20 sektörün değer karnesi

Capital’in 20 sektörü kapsayan araştırması, sektörlerin kat ettiği mesafeyi net biçimde ortaya koyuyor.

30.03.2014 14:07:200
Paylaş Tweet Paylaş
20 sektörün değer karnesi
Türkiye, özellikle son yıllarda katma değerli üretim konusunda önemli bir ivme kazandı. Kilo başı ihracat değeri 10 yılda ikiye katlanarak 1,58 dolara yükseldi. Ama 2023’ün 500 milyar dolarlık ihracat hedefini tutturmak için çok daha fazla çaba sarf etmek ve bu rakamı 3 dolara çıkarmak gerekiyor.

Zaten tüm stratejiler de buna göre kurgulanıyor. Tek çare ise AR-GE ve teknolojiye yönelmek. Peki hangi sektör bu konuda daha başarılı? Hangilerinin gidecek yolu var? İşte mobilyadan hazır giyime, otomotivden deriye kadar 20 sektörün 10 yıllık katma değer karnesi ve değerlenme stratejileri.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Son 10 yıl dünya ekonomisi için çok önemli kınlmalara sahne oldu. 2005’te Çin’e uygulanan kotaların kalkması, global dış ticaretteki dengeleri bir anda değiştirdi. Artık birçok ülke için “düz ürün’de rekabet J etmek anlamını yitirmiş durumda. Yani yeni dünyada var olmanın tek yolu katma değerli üretimden geçiyor.

Bu durum, hazır giyimden çimentoya, demir çelikten otomotive kadar tüm sektörleri yakından ilgilendiriyor. O nedenle sektör bağımsız tüm şirketlerin hedefi daha değerli üretime odaklanmak. Zaten Türkiye’nin yol haritası da böyle çizildi. Ekonomi Bakanlığı’nın vizyonu, yeni teşvik yasası, Turquality programı hep “daha değerli” olmak adına ortaya kondu.

Peki şimdiye kadar nasıl bir yol alındı? Aslında rakamlar umut veriyor. Bugün Türkiye’nin kilo başı ihracat değeri 1,58 dolar seviyesinde. Son 10 yılda iki katına varan bir değerlenme dikkati çekiyor. Uzmanlara göre bu iyi bir performans. Ama yeterli değil. Çünkü, 500 milyar doları aşan 2023 hedeflerine ulaşmak için 3 dolar seviyesine çıkılması, bir başka deyişle yeni bir “sıçrama” yapılması gerekiyor. Bu da ancak daha yoğun AR-GE ve inovasyon çalışmalarıyla mümkün olabilecek.~
Capital’in 20 sektörü kapsayan araştırması, sektörlerin kat ettiği mesafeyi net biçimde ortaya koyuyor. Son 10 yılda hangi sektörün ihracatı ne kadar değerlenebildi? Katma değerli üretimde en çok hangi sektörler başarı sağladı, kimler yerinde saydı? Daha da önemlisi başarıyı getiren stratejiler neler oldu?

FİYATLAR NASIL ARTTI?
20 sektörü kapsayan araştırma, katma değerli üretim konusunda Türkiye’nin özellikle son dönemde ciddi ivme kazandığını gösteriyor. 10 sektör, 2002’den bu yana yüzde 100’ü geçen katma değer artışı yaratabilmiş durumda. 4 sektörde ise bu artış yüzde 200’ün üzerinde. Örneğin çelik, yüzde 212’lik kilo başı ihracat fiyatı artışıyla önemli bir başarıya imza atan sektörlerden.

Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Çelik sektöründe kilo başı ihracat değeri 2002’de 0,25 dolardı. 10 yıl sonra 0,78 dolara yükseldi” diyor ve ekliyor: “Bu veriler de ortaya koyuyor ki son 10 yılda çelik ürünlerimizin ihracat değeri üç kat arttı. Bu gelişmede emtia fiyatlarındaki yükselişin payı olmakla birlikte, ürün kalitemizin ve çeşitliliğimizin gelişmesinin de önemli bir katkısı var.”

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan da ona katılıyor. Değer artışına devam etmek için ise katma değeri yüksek ürün gamına odaklanmak gerektiğini vurguluyor: “Sektörümüzde katma değeri en yüksek ürünler, paslanmaz çelik grubu. Onların değeri, son 10 yılda ton başına 2 bin 30 dolardan 3 bin 800 dolara yükseldi.

Ayrıca, yassı çelik sektöründe de otomotiv, ambalaj, makine, beyaz eşya sektörleri gibi katma değeri yüksek uç ürünlere yönelik üretimde artış gözlendi.” Bakır sektöründe de 2002’den bu yana anlamlı bir değer artışı var. Kilo/ihracat değeri 3,14 dolardan 7,29’a yükselmiş durumda. En yüksek katma değerli ürün ise süper ince tel.

EN DEĞERLİ SEKTÖRLER
Kilo başı ihracat değerini en fazla artıran sektörlerin başında hazır giyim ve mücevherat geliyor. Hazır giyimde yüzde 727’lik değerlenme söz konusu. Hazır giyimin alt segmentlerinden dokumada ise rekor bir artış var. Dokumada 1 kilo ürünün ihracat fiyatı, 10 yılda tam yüzde 2 bin 888 artmış durumda.~
Bu iki sektörü yüzde 585,5 artışla mücevher izliyor. Kimya da katma değeri yüksek sektörler içinde önemli bir noktada. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, hazır giyimde yakalanan bu başarıyı şöyle değerlendiriyor: “Son yıllarda çok mesafe alındı. Ancak yeterli değil. 2023 hedefimiz 60 milyar dolar. Bunu yakalamak için şu anda 18 dolar olan kilo başı ihracat fiyatımızı 2023’te 50 dolara çıkarmalıyız.”

10 yıldaki kilo başı ihracat değeri yüzde 167 artan kimya sektörü de katma değeri en yüksek alanlardan. Ancak İKMİB Başkanı Murat Akyüz de bu rakamları yeterli bulmuyor. Akyüz, “Yüksek oranda dışa bağımlılık var” diyor ve ekliyor: “Son 10 yılda önemli adımlar attık. Yatırımlar yapılıyor ve teşvikler uygulanıyor. Biz de destekliyoruz. Ancak bu uzun soluklu, zaman ve sabır isteyen bir süreç.

Şirketlerimiz yükte hafif, pahada ağır kimyasal üretimlere ağırlık vererek kilo fiyatlarını artırdıklarında katma değer de artacaktır.” Madencilikte de benzer bir durum var. Sektör, 10 yılda yüzde 140 değerlendi. En ciddi artış ise değerli taşlarda oldu. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği YKB Mehmet Özer, “Daha çok tasarım, daha çok teknoloji” diyor ve ekliyor: “Rakamlar başarımızın göstergesi. Hem üretim hem ihracatta pozitif bir tabloyla karşılaşıyoruz. Ancak gidecek yolumuz var. İnovasyona ağırlık verilmeli.”

DAHA GİDECEK YOL VAR
Sadece madencilikte değil diğer sektörlerde de katma değerli üretim anlamında alınması gereken çok mesafe var. Örneğin İstanbul Elektrik, Elek-tronik ve Bilişim İhracatçıları Birliği Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, gelişimin yetersiz kaldığını söylüyor ve ekliyor: “Kilo başı ihracat değerimiz 6,75 dolar. 2003’te 4,56 dolardı. 10 yıllık süreçte değer artışı var. Ama bunları daha yüksek seviyelere çıkarabiliriz. Türkiye’nin 2023 hedefine 45 milyar dolar ihracatla katkıda bulunmak için katma değerli üretime odaklanmamız gerekiyor.”

Mobilya da katma değerini artıran sektörler arasında. Sektörün bugünkü ihracat kilo fiyatı 3,7 dolar civarında. Bu rakam 10 yıl önce 1,6 dolardı. Hedef ise önümüzdeki 10 yılda kilo başı değeri 6,5 dolara çıkarmak. Çünkü rakiplerin değeri böyle. Fransa’nın kilo değeri 6,7, İtalya’nın ise 5,9 dolar. Çilek Mobilya Genel Müdürü Muzaffer Çilek, yaşanan gelişimi takdir ederken “Yola devam” demeyi de ihmal etmiyor:~
“Dünya piyasası düşük katma değerli ürünleri Uzakdoğu’dan tedarik etmeye başladı. Böylece Türkiye katma değerli ürün konusunda daha rekabetçi hale geldi. Değer kazandıran 3 başlık var. Markaya yatırım, tüketiciye odaklanmak ve inovasyon. Biz de bu yolda ilerlemeliyiz.”

Makine sektöründeki durumu ise Makine ve Ak-samları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran anlatıyor: “Maalesef istediğimiz seviyeye gelemedik. Son 5 yıldır 6-7 dolarda seyrediyoruz. Hedefe doğru ilerliyoruz ancak her yıl gerekli artış kaydedilmedikçe 2023 hedefi zora girebilir. Eylem maddelerinin hayata geçirilmesi önemli. Kamu, sanayi ve üniversiteler arasında güç birliği yapmalı ve çözümler yaratmalıyız.”

TEK ÇARE AR-GE VE TEKNOLOJİ
Uzmanların ve şirket yöneticilerinin hemfikir olduğu gibi daha değerli olmanın formülü hep aynı. AR-GE, inovasyon, teknoloji ve tasarım. İlaçta da böyle, hazır giyimde de... Örneğin otomotiv, sağladığı yüksek katma değerle en kritik sektörlerden biri. Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği (TAYSAD) Başkanı Mehmet Dudaroğlu, sektörün Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir değer yarattığını söylüyor ve ekliyor:

“Bugün ülkemizdeki herhangi bir sektörün 100 dolarlık üretimle yarattığı katma değer 125 dolar olurken, otomotiv her 100 dolarlık otomobil üretiminde diğer sektörlere ilave 38,7 dolarlık bir üretim artışı yaratıyor. TAYSAD olarak ana amaçlarımızdan biri, otomotiv tedarik sanayisinin marka ve katma değeriyle rekabet gücü yüksek öncü bir sektör olmasını sağlamak. AR-GE merkezlerinin yaygınlaşmasıyla bu alandaki çalışmalar hız kazandı.”

İlaç ise katma değer denince ilk akla gelen sektörlerden bir diğeri. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği Yürütme Kurulu Başkanı Osman Kara, “Ancak kutu bazında pazardaki ilaçların yüzde 26’sı ithalken değer bazında ithal ilaçlar yüzde 52 oranında. Yani yerli üretimin katma değeri düşük” diyor ve ekliyor: “Hiç kuşkusuz Türkiye’nin bu alanda ciddi bir potansiyeli var. Gerekli adımlar atılırsa 2023 itibarıyla 23 milyar doları aşan üretim yapan, ihracatını 8 milyar dolara çıkarmış bir sektöre dönüşebiliriz.”

İlaç İşverenleri Sendikası Genel Sekreteri Turgut Tokgöz de aynı fikirde: “Türkiye’nin kaliteli insan gücü ve yüksek teknolojisiyle rekabet potansiyeli var. ARGE alanı doğru stratejiyle desteklenirse önemli bir konuma gelebileceğiz. Ancak bunun için sektörün hak ettiği kârlılığı elde etmesini sağlayacak fiyatlandırmalar uygulanmalı.”~
DEĞER KATAN STRATEJİLER
Peki sektörel rakamlar böyleyken şirketlerde durum nasıl? Katma değerini artırmayı başaranlar nasıl stratejilerle ilerledi? Otomotiv aydınlatma sektörünün lideri Bayraktar Otomotiv, değer artışını teknolojiyle yakalayanlardan. AR-GE yatırımlarıyla dikkat çeken holdingin yönetim kurulu üyesi Ahmet Bayraktar, “Odağımızda tamamen yüksek katma değerli üretim yapmak var. Bunu başarıyoruz da. Bu işe yeni başladığımızda kilosu 6,5 Euro olan ürünleri bugün kilosu 25 Euro’ya çıkarabildik. Hatta 10 katı fiyata satmak bile mümkün hale geldi” diyor ve stratejilerini şöyle anlatıyor:

“Daha ileri teknolojiye, lüks araç segmentine yöneldik. Bugün LED’li aydınlatma ürünlerini 75-125 Euro aralığında satmak mümkün. Ampullü ürünlerin fiyatları ise 6-15 Euro arasında değişiyor. Katma değeri artırmak için ürün geliştirmeye ve kalıp üretimine ağırlık verdik. Elektronik parça üretimine yatırım yaptık.” Aydınlı Grup ise fasondan perakendeye geçerek birim başına yüzde 250 değer artışı yakaladı. Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı, nasıl ilerlediklerini şöyle anlatıyor:

“Yakın coğrafyamızda moda perakendesinin en başarılı ilk 3 oyuncusundan biri olma vizyonunu benimsedik. AR-GE ve inovasyona önem verdik. Tasarım ekiplerimiz, mimarlarımız, görsel ekiplerimiz ciddi çalışmalar yaptı.” Sarkuysan Genel Müdürü Hayrettin Çaycı da ARGE ile değer yarattıklarını söylüyor ve “Özellikle havacılık, elektronik ve bilişim sektörünün ihtiyaç duyduğu iletkenlerin yenilebilir enerji üretimine odaklanıyoruz. Bu çerçevede aynı zamanda high-tech üretim yapan sektörlerle ilişkiye girerek yeni ürün yelpazemizi sürekli geliştiriyoruz” diye konuşuyor.

MEHMET BÜYÜKEKŞİ / TİM BAŞKANI
İNOVASYON HAYATİ ÖNEME SAHİP"
AR-GE FARKI

Türkiye'nin ihracatının kilo başı değeri 2012 yılında 1,58 dolara geldi. Son 10 yılda ikiye katlandı. Bunu gerçekleştirirken neredeyse tüm sektörlerimiz katma değeri yüksek ürünlere yöneldi. Tasarımı, AR-GE'yi öne çıkardılar. Tüm sektörlerimizin zaman içinde daha rekabetçi ve daha inovatif ürünler geliştirerek yüksek katma değerli ürün portföylerini artırmaya devam etmelerini öngörüyoruz.~

KATMA DEĞERİN YOLU
Çünkü katma değerin yolu artık inovasyondan, tasarım ve markalaşmayı öne çıkarmaktan, bu alanlara yatırım yapmaktan geçiyor. TİM olarak inovasyona büyük önem veriyoruz. İnovasyon hem ülkelerin hem şirketlerin büyümesi için hayati öneme sahip. Ülkelerin refahı rekabetçiliğine, rekabetçilik ise doğrudan inovasyon yapabilme kabiliyetine dayanıyor.

NELER YAPIYORUZ?
Biz de TİM olarak, Türkiye'nin inovasyon konusunda daha hızlı adımlar atmasını sağlamak için önemli çalışmalar yürütüyoruz. Sanayi ve akademik çevre arasındaki bilgi ağını genişleterek yenilikçi fikirler oluşturmak, dolayısıyla geleceğe yönelik çözümler üreterek Türkiye'nin 2023 vizyonuna giden yolda emin adımlarla ilerlemek için başta Türkiye İnovasyon Haftası olmak üzere tasarım yarışmaları ve AR-GE proje pazarları düzenliyoruz.

TEKSTİLİN İKİ DEVİ NASIL DEĞERLENDİ?
ŞAHİNLER 3’E KATLADI
Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı KEMAL ŞAHİN,
10 yılda 3 misli değer artışını nasıl yakaladıklarını şöyle anlatıyor: “Katma değer artırma stratejimizi iki ana başlıkla kurguladık, ilki üretimde, ikincisi ise hizmet ve lojistikte katma değer sağlamak. Öncelikle odaklandığımız ürün gamını değiştirdik. Eskiden penye ağırlıklıydı. Onun yerine daha sofistike kumaşlara, dokumaya yöneldik. Böylece 3 misline kadar değer artışı yakalayabildik. Tabii bunda tasarım ve modanın da etkisi var, Basit ürünlerdeki artış ise yüzde 50 düzeyinde kaldı, Diğer konu ise hizmette katma değer. Bunu da tedarik ve lojistikle sağladık."

ZORLU’NUN FORMÜLÜ
Zorlu Tekstil benzer bir başarıyı ev tekstilinde yakaladı, Zorlu Tekstil Grubu Başkanı VEDAT AYDIN,
“8-10 yıl önce kilosunu 5-6 TL'ye sattığımız ürünleri üretmeyi bırakıp kilosunu 12-15 TL'ye sattığımız ürünlere yöneldik.~
Kilosu 45-50 TL'ye satılan ürünleri de piyasaya vermeye başladık" diyor ve ekliyor: “Büyümek illa ki üretimin adet olarak artırılması demek değil, Rekabet koşullarında Türkiye'nin Uzakdoğulu üreticilere karşı mücadele etmesi çok zor. Biz özellikli ve farklı ürünler geliştirerek, pazarlama ve dağıtım kanallarımızda sürekli değişikliler yaparak değer artışına odaklandık. AR-GE ve ÜR-GE kadrolarımızı 4 misline çıkardık. Sadece Türkiye'de değil Avrupa'da ve ABD'de de ekipler oluşturduk, Pazarlamada ise toptancıları devreden çıkararak direkt perakendecilere ve hatta direkt tüketiciye satar hale geldik."

3 SEKTÖRÜN KATMA DEĞER PLANI
HALICILAR NE YAPACAK?
Halı İhracatçıları Birliği Başkanı İBRAHİM YILMAZ,
halıdaki stratejiyi şöyle özetliyor: “Toplam halı ihracatımızda m2 birim fiyatı 6,6 dolarken el halısında bu değer 53,5 dolara çıkıyor. Şirketlerimize düşen en önemli görev, kültürel mirasımız olan halıda özgün tasarım ve renkleri korumak, geliştirmek, tasarıma, AR-GE ve ÜR-GE faaliyetlerine ağırlık vermektir. Makine halısında ise anti-alerjik, antibakteriyel ve yanmaya karşı dayanıklı üst düzey teknolojik yatırımlarla katma değeri artırabiliriz."
MÜCEVHERDE HEDEF NE?
Katma değeri en yüksek alanlardan biri de mücevherat. Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı AYHAN GÜNER, yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: “ÖTV'nin kaldırılması İstanbul Elmas Borsası'nın çalışmaya başlaması anlamına gelecek, İstanbul dünyanın sayılı borsaları arasına girecek ve sektörümüzün önü açılacak, Böylece dünyanın önde gelen taş toptancıları elmas borsasında faaliyet gösterecek ve ülkemiz taş ticareti merkezlerinden biri haline gelecek, Ayrıca şirketlerimizin tasarıma ağırlık vermeleri ve marka değerlerini yükseltmeleri gerekiyor, Böylece büyük ve hızlı adımlar atabiliriz."

DERİDE NANO ATAĞI
İstanbul Deri ve Deri Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı LEMİ TOLUNAY, nanoteknoloji ve tasarımın kilit önem taşıdığını vurguluyor: “Her yıl teknoloji, tasarım ve inovatif çalışmaları birleştirip yeni ürünler yaratıyoruz, Örneğin, çok hafif ve çok ince olan nano-deri yırtılma mukavemeti çok yüksek ve dayanıklı bir deri kalitesi. Geçen 3 yılda bu ürün geliştirilip gerçek ticari anlamda kullanılmaya başlandı. Buna benzer yıkamalı deriler, yanması gecikmeli deriler hep son 5 yılın ürünleri, Böylece katma değeri yüksek ürünler yaratıldı, AR-GE çalışmaları sürekli devam ediyor, Yeni buluşlar ticari değerlere dönüştürülmeye çalışılıyor."

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz