Deneyim arttıkça yaratıcılık da artar

Bir şirket, genellikle bu deneyim rezervi sayesinde geçmişten gelen muhteşem fikirlerle ilgili heyecan verici yeni uygulamalar yaratabilir.

3.09.2014 21:17:520
Paylaş Tweet Paylaş
Deneyim arttıkça yaratıcılık da artar
Kurumsallaşmış hemen her şirkette, muhakkak çok uzunca bir süredir çalışan ve kendileri dışında herkesin onlar olmaksızın bu şirkette işlerin çevrilmesinin imkansız olduğunu düşündüğü emektarlar vardır.

Onlar, her bir müşteriyi tek tek bilir veya işlerin halledilmesinde birer uzmandır ya da ortaya kimsenin nasıl çözüleceğini bilmediği bir sorun çıktığında geçmişte işe yaramış bir çözümü hemen hatırlayıp sorunu oracıkta çözüverir. Bu yüzden bazıları, mevcut pozisyonlarından gayet mutludur ve asla terfi beklemezler. Ancak pek çok bakımdan onlar, aslında sizin “yıldız oyuncularınızdır”, çünkü şirketle ilgili derin bilgilerine paha biçilmez ve sıklıkla yerleri doldurulamaz.

Bir şirket, genellikle bu deneyim rezervi sayesinde geçmişten gelen muhteşem fikirlerle ilgili heyecan verici yeni uygulamalar yaratabilir. Bazen en deneyimli insanlarınız, yeni bir şeyler yerine geriye dönüp bakılmasını önerebilir ve bu aslında çok faydalıdır. Çünkü yeniymiş gibi algılanan pek çok fikir, aslında geri kazanılmış eski fikirlerden başka bir şey değildir.

1970’li yıllarda Virgin’de ilk plak mağazamızı açtığımız zaman çoğu ergen müşterilerimiz için kahvenin ve minderlerin ücretsiz olduğu bir takılma atmosferi yaratmaya çalışarak onları rahatlatır ve müzik hakkında düşünmeye yönlendirirsek birkaç plak daha fazla satabileceğimizi ümit ederdik. Zamanında bu neredeyse devrim yaratmış bir yenilikti ve rakiplerimizin çoğu, bizi işten zerre kadar anlamayan bir avuç çılgın çocuk olarak görüyor ve dışlıyordu.

Ben çılgın bir çocuğu nelerin motive edebileceğini ancak çılgın bir çocuğun anlayabileceğini düşünüyorum. Zira aradan geçen birkaç on yılın ardından Virgin Megastore dünyanın en büyük müzik perakendecilerinden biri olup çıktı. Bir sonraki on yılda Virgin Atlantic’i kurduğumuz zaman bu fikir yine bizim için son sözü söyleyen bir fikir olmuştu. İçinde çeşitli ücretsiz yiyecek ve içeceğin sunulduğu, kuaför salonunun, jakuzinin ve masaj servisinin de olduğu, çabucak meşhur olan Clubhouse Lounges gibi birinci sınıf hizmetler tasarladığımız bu şirketle çıtayı biraz daha yükselttik.

Ancak bu fikir temelde aynıydı ve her ne kadar rakiplerimiz bu “gereksiz masrafın” sadece bizim ölüm fermanımız olduğunu dü-şündüyse de 30 yıl sonra bizim bu lüks hizmetlerimiz halen ödüller kazanmaya devam ediyor ve rakiplerimiz de halen bize yetişebilmek için kendilerini paralıyor.

2012’de İngiliz hükümetinden ipotekli ev kredisi şirketi Northern Rock’ı satın aldığımızda, bu fikir neredeyse bizim DNA’mızın bir parçası haline geldi. Virgin Money’deki müşterilerimiz için perakende bankacılığın kasvetli yüzünü değiştirmeye kararlıydık ve bu yüzden bankanın web sitesi ile uygulamalarında çok sayıda hassas ayar yaptık. Ancak insanların dikkatini gerçekten fevkalade çeken asıl inovasyonumuz ise ekibimizin tecrübeli üyelerinin derin bilgi birikimleri sayesinde ortaya çıkan bir inovasyon olan Virgin Money Lounges hizmetlerini başlatmamız oldu.

Banka şubelerinden ayrı binalarda verilen bu özel hizmetlerle ergen plak müşterileri ve birinci sınıfta uçanlarda işe yarayan konsepti yeniden piyasaya sürmüş olduk. Ancak bu sefer şehrin ortasında kendilerine sığınacak sessiz köşe arayan banka müşterilerimize güvenli bir liman sunduk.

İster bir fincan kahve içip dinlenmek ister bir e-posta gödermek isterse de telefonla evi aramak veya bebeklerinin altını değiştirmek için olsun orası Virgin Money müşterilerinin bu gibi işlerini halledebilecekleri bir yer oldu. Bu, bizi diğer sıkıcı bankacılık kesiminden farklılaştırmakla kalmadı, aynı zamanda olağanüstü çok sayıda yeni müşteri gelmesini sağladı.

Bir şirketin kurucusu olarak eşsiz bir konumunuz vardır. İşin başından beri şirkette olanlarla hem iyi hem kötü gününüzde yanınızdan ayrılmayanlar hariç kendi şirketinizi kimse sizden daha iyi bilemez. Bu yüzden yıllar içinde ne olursa olsun sizin yanınızdan ayrılmamış olan insanlarla daima dirsek temasında olmaya çalışın ve sadık bu elemanların asla itilip kakılmasına izin vermeyin. Onlara kendilerine değer verildiğini hissettirin.

Eski bir Fransız atasözünde anlatıldığı gibi “Değişen ne kadar çok şey varsa değişmeyen de o kadar çok şey vardır.” Yeni kurulmuş şirketiniz, 2 yaşını doldurduğu zaman siz ve ekibiniz sayısız sorunun üstesinden gelmiş olacaksınız. Bu yüzden 20 yıl sonra bu deneyimin şirketiniz için ne anlama geldiğini hayal etmeye çalışın. Eğer çalışanlarınıza iyi muamele ederseniz o zaman siz de en zoru başarmaya ve hedefleri yükseltmeye çalışır bir pozisyonda olabilirsiniz.

BAŞARI İÇİN İŞE KÜÇÜK BAŞLAYIN ”
Son birkaç yıl içinde yeni kurulup da çabucak milyar dolarlık satın almalara söz konusu olan o kadar çok yeni kurulmuş teknoloji şirketi gördükten sonra bazı çömez girişimciler, bir şirket kurmanın hemen sona eren bir kısa mesafe koşusuna benzediği yanılgısına düşebilir. Gerçekte ise bu sadece birkaç kişinin ayakta kalabildiği uzun bir maraton koşusudur. Bloomberg'e göre yeni kurulan her 10 şirketten 8'i, ömürlerinin ilk 18 ayı içinde batıp gidiyor.

10 şirket içinde ayakta kalan ikisi ile dükkanı kapatıp giden 8'ini birbirinden ayırt etmeye yarayacak kesin ve hızlı bir kural maalesef yok. Şirketleri tehdit eden meydan okumalar, ne yaparlarsa yapsınlar bir anda pıtırak gibi karşılarına çıkabilir. Ancak kurumunuzu bunlara karşı korumanın en iyi yollarından biri de aklınızda sürekli uzun vadeli seçimler
yapmaktan geçer. Aşağıda size önünüzdeki yıllarda alacağınız kararların bir fark yaratacağı 3 alan hakkında tüyolar vereceğim.

1- MÜŞTERİLERİNİZİ BÜYÜK BİR DİKKATLE SEÇİN
Yeni bir şirket kurduğunuzda bazen sırf müşteri kazanma uğruna altından kalkamayacağınız siparişler almak veya sözleşmelere imza atmak gibi işlere kalkışabilirsiniz. Bunlar neredeyse her zaman çok büyük bir hatadır. Eğer şirketiniz muazzam hızlı büyüyorsa muhtemelen sonunda bu müşterilerinizi şaşkına çeviren bayağı bir ürün veya hizmetle ortaya çıkar ve şanssızsanız da bütün bir kurumu serbest düşüşe geçirirsiniz.

Şirketinizi kurduğunuz ilk telaşlı günlerde biraz mola vermek zor olabilir. Ancak herhangi bir sözleşmeye imza atmadan önce aklınızdan büyük resmi çıkarmaksızın yazılanları büyük bir dikkatle okumalısınız. Bazen yavru kuş şirketinizin iyiliği için bir siparişi reddetmeniz gerekebilir. Küçük de olsa bir iş kaçırmış olursunuz, ancak istikrarlı bir büyümeye odaklanmak her zaman çabuk zaferler kazanmaktan iyidir. Zaten biz de 40 yılı aşkın bir süredir Virgin Group'u bu sayede büyütebildik.

Yeni kurulmuş teknoloji şirketlerinin bir numaralı katili, nakit akışı sorunlarıdır. Bu yüzden herhangi bir anlaşmayı gözden geçirirken ödemelerin nasıl yapılacağını netleştirmeyi sakın ihmal etmeyin. Küçük şirketlerin yüzleştikleri ortak sorun, büyük kuruluşlardan tahsilatlarını geç yapmalarıdır ve bu yüzden herhangi bir sözleşmeye imza atmadan önce muhakkak ödeme koşullarını netleştirin. Şayet kuruluşunuzun sağlığı için gerekliyse sakın önceden peşinat istemekten korkmayın.

Ürün veya hizmetinizin teslimatını yapmaya başladığınızda önceden uzlaşıldığı gibi faturanızı hemen kesip gönderin ve ödemeleri yakın takibe alın. Eğer sorunlar yaşarsanız tedarikçilerinize karşı dürüst olun ve sıkıntılarınızı anlatın. Böylece size ödeme yapılıncaya kadar beklemelerini ve şirketinize destek çıkmalarını sağlayabilirsiniz.

2- ÇALIŞANLARINIZI AKILLICA SEÇİN
Maliyetine katlanamayacağınız elemanları işe almak yerine işe küçük başlayın. Mesela ben ilk işim olan öğrenci dergisini cebimde sadece 300 sterlinle bir telefon kulübesinden idare edecek şekilde kurdum. Her şeyi kendiniz yapmak size çok zor gelebilir. Ancak bu durum aynı zamanda kendi fikrinizin güçlü ve zayıf yanlarını çok daha çabuk keşfetmenize de yardımcı olacaktır.

İşe eleman alabilecek kadar fonlara erişebildiğiniz zaman şirketinizin amacını çok iyi anlamalarını ve benimsemelerini sağlayın. Bu sayede başarılı olabilmek için ekstra yol kat etmeleri konusunda motive olacaklardır.

3- KENDİNİZE BİR AKIL HOCASI BULUN
Virgin Atlantic'i kurduğumuzda akıl hocam Laker Airways'in kurucusu muhteşem Freddie Laker'dı. Bir araya gelmeden çok önce British Airways onun şirketini bu piyasadan ekarte etmişti. Onun tavsiyeleri sayesinde British Airways'i dehşete düşürecek derecede fevkalade başarılı bir havayolu şirketim oldu.

O, en mükemmel akıl hocası sınıfındandı. Daha önce aynı piyasada şirkete sahip bir girişimci olduğundan tam bir hata yapmak üzereyken beni hemen uyarırdı. Ve bana hatırlattığı üzere şayet bir hata yaparsanız her şeyinizi kaybetmiş olmazsınız. Burada asıl önemli olan yaşadıklarınızdan çıkardığınız derslerdir.

Eğer kendinize bir akıl hocası bulmakta zorlanıyorsanız o zaman Evenbrite gibi web siteleri size yardımcı olabilir. Aslında girişimci toplantılarında veya diğer buluşmalarda da potansiyel akıl hocalarıyla tanışma ihtimaliniz oldukça yüksek. Buralarda hevesli girişimcilerin birbirlerine nasıl yardımcı olmaya çalıştığını görmek gerçekten çok şaşırtıcıdır. İster Pakistan’da veya Peckham’da isterse Portland’da ya da Peru’da yaşıyor olun bizler hepimiz aynı topluluğun birer parçalarıyız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz