Yeni ürünleri piyasaya sunacağız

Dünya genelinde 32 milyar ciroya ulaşan şirketin Türkiye cirosu ise 100 milyon doların üzerinde...

1.06.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni ürünleri piyasaya sunacağız
Türkiye için en önemli sektörlerden biri olan tarımda 175 yıllık dev bir firma olan John Deere de faaliyet gösteriyor. Dünya genelinde 32 milyar ciroya ulaşan şirketin Türkiye cirosu ise 100 milyon doların üzerinde... John Deere Makinaları Genel Müdürü Güneş Kılıç, Türkiye'de geniş bir ürün yelpazesinde hizmet verdiklerini, önümüzdeki dönemde ise yeni ürünler getireceklerini söylüyor. Bu yıl dünyada 175’inci yılını kutlayan John Deere Türkiye’de 10 yıldır faaliyet gösteriyor. Tarım makinaları alanında dünyanın en büyüğü olan firma Türkiye’ye özel önem veriyor. John Deere Makinaları Genel Müdürü Güneş Kılıç, Türk çiftçilerine çok geniş bir ürün gamı sunduklarını ve bu ürün gamını genişleteceklerini belirtiyor. Burada özellikle öne çıkan da yeni traktörler, sulama sistemleri, çim ve golf makina ve sistemleri ile Gator adıyla anılan tarım arabaları olacak. Türkiye’de yaptıkları üretim nedeniyle de gururlu olduklarını altını çizen Kılıç, traktör pazarının istikrarsızlığının kendilerini zorladığını belirtiyor. Kılıç’a göre Türkiye’de traktör pazarının yıllık 35 binler seviyesinde dengelenmesi gerekiyor.

John Deere Türkiye’de ne zamandan beri faaliyet gösteriyor?
- John Deere dünyanın en önde gelen tarım, inşaat ve ormancılık makineleri üreticisi bir firma. Bu yıl 175’inci yılını kutluyor. Türkiye’de ise 2002 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. Sermayesinin tamamı Deere&Company’e ait olarak John Deere Makinaları Ltd. Şti. unvanı ile kuruldu.

Dünya cirosu ve satışlar içerisinde Türkiye'nin payı nedir?
- 2011 mali yılı cirosu 32 milyar doları aştı ve en değerli 100 marka içerisine girdik. Türkiye ciromuz ise 100 milyon doların üzerine çıktı. John Deere Türkiye’nin cirosu ana şirketin içinde henüz küçük bir bölümü oluşturmakla beraber çok önemli bir inisiyatifi taşıyor. Görevimiz bir yanda John Deere’in en ileri tarım uygulamalarını sağlayan makine ve bilişim teknolojilerini Türkiye’deki çiftçilerine tanıtmak ve sunmak, diğer yanda da ülkemiz tarımının gereklerine uygun, tutumlu ve küçük ölçekli tarım makinelerinin ihtiyaç ve özelliklerini şirketimiz mühendislik ve araştırma geliştirme birimlerine aktarmak.~

Satışlarını özel olarak öne çıkarmak istediğiniz ürünler var mı?

- Hem de nasıl... Ben ve genç ekibim 2003 yılından bu yana başta pamuk hasadının mekanizasyonu olmak üzere bir çok konuda öncü oldu. Pamuk hasat makineleri favori ürünümüz. 2003 yılında bir tek makinayla yola çıktığımızda bazı pamuk üreticileri bize “Pamuk makineyle değil elle toplanır, aksi mümkün değil” demişti. 2004 yılında getirdiğimiz üç adet kendi yürür toplama makinesi ile muazzam bir değişime tanık olduk ve makine yetiştiremez durumda kaldık. Bugün neredeyse bine ulaşan pamuk hasat makinesi parkı sayesinde bu ülkenin pamuk üreticileri maliyetlerini düşürerek dünya piyasalarında rekabet etmeye çabalıyor. Bir diğer gurur kaynağımız şirketimiz mühendislerinden ısrarla isteyip üretilmesini sağladığımız dünyanın ilk ve tek, traktörle çekilebilen pamuk hasat makinesi. 4 ve 5 sıralı John Deere 9970 model kendi yürür toplama makinasının ardından, küçük çiftçilerin rahatça edinebileceği iki sıralı ve birçoğunun sahip olduğu traktörün arkasına kolayca takılıp sökülebilecek bir makineyi, tasarlattık, denedik ve bugün seri imalatla ülkemiz çiftçilerinin tarlalarına soktuk.

Bu ürünler nerede üretiliyor?
- Türkiye’de üretiyoruz. Eskişehir’deki stratejik ortağımız Hisarlar firmasında. Gururumuzun bu kadar büyük olmasında bu husus da var tabii. Bu arada pamuk demişken bir müjde daha vermeliyim. Şirketimizin dünyada bir yeni çığır yaratan John Deere 7760 model, balya yapan 6 sıralı dev pamuk hasat makinesinin ülkemize de kazandırılmasını sağladık. Bugüne dek yalnızca ABD, Avustralya ve Brezilya’da pazara sunulan bu makine 2012 hasat sezonunda Türk çiftçilerinin hizmetine sunulacak.

Türkiye’de ne gibi ürünleriniz var, tarım sektörüne neler sunuyorsunuz?

- 10 yıllık dönem içerisinde ülkemiz çiftçilerine çok geniş yelpazede ürünler sunduk, bu ürün gamını genişletmeye devam ediyoruz. 50 HP’den 360 HP’ye kadar 63 farklı modelden oluşan traktörlerimiz, 4’ü sarsaklı ve 1’i rotorlu olmak üzere biçerdöverler, kendi yürür silaj makinesi, pamuk hasat makineleri, kendi yürür ilaçlama makinesi, mibzer, balya, ön yükleyici ve ataşmanları, uydu destekli yönlendirme sistemleri sunduğumuz ürün grupları içinde.

Yeni ürünler gelecek mi?
İleride bu ürünlere yepyeni model traktörlerle beraber yuvarlak ve kare balya makinelari katılacak. Ayrıca birçok önemli adım da sulamada atılacak, çok yakın zamanda John Deere Water markasıyla sulama sistemleri pazarlamasına başlayacak. Bu ürün ve hizmetlere bir halka da çim ve golf makine ve sistemleri eklenecek ve Gator adıyla anılan tarım arabalarını bayilerimiz vasıtasıyla sunmaya başlayacağız.~

Türkiye’de tarımın geleceği ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Ülkemiz tarımında ölçek ekonomisinden söz etmek mümkün değil. Hal böyle olunca verim artışı sağlamak ve
maliyetleri düşürmek çok zor. TIGEM’in son yıllarda örnek olan büyük bir çıkışını görüyoruz. Bir yandan kendi ekipman parkını yenileyip çağa uygun tarım makinelarini işe koşarken diğer yandan özel sektöre kiraladığı işletmelerle modern tarıma dair güzel örnekler oluşturuyor. Bugün Türk yatırımcısı tarıma yatırım yapıyor ve yalnız Avrupa’da değil dünyada eşi az görünür çiftlikler kuruyor. Ata Sancak (Acıpayam Denizli), Agrita - Söktaş (Söke), Aksa (Samsun ve Tekirdağ), Saray Halı (Kayseri ve Adana), Leben Süt (Niğde) ve daha niceleri görenleri hayretler içerisinde bırakıyor. Bence tarımımız ekonomik refahımızda çok önemli bir yere sahip. ilerleme ise ölçek ekonomisini sağlayacak adımlar atarken verim artırıcı, maliyeti düşürüp rekabet gücü verecek mekanizasyonu desteklemekte yatıyor.

Teknolojinin tarımda verimliliğe etkisi konusunda ne gibi örnekler verebilirsiniz?

- Teknolojinin tarımda verimliliği artıran en son gelişme John Deere’in “Farm Sight” adı altında sunduğu çiftlikte yürütülen tüm faaliyetleri koordineli biçimde yürütebilecek bir ortamın sağlanması olarak anlatabilirim. Çiftlik yöneticisi artık ofisinden o anda yürüyen tüm faaliyetleri uydudan alacağı verileri kullanarak bilgisayarı vasıtasıyla izliyor, yönetiyor ve sonuçlarının raporlarını alıp değerlendirebiliyor. Yönetici traktör sürücüsüne traktörün bakım
ve arızasını onun haberi olmadan bildirebiliyor, silaj makinesinin ne zaman boşaltma yapacağını iletebiliyor ve tabii tüm işlemler önceden elde edilen verilerin işlendiği verim haritalarına uygun biçimde uygulanıyor. Bilim kurgu tadında bir saat gibi tıkır tıkır işleyen bir düzende. Türkiye’de bu konuda çalışmamız var. Şu anda Denizli Acıpayam ve Muş Alpaslan işletmelerinde uydu sinyallerini yüksek doğruluk oranlarıyla hassas tarım uygulamalarına iletebilen RTK sistemleri kuruldu ve çalışıyor. Bu işletme yöneticileri bizleri daha yenilerini getirmek için zorluyor ve çoğu zaman bize yol gösteriyor.

Türkiye’deki traktör pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
John Deere Makinaları Genel Müdürü Güneş Kılıç’a göre Türkiye, dünyanın en büyük traktör pazarlarından birine sahip ancak pazar çok istikrarsız. 2009 yılında krizle beraber 12 bine inen pazar geçen sene ise 60 bin adeti geçti. Bu kadar değişken olan bir pazarda planlama ve doğru tedarik yapabilmenin çok zor olduğunu kaydeden Kılıç, “Bence pazarın 35 bin adetler civarında oluşması gerekiyor. istikrar olduğunda bir daha 60 binlerden söz etmek zor. Ancak, bu adetler bir ekonomik sıkıntıda yeniden 20 binler altına düşebileceği gibi, olağan dışı teşviklerle yeniden 50 bin seviyelerine tırmanabilir” diyor. Kılıç, tarımın daha donanımlı ve beygir gücü yüksek ekonomik traktörlerle gelişeceğine de dikkat çekiyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz