de desteğiyle faaliyet gösterdiği bölgedeki güçlü talep ve fiyatlamayla potansiyel yatırımlarının olumlu katkısıyla dikkat çekiyor.
TURKCELL Ortaklar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü durumunda yüksek temettü ödeme potansiyeli ve olası bir hisse geri alım programı var.
ENKA İNŞAAT 2,4 milyar dolarlık net nakit pozisyonu ve gelirlerinin önemli bir kısmının yabancı para cinsiden olması neticesinde defansif bir yapıya sahip. Ayrıca faaliyet alanlarında güçlü nakit yaratma kabiliyeti var.
SABANCI HOLDİNG Mevcut net aktif değerine göre yüzde 23 iskontolu. Planlanan halka arzlar ile şeffaflığın artacak olması, yeni faaliyet alanları ile NAD’ının (Net Aktif Değer) büyüme beklentisi hisseyi öne çıkarıyor.
TOFAŞ Pazardaki doğru konumlanması (hem binek, hem de ticari araç üreticisi), güçlü bilanço yapısı, al ya öde anlaşmalarıyla desteklenen kârlılığı, Amerika’ya 2014’ün son çeyreğinden itibaren başlayacak satışlarla iyileşen ihracat görünümü nedeniyle öneriyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz