Ünlü markalar AVM etkisi ile Türkiye'ye geliyor

Türkiye'nin AVM perfomansı oldukça iyi.

1.08.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Ünlü markalar AVM etkisi ile Türkiye'ye geliyor




AVİ ALKAŞ, AVM (Alışveriş Merkezi) sektörünün önde gelen isimlerinden. Hatta bu alanda duayen olarak da tanımlanıyor. Bugüne kadar aralarında İstinye Park'ın da bulunduğu pek çok başarılı AVM projesine imza atan Alkaş'a göre Türkiye'nin AVM perfomansı oldukça iyi. Hatta eleştirilerin aksine sektörde daha gidilecek çok yol var. 2013 yılına kadar 65 yeni AVM açılacağını söyleyen Alkaş, Victoria Secret, Holister, American Eagle gibi önemli markaların Türk AVM'lerinin çekiciliğine kapılarak Türkiye'ye gelme planları yaptığına dikkat çekiyor ve "Önümüzdeki dönemde daha büyük AVM projeleri ortaya çıkabilir" diye konuşuyor. Artık herkes hemfikir. Alışveriş, Türkiye'de önemli bir sektör haline gelmiş durumda. 1988 yılında Galleria ile ilk alışveriş merkeziyle tanışan Türkiye, şu anda 280'i aşkın AVM'ye sahip. Bu hızlı yükselişin arkasındaki isimlerden biri ise perakende kökenli Avi Alkaş. Sektörde masanın farklı pek çok tarafında bulunan Alkaş, Akmerkez'in genel müdürlüğünü yaptı. İstinye Park'ı dünyanın en iyileri arasına yerleştiren marka çalışmasının arkasında da yine onun ismi vardı. Şimdi ise dünyanın önde gelen gayrimenkul hizmeti şirketlerinden Jones Lang LaSalle'nin Türkiye başkanlığı görevini yürütüyor. Zorlu ve Emaar'ın yürüttüğü alışveriş merkezleri de onun yönetiminde ilerliyor. Alkaş, sektörün yakaladığı ivmeden memnun. "AVM sektörü, Türk perakendeciliğinden destek alarak çok ciddi gelişme gösterdi" diye konuşuyor. Bugün Rusya'daki birçok alışveriş merkezinden daha güzel projeler yapıldığına dikkat çekiyor ve "Avrupa'daki alışveriş merkezleri yaşlanmaya yüz tutarken biz artık en yeniyi üstleniyoruz" diye konuşuyor. Şu anda 280'i geçen alışveriş merkezine 2013 yılına kadar 65 yeni alışveriş merkezinin daha ekleneceğini söyleyen Alkaş, sektördeki büyüme potansiyeline dikkat çekiyor. Büyürken dikkat edilmesi gereken noktaların altını ise şöyle çiziyor: "Yerel gereksinimler çok önemli. İnsanlarının beğenisine, ihtiyaçlarına çok dikkat etmek lazım. Araştırmalar yapılmalı. Demografik detaylara ihtiyacımız var ama bugün yaşam tarzı diye bir gerçek var. Bu yaşam tarzına göre segmentasyon yapmak şart." Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş, alışveriş merkezlerinde gelinen son noktayı, sektörde yatırım yapmanın cazibesini, genel olarak perakende sektöründeki son durumu anlattı:

Capital: AVM'lerdeki hızlı gelişim, yabancı marka ve şirketleri çekiyor. İtalyan OVS ve Fransız La Fayette gibi markaların Türkiye'ye geleceği konuşuluyordu. Siz gelmeyi düşünen böyle marka ve şirketler duydunuz mu?
- Abercrombie&Fitch ve Holister markaları Türkiye'ye gelmeye hazırlanıyor. La Fayette'in Türkiye'yi araştırdığını biliyorum. İspanyol markaları Türkiye'yle daha fazla ilgilenir diye düşünüyoruz. Kendi pazarlarında sıkışan bazı markaların Türkiye'ye ilgi duyduğunu da biliyoruz. Cheesecake Factory, Victoria Secret, American Eagle beklenen şirketler arasında. Debenhams sadece bir mağazayla gelmişti. Tekrar mağaza açma hareketliliği bekliyoruz. Burada sevindirici bir gelişme şu: Geçmişte markalar Türkiye'yi riskli gördükleri için bayi üzerinden geliyordu, şimdi artık kendileri doğrudan gelmeyi tercih ediyor.

Capital: Perakendenin hangi ayağı daha hızlı bir performans sergiliyor?
- Son zamanlarda gıdada çok enteresan bir büyüme söz konusu. Gıda derken, yeme-içmeden bahsediyorum. Organize perakende kısmına bakarsak, marketlerde daha büyük zincir rekabeti göreceğiz. Bu alanda yerel zincirlerde de artış olacak. Hazır giyimde Türk markaların çok ciddi bir aşama gösterdiği de bilinen bir gerçek.

Capital: AVM'lerin dışında ofis konusunda da İstanbul'un çok önemli bir potansiyeli olduğunu düşünüyorsunuz. Biraz bahseder misiniz?
- İstanbul, ofis konusunda müthiş bir gelişme gösterecek. Harikulade 2 havalimanı var, 3'üncüsü yolda. İstanbul'da ciddi bir A sınıfı ofis var. Dünya ile entegre olabilecek ofisler geldikçe daha fazla uluslararası şirketi Türkiye'de konuşlanmış göreceğiz. İstanbul'un finans şehri olma potansiyeli çok yüksek. Bu, beraberinde İstanbul'da daha fazla uluslararası şirketin var olacağını gösteriyor.~

Capital: Bir dönem bazı AVM'lerin iş yapmayacağı, sonrasında bunların otel veya hastaneye dönüştürülebileceği konuşuluyordu. Bugün sizce hangi tip AVM'ler tehlikede?
- Hiçbiri ne hapishane ne hastane ne de okul oldu. Türk insanı, alışveriş merkezini sevdi. Alışveriş merkezlerinin sosyal ve kültürel mekan olma durumu devam ettiği sürece bu cazibe de sürecek. Sayısal çoğalma, beraberinde bazı alışveriş merkezlerinin değişmesine neden olacak. Bazıları outlet'e dönüştü. Airport, 212 gibi alışveriş merkezleri kendilerini outlet formatında daha iyi ifade edebileceklerini düşündü. Her derde aynı deva yok. Bölgeye özel, binanın tipine uygun, yapılabilecekleri kurgulayabilen, o konudaki dönüşümleri sağlayabilen alışveriş merkezleri önümüzdeki dönemde daha fazla öne çıkacak.

Capital: Yani sizce sektörde bir tehlike yok..
- Tehlikeden çok iyileşme gereğine işaret etmek lazım. Kapanan AVM'ler mutlaka olur ama çok önemli bir kapanma hikayesi yok. Bir alışveriş merkezinin yaşam süresi, 10-15 yıl olmalı. 10-15 yıl sonra mutlaka yenilenmesi lazım. Capitol zamanında bir hamle yaptı. Gal-leria geç kaldı ama yapısal anlamda değişiklikler yapıyor. Akmerkez keza bu şekilde... Alışveriş merkezlerinin yenilenme zamanı geliyor. Orada da bir iş kolu ortaya çıkıyor aslında.

Capital: Alışveriş merkezlerinde gelişmiş ülkeleri mi takip ediyoruz? Gün gelir onların durumuna düşer, yaşlanmaya yüz tutar mıyız?
- Düşmemek için özgünlük, farklılık devreye girmeli bence.

Capital: Türkiye alışveriş merkezi işletmeciliğinde diğer ülkelerden farklı ne gibi özellikler taşıyor?
- Bugün Akmerkez, İstinye Park moda merkezdir. Sapphire cadde merkezdir. Türk tipi outlet center'lar çok daha başarılı.

Capital: Anadolu'nun ne tür ihtiyaçları var size göre? Yatırımcılar nelere dikkat etmeli?
- Birbirinin ayağına basan alışveriş merkezleri görüyoruz. Bazı şehirlerimizin kapasitesinin üzerine çıkan alışveriş merkezleri var ama kapanan alışveriş merkezi yok. Antep'teki Sanko Park, çok yoğun bir şekilde alışveriş yapılan bir caddenin yanına geldi, konumlaması yanlış oldu. Örneğin Trabzon'a Forum geldi, orada Varyap da bir alışveriş merkezi kurdu. İkisi de çalışıyor. Biri daha şehir dışında, biri daha şehir içinde yer alıyor. Trabzon insanı bu durumdan hoşnut. Yerel gereksinimler çok önemli. İnsanların beğenisine, ihtiyaçlarına çok dikkat etmek lazım. Araştırmalar yapılmalı. Kültürel özelliklere sahip olmazsan maçı kazanamazsın.

Capital: Dünyada bu konuda başarılı örnekler var mı?
- Londra'nın güneybatısında yer alan Bluewater diye bir alışveriş merkezi var. Benim en beğendiğim alışveriş merkezleri arasında yer alıyor. Adamlar alışveriş merkezini yapmadan önce 22 bin kişi ile anket
yaptı. Bölgede çok önemli sonuçlara ulaştılar. Demografik detaylara tabii ki ihtiyacımız var ama bugün yaşam tarzı diye bir gerçek var. Bu yaşam tarzına göre segmentasyon yapmak lazım.

Capital: Sektöre yeni yatırımcı girişleri olur mu? Yeni büyük projeler bekliyor musunuz?
- Kesinlikle... Keyifli bir gelişme yaşanıyor. Geçmişte projelere yabancı bankalar kredi verirken, bugün yerel bankalarımız destek veriyor. Bugün bizim Malatya Park projesini Şekerbank, Zorlu ve Sapphire projelerini Akbank, Ora projesini Ziraat Bankası finanse ediyor. Oysa geçmişte Türk bankalarından proje kredisi temin edemiyorduk. Şimdi Türk bankaları proje geliri sağlamaya başladıkça daha kapsamlı daha büyük projeler ortaya çıkabilir. İnsanımızın ortaklığa alışması bakımından gayrimenkul yatırım ortaklıklarının önemini çok yararlı görüyorum. Örneğin bence Metro City ve Levent Plaza'nın birleşmesi gerekiyordu. Metro City'de sinema yok, Levent Plaza'nın altında oditoryum vardı. Bu iki proje birleşseydi çok daha kapsamlı bir alışveriş merkezi ortaya çıkardı. Belki de bölgeye 2-3 tane alışveriş merkezi açılmasına gerek kalmazdı.~

Capital: Perakendede pek çok yerli ve yabancı marka var. Burada nasıl bir rekabet yaşanıyor? Yerliler bu rekabette nasıl bir performans sergiliyor?
- LC Waikiki, Koton ve Defacto gibi markaların bu rekabette öne çıktığını düşünüyorum. Geçmişte bazı yabancı markaları kayırdığımız yönünde eleştiriliyorduk. Halbuki bizi en çok eleştirenler perde arkasında gelip de "O yabancı markanın yerini bana ver" diyenlerdi. Bugün çok net söyleyebilirim ki biz artık Zara ve H&M'den önce LC Waikiki'yi gözetiyoruz. Çünkü bunu hak ediyor. Bugün metrekare verimliliği ile LC Waikiki, Koton ve Defacto çok başarılı. Amacımız, yerli-yabancı ayrımı yapmak değil. Hak edenin doğru yerde olmasını sağlamak. Bir alışveriş merkezi içinde dengeyi sağlayacak olan özel yaklaşım hasılat kirasından elde edilecek olan kira. Bunun da en iyi dengesi performansa dayalı kira bedeli. Bu konuda markayla yüzde 8-10 anlaşıyorsunuz. Marka, mekanda gerçekleşen satışın belli bir yüzdesini kira bedeli olarak ödemeyi kabul ediyor. İnsanlara ödeyemeyecekleri kira bedeli koyarsanız, başarısız olurlar. 

Alkaş'a göre perakendedeki 10 yeni trend

1- İstanbul'daki AVM sayısı 92'yi aştı. Türkiye'de sayı 280'i geçti. 2013 yılına kadar 65 yeni AVM açılacak.

2- İlk AVM'ler 20-25 bin metrekare ile başladı, uzunca süre 35-40 bin metrekarelerde gelişen büyüklükler, 80-100 bin metrekareleri buldu. Şimdi 100 bini zorlayacak.

3- Sayısal çoğalma, beraberinde bazı alışveriş merkezlerinin değişmesine neden olacak. Hatta şu anda da alışveriş merkezlerinin zamanla değiştiğini görüyoruz. Bazıları outlet'e dönüştü.

4- Bir alışveriş merkezinin yaşam süresi, 10-15 4 yıl olmalı. 10-15 yıl sonra mutlaka yenilenmesi lazım. Yenilenmeyenler zorlanıyor.

5- Yerel gereksinimler çok önemli. AVM yapmadan önce araştırmalar gerçekleştirilip, ihtiyaçlar belirlenmeli. Yeni dönemde bunu gözeten Türk tipi AVM'ler başarılı olacak.

6- Organize perakendenin marketler kısmında daha büyük zincir rekabeti yaşanacak, yerel zincirlerde artış olacak.

7- Cheesecake Factory, Victoria Secret, American Eagle beklenen şirketler arasında. Tekrar mağaza açma hareketliliği bekliyoruz. Bunda AVM'lerin etkisi büyük.

8- Geçmişte markalar Türkiye'yi riskli gördükleri için bayi üzerinden geliyordu, şimdi artık kendileri doğrudan geliyor.

9- Geçmişte bazı yabancı markaları kayırdığımız söyleniyordu. Bugün biz artık Zara ve H&M'den önce LC Waikiki'yi gözetiyoruz. Çünkü bunu hak ediyor.

10- Geçmişte projelere yabancı bankalar kredi verirken, bugün yerel bankalarımız destek veriyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz