Türkiye'de sınıf atlama daha kolay

Uzun yıllardır Türkiye'de üretim yapan şirket, güçlü şekilde perakende pazarına da girme kararı aldı.

1.01.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Türkiye'de sınıf atlama daha kolay



Dünyanın önde gelen lüks ürün mar­kalarından Hugo Boss, 1999'dan bu yana Türkiye'de üretim yapıyor. Ege Serbest Bölgesi'ndeki üretim tesisleri, takım elbise, gömlek ve kadın giyim gibi alanlarda dünyanın önde gelen üretim mer­kezleri arasında yer alıyor. Takım elbisede Tür­kiye'nin payının yüzde 40, gömlekte yüzde 45 ve kadın giyiminde ise yüzde 60'a ulaştığını söyle­mek, bu konudaki tabloyu açıkça gözler önüne seriyor. Genel müdürlüğünü Sezai Kaya'nın yaptığı Hugo Boss Türkiye, perakende tarafını uzunca süredir Orjin Grup ile yürütüyordu. Ancak grupla yollar yaklaşık 1 yıl önce ayrıldı ve Türkiye pazarına güçlü şekilde kendisi girme kararı aldı. Perakende işini üstlenen ve yeni mağaza arayışlarına giren Hugo Boss'un bu kararının arkasında, Türkiye'nin geleceğine yönelik inanç var. Şirketin CEO'su Claus Dietrich Lars, "Türkiye'nin çok büyük bir potansiyel sunduğunu ve bu nedenle ciddi bir mağazalaşma planını devreye sokaçaklarını" söylüyor. 2009 yılı cirosu 1,5 milyar Euro'ya ulaşan, dünya çapında 9 bin çalışanı olan Hugo Boss, 110 ülkede faaliyet gösteriyor. Bin 400 mağazasının 364'üne ise kendisi sahip. Lars'ın büyüme ve Türkiye pazarıyla ilgili sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Capital: Krizden sonra firmanız için "normal olan yeni şeyler" nelerdir?
- 2009'da, krizin tam ortasında herkes "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz" demişti. Bu hem doğru hem de yanlış bir tabirdi. Evet, kriz hiç beklenmiyordu. Çok zor bir süreçti. Krizin bu şekilde yaşanmasının temel sebebi, şirketlerin böyle bir şeyin olabileceğini tahmin edememesiydi. Piyasanın havası açık ve güneşliydi, herkes önümüzdeki 5 yıl için de aynı durumun devam edeceğini zannediyordu. Sonra aniden piyasayı çok kötüleştiren bir şey oldu. Krizden sonra bizler için normal olan yeni şey, "olası bir krize" hazırlıklı olmaktır. Bugün hemen hemen bütün sektörlerde lider firmalar, krizin atlatılmasından ve eskiye dönülmesinden ötürü mutlular. Fakat yeni olan şey önümüzdeki yıllarda çıkabilecek olası yeni bir krize hazırlanmanın gerekliliğinin kavranmış olmasıdır.

Capital: Hugo Boss için hangi ülke ya da ülkeler yıldız olacak? Çin mi? Almanya mı?
- Almanya birinci, ABD ikinci, Fransa üçüncü olacak. Sonraki sıralama için İngiltere ile Çin arasında bir rekabetin varlığından söz edilebilir. Çin'in hızlı bir şekilde üçüncü sıraya yerleşmesini bekliyorum. Çin, çok hızlı bir biçimde büyüyen bir piyasa... Ancak bu, Avrupa piyasa standardını dikkate almayacağı anlamdıa gelmez. Çünkü inandığım bir kural var: Eğer yurtdışında başarılı olmak istiyorsanız, önce kendi ülkenizde başarılı olmanız gerekir. Bu yüzden Almanya'da lider olmaya devam etmeliyiz.Örneğin Fransa'da, Fransız olmayan yabancı markayız. Bu ülkede bu konumumuzu kaybetmek istemiyoruz. Çin'de de konumumuzu sadece Hong Kong, Pekin ve Şangay gibi şehirlerde değil, aynı zamanda bölgesel şehirlerde de güçlendirmeye çalışıyoruz. Buralarda açtığımız mağazalarla daha görünür olamaya çalışıyoruz. Dürüst olmak gerekirse markamızın büyüklüğü dünya çapında az ya da çok durumumuzu değiştirebilmemize imkan veriyor. Asya'yı parlayan bir yıldız olarak görüyorum ama bu Avrupa'daki ve Amerika'daki konumumuzun kötüleşeceğini göstermiyor.

Capital: Hugo Boss'u hangi segmentte değerlendiriyorsunuz ve burada ne gibi değişiklikler oldu?
- Biz lüks ürün üreten bir hediye markasıyız. Portföyümüzdeki bu tip hediyelik ürünleri artırmaya çalışıyoruz. Avrupa ve Amerika'da çok önemli bir hediyelik eşya piyasası mevcuttur. ~
İyi kalite, iyi uyum, güvenilir, makul fiyatların var olduğu bir piyasadan bahsediyoruz. Çin'de ise durum biraz farklı Çinli tüketiciler, bu tip hediyelik eşyalardan pek haz etmiyor. Onlar lüks, orta seviyeye hitap eden ya da kitlesel üretimle imal edilen ürünlere daha çok talepte bulunuyorlar. Bu nedenle ürünlerimizin lükse hitap eden tarafı Çin'de, Avrupa ve Amerika'ya göre daha ağır basıyor. Sportif ürünlerimiz, giyim ürünlerimiz Çin'de bu nedenle daha lükstür. Mesleğe başladığım 1990'lı yıllarda Avrupalı orta ölçekli şirketlerin hedef kitlesi Batı'ydı, yani ABD tüketicisiydi. Günümüzde ise hedef kitle Batı'da değil, Doğu'dadır. Önümüzdeki 5 yıl içinde Çin'deki başarımız, Avrupa ve ABD için de bir ölçü olacaktır.

Capital: Hugo Boss'un sektörünün dünyadaki toplam büyüklüğü nedir?
- Toplam ciroyu nasıl tanımladığınıza bağlı olan bir şey. 160 milyar Euro civarında ama buna kartpostaldan ayakkabıya kadar özel hediyelik eşya olarak düşünebileceğiniz her şey dahildir.

Capital: 2009'da piyasanın büyüme oranı için neler söylersiniz?
- 2009'da büyüme oranı düştü ama bu yılı yüzde 3 ya da yüzde 4'lük bir oranda yükselişle tamamlayacağımızı düşünüyorum. Gelecek yıl için daha yüksek bir büyüme oranı bekliyoruz. Çünkü 2010'un 6 aylık döneminde belli alanlardaki büyümeyle bu oran yakalandı. 2011 içinse bütün bir yıl için ve bütün büyük alanlarda büyüme bekliyoruz.

Capital: Lüks tüketimle ilgili rakamların geçen yıla göre arttığını belirttiniz. Bu konuda nasıl bir eğilim görüyorsunuz?
- Öyle sanıyorum ki lüks tüketim ürünlerimize ve hediyelik ürünlerimize olan talep artışı devam edecek. Gelirin yaşlı kuşaklardan genç kuşaklara kayması süreci devam edecektir. Buna ilaveten dünya çapında hediyelik eşyalara talep gösteren orta sınıf da büyüyor. İşimizde ilginç olan bir nokta var: Tüketici daha iyi bir malı kullanmaya alışırsa artık bu kaliteyi kaybetmek istemez. Ne kadar fazla kişi ürettiğiniz hediyelik ve lüks eşyalara talepte bulunursa siz de o kadar fazla ve kaliteli mal üretirsiniz.

Capital: 5 yıllık dönemde Türkiye'deki hedefleriniz nelerdir? Yeni mağazalar açmak mı yoksa yeni yatırımlar yapmak mı?
- Bugün Türkiye'de 3 tane mağazamız var. Önümüzdeki 5 yılda bu sayıyı 15 ya da 20 mağazaya çıkarmayı hedefliyoruz. İzmir'deki fabrikamız üzerine yoğunlaşacağız. İzmir'de ürettiğimiz bütün mallara olan talebin artacağını tahmin ediyoruz. Asya'da ve Doğu Avrupa'da tüketilmek üzere spor malzemesi üretimini de artırmayı hedefliyoruz.

Capital: Çin'de üretim için yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
- Çin'de ortaklarımızın yatırımları var. Avrupa'da artık belli ürünlerin üretimini gerçekleştiremiyorsunuz. Çin'deki üretimi direkt yapmayı düşünmüyoruz, çünkü şu anda Çin'de kullanabildiğimiz karmaşık yapıda bir üretim zaten var. Uzun dönemli ortaklıklarımız var. Altyapıların finansmanına genel anlamda katılacağız. Çin önemli bir yer olmaya devam edecek. Fakat tişört, sportif kıyafet gibi ürün kategorilerinde üretime devam ederseniz, Avrupa'da bunlara belli bir zamandan sonra alıcı bulamazsınız.

Capital: Türkiye'yi Hugo Boss açısından cazip kılan en önemli üç faktör nedir?
- Her şeyden önce Türkiye çok ilginç bir ülke... Avrupa'daki en dinamik piyasalardan biri. Avrupa ve Asya arasında bir geçiş noktasında bulunuyor. Geleneksel anlamda sahip olduğu dinamiklerle önemli bir piyasa. Türk insanı, çok güzel bireysel zevklere sahip. Türkiye'de üretim yapmak hala çok ilginç ve önemli. Türkiye, düşük gelirli birisinin orta gelir sınıfına kolaylıkla geçebileceği bir ülke. Sınıf atlamanın kolay olduğu bir yapı sözkonusu. Büyüyen bir orta sınıfınız var. Ülkenize yatırım yapmak isteyen yabancı firmalar var. Bütün bunlara coğrafi konumunu da eklersek Türkiye'nin önemi daha fazla ortaya çıkar. Türkiye bizim için üretim ve dağıtım bakımından önemli bir yer olmaya devam edecek. ~
Türk insanından, Türk kültüründen, Türk insanının marka algılamasından öğreneceğimiz çok şey var.

Capital: Türkiye çok büyük bir üretim merkezi ve 5 yılda 15 mağaza açmayı düşünüyorsunuz. Bu mağazalar Türkiye cirosundan nasıl bir pay alacaklar?
- Bu mağazaların, üretim dahil, toplam ciroya hemen çok büyük katkı yapacağını iddia edemem ama gelecekte yeni mağaza açmamız için olumlu etki yapacağını söyleyebilirim. Önemli olan şu ki, eğer para kazanabileceğimize inanıyorsak yeni mağazalar açma düşüncesine sahip oluruz. Bu kazancı bir ya da iki yıl içinde sağlamaya başlamalıyız. Yatırım yapmaya hazırız ama yatırımlarımızın karşılığının geri geleceğini de görmeliyiz. Perakende de bu geri dönüşün 2 yıldan fazla sürmemesi lazım. Türkiye'deki Hugo Boss'larda 3 bin 500 kişi çalışıyor. Önümüzdeki 5 yılda sadece İzmir'deki fabrika ve mağazalarda çalışanların sayısını 4 bin civarına çıkartmayı düşünüyoruz. Türkiye'deki toplam ciroya katkıları konusunda net bir oran vermem mümkün değil.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz