Üç yılda ortanın lideri olacağız

Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Varol Civil, birleşme sürecini ve yeni ajandasını Capital'e anlattı.

1.04.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Üç yılda ortanın lideri olacağız
TEB- Fortis birleşmesinin üzerinden bir yıl geçti. Bankanın genel müdürü VAROL CİVİL, birleşmede 1+1'in 3'e doğru gittiğini söylüyor. "Birleşme yılı olmasına rağmen kredilerde sektör kadar, mevduatta sektörden fazla büyüyerek birleşmenin meyvelerini almaya başladık" diyen yönetici, 2012'nin ekini biçme yılı olduğuna dikkat çekiyor. Kısa vadede ise orta ölçekli bankalar arasında lider olmayı hedeflediklerini anlatıyor. Her ürün grubunda yüzde 5 pazar payı almak istediklerini aktarıyor. Varol Civil'in 2012 ajandasının iki ana maddesini ise kurumsal yatırım bankacılığının entegrasyonu ile bireysel bankacılıkta yapılacak atak oluşturuyor. Varol Civil, Türk finans sektörünün önemli yöneticilerinden biri. 29 yıldır finans sektöründe. TEB'le adım attığı finans sektöründe, çeşitli kurumlarda görev aldı. Son 14 yıldır da TEB grubunda üst düzey yönetici olarak görev yapıyor. Civil, TEB'in dünya devi Fransız BNP ile yaptığı ortaklıkta da Fortis birleşmesinde de baş-aktör olarak yer aldı. Fortis birleşmesinin üzerinden bir yıl geçmesi vesilesiyle bir araya geldiğimiz Varol Civil, yaşadığı yoğunluğu ve yorgunluğu unuttuğunu söylüyor. "Evet, uzun bir süreç oldu. İçimize kapandık ve çeşitli gruplar oluşturduk. Sonunda yorulduk ama güzel bir birleşme geçirdik" diyen Civil, başarıyı rakamların da teyit ettiğine dikkat çekiyor: "1+1'in 3'e doğru gittiğini görüyorum. Neden derseniz? TEB'in konsolide rakamları geçen yıl 13,5 milyar TL'den birleşmiş banka olarak 27,8 milyar TL'ye gelmiş. Özkaynaklarımız yine aynı bazda 1,95 milyar TL'den 4,43 milyar TL'ye ulaşmış durumda. Bence rakamsal olarak gayet iyi." Kısa vade için önemli hedefler koyan yönetici, 2-3 yıl içinde orta ölçekli bankalar arasında liderliği almak istediklerini vurguluyor. Her ürün grubunda minimum yüzde 5 pazar payı elde etmek istediklerini anlatıyor. Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Varol Civil, birleşme sürecini ve yeni ajandasını Capital'e şöyle anlattı:

Capital: Birleşmenin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Nasıl bir süreçti bu? Uzun sürdüğüne yönelik eleştiriler var...
- Her şeyden önce yoğun bir süreç oldu. Bugün geriye dönüp baktığımda, o yorgunluğu ve yoğunluğu unuttum. Sonunda çok başarılı bir birleşme oldu. Bu, ileride daha iyi anlaşılacak. Biliyorsunuz Fortis'i dünya çapında BNP aldığı için ortakların kararıyla yapılmış bir birleşmeydi. Evet, uzun bir süreç oldu. Ama müşterilerimize minimum rahatsızlık vermek amacıyla çok disiplinli ve sıkı çalıştık. İçimize kapandık ve çeşitli gruplar oluşturduk. Sonunda yorulduk ama güzel bir birleşme geçirdik. İçeride 100'e yakın proje yaptık. Birleşme Entegrasyon Komitesi kurduk. Birleşmenin çeşitli takvimleri var. Birinci, yani yasal birleşmemiz 14 Şubat'tı. 21 Mart'ta bütün Fortis şubelerini, TEB yaptık. Yaz sonuna doğru da operasyonel birleşmeyi bitirdik ki tahminlerimizden üç ay önce gerçekleşti. Tabii bunun da çok avantajı oldu. Dolayısıyla hem operasyonel birleşme mükemmel oldu hem de müşterimiz açısından çok sancısız bir birleşme yaşadık. Bunu nereden anlıyorsunuz derseniz, yaptığımız ziyaretlerde "Ne zaman birleşiyorsunuz" diye soran müşterilerimiz bile var. Bu da bize birleşmeyi başarılı bir şekilde tamamladığımızı gösteriyor.~

Capital: Süreci zorlaştıran veya kolaylaştıran unsurlar neler oldu?
- Yoğunluk dışında bir zorluk yaşamadık. Ama kolaylaştırıcı şeyler oldu. Projenin başarılı
olması için birtakım uygulamalar yaptık. Bunlar bize ekstra zaman harcattı ama birleşmenin daha doğru olmasını sağladı. Fortis Bank'ın Belçikalı CEO'su, ben ve bir ekip, bir danışmanlık firması tutarak bütün yönetici değerlendirmelerini bağımsız bir şekilde yaptık. Bilgi sistemlerini seçerken yine dışarıdan bir firma tuttuk. Yani her şeyi, o çalışma grupları ve proje ekipleriyle yaptık ki süreç doğru ve adil olsun. Dolayısıyla zorluk demeyeceğim ama sürecin mükemmele yakın olması için bazı prosesleri ve zamanı uzatmış olduk. Ama bugün bunların doğru kararlar olduğunu görüyorum.

BNP TÜRKİYE'Yİ NASIL GÖRÜYOR?

5'İNCİ ÜLKEYİZ
Bizim ortağımız 80 ülkede faaliyet gösteren, dünyada BASEL III'e önceden geçeceğini söyleyen üç bankadan biri, gerçekten önemli bir dev. 80 ülkede faaliyet gösteriyor ama onların yerel pazar dediği pazarlar var. Fransa, İtalya, Belçika, Lüksemburg... Türkiye ise 5'inci büyük yerel pazarı olacak. Dolayısıyla Türkiye'yi son derece önemli ve stratejik bir pazar olarak görüyorlar. Biz de TEB olarak 2005'ten bu yana onların memnun olduğu bir ortağız.
MODEL OLDUK
Diğer Türk bankaları kendi yabancı ortakları tarafından nasıl takdir ediliyorsa biz de takdir görüyoruz. Her yıl BNP'nin kendi içindeki inovasyon ödüllerini alıyoruz. Bizim bazı uygulamalarımız BNP'nin muhtelif yerlerinde kullanılıyor. Mesela Cezayir'de KOBİ Akademi yaptık. Bazı ürünlerimiz 'en iyi uygulama' olarak çeşitli yerlerde kullanılıyor. Dolayısıyla hem TEB'in faaliyetinden ve performansından memnunlar hem de Türkiye'yi stratejik bir pazar olarak görüyorlar.


Capital:
Kültürel sıkıntılar oluştu mu? Neticede farklı kültürler birleşiyor.
- İki kurumun farklı renklerini, know how'larını ve kültürlerini iyi harmanlamış bir proje gerçekleştirdik. Bugün belki bazı yerlerde tam entegrasyon tamamlanmamış olabilir ama bana göre iyi harmanlaşmış bir kültür ortaya çıktı. Bu, ileride daha iyi anlaşılacak. Normalde bu tür birleşmeler zaman alır. Fakat bizdeki uyum iyi oldu. Bunun için içeride çeşitli projeler yaptık. Değişim yönetimi projeleri gerçekleştirdik. Çalışanları iyi dinledik. Araştırmalar yaptık. Bunlar entegrasyonun ve kültürel dönüşümün daha hızlı olmasını sağladı. Arkadaşlarımın bulduğu ve çok beğendiğim kardeş şube uygulamasını gerçekleştirdik. TEB şubesindeki arkadaşlarımız, en yakın Fortis şubesindeki arkadaşlar sistemi çabuk öğrensinler diye birbirlerine destek oldu. Kaynaşmayı ve süreci hızlandırdı.

Capital: Tam olarak süreç bitti mi?
- Operasyonel anlamda sorarsanız süreç bitti. Gidilecek daha yol var mı derseniz bence yok. Çünkü entegrasyon projelerinin de çoğu bitti. Sadece entegrasyon sonrası daha hızlı dönüşümü sağlamak için kendi içimizde birtakım projeler ürettik. Mesela içeride çeşitli eğitim projeleri var. Fortis çalışanları sistemi öğrensin diye hızlı öğrenme programları yapıyoruz. Değişim yönetim projeleri uyguluyoruz. Bu anlamda söylüyorsanız biraz daha sürer.~

"SEKTÖR SAĞLILI BÜYÜYOR"
POZİTİF SEYİR

Dünya şu anda sektörümüze gıpta ile bakıyor. Ülkede ekonomik ve siyasi istikrar varsa genel ekonomik dengeler iyiyse bu oluyor. Hem Türkiye ekonomisinin hem de bankacılık sektörünün önümüzdeki dönemde gayet pozitif bir seyir içinde olacağını düşünüyorum. Türkiye, makro olarak baktığımızda çok güçlü bir görünüme sahip. Bugün dünyanın en büyük ülkeleri borç içindeyken bizim ülke borcumuzun GSYH'ye oranı yüzde 40. Yani kamu borçlu değil.
ÖNEMLİ AVANTAJLAR
Bankaların kaldıraç oranı yüzde 7. Halbuki Avrupa ülkelerinde yüzde 30'lar, 40'lar, hatta 50'ler konuşuluyor. Yani bankalar da borçlu değil. Bizim bankalarımızın finansman kaynağı yerel mevduattır. Türkiye'deki bankaların pasif tarafının yüzde 60-65'i yerel mevduattan, gerisi özkaynaktan geliyor. Çok konuşulan sendikasyon kredilerinin toplam borçlanma içindeki payı yüzde 5 civarındadır. Yani esasında bankalarımızda borçlu değil. Hanehalkının borcunun milli gelire oranı yüzde 19 seviyesinde. Yani hanehalkı da borçlu değil. Ülke genel olarak çok önemli avantaja sahip.
2012 ÖNGÖRÜLERİ
Bankacılıkta sermaye yeterliliği yüzde 16,5'larda. Dolayısıyla sermaye açısından güçlü... Likidite açısından son derece sağlıklı bir durumda. Kârlılığı gayet iyi. 2011'de bir önceki yıla göre yüzde 10 düşük kârla kapattı ama toplamda yaklaşık 20 milyar TL civarında kâr yapıldı. Takipteki kredilerin oranı yüzde 2,8. Dolayısıyla, çok güçlü bir bankacılık sektörümüz var. Büyümesi de gayet sağlıklı. Tabii bu yıl benim beklentim, ekonomik büyümenin yüzde 4'ler seviyesinde, kredilerimizin büyümesinin yüzde 17-18 civarında olması yönünde. Mevduattaki büyüme bunun biraz altında olur. Kârlılıkta 2011 seviyesinde gerçekleşir diye tahmin ediyorum. Kredi faizlerinde bir yükselme beklemiyorum. Hatta Merkez Bankası'nın enflasyon tahminleri çıkarsa faizler bir miktar düşebilir bile. Nitekim bunun sinyallerini de görüyoruz.


Capital: Başarılı bir birleşme oldu diyorsunuz. Bunu nereden anlıyorsunuz?
- Birleşmenin 2011 yılındaki kredi büyümesi, mevduat büyümesi ve performans açısından işe dönüşü hızlı oldu. İyi bir operasyonel birleşme ve iyi bir kültürel dönüşüm olmasa sonuçlara yansımazdı. Benim açımdan bunun en iyi göstergesi performanstır. Sektör kadar, hatta bazı alanlarda sektörden de daha hızlı büyüdük. Bu da neredeyse 2011'in 9 ayının birleşmeyle geçmesine rağmen başarılı olduğumuzu gösteriyor. Rakamlar da bunu teyit ediyor.

Capital:
Bu birleşmede 1+1 kaç edecek?
- 1+1'in 3'e doğru gittiğini görüyorum. Neden derseniz? Kredilerdeki artış oranına baktığımızda TEB'in konsolide rakamları geçen yıl 13,5 milyar TL'den birleşmiş banka olarak 27,8 milyar TL'ye gelmiş. Yüzde 106'lık bir artış var. Özkaynaklarımız yine aynı bazda 1,95 milyar TL'den 4,43 milyar TL'ye ulaşmış durumda. Burada da aktif büyüklük itibarıyla yüzde 91'lik bir artış söz konusu. Bence rakamsal olarak gayet iyi. Bu yıl, birleşmeden kaynaklı olarak ciddi bir maliyet yükümüz oldu. İki bankanın eleman sayısının yarattığı maliyete rağmen iyi bir kâr yakaladığımızı düşünüyorum. Konsolide kârımız 226 milyon TL oldu. Birebir baktığımızda kârımız yüzde 17 oranında azalmış olmasına rağmen analistler tarafından başarılı bulunuyor. ~
Birleşmeye karar verdikten sonra hem sigorta anlaşması yaptık hem leasing şirketini sattık. Onu düştüğünüz zaman aslında geçen yılla kıyasladığımızda bankanın operasyonel kârını konsolide bazda yüzde 107 artırdığımızı görüyoruz. Bu açılardan baktığımızda 1+1 3'e doğru gidiyor. Bugün şube penetrasyonumuz arttı. Şube sayısı itibarıyla yüzde 5 civarında bir payımız var. Birleştiğimizde 604 şubemiz vardı, şu anda 507 şubedeyiz. Çok yakın şubeleri birleştirdik. Buna rağmen hala önemli bir pazar payına sahibiz.

Varol Civil'in ajandası
1- Kısa vadeli hedefimiz, orta ölçekliler arasında liderliği almak. Bizim hesabımıza göre bu kredilerde yaklaşık yüzde 5 pazar payı anlamına geliyor.
2- Aslında bizim hedefimiz, her ürün grubunda minimum yüzde 5 pazar payı elde etmek.
3- Orta vadede hedefimiz şube sayısını 650'ye çıkarmak. 2012'de 10-15 arasında şube açmış olacağız.
4- Bu yılki ajandamın ana gündem maddesini, şube verimlilikleri oluşturacak.
5- Kurumsal yatırım bankacılığı bölümünün iyi bir şekilde entegre olup bizim faaliyetlerimize de katkı sağlaması ajandamızın ilk sırasında.
6- 2012 ajandamda, bankanın bireysel bankacılıkta daha ileri noktalara taşınması var. Bunun için atak hazırlığındayız.
7- Türkiye'de müşteri çok sadık değil. Çok hızlı banka değiştirebiliyor. Önemli olan edindiğiniz müşteriyi elde tutmak. Ajandamızın bir maddesi de bu olacak.
8- Şube başına düşen mevduatımız ise 45 milyon TL ile sektör ortalamasının altında. Hedefimiz bunu ortalamaya taşımak olacak.

Capital: Birleşme sonrasında ortaya nasıl bir rakamsal tablo çıktı?
- 31 Aralık 2011 itibarıyla solo bazda 38 milyar TL'lik bir aktif büyüklüğe ulaştık. Toplam kredilerimiz, yine solo bazda 2010 yıl sonu TEB ve Fortis kredilerinin toplamına kıyasla yüzde 28 oranında artarak 25,6 milyar TL'ye ulaştı. Aynı bakış açısıyla mevduatımız ise sektörün üzerinde büyüyerek 22,9 milyar TL'ye ulaştı. Öz-kaynaklarımız 4,2 milyar TL, sermaye yeterlilik rasyomuz yüzde 14,2. Banka, her anlamda rakamlarını ikiye katlamış durumda. Birleşme yılı olmasına rağmen kredilerde sektör kadar, mevduatta sektörden fazla büyüyerek birleşmenin meyvelerini almaya başladık.

Capital: Bu rakamlarla sektördeki oyunda nereye yerleştiniz?
- Özel sektör bankaları arasında aktif büyüklüğüne göre solo rakamlarla 6'ncı sıradayız. Bütün bankalar arasında ise 9'uncuyuz. Bazı alanlarda daha ön sıralardayız. Lider olduğumuz altın kredilerinde payımız yüzde 32. Çek takas hacminde ilk 5 banka arasındayız. POS'da yüzde 6 payla 5'inciyiz. Tüm bankalariçinde tarım kredisini en fazla artıran banka olduk. KOBİ kredilerinde tüm bankalar arasında 4'üncü sıradayız. Geçen yıl toplam mevduat pazar payı artışında özel bankalar arasında 3'üncü olduk. Ticari nakdi kredilerde özel bankalar arasında 5'inci sıradayız. Dış ticarette payımız yüzde 6 seviyesinde. Kredilerin toplam bilanço içindeki payı yüzde 67,3. Bunu şunun için söylüyorum: Biz krediyle büyüyen bir şirketiz. Birleşmeyle beraber tüketici kredilerinin, toplam kredilerdeki oranı da yüzde 30'lara geldi. BDKK tanımlı KOBİ kredilerinin toplam krediler içindeki payı yüzde 35'tir. Yani kredilerimizin 3'te 1'ini KOBİ'ler alıyor. Birleşmeyle beraber şube verimliliğimiz de arttı. Bizim şube başına düşen kredi tutarımız 51 milyon TL'ye ulaştı. Şube başına düşen mevduatımız ise 45 milyon TL ki bu orta ölçekli bankaların üzerinde. Ancak, sektör ortalamasının altında. İşte bir hedefimiz de bu verimlilik rasyosunu sektör ortalamasına getirebilmektir.~

Capital:
Başka nasıl hedefleriniz var?
- Kısa vadeli hedefimiz, orta ölçekli bankalar arasında liderliği almak. Bu da bizim hesabımıza göre kredilerde yaklaşık yüzde 5 pazar payı anlamına geliyor. Aslında bizim hedefimiz, her ürün grubunda minimum yüzde 5 pazar payı elde etmek. Bunun dışında orta vadede 650 şube hedefimiz bulunuyor. Bu yıl yavaş yavaş şube açmaya başladık. 2012'de 10-15 arasında şube açmış olacağız. Bütün illerde şubemizin olmasını istiyoruz.

Capital: Orta vade derken ne kadarlık bir süreyi kastediyorsunuz?
- 2-3 yıllık bir süreden söz ediyorum.

Capital: 2012 ajandanızın ana başlıkları neler?
- Bu yılki ajandamın ana gündem maddesini, şube verimlilikleri oluşturacak. Birleşmeyi yaparken organizasyonda yeni bir uygulama inşa ettik. Kurumsal yatırım bankacılığı diye bir bölüm kurduk. Bu, özellikle büyük ölçekli firmalara daha fazla yoğunlaşmamızı sağlayacak. BNP'nin uluslararası alanda know how'ının güçlü olduğu bir ürün gamı. Dolayısıyla kurumsal yatırım bankacılığının iyi bir şekilde entegre olup bizim faaliyetlerimize de katkı sağlaması ajandamızın bir diğer ana başlığı. Biliyorsunuz, Türkiye'yi özel bankacılıkla ilk tanıştıran bankayız. BNP ile birleşmeden önce özel bankacılık, portföy yönetimi, dış ticaret bankacılığı, yatırım bankacılığı alanlarında kaslarımız güçlüydü. Birleştikten sonra KOBİ bankacılığını lanse ettik. Bu alanda da başarılı olduk. 2012 ajandamda, bankanın bireysel bankacılıkta daha ileri noktalara taşınması var. Bankanın bugün bireysel bankacılıkta atak yapması lazım.

Capital: Bireysel bankacılığa asılacağınızı söylediniz. Neler yapacaksınız?
- Bireyselde servis modelini biraz değiştirmek istiyoruz. Daha etkin satış modeli oluşturacağız. Şube dışı kanallara daha ağırlık vereceğiz. Türkiye'de 35 milyon internet kullanıcısı var. 47 milyon kredi kartı kullanıcısı bulunuyor. 65 milyon GSM kullanıcısı var. GSM adedinde Avrupa birincisiyiz. İçindeyken bunları fark etmiyoruz. Bireysel bankacılıkta büyük bir potansiyel var. Ama biraz daha teknolojiye dayalı ve şube dışı bankacılığı birleştiren daha farklı bir model olabilir mi diye üzerinde çalışıyoruz.

Capital: Bireyselde rekabeti de düşündüğümüzde yeni müşteri edinmek kolay mı?
- Gördüğümüz kadarıyla yeni müşteri edinmekte bir problem yok. Önemli olan edindiğiniz müşteriyi elde tutmak. Ajandamızın bir maddesi de bu olacak. Türkiye'de müşteri çok sadık değil. Çok hızlı banka değiştirebiliyor. Dolayısıyla edinmek kadar elde tutmak da çok önemli.

Capital: TEB bu yoğun rekabetin içinde nasıl farklılaşacak?
- TEB'i farklılaştıran çok fazla alan var zaten. Biz KOBİ bankacılığını 2005'te lanse ettik. O zaman küçük ve orta ölçekliler Türk bankacılığının gündemine yavaş yavaş girmeye başlamıştı. Şu anda gururla söyleyebilirim ki KOBİ bankacılığı denince ilk 3 bankadan biriyiz. IFC, bizi dünyada finans dışı KOBİ servisinde en iyi 3 bankadan biri seçti. Arkadaşlarımızla birlikte TEB KOBİ Akademi için 34 il gezdik. 1.000'den fazla KOBİ'ye danışmanlık verdik. 10-12 ilde gelecek stratejileri toplantıları yaptık. DEİK istedi Kıbrıs'a bile gittik. Sektör analizleri gerçekleştirdik. Dolayısıyla zaman ve emek harcarsanız sahayı da iyi dinlerseniz müşteri bunun cevabını veriyor. Bize bazen "Siz özel sektörün Halk Bankası'sınız" diyorlar. Burada ne yapıyorsak benzerini ajandamıza koyduk bireysel bankacılıkta da farklı şeyler yapacağız. Orada da yeni şeyler yapmak istiyoruz. ~

2012,EKİNİ BİÇME YILIMIZ
YABANCILAR GELİR Mİ?

Burası cazip bir pazar olduğu için her an Türkiye'ye yabancı bir oyuncu girebilir. Sonuçta bir arz talep ve fiyat meselesi.
AVRUPA'DA FIRSAT VAR MI?
Fırsatlar vardır. Bazı bankalar açıklama da yaptı ama ben Türkiye'de önemli bir potansiyel olduğunu düşünüyorum. Bence Türk bankaları çevre ülkelerde olmalı. Varsa fırsatlar değerlendirilmeli.
SATIN ALMA VAR MI?
Bizim ajandamızda yok. Biliyorsunuz Kosova'da bir banka kurduk. Hatta 3 yaşına girdi. Tabii Kosova küçük bir piyasa. Ama 2022 tane şubesi olan, etkili bir banka oldu.
YENİ BİR ŞİRKET OLUR MU?
Yok olmaz. Yeter bu kadar. Bizim iştiraklerimizin payları oldukça kuvvetli. Banka dışında yatırım ve portföy şirketlerimiz de birleşti. Aracı kurumlar arasında tEb Yatırım 4'üncü, TEB Faktoring ihracat faktoringde 1 'inci, toplam faktoringde 3'üncü sıradadır. Portföy yönetimi şirketimizle 6'ncı sıradayız ama bazı fonlarda da oldukça büyük ve iyi pazar payına sahibiz. BNP ile beraber ortak olduğumuz TEB Arval adında bir kiralama şirketimiz var. Bunlar yeterli. Önemli olan bu birleşmenin 1+1=3 ya da daha fazlasını yapmak için çalışmak, bunun meyvelerini almak. Artık bu yıl bizim ekini biçme yılımız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz