Yeni dönemin stratejileri

Garanti Portföy Genel Müdürü Zeki Şen, yukarı trendin yerini volatil bir piyasanın aldığını söylüyor. Şen ile volatil ortamda yeni dönemin stratejilerini 10 başlıkta konuştuk.

16.11.2014 19:52:490
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni dönemin stratejileri
Mart sonunda yurtdışı kaynaklı başlayan rallinin ardından piyasalar, ağustosta bir satış yaşandı. Kur ve faiz yükselirken borsa düştü. Bu düşüşü aşağı yönlü kırılma değil, volatilite olarak değerlendiren Garanti Portföy Genel Müdürü ZEKİ ŞEN, borsada 90.000 seviyesinin görülebileceğini söylüyor ve portföylerde hisse öneriyor. Şen, dalgalanmanın sonbaharda süreceğini ifade ediyor.

Piyasalar, bir yılda en fazla 2-3 defa aşağı veya yukarı yönlü kırılma yaşar. Portföy yöneticilerinin işi de kısa süreli trade amaçlı işlemler değil, bu kırılmalar sürecinde değerlemeler ve piyasa trendlerini belirleyen global faktörlere bakarak pozisyon almaktır.

Mart ayında yaşanan yukarı yönlü kırılma sürecinde ise iç siyasi gelişmelere fazla odaklanıldığı için yatırımcıların genel olumlu trendleri gözden kaçırdığı gözlendi. Seçimler sonrasında da olumlu global gelişmelere hızlı bir şekilde tepki verildi ve ağustos ayında 84.000 seviyelerini gördükten sonra son dönemde, iç siyasi faktörler, asıl önemlisi global piyasalardaki gelişmeler ve jeopolitik risklerde düzeltme yaşandı.

Bu düzeltme sonrasında, iç siyasette Ahmet Davutoğlu’nun ismi öne çıkıp belirsizlikler ortadan kalktıkça hesaplar yeniden yapılıyor. Garanti Portföy Genel Müdürü Zeki Şen, yukarı trendin yerini volatil bir piyasanın aldığını söylüyor. Şen ile volatil ortamda yeni dönemin stratejilerini 10 başlıkta konuştuk:

1- SON DÜŞÜŞLER KIRILMA MI?

Bu süreci negatif olarak değerlendirmiyorum. Bundan sonraki dönemde de negatif ayrışma ihtimalimizi düşük görüyorum, ana senaryomuzda negatif kırılma yok. Burada daha pozitif taraftayız. Son yaşanan gelişmeleri kırılma değil dalgalanma, volatilite olarak değerlendirmek lazım.

Volatilitenin artacağı bir süreç bekliyoruz ama vo-latilite her iki yöne de çalışır. Hatta bu dönemde portföy yönetim performansları daha net ayrışır. Bu süreçte enflasyon ve büyüme gibi temel faktörlerde ciddi bir bozulma beklemiyoruz. Sağlıklı büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz.~

2- DIŞ PİYASALARDA NE BEKLENİYOR?
Geçen yıl ABD 10 yıllıkları için en iyimser tahmin yüzde 3,20’ydi. Hatta yüzde 3,5 ve üzeri seviyeler konuşuluyordu. Ancak bugün görüyoruz ki kağıtlara talep var ve faizler yüzde 3’ün altında. ABD’de beklenenin üzerinde büyüme verileri olsa da özellikle AB tarafında ciddi sorunlar var. Almanya’da 2 yıllık faizler ilk defa eksiye döndü. 10 yıllık faizler yüzde 1’in altını gördü. 2008 krizi sonrası sıkıntıya giren Akdeniz havzasındaki AB ülkelerinde de faizler çok düşük.

Uzakdoğu tarafında da sıkıntılar var. ABD Merkez Bankası faizde sıkılaştırma eninde sonunda yapacak ve piyasalar bunu biliyor. Yine Euro tarafında düşük enflasyon ve düşük büyüme var, parasal genişleme beklentileri konularında karar alıcılar zaten tedbirlerini, pozisyonlarını aldı. Euro tarafında parasal genişleme gerçekleşmeleri, piyasalara destek olmaya devam eder.

3- JEOPOLİTİK RİSKLER NE ÖLÇÜDE ÖNEMLİ?
TL, gelişen piyasalara göre daha iyi performans sergilese de son bir ayda, seçimler, ekonomi yönetiminde değişiklik olasılığı, Merkez Bankası politikaları gibi faktörlerle negatif yönde ayrıştık. Bize göre ekonomik risklerden daha fazla dikkat edilmesi gereken konu ise jeopolitik riskler. Ukrayna-Rusya gerginliği ve en büyük pazarlarımızdan Irak’la ilgili gelişmeler yakından takip edilmeli.

Bu bölgelerde tansiyonun yükselmesi, doğal olarak bizi negatif etkileyecektir, volatiliteye yol açar. Ancak var olan risklerin de şu aşamada bir ölçüde fiyatların içinde olduğunu söyleyebiliriz. Türk yatırımcısı, bu tarz risklere karşı tedbirini alıyor. Önemli olan volatilite dönemlerinde varlıkları eritmeyecek yönde tedbir almaktır. Bizim için jeopolitik risk sürecinde mesela petrol fiyatları çok önemli. Petrol fiyatlarının düşük gitmesi, cari açığımızı olumlu etkiliyor.

4- MERKEZ BANKASI NE YAPAR?

Geçen yıl reel faiz yüzde 3,5-4,0 seviyelerine kadar çıktı ve bu fırsat iyi değerlendirildi. Bugün gelinen noktada reel faizler yüzde 1’ler seviyesinde. Yüksek faizin büyük bir kısmını geri aldık. MB politikalarını doğru ve olumlu buluyorum. Piyasa tren-dli değil, kendi görevine odaklı. Yurtdışı gelişmeleri izleyerek, analiz ederek hareket ediyor.~

5- YENİ KIRILMALAR OLUR MU?
Piyasada üç ana faktöre bağlı kırılmalar olabilir. İlki iç siyasi faktörlerdir. Seçimlerin ardından dikkatin yeniden ekonomi politikalarına dönmesi lazım. İkincisi jeopolitik riskler. Rusya-Ukrayna gerginliği, Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeler, kırılmalara yol açabilir. Üçüncü faktör de başta ABD olmak üzere global piyasalardaki faiz trendleri.

Biz bunlardan sadece iç siyasi gelişmeleri kontrol edebiliyoruz. Ülke yeniden ekonomi alanında yapısal reformlara devam etmeli. Bu durumda, dışarıdaki pozitif gelişmeleri daha iyi yaşarız, negatif gelişmelerin etkisi de daha sınırlı olur.

6- BORSA 90.000 OLUR MU?
Borsanın ana hareketini etkileyen bankalardaki beklenti, yıl başındaki beklentilerin çok ötesinde pozitif. Bankaların 2014’te kârlarında yüzde 20-25’ler arasında erime bekleniyordu. Şimdi ikinci yarıdaki performansla kârların en azından 2013’ü yakalayabileceği öngörüleri var. Böyle bir ortamda da 90.000 ihtimali konuşulabilir. Bu da pozisyon azaltmalarda karar noktası olarak kullanılabilir.

7- BORSA İSKONTOLU MU?
Endeks çarpanlarının karşılaştırılması sonucunda, Türkiye hisse endeksi olan BİST 30’un fiyat/kazanç (F/K) çarpanının, gelişmekte olan ülkeler endeksi (GOÜ) F/K çarpanına göre çok daha ucuz bir seviyede kaldığı gözlemlenebilir. BİST 30 F/K çarpanı ile GOÜ F/K çarpanları, 2012 yılı boyunca birbirine oldukça yakın bir seviyede işlem görürken, son dönemde iki çarpan arasındaki fark önemli ölçüde arttı. Şu anda BİST 30 F/K’si 9,5 iken GOÜ endeksi F/K çarpanı 11,3 seviyelerinde.

8- DÖVİZDE YENİ DENGE NEREDE OLACAK?
TL’de yılbaşına göre yüzde 5,5 gibi bir değerlenme var. Ben kurda 2,20, 2,25 gibi yukarı yönlü her atağın, dövize ihtiyacınız yoksa TL’ye geçme anlamında fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.~

9- FAİZDE ANA TREND NE YÖNDE?
Türkiye’de 10 yıllık faizler yeni yeni gösterge olmaya başladı. 10 yıllıklarda 1 puanlık hareket, ana paranızda yüzde 6 harekete neden oluyor. Yabancı yatırımcı bu göstergeye çok önem veriyor. Geçen yılın mayıs ayında bu oran, yüzde 6’ya kadar inmişti. Şimdi yüzde 9,6’lara geldi. Riskleri önemli ölçüde fiyat-lamış, gelişen piyasalara göre yüksek olan faizde, artık yukarı ihtimal düşük. Bu nedenle faizde normal yön aşağı. Ancak volatil hareketlere de açığız.

10- ALTIN YÜKSELİR Mİ?
Geleneksel Türk yatırımcısının talepleri doğrultusunda altın hesapları, altına dayalı fonlar gibi ürünler ortaya çıktı. Altında son dönemdeki negatif performansa rağmen, yatırımcı duruyor. BES tarafında bu fonlarımız büyümeye devam ediyor. Altında çok fazla bilinmeyen olduğu için tahminde bulunmak çok zor. Garanti Yatırım’ın altındaki yıl sonu beklentisi 1.300 dolar/ons seviyesi. Altında artık yükseliş trendinin ve yüksek getirilerin olduğu dönem sona ermiş görünüyor.

SON ÇEYREK PORTFOYU?
HİSSE SENEDİ:
Bankalardaki kâr beklentilerinin yeniden toparlanma eğilimine girmesiyle birlikte portföylerde yüzde 20-25 oranında mutlaka hisse senedi olmalı.
DÖVİZ: Döviz ihtiyacınız yoksa portföylerde döviz ürünler tercih edilmemeli. Muhakkak döviz alacaklar yüzde 20'nin üzerine çıkmamalı.
FAİZ: Faiz düşüşleri, bankaların kârlarını olumlu etkileyecek. Faiz tarafında bireysel yatırımcı için uzun vadeli ürünler biraz riskli. Onun yerine iki yıllık tahvil tercih edilebilir. Çünkü faizdeki düşme eğilimiyle birlikte Merkez Bankası'nın faiz politikasının aşağı yönlü olmaya devam edeceği varsayımımız var. Mevduat tarafında reel olarak önemli bir getiri yok.
ÖST: Özel sektör tahvilleri ve bu enstrümanlara yatırım yapan fonlar, önemli bir alternatif.

GARANTİ PORTFOY'UN HEDEFLERİ
Garanti Portföy, temmuz sonu itibarıyla 9,7 milyar TL’lik varlık büyüklüğünü yönetiyor. Bunun 4 milyar TL’si 25 fonda, 5,3 milyar TL’si 26 BES fonunda ve 350 milyon TL’si Garanti Yatırım Ortaklığı dahil özel portföy yönetiminde. Zeki Sen, varlık dağılımlarına bağlı şirketin hedefleriyle ilgili su bilgileri veriyor.~

BİREYSEL EMEKLİLİK
BES tarafında Garanti Emeklilik ve Fiba Emeklilik'in fonlarını yönetiyoruz, Bu alanda başka emeklilik şirketlerinin de fonlarını yönetmeye talibiz. Burada önemli olan fonun performansı ve fon satış destek hizmetleri. Biz, bu anlamda performans odaklı her emeklilik şirketinin portföyünü yönetmeye hazırız.

YATIRIM FONLARI
Yurtdışı yatırımcıların Türkiye pazarına yatırım yapması için Lüksemburg'da 2-3 ay önce iki yeni fon kurduk. Bu fonlar, sabit getirili Türk varlıklarıyla Türk hisse senetlerine yatırım yapıyor. Bu iki fonun büyüklüğü yaklaşık18 milyon Euro civarında. Bu yılın son çeyreği içinde yatırım fonu pazarına ortak fon platformu geliyor.

Türkiye'de şu an için yatırım fonu pazarı, yatırımcı sayısı olarak çok küçük. Likit fonlar ve kısa vadeli tahvil bono fonları çıkarıldığında, çok düşük rakamlar ortaya çıkıyor. Ortak yatırım platformuyla birlikte yatırım fonu pazarına ilginin artmasını bekliyoruz. Bu ilgiyle birlikte sonbaharda yeni ürünlerimizi yatırımcılarla buluşturmayı hedefliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz