Tahvil ve hisse çok daha cazip

Yılın ilk iki ayında piyasalar sert dalgalanmalara sahne oldu. Yılın geri kalan döneminde dalgalı sürecin devam etmesi bekleniyor. Dünyada döngüsel farklılaşmaların olduğunu söyleyen HSBC Portföy Genel Müdürü NAMIK AKSEL, Türkiye’nin de içinde bulunduğu emtia ithalatçısı olan ve ‘Kırılgan 5’li’ olarak adlandırılan ülkelerinin konjonktürden olumlu etkilendiğini anlatıyor. Aksel, “Dünyada döngüsel farklılaşmaların yaşandığı bu süreçte, Türkiye hisse senedi ve tahvil piyasaları cazip” diyor. Yukarı hareketlerde bankacılık hisselerine dikkat çeken Aksel, bunun yanında THY, Pegasus, Coca Cola İçecek ve Migros hisselerini beğeniyor.

3.04.2015 10:30:020
Paylaş Tweet Paylaş
Tahvil ve hisse çok daha cazip
Yılın ilk iki ayında iki farklı dönem yaşandı. Yılın ilk döneminde Rus rublesine yönelik kaygıların azalması, TL’yi olumlu etkiledi. Kurda rahatlama ve olumlu makro görünümün etkisiyle tahvil faizlerinde yüksek seviyelerden aşağı yönlü, hisse senedi endekslerinde buna paralel yukarı yönlü bir hareket gözlemledik. Ocak sonu ve şubat başında gündemde olan Merkez Bankası’nın (MB) bağımsızlığına yönelik kaygılar ise piyasaların bozulmasına neden oldu. Tahvil faizleri kısa sürede yüzde 7’nin altından hızla yüzde 8,5 seviyesinin üzerine yükselirken, TL sepet bazında olmasa da dolar karşısında 2,50 üstü seviyeleri görerek tarihi düşük seviyelere geriledi. TL, yılbaşından 18 şubat gününe kadar gelişen piyasa para birimleri arasında en fazla değer kaybedenlerden biri oldu. Borsa İstanbul’da 91.500’lü seviyelerden yüzde 10’lara varan düşüşler gözlemledik. Özellikle de bankacılık hisselerinde satışlar ağırlık kazandı. Sonrasında sular biraz duruldu. Bundan sonra önümüzde, seçimler, yurtdışı piyasalar, jeopolitik riskler, MB’nin faiz politikaları gibi önemli risklerin olduğunu söyleyen HSBC Portföy Genel Müdürü Namık Aksel’le yeni dönem piyasa beklentilerini ve yatırım stratejilerini konuştuk. Dünyanın artık benzer hareket etmediğini, olaylara farklı tepkiler verdiğini, bu süreci, ‘döngüsel farklılaşma dönemi’ olarak tanımladıklarını söyleyen Aksel’in piyasa beklentileri ve yatırımcılara önerileri şöyle: 
* HSBC Portföy olarak, dünyada 2015’i nasıl görüyorsunuz? 
* Biz dünyada 2015’i ‘farklılaşmalar yılı’ olarak görüyoruz ve hassas bir denge olduğunu söylüyoruz. Gelişmiş piyasalarda ABD toparlıyor, AB kötüye gidiyor, Japonya’da büyüme sıkıntıları var. Dünyada büyüme ABD ve Çin üzerinden geliyor. Gelişen piyasalarda da tema farklılıkları var. Gelişen piyasalarda genel bir büyüme sıkıntısı hakim. Farklılaşma, emtia ithal eden ve ihraç eden ülkeler arasında. Emtia ihraç eden ülkeler, fiyatlardaki gerilemeden olumsuz etkilenirken cari açığı yüksek ‘Kırılgan 5’li’ (Türkiye, Hindistan, Endonezya, Brezilya, Güney Afrika) içinde yer alan emtia ihalatçısı ülkelerin durumu daha iyi. 
~
* Türkiye özelinde makro olarak nasıl bir tablo söz konusu?
* 2015’te yatırımcılar, geçmiş yıllarda olduğu kadar kendini güvende hissetmeyecek. Çünkü FED’in parasal genişlemeden çıkış yılı. Ancak hala uzun süre devam edecek, ‘düşük faiz, düşük enflasyon’ teması da geçerliliğini koruyor. ABD parasal genişlemeden çıksa bile Avrupa ve Uzakdo ğu’da genişlemeci para politikaları sürüyor. Bu politika, makro olarak Türkiye’ye yarıyor. 2011’de cari açık yüzde 10’lardaydı. ‘Bunu düşürürken, büyümede sorun yaşanır mı’ soruları vardı. Bakıldı- ğında, yüzde 5’lerde büyüme beklenirken, 2014’te yüzde 3 büyüme oldu, 2015’te de yine yüzde 3 gibi büyüme bekliyoruz. Ama cari açık da yüzde 10’lardan bu yıl yüzde 4’ler seviyesine 30-33 milyar dolara inecek. 2014’te rakam 46 milyar dolar civar ındaydı. Bu çok önemli bir gelişme. Enflasyon da yüzde 6’ya kadar iner, yıl sonunu yüzde 7’lerde tamamlarız. Ancak enflasyon konusunda dünyada düşük faiz, düşük büyüme dönemini de dikkate alırsak MB’nin de hedefi olan yüzde 5’ler seviyesine gelebilmeliyiz. 
* Hisse senedi tarafında görüşünüz nedir? Endeks yeniden 90.000 üstü seviyeleri görür mü? 
* Türkiye gelişen piyasalar içinde betası en yüksek olanlardan biri. Yani yükselişlerde daha hızl ı yükseliyor, düşüşlerde daha fazla düşüyor. Son dönemde yaşanan düşüşle birlikte Borsa ?stanbul’un Fiyat/Kazanç (F/K) oranı yüzde 10’lara geriledi. Bizim temel yaklaşımımıza göre 10-12 bandı aralığı var. 10 F/K’nın altı ucuz, 12 F/K’nın üstü pahalı. Son bir ayda gelişen piyasalara göre Türkiye biraz daha ucuzladı. Bu verilere bakıldı- ğında makro beklentilerimizi de katarak, Türkiye borsasının ucuz olduğunu ve yatırım yap��labilece ğini düşünüyoruz. Borsa endeksinde yüzde 15 yukarı potansiyel var. Bunu gösterdi, yeniden 90.000 üstü seviyelere gideriz. Ancak bu seçimlerden önce de olabilir, sonra da olabilir.
* Hangi sektörler daha öne çıkarğ Hangilerini beğeniyorsunuz? 
* Endekste son dönemde yaşanan düşüşte, MB’ye yönelik algılarla birlikte bankacılık hisseleri daha fazla etkili oldu. Bu olumsuz süreç nedeniyle bazı fonlar, Türkiye’ye yatırım konusunu geri plana itti ama bunların etkisi çok fazla olmaz. Uzun vadede temel analiz, Türkiye piyasasında kazandırır. Düşüşlerde ve çıkışlarda en önde bankalar olacaktır. Bunun yanında beğendiğimiz şirketler, petroldeki düşüşten olumlu etkilenen THY ve Pegasus. Makro pozitif görünümden dolayı, bireysel tüketim sektörlerinde olumlu gidişat bekliyoruz. Migros, Coca Cola İçecek şirketleri uzun vadede alınabilir.
~
* Merkez Bankası, bu yıl politika faizinde nasıl bir politika izler?
* Burada MB’nin kredibilitesi önemli bir konu. Burada MB’nin algı yönetimini iyi yapması, siyasi söylemlerden uzak verilerle hareket etti ğini göstermesi gerekiyor. MB, enflasyonun düştüğünden emin olana kadar, faizleri bu seviyelerde devam ettirmesi gerekiyor. Zaten yüzde 8 civarındaki faiz oranları çok da yüksek değil. MB’nin politika faizi yüzde 7,50’de üst bant da son indirimlerle yüzde 10,75’e geldi. Üst bant inmedi ği sürece, alt bandın inmesi sembolik oluyor.
* Döviz tarafında beklentilerinizi paylaşır mısınız? 
* Bu yılın önemli konularından biri de kuvvetli dolar teması. Sadece bu yılın değil, iki-üç yılın teması da olabilir. Kuvvetli dolar teması sürecinde, gelişmekte olan piyasalarda riskler daha yüksek. Euro/dolar’da HSBC olarak tahminlerimiz bu yıl için 1,15’ti. Bu seviye aşağı yönlü kırıldı. Bu hedefler yeniden revize edilecektir, 1 Euro=1 dolar, demiyoruz ama 1,10’lu seviyelere doğru bir revizyon olabilir. Kısa vadede dolar hızlı düştü ve bu seviyelerde dengelendi. Dolar önemli bir yol aldı. Kısa vadede dolar mı, Euro mu tercihlerinde, dengeli noktalara gelindi. 
*Dolarda 2,50’nin üzerinde yeni seviyeler gündeme gelir mi?
* Önümüzdeki dönemde kur konusunda FED’in faiz artışlarına dair beklentiler, Brent petrolü fiyatında son haftalarda görülen yükselişin devam edip etmeyeceği ve MB’nin para politikasının bağımsızlığına dair algı en önemli unsurlar olacak. Sepet bazında, bugünkü seviyelerin az üzerinde 2,65-2,70 seviyelerinde yılı tamamlarız. Diğer yandan para politikasının bağımsız olmadığına dair bir algıya neden olabilecek açıklamalar, TL’nin gelişen piyasa para birimlerinden olumsuz yönde ayrışmasına neden olur. Yıl sonu dolar/TL tahminimiz 2,56 seviyesinde bulunurken, tahminimiz MB’nin ocak sonu şubat başındaki gibi bir iletişim sorunu yaşamayacağı varsayımına dayanıyor. 2,70, 2,80 gibi bir öngörümüz yok. Dolar kurunda 2,30 seviyesinin altının görülmesi de mümkün. Ancak bunun için piyasanın MB para politikasının bağımsızlığı konusunda kısmen de olsa ikna olması ve mart projeksiyonlarının FED’in faiz artışlarının hızında acele etmeyeceğine işaret ettiğini görmemiz yardımcı olabilir.
* Altında beklentiniz nedir? Altın yatırımı öneriyor musunuz?
* Avrupa ve Japonya’daki parasal genişleme, altın fiyatlarının yakın vadede stabilize olmasına neden olabilir. Yine de altın fiyatları gelişmiş piyasalarda düşük enflasyon ve kuvvetli dolar ortamında aşağı yönlü risk barındırıyor. Altın fiyatlar ının alınacak riske göre oldukça sınırlı bir getiri potansiyeli olduğu görüşündeyiz. Bu nedenlerle altın fiyatı konusundaki negatif görüşümüzü koruyoruz.
~
“GELİŞMEKTE OLAN PİYASALARI DAHA ÇOK BEĞENİYORUZ” 
GELİŞMİŞ PİYASALARIN GÖRÜNÜMÜ
Gelişmiş piyasaların tahvil piyasalarını beğenmiyoruz, faizler çok düşük. şirket tahvil faizlerini ise beğeniyoruz. 
GELİŞMEKTE OLANLARDA TABLO Gelişmekte olan piyasaların içinde ise Türkiye, Endonezya, Hindistan gibi faizi nominal olarak yüksek olan ülkeleri, emtia fiyatlarındaki düşüşten de fayda sağladıkları için beğeniyoruz.
DÜNYA BORSALARINDA NELER OLACAK? Ama hala dünyada hisse senedi piyasasını tahvil piyasasından daha çok beğeniyoruz. Volatile artacaktır ama döngüsel hareketlerden dolayı, hisse senedi piyasalarında getirilerin iyi olacağını düşünüyoruz. 
KIRILGAN 5’Lİ NE DURUMDA? Daha önce beğenilmeyen Kırılgan 5’li ülkeler, yeni dönemde daha ön plana geldi. O nedenle biz bu dönemi ‘Kırılgan Denge’ olarak tanımlıyoruz. Türkiye tahvil piyasasında da hisse piyasasında da iyi bir alternatif olarak gözüküyor.

NAMIK AKSEL’DEN KRİTİK NOTLAR… 
* ABD tarım-dışı istihdam verisinin detayları, piyasadaki FED faiz artış beklentilerinin eylülden haziran ayına gelebileceğine işaret ediyor. 
* Olumlu makro görünüm, bu riskler ve seçim dönemine girilmesi, kısa vadede piyasaların dalgalı olabileceğine işaret ediyor.
* Biz 2015 temasını döngüsel farklılaşmalar olarak koyduk. İyi analiz yapan yatırımcılar, ülkeler bazında doğru zamanda doğru varlıklara yatırım yaparak fayda sağlayabilir.
* Düşük faiz, düşük enflasyon ve düşük enerji fiyatları, Türkiye’yi bugüne kadar hiç olmadığı kadar makro anlamda dengelenme fırsatı sunuyor. 
* Global yatırımcılar açısından, bu yıl Türkiye, para konulması gereken bir piyasa. Seçim riskleri var, MB’nin güven vermesi ve jeopolitik riskleri de dikkate alarak, yatırım yapacaklardır.

NASIL BİR PORTFÖY OLUŞTURMALI?
HSBC Portföy 4 milyar TL’lik bir fonu yönetiyor. Bunun 600 milyon TL’si Lüksemburg’da kurulu hisse senedi fonu. Geri kalan miktar Türkiye’deki fonlar ve bunun yarısından fazlası bireysel emeklilik fonları. Bu fonları yönetirken sadece Türkiye değil HSBC çatısı altındaki 22 ülkede toplam 140 milyar doları yöneten bir ekiple ortak çalıştıklarını söyleyen Namık Aksel, yatırımcılara portföy dağılımı konusunda şu önerilerde bulunuyor: 
* Riski dağılmış bir portföy yapısını yatırımcılara tavsiye ediyoruz. Yurtdışına da yatırım yapan fonlar alınabilir.
* Portföyün ağırlığının sabit getirili enstrümanlar ve hisse senedi oluşturmalı, döviz varlıklar da az önce dediğim gibi tercihlerde olabilir.
* TL’de son dönemde ÖST’lere ilginin arttığını görüyoruz. Mevduat ise burada getiri düşük olmasına rağmen, lokomotif olmaya devam edecek. 
* HSBC olarak bunun için Optimal Fonlar’ımız var. Tek bir yatırım enstrümanı aracılığıyla portföylerini çeşitlendirmek isteyen, farklı risk profiline sahip yatırımcılar için tasarlanmış bir ürün.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz