İlk 5'in payı değişir mi?

Bankacılık dışı finans alanlarında pazardaki ilk 5 oyuncunun hakimiyeti dikkat çekici... Ancak son 5 yılda BES, leasing ve faktoringde ilk 5 oyuncunun toplam pazar payı az da olsa azalma trendinde.

30.09.2014 16:35:540
Paylaş Tweet Paylaş
İlk 5'in payı değişir mi?
Sigorta sektörü ise istisna. 2008’de sigorta sektörünün ilk 5 oyuncusu pazarın toplam yüzde 47,4’üne hakim iken 2013’te bu pay yüzde 51,5’e yükseldi. BES’te ise ilk 5’in payı son 5 yıl içinde 0,8 puan azalarak yüzde 77,8’e indi.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Leasing sektöründe mevcut işlem hacminde yine ilk 5 pazarın yarısından fazlasını elinde tutuyor, ancak 2008 yılına göre 4,5 puanlık kan kaybı yaşanıyor. En dramatik düşüş ise 14 puanla faktoring alanında görülüyor.

Peki önümüzdeki 5 yılda liderlerin pazarda ağırlığı devam edecek mi? Capital’in araştırması bankacılık dışındaki finans sektörlerinin geleceğine yönelik önemli mesajlar içeriyor.

SİGORTADA YARIŞ İLK 4'TE OLACAK
Sigorta sektöründe liderlerin payı her yıl artıyor. Elementer branşta 2008 yılı sonunda ilk 5 şirketin pazar payı yüzde 47,4’dü. Geçtiğimiz yıl sonunda ise bu pay yüzde 51,5’e kadar çıktı. Gelişmiş ülkelere baktığımızda Türkiye ile paralel bir durum söz konusu.

Örneğin İngiltere’de toplam üretimin yüzde 47’si ilk 5 firmadan geliyor. Insurance Europe verilerine göre de bu oran, Avrupa topluluğu ortalamasında yüzde 50- 55 aralığında. Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Vekili Mehmet Kalkavan, sektördeki bu yoğunlaşmayı, prim üretimi içinde en yüksek payı alan oto sigortalarındaki trende bağlıyor.~
2012 yılı sonunda ilk 5 sigorta şirketinin toplam pazar payının yüzde 48,3 olduğunu hatırlatan Kalkavan, “Son 5 yılda kasko ve trafik sigortasına ilişkin prim uygulamalarının, pazar payına doğrudan etkisi olduğunu görüyoruz.

2013’te ilk 5’in pazar payının artması, sektörün 2012 yılını rekor zararla kapatmasına neden olan trafik sigortasına ilişkin poliçe fiyatlarının geçtiğimiz yıl yükselmesinden kaynaklanıyor” diye konuşuyor.

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen de Kalkavan’la aynı fikirde: “Sektörün ilk 5 firmasının güçlü ve yaygın dağıtım kanallarının olması, geniş müşteri portföyleri ve tecrübeleri bu ağırlığın artmasını açıklıyor.”

Sektördeki yeni birleşmeler rekabetin yönünü değiştirebilir. Örneğin, Allianz Si-gorta’ya satışı sonrası Yapı Kredi Sigorta ilk 5’teki yerini kaybederek ufak bir farkla 6’ncı sıraya düştü. Ancak bu yıl Allianz Sigorta ile birleşmesi dengeleri değiştirecek.

Kalkavan, “2014 yılı içinde bu iki şirketin birleşmesi ve liderlik yarışının 4 şirket arasında geçmesini bekliyoruz. Birleşme sonucunda ilk 5 şirketin pazar payının 2015 sonunda yüzde 55'i aşmasını öngörüyoruz” diyor.

Gülen de mevcut durumda ilk 10 şirketin pazar payının yüzde 82-83'lerde, trafikteki payının yüzde 85'ler-de, sağlıkta yüzde 100 olduğunu hatırlatıyor. “Zaman içinde ilk 10 şirket dışındakilerin payları daha da küçülecek” şeklinde konuşuyor.

BES'TE DENGELER SÜRECEK
BES tarafında ise dengeler pek değişmiyor. Sistemin ilk başladığı 2003 yılının sonunda lider 5 şirketin toplam fon içindeki payı yüzde 89,8’di. Bundan 5 yıl sonra 2008 yılı sonunda ilk 5 şirketin fonlarda payı yüzde 78,6’ya geriledi. 2013 sonunda da bu oran yüzde 77,8 düzeyiyle 5 yıl öncesine çok yakın seyrediyor.~
Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran, değişim olmamasının nedenini şöyle açıklıyor: “Bunun 2 temel sebebi var. Birincisi, sektörü domine eden şirketlerin yüksek performansının hız kesmeden devam ediyor olmasıdır.

İkincisi ise yeni şirketlerin katılımcı sayılarını artırsalar bile fon pazar payı almalarının emeklilik ürününün doğası gereği çok zor olmasıdır. Büyük şirketlerin eski katılımcılardan topladıkları ve yeni satışlarından gelen katkı paylan yeni kurulan şirketlerin fonda pazar payı almalarını zorlaştırıyor.”

AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su Meral Eredenk, ilk 5 şirketin arkasında güçlü bir bankasürans ağının olduğunun altını çiziyor. “Bankalar, sistemin en güçlü dağıtım kanalları arasında. Banka kanalıyla satış BES şirketleri açısından hem maliyetleri önemli oranda düşürüyor hem çapraz satış imkanı getiriyor” diyor.

Anadolu Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu ise şu analizi yapıyor: “Zirvedeki 5 şirket ile rekabet etmek, ölçek yakalayamayan şirketler için oldukça zor. Söz konusu ölçek de şirketin banka bağlantılı olup olmamasıyla doğru orantılı.

Dağıtım kanalları arasında banka bulunduran ve kanal yapısını doğru yapılandırmış sektör oyuncuları uzun vadede ciddi bir rekabet üstünlüğüne sahip olur.” Katılımcı sayısına göre ise durum biraz farklı. 2009 sonunda ilk 5 şirketin pazar payı yüzde 78,9 iken 2013 sonunda bu pay 69,3’e düşüyor.

Katılımcı kazanmak daha kolay olduğu için özellikle sektöre yeni girenler için burada pay yarışı hızlanıyor. Peki, ilk 5 şirketin bu ağırlığı sürecek mi? Uğurlu, bu soruyu “Zirvedeki beş şirketin aldığı yüzde 78’lik pazar payında, önümüzdeki dönemde çok önemli değişiklik beklemiyoruz, ancak bir miktar düşüş olacağını öngörüyoruz.

Diğer taraftan, banka acentesi bulunmayan bazı şirketlerin, BES üretimlerini yavaşlattıklarını da izliyoruz” diyor.~
LEASİNGDE DEĞİŞİM BEKLENMİYOR
Liderlerin kan kaybettiği alanlardan biri de leasing. Leasing tarafında, 2008 yılı ilk 9 ay rakamlarına göre ilk 5 şirketin payı yüzde 57,9 iken 2013’ün aynı döneminde bu oran yüzde 53,4’e geriledi.

Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Özgür Maraş, bu değişimi “Yıllar itibarıyla hem oyuncular, hem ekonomik ortam çok farklı görünüm sergilediği için net bir sonuç çıkarmak oldukça zor” diyerek yorumluyor.

Ancak net olan şu ki kamuya ait leasing firmaları 2013’te ciddi bir hacim artışı yakalıyor. Ziraat Leasing Genel Müdürü Sinan Çevik, burada en önemli dönüşümlerden birini gerçekleştirdiklerini vurguluyor ve ekliyor:

“2008’de ticari piyasalarda etkin olan beş bankanın leasing şirketlerinin arasına, 2013 yılı ilk dokuz ay itibarıyla yine ticari piyasalardan aldığı payı artıran şirketimizin ve bir diğer kamu ağırlıklı leasing şirketi girdi.”

Türkiye leasing pazarının en önemli ve yurtdışı piyasalarından farklı olan özelliği, banka iştiraklerinin sektörde yüzde 95 payla piyasaya hakim olmaları. İlk 5 şirketin ortak yanları da Türkiye’nin büyük bankalarının iştirakleri olmaları, yüksek sermaye güçleri ve leasing ürününü tanıtabilecek dağıtım kanalına sahip olmaları olarak sıralanıyor. Bu nedenle de yöneticiler tarafından sektördeki öncü konumlarını sürdürecekleri düşüncesi hakim,

Sinan Çevik, “Geçmiş son 5 yıla baktığımızda leasing sektöründe ilk 5 şirketin aldığı pay hep yüzde 50- 60 aralığında. Bu durumun önümüzdeki 3-5 yıl için de bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.~
Aklease Genel Müdürü Tuncer Mutlucan da aynı fikirde: “Sektörde önümüzdeki dönemde büyük bir değişiklik beklemiyoruz. Ancak pazar paylarının birbirine yakın olması ve pazarın görece küçüklüğü nedeniyle, ilk 5 sıralamasında ancak orta vadede değişiklik gerçekleşebilir.”

Gelecekte leasingte lider şirketlerin belirlenmesinde yeni leasing yasasıyla izin verilen operasyonel kiralama kilit rol oynayacak. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte operasyonel leasingin sektör işlem hacminden yüzde 10 pay alması bekleniyor. Yani operasyonel tarafta da güçlü olan leasing şirketi doğal olarak pazarda öne çıkacak.

RİSK PAYLAŞILDI PAY DÜŞTÜ
En büyük değişim ise faktoring sektöründe görülüyor. 2013  yılı ilk 9 ay sonunda ilk 5 şirketin faktoring alacaklarında toplam pazar payı yüzde 38 olarak hesaplanıyor. 2008 yıl sonunda ise ilk 5, faktoring alacaklarından yüzde 52,1 pay alıyordu.

Faktoring, doğası gereği kısa vadeli ticaretin bir parçası olarak çok dinamik bir sektör. Faktoring şirketleri de ekonomik gelişmelere göre büyüme, risk yönetimi, müşteri yapısı gibi pek çok konuda hızla strateji değiştirebilme yeteneğine sahip.

İşte risk yönetimindeki strateji değişimi, ilk 5’in düşen payının ana nedeni. Büyük kurumsal işlemlerde sorun yaşayan lider faktoring şirketleri, refleks olarak bir anda frene bastı.

Yapı Kredi Faktoring Genel Müdürü Coşkun Bulak, “Yıllar itibariyle faktoring hizmetinden yararlanan kurumsal şirket sayısında ve işlem hacimlerinde yaşanan artışlar ilk beş şirkette önemli hacimsel büyümeler yarattı” diyor. ~
Bu büyük kurumların risklerinin ilk 10 şirket tarafından paylaşılması, sektördeki ağırlığını da değiştiriyor. Garanti Factoring Genel Müdürü Hulki Kara bu konuda, “Her ne kadar ilk bakışta dağılımda düşüş olduğu gibi gözükse de faktoring alacaklarındaki payın değişmesi, ilk 5’in dışında kalan diğer oyuncuların da pay almaya başladığı anlamına geliyor” yorumunda bulunuyor.

Ancak pazardaki mevcut tablonun bu haliyle devam etmesi bekleniyor. Fiba Faktoring Genel Müdürü Oya Yüksel, “İlk 5 firmanın toplam payı, yüzde 5 artarak ya da eksilerek sürecek” diye konuşuyor.

Kara ise gelecekle ilgili olarak iyimser konuşuyor: “Şahsen ilk 5 hatta 10 şirketin paylarının hızı sınırlı kalsa da artacağını düşünüyorum.” Ancak sıralamada değişiklikler de beklenmiyor değil.

Yöneticiler, ilk 5 içindeki şirketlerin kısa vadede pastadan aldıkları paya göre ilk 10 içinden gelecek yeni oyuncularla yer değiştirmesini olası görüyor. Yeni yasa sonrası gelen düzenlemeler de göz önünde bulundurulduğunda güçlü finansal yapıya sahip yeni şirketler ortaya çıkacak.

ÇAGATAY BAYDAR / TEB FAKTORİNG GENEL MÜDÜRÜ“ARTIK ÖNCELİKLİ KONU, RİSK YÖNETİMİ"
FARKLI BÜYÜKLÜK FARKLI STRATEJİ

Banka iştiraki olan faktoring şirketlerinin büyüme politikaları düşük riskli, düşük kârlı ve büyük hacimli işler yapmak yönünde. Banka iştiraki olmayan şirketlerse kâr odaklı, küçük hacimli işlemleri çok sayıda müşteriyle yapmayı tercih ediyor.

Sektörde faktoring alacaklarına göre ilk 5, banka iştiraki olan firmalar. Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmeler sektörde risk yönetimini öncelikli hale getirdi. Şirketler büyüme hedeflerini risk yönetimi çerçevesinde belirmeye başladı.~
GÜÇLÜ YENİ OYUNCU GELECEK
Yeni yasa dolayısıyla faktoring sektörünün pek çok değişime sahne olacağını düşünüyorum. Bazı küçük hacimli faktoring şirketleri yoğun rekabet ve kanunun getirdiği asgari sermaye şartına uyum nedeniyle sektörden çıkacak.

Ama yeni yatırımcıların sektöre ilgisi artacağından güçlü oyuncuların aramıza katılacağını tahmin ediyorum. Tabii ki yeni bir şirketin, büyük oyuncuları 3-5 yılda yerinden etmesi iddialı bir tahmin olur.

Zaten mevcut dönemin risk açısından çok zorlu olduğunu düşünürsek, bu dönemde ilk 5’e girmiş şirketlerin paylarını korumaları güçlü bir olasılık.

CEMAL ERERDİ / AXA SİGORTA CEO’SU
“SİGORTADA LİDERLERİN PAYI DAHA DA ARTACAK"
PERFORMANSIMIZ İYİ

Sigorta sektöründe ilk 5’teki yoğunlaşma, lider oyuncuların performanslarının diğerlerinden daha iyi olması ile ilgili... Örneğin Axa, bu beş şirket arasında geçtiğimiz yıllara göre pazar payını en önemli oranda artıran şirket.

2008 yılında da sektör lideri olan şirketimiz bu dönem içinde piyasa payını yüzde 3,1 civarında yükseltti. Önümüzdeki dönemlerde ilk 5’in payının düşmeyeceğini hatta artacağını söyleyebiliriz.~
MALİ GÜÇ ÖNEM KAZANACAK
Sigorta sektöründeki sermaye yeterliliği yani mali gücün giderek daha fazla ön plana çıkmasını ve ilk 5’teki şirketlere daha fazla rekabet avantajı sağlıyor. İlk 5 önümüzdeki dönemde olası birleşme ve satın almalarla değişebilir.

Daha aktif satış politikası izleyen sigorta şirketlerinin pazara girmesi de tabii ki beklenmeli. Zaten gelişmiş ülkelerde elementer branşta ilk 5’in payının, bizdekinden aşağıda genelde yüzde 40’lar seviyesinde olduğu görülüyor.

ÜNAL GÖKMEN / GARANTİ LEASİNG GM
“KÂR, PAZAR PAYINDAN ÖNEMLİ"
SÜRECİNİ İYİLEŞTİRMEYEN ZORLANACAK

Leasing sektöründe şirket için en önemli konulardan biri sürdürülebilir kârlılık. Pazar payı almak veya korumak amaçlı kârsız işlem yapılacağını düşünmüyorum.

Bu sebeple, marjların daralması neticesinde, önümüzdeki dönemde süreçlerini iyileştiremeyip, maliyetlerini de kontrol edemeyen ve gelir yaratma açısından müşteri tabanını sistematik bir şekilde artıramayan firmaların, zaman içinde faaliyetlerini aynı hızda sürdürmekte zorlanacaklarını söyleyebilirim.

İlk 5 şirket yüzde 50’yi aşan payı sürdürmek istiyorsa daha fazla müşteriye farklı alternatifler sunmalı.

SAT-GERİ KİRALA KİLİT
Bunun yanında, toplam 33 şirket arasında ilk 10 şirkete baktığımızda, Siemens Leasing hariç, sektörün yüzde 85’ine banka iştiraki şirketlerinin hakim olduklarını görüyoruz. Bu yapının önümüzdeki yıllarda da değişeceğini düşünmüyoruz.~

Sektörün işlem hacminin büyük bir kısmı uzun süredir, 4 adet mal grubunda gerçekleşiyor. Önümüzdeki dönemde de bu mal gruplarının, hacimsel ağırlıklarını koruyacağını düşünüyorum.

Dolayısıyla rekabetin de daha çok bu ekipman gruplarında yaşanacağını söyleyebilirim. Yalnız Sat- Geri Kirala ve büyük enerji projelerinde aktivitesini artıran şirketlerin pazar payları hızla değişebilir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz