Hüsnü Bey'in CEO'su hızlı büyüme peşinde

ProCommerce Bank Yönetim Kurulu Başkanı Sipahi Haktanır’la girişimcilik sürecini, bankasını ve Rusya’yı konuştuk.

15.08.2014 14:19:430
Paylaş Tweet Paylaş
Hüsnü Bey'in CEO'su hızlı büyüme peşinde
Sipahi Haktanır, Hüsnü Özyeğin’in yetiştirdiği profesyonel yöneticilerden biri. 6 yıl Finansbank Moskova’nın genel müdürü olarak çalışan Haktanır, 2006’da Rusya’da kendi bankasını kurdu. Bankası ProCommerce, bugün 40 milyon dolar aktif büyüklüğe ulaştı.

ProCommerce Bank Yönetim Kurulu Başkanı Sipahi Haktanır, “Büyümeye hazırız, sermaye ihtiyacımız var” diyor. Kurumsal bir yatırımcıyla büyümek istediğini anlatan Haktanır, “Bu şekilde bankayı, 5 yılda 300 milyon dolar aktif büyüklüğe, 250 milyon dolar kredi hacmine getirebiliriz. Ben bunu daha önce yaptım” diye konuşuyor.

Banka genel müdürlüğünden banka patronluğuna geçiş yapan çok az isim var. ProCommerce Bank’ın kumcusu Sipahi Haktanır, bu isimlerden biri... Eski patronu Hüsnü Özyeğin’in adımlarını izleyen Haktanır, Finansbank Moskova’da 6 yıl genel müdürlük yaptıktan sonra 2006’da Rusya’da kendi bankasını kurdu. Haktanır, bugünkü bankasını “Butik bir KOBİ bankası" olarak tanımlıyor.

KOBİ bankacılığında özellikle aylık cirosu 100 bin ile 1 milyon dolar arasında değişen müşterilerle çalışan bankanın, 40 milyon dolar aktif büyüklüğü mevcut. Haktanır, yakın gelecek için ProCommerce Bank’ın iki büyüme senaryosu olduğunu söylüyor. Organik büyürlerse 5 yılda rakamları 2’ye katlayabileceklerini anlatıyor.

Kurumsal bir yatırımcıdan sermaye desteği bulurlarsa 5 yılda 10’a katlayabileceğim söylüyor. “Bu büyümeyi yakalamayı biliyorum, önemli olan doğru yatımcıyı bulmak ve akılcı planlar yapmak." ProCommerce Bank Yönetim Kurulu Başkanı Sipahi Haktanır’la girişimcilik sürecini, bankasını ve Rusya’yı konuştuk:

Bankacılık alanına nasıl girdiniz? Sizi banka kurmaya götüren süreç nasıl başladı?
1988’de Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdim. Ardından ABD’ye master’a gittim. Türkiye’ye döndükten sonra Netaş’ta çalışmaya başladım. Üniversiteden bir arkadaşım bankacılık yapıyordu ve Finansbank’ta çalışmaya başlamıştı.~

O beni Hüsnü Özyeğin ile tanıştırdı. Tabii insan Hüsnü Bey ile tanışınca tüm dünyası değişiyor, ben o odadan bir bankacı olarak çıktım. Ardından bir yıl İsviçre’de bankacılık eğitimi gördüm. Benim Finansbank’a alınma nedenim, Rusya’da Finansbank’ı kurmaktı. 93-94 yıllarında Rusya’ya gidip gelmeye başladım, Rusya’da merkez bankasına temsilcilik için başvurdum.

Temsilcilik dönemi sonrası, 1997 Ağustos’unda Rusya’nın 4. Türk bankası olarak Finansbank Moskova’yı açtık. 1999 yılında bu bankanın genel müdürü oldum. Genel müdür olduğumda 33 yaşındaydım. Finansbank Moskova’da 6 yıl genel müdür olarak çalıştım.

Yani siz Türkiye’de hiç bankacılık yapmadınız?
Hayır, yapmadım. Hep Rusya’da bankacılık sektöründeydim. Bu, insanlara garip geliyor ama Rusya’da kendimi evimde hissediyorum. Hüsnü Bey ile en uzun dönem çalışan genel müdürlerden biriyim. Hüsnü Bey, 6 yıl kolay kolay kimseyi tutmaz.

Genel müdür değişim süresi 4 yıldır ama Rusya pazarını iyi bildiğim için devam ettim. 1996 yılında biz bankayı kurduktan sonra Rusya’da çok büyük bir kriz oldu. Böyle bir ortamda Rusya’yı, sektörü iyi bilen birinin görevde olması önem kazandı.

Ardından kendi bankanızı kurma fikri nasıl gelişti? Bu kararı nasıl aldınız?
Aldığım MBA eğitimi, insana iki yol çiziyor; ya büyük şirketlerde üst düzey yönetici olarak çalışıyorsunuz ya da benim örneğimde olduğu gibi kendi işinizi kuruyorsunuz. Benim banka kurmamda yüzde 10 eğitim, yüzde 90 Hüsnü Bey ile beraber çalışmak etkili oldu.

Hüsnü Bey ile 12 yıl ve çok yakın çalıştım. Rusya operasyonunun başında olduğum için bizim günde 6-7 kez konuştuğumuz zamanlar olurdu. Bu kadar yakın bir çalışmayla kendi de banka kurmuş bir insanın tüm bilgilerini alıyorsunuz, bu çok önemli... Hüsnü Bey’den hem bankacılık hem iş kurma ve yönetme konusunda inanılmaz çok şey öğrendim.~

Başta sermaye bulmakta zorlanmadınız mı?
2004 ’te bankamı kurmaya karar verdim. Temmuz 2005’te Finansbank Moskova’dan ayrıldım. Bu süre zarfında kendimce bir iş planı yaptım. Hangi müşterilerle çalışırım, 5 yılda ne yapabilirim diye iş planlarımı hazırladım.

Başta bir banka satın almaya karar verdim, bankanın raporları, analizi gayet iyi çıktı. Satın almadan önce Rusya Merkez Bankası’na danıştım. Alacağım bankanın 6 ay içinde lisansının iptal edileceğini öğrenince tabii vazgeçtim. Bu tip banka satın almalarında bankanın geçmişi, repütasyonu çok önemli oluyor.

Bu olay sonrası Hüsnü Bey’in yakın dostu, benim ağabeyim Lukoil’un üst düzey yöneticisi İskender Halilov ile konuştuk. Rusya’nın bugün iki numaralı petrol şirketi LukOil’in küçük bir bankası vardı. O bankada 3 ay çalıştım, bankanın durumunu net olarak gördükten sonra küçük ortak oldum.

İlk üç ayda bankada büyük değişiklikler yaptım. 60 kişilik bankada ilk etapta organizasyonu değiştirdim, 15 kişi kaldık. Ardından üçüncü ortak hisselerini satın alınca, ortaklık payım 2006’da yüzde 50’ye çıktı.

Krizler, hep benim şansım oldu. Ardından 2008 krizi oldu, ortağım haklı olarak ürktü. Bankayı satalım istedi, onun da hisselerini aldım. 2009 Ma-yıs’ında bankanın yüzde 100 sahibi oldum.

Rusya'da banka kurma aşamasında zorluklarla karşılaştınız mı?
Rusya’da Finansbank’ı da sıfırdan kurmuştuk. Bu nedenle lisans alma, eleman bulma gibi işin tüm süreçlerini gayet iyi biliyordum. En büyük zorluk çalışma ekibi kurmaktı. Kendi bankamı kurarken daha bilinçli ve deneyimliydim.~

Yönetimi devraldıktan sonra bankayı nasıl bir planla yeniden inşa ettiniz?
Banka, LukOil’in işlerini yapan küçük bir bankaydı. İlk 3 ay içinde tüm banka müşterileriyle tek tek görüştüm. Bankanın müşterilerinin gerçek kişiler ve kurumlar olduğunu gördüm. Bankanın adını değiştirdik, yeniden lisans aldık. Banka kurma süreçlerini geçirdik ve organizasyonu tamamen değiştirdik.

Banka başta kâr yazmıyordu, ciddi operasyon giderleri vardı. İlk olarak bu giderleri düşürdük. Yeni müşterileri sisteme soktuk. Yaklaşık 18 ay sonra banka kârlı ve iyi çalışır hale geldi.

Peki ProCommerce Bank ile özellikle hangi alanlara odaklanıyorsunuz?
Ana işimiz KOBİ bankacılığı. Büyük Rus ve Türk şirketlerin altında iş yapan, aylık cirosu 100 bin ile 1 milyon dolar arasında değişen küçük KOBİ’lerle çalışıyoruz. Yani butik bir KOBİ bankasıyız. Şu an 1.200 müşterimiz var. Bunun 600’ü kredili müşteriler. Bizim ortalama kredi büyüklüğümüz 45 bin dolar.

İleride daha büyük şirketlerle çalışma planınız var mı? Büyüme stratejiniz nasıl şekilleniyor?
Esasında ProCommerce’ın önünde 2 yol var. İlki ailemin imkanlarıyla mevcut büyüme hızımızla, organik ve yavaş büyüyebiliriz. Son 7 yıldır zaten bu şekilde, yıllık yüzde 15-20 arasında büyüyoruz.

Rusya’da bankacılık sektörü de yüzde 15-16 büyüyor, sektörün çok az üzerinde bir hıza sahibiz. Sıkıntılarımız var ama kendi imkanlarımızla bunların hakkından gelebiliyoruz. Kendi ayakları üzerinde duran kompakt bir bankamız var. Farklı alanlardan dağınık bir müşteri portföyümüz var.

Ama benim hayalim ikinci yol. Kurumsal bir yatırımcı ile büyümek istiyorum. Bu tabii sermaye hissedarlığı şeklinde de olabilir, illa çoğunluk hissem olması gerekmiyor. Finansbank’ın geçmişte yaptığı gibi bir büyüme modeliyle daha hızlı büyümek istiyorum. Bunun hayaliyle yaşıyorum. Büyümeye hazır, sermaye desteğine ihtiyacı olan bir bankayız.~

Bu tip kurumsal ortaklık ya da yatırım teklifleri geliyor mu?
100 milyon dolar ve üzeri işler için pek çok kurumsal yatırımcı ve özel sermaye fonu alternatifi var. Ancak bankamız daha o büyüklüklere gelmediği için ilgilenmiyorlar. Benim sıkıştığım nokta bu. İşin derinliğinde sorun çıkıyor, “Biraz daha büyü” diyorlar.

Ama bunun yanında bana ve ekibe güvenen kişisel yatırımcıların talebi oluyor. Banka önemli krizlerden geçti ve iyi şekilde yoluna devam ediyor, bunu bildikleri için ilgileniyorlar. Ancak bireysel yatırımcılarla ilerlemeyi düşünmüyorum.

Bankaya sadece para koyacak değil network yaratacak, değer katacak bir yatırımcı olmalı diye düşünüyorum. Bu, uluslararası bir banka olabilir ya da Rusya pazarıyla ilgilenen daha küçük bir banka olabilir. Rusya’da diğer işlerinin yanında bankacılık yatırımı yapmak isteyen holdingler de olabilir.

Bu tarz kurumsal bir yatırımcı bulursanız banka nasıl bir büyüme yakalayacak?
Bankamızın bugün özkaynak büyüklüğü 10 milyon dolar. 40 milyon dolar aktif büyüklüğümüz ve 25 milyon dolar toplam kredilerimiz var. Mevduatta da 10 milyon dolara ulaştık.
Ancak kurumsal bir sermayeyle büyüyebilirsek bankayı, 5 yılda 25 şubeli, 300 çalışana sahip bir organizasyon haline getirebiliriz.

Bankamızın aktif büyüklüğünü 300 milyon dolara, özkaynak büyüklüğünü 50 milyon dolara çıkarabiliriz. Kredi büyüklüğü 250 milyon dolar ve mevduat büyüklüğü 100 milyon dolar olan bir banka haline getirebiliriz. Özkaynak kârlılığımız da yüzde 1518 arasında olur.~

Bu durumda 5 yılda bankayı 10 kat büyütmeyi planlıyorsunuz...
Bunu geçmişte yaptım. 99’da Finansbank Moskova’da genel müdür olduğumda özkaynak büyüklüğü 8 milyon dolardı. Bankanın kredi portföyü ise 20 milyon dolardı, aktif büyüklüğü 40 milyon dolardı. Ben 6 yıl içinde bu rakamların hepsini 10 katına çıkardım. 6 yılda 36 şube ve 10 bölgesel temsilcilik kurduk, 1.574 elemanımız vardı.

Bu büyümeyi yakalamayı biliyorum, önemli olan doğru yatımcıyı bulmak ve akılcı planlar yapmak.

Organik büyüme ile banka 5 yılda nereye gelebilir?
Bu durumda önümüzdeki 5 yılda rakamlarımızı ikiye katlarız diye düşünüyorum. Aktif büyüklüğümüz en iyi ihtimalle 80 ila 100 milyon doları bulur. Kredi portföyümüz ikiye katlanır ve 50 milyon dolar olur. Özkaynak büyüklüğümüzün de 20-25 milyon dolar civarında olacağını tahmin ediyorum.

Aslında bankanın inanılmaz bir potansiyeli mevcut. Rusya ekonomisi 2 trilyon dolar ve Rus bankacılık sisteminde toplam aktif büyüklük 1,3 trilyon dolar. Bu sektörde KOBİ’lere yöneldiğinizde hızlı büyüme yakalanıyor.

ProCommerce’in kitle bankası olmasını istemiyorum. Kredi kartı işine bile girmek istemiyorum. Sadece KOBİ’lere yönelik kaliteli, hızlı servis veren ve hızlı kredi çıkaran bir banka olmak istiyoruz. Bizim müşteriler tarafından tercih edilmemizde en önemli neden bu...

Piyasada yüzde 14-15 faiz oranıyla alabileceğiniz bir krediyi, bizden yüzde 16-17 faizle alırsınız. Ama biz 3-4 günde krediyi hesaba geçiririz. Hızlı çalışırız. Bu alanda uzmanlaştığımız için tüm çalışanlarımız bu alanda eğitildiği için daha hızlı hareket ediyoruz.

Müşterilerinizin ne kadarı Türk şirketlerinden oluşuyor? Türk şirketlerinin Rusya’da iş yapmalarında yardımcı oluyor musunuz?
Evet, tabii KOBİ’lere istedikleri konularda danışman oluyoruz. Türk ve Rus girişimcilere Rusya Federasyonu vergi ve kambiyo mevzuatı başta olmak üzere her türlü hukuki ve finansal konuda yönlendirmeyi ve doğru bilgilendirmeyi amaçlıyoruz.~

1.200 müşterimizin yüzde 60’ı, Türk şirketleridir. Ancak Türk şirketlerinin hacim içinde payına bakarsanız daha yüksek, yüzde 75’leri buluyor.

İleride farklı ülkelerde de şube açmayı, bankacılık yapmayı düşünür müsünüz?
Hayır. Daha bizim bankanın boyu ne, posu ne? Şu an böyle bir adım atmanın anlamı olmaz. Biz sadece Rusya’da iş kurmuş, burada iş yapan şirketlerle çalışıyoruz. Bu şirketlerin Türkiye’deki bankacılık işleriyle ilgilenmiyoruz.

Rusya’da rüştünü ispat etmiş, bilinen ve aranan bir bankayız. Rus bankacılık alanında pazar payımız küçük ama A rating grubundayız. Güçlü bir finansal yapımız var.

İleride bireysel bankacılık alanına girmek gibi bir fikriniz var mı?
Rusya’da bizim de içinde bulunduğumuz kurumsal bankacılık alanı yıllık yüzde 13-15 büyüyor. Bireysel bankacılıkta ise büyüme yüzde 29’u buluyor. Bireysel bankacılık benim iyi bildiğim, deneyimimim olduğu bir alan. Ama ProCommerce Bank ile bireysel bankacılığa girme isteğimiz yok.

"KÜÇÜK BANKA SPOR ARABA GİBİDİR"
KÜÇÜKLER ŞANSLI

İş yaşamımda çok kriz gördüm. Aslında krizlerde küçük bankaların şansı daha fazladır. Ama insanlar tersini düşünür. Küçük bankanın operasyonel giderleri daha düşüktür. Eğer banka bu giderlerini kontrol altında tutabiliyorsa, risk noktasında da çok fazla açılmamışsa krizde yaşam şansı daha çok olur. Kriz döneminde kredi verirken dikkatli olmak gerekiyor. Kâr oranları bankayı sürdürebilecek bir oranda tutulursa sorun çözülür.~

BÜYÜKLERİN DERDİ
Oysa büyük bankaların inanılmaz yüksek fonlamaları vardır, fonlamalarını yenilemeleri gerekir. Fonlama faizleri, kriz döneminde çok artar ama bankalar kredi fiyatlarını kısa sürede artıramaz. Halbuki küçük bankalar, fonlamada çok fazla açılamaz. Küçük bankanın portföyünde çok riskli işler yoksa krizde kolayca toplanır. Küçük banka spor araba gibidir. Gaza bastınız mı çok hızlı gidersiniz, ama frende çok hızlı durabilirsiniz.

"HÜSNÜ ÖZYEĞİN'DEN KARABATAK MODELİNİ ÖĞRENDİM"
İDEAL MODELLER

İş hayatında hemen her şeyi Hüsnü Bey’den öğrendim. Ama benim hayatımdaki esas modelim babamdır. Babam uzun yıllar Koç Grubu’nda çalışmış Türkiye’nin sayılı avukatlarındandır. Hayattaki prensiplerimi babama borçluyum.

İş hayatıyla ilgili diğer konuları ise Hüsnü Bey’den öğrendim. En önemlisi, tabii çok çalışmak gerektiğini öğrendim. Örneğin bankamızın müşterileri her an beni arayabilir, ulaşabilir. Bu da Hüsnü Bey’den aldığım bir kültür oldu.

KARABATAK MİSALİ
Farklı olarak karabatak modelini öğretti. Karabatak modelinde her hangi bir projeye girmeden önce çok hızlı şekilde onun ince detaylarına kadar girer, inceler ve karar alırsınız. Karabatak misali tepeden uçar, balığı görür, hızla dalar ve balığı alırsınız...

Problemleri detaylarda kaybolmadan analiz edip iyi olacağını hissediyorsanız, hemen işe girersiniz. Ben bankamı da böyle kurdum. Çok fazla düşünmedim. Ana prensipleriyle olayı gördüğünüzde iş biter.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz