En başarılı öğrencim

İşte patronların, iftihar listesindeki “öğrencileri”…

29.07.2016 11:15:590
Paylaş Tweet Paylaş
En başarılı öğrencim
Herkesin iş hayatında ilham aldığı, büyük dersler öğrendiği bir “öğretmeni” olmuştur. Birilerinin akıl hocalığında ilerlemiş, kariyer basamaklarını o duayenin rehberliğinde tırmanmıştır. Türk iş dünyasında da böyle örneklere sıklıkla rastlanıyor. Hatta bu “öğretmenler” öyle değerli ki uzun yıllar geçse bile onların emekleri asla unutulmuyor. Tabii bir de madalyonun diğer yüzü var: Öğrenci tarafı… Onlar da hocalarının aklında kalıyor mu? Görünen o ki kalıyor. Örneğin Yataş Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Altop, “İş hayatında şimdiye kadarki en iyi öğrencilerimden biri İzzet Sümer’di” diyor. Sümer’in yetişmesinde çok emeği olduğunu söylerken, onun çalışkanlığını ve başarısını vurgulamadan geçmiyor. Sümer, bugün Boydak Holding CEO’su. Yani Altop’un en önemli rakiplerinden birinin tepe yöneticisi. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’ın “en iyi öğrenci” dendiğinde ilk aklına gelen isim, şu anki CEO’su Süha Güçsav. Akın, “20’li yaşlarda bizimle çalışmaya başlamıştı ve şu an geldiği nokta, onun ne kadar iyi bir yönetici olduğunu gösteriyor” diye anlatıyor başarılı yöneticisini… Duayen profesyonellerden Caner Tunaman ise “Türkiye’den isim verip kimseye haksızlık etmek istemem” diyerek yurtdışından, 90’lı yıllardan bir ismi paylaşıyor. Tunaman’ın en iyi öğrencilerinden olan Marcello Bottoli, yıllar içinde Louis Vuitton ve Samsonite gibi dünya devi markaların CEO’luğunu üstlenmiş bir yönetici. Tunaman, Bottoli için “Marcello bana hala Caner Ağabey der ve sık sık akıl sorar” diyor. Ulaştığımız örnekler, patronların “ışık gördükleri” ve emek verdikleri isimler konusunda hiç yanılmadıklarını ortaya koyuyor. Çünkü her biri, bugün çok önemli noktalara yükselmiş durumda. İşte patronların en değerli öğrencileri ve onlarla tanışma hikayeleri…
ŞİMDİ RAKİBİN CEO’SU
Yataş Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Altop, mobilya ve yatak sektörünün deneyimli isimlerinden biri. Çok uzun yıllardır iş hayatının içinde. “2016’da iş hayatımın 40’ncı yılını tamamlıyorum. 40 yılda çok değerli kişilerle çalışma fırsatı buldum” diyen Yavuz Altop için 3 kişinin yeri ayrı. Onlardan ilki, geçtiğimiz günlerde Boydak Holding CEO’luğuna atanan, Mondi markasının kurucusu İzzet Sümer. Altop, en iyi öğrencim dediği isimleri şöyle sıralıyor: “En iyi öğrencilerim diyebileceğim 3 kişi İzzet Sümer, Güvener Ferrah Baş ve Yılmaz Kalyoncu’dur. Bu üç arkadaşımızın ortak yönleri özveriyle çalışmalarıydı. Yıllar önce hepsi gençlerdi, gelecek beklentileri vardı.” Altop, onları nasıl yetiştirdiğini ise şöyle anlatıyor: “İzzet Sümer’i ilk önceleri, başarılı bir satış elemanı olması için yetiştirmeye çalıştım. İlk 3 ay iş bitiminde her akşam ben müşteri olurdum ve bana mal satmaya çalışırdı. Böylece çok iyi yetişerek bölge satış müdürlüğüne kadar yükseldi. O yıllarda konsept mağazalarımız yoktu. Anadolu’daki bütün sünger ve yatak satan ticaret erbabına İzzet Bey mal satardı. 12 yılda aldığı hiçbir çek karşılıksız çıkmamıştır. Güvener Ferrah Baş’ın da müşterilerle diyalogu çok iyiydi. İlk geldiğinde 4 yıllığına noterden sözleşme yapmıştık. İkinci yılında çok başarılı bulduğum için 4’üncü yılda alması gereken maaşı vermiştim. Belirlediğim fiyatın üzerinde satışlar yapardı.” Yanında yetişen bu isimlere verdiği en önemli nasihatin “Rakibi kötülemeyin” olduğunu belirten Altop, ekliyor: “Bizde rakip yok, meslektaş vardır. Müşteri ziyaretlerinde çok dikkatli konuşmalarını söylerdim. Hiçbir zaman rakip ürünleri kötülememelerini tembih ettim. Bu 3 arkadaşım da yıllar önce bizden ayrıldı. Bugün yeniden birlikte çalışma fırsatımız olsa, herhalde ben onlardan birtakım şeyler öğrenirim.”
AKIN’IN EN İYİLERİ, C LEVEL’DA
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, iş dünyasının renkli isimlerinden. Ekibindeki yöneticileri, özellikle A takımındaki isimler, uzun yıllardır değişmiyor. Zaten Hamdi Akın da “Benim yöneticilerim çok uzun yıllar benimle çalışır. Örneğin TAV CEO’muz Sani Şener, buna iyi bir örnek. Ancak ‘öğrencim’ dersek, 180 CAPITAL 6 / 2016 genç yaşlarda yanıma gelen ve o günlerden beri benimle olan isimleri paylaşmam daha doğru olur” diyor ve ekliyor: “Bir anlamda Akfen Okulu’nda yetişen isimler dersek, ilk olarak şu anki CEO’muz Süha Bey’i (Güçsav) sayabilirim. Çok genç yaşlarda, 20’li yaşlarda bizimle çalışmaya başlamıştı ve şu an geldiği nokta, onun ne kadar iyi bir yönetici olduğunu gösteriyor. Ayrıca yine üniversiteden mezun olur olmaz bize katılan, çok genç yaşlarda grubumuza giren, şu anda hukuk konularından sorumlu genel müdür yardımcımız ve baş hukuk müşavirimiz olan Sıla Cılız İnanç da en iyi öğrencilerimden biridir. Sıla Hanım, mezun olduktan sonra holdinge staja gelmişti ve o günden beri bizimle. Kendisi, bugün Akfen’in dört büyüğünden biridir. En iyi ve başarılı öğrencim dediğimde, bu iki yöneticimi rahatlıkla sayabilirim. Zaten o yüzden onları yıllardır hiçbir yere bırakmıyorum. Hep benimleler...” Peki bu iki ismi Hamdi Akın’ın gözünde değerli kılan ne? Hamdi Akın, yanıtını biraz esprili bir şekilde veriyor: “Onları benim için değerli kılan özellikleri, çok genç yaşta benim yanıma gelip benden başka kimseyi tanımamış olmalarıdır. Gözlerini bizimle açtılar, umarım bizimle de kaparlar.”~KAMIŞLI’DAN 3 İSİM 
Şu anda Esas Holding yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra Esas Gayrimenkul’ün de yönetim kurulu başkanlığını yürüten Erhan Kamışlı’nın verdiği isimler, Sabancılı yıllarından… Kamışlı’nın çok başarılı bulduğu ve “Üzerinde çok emeğim var” dediği ilk isim Mehmet Hacıkamiloğlu. Şubat 2016 itibarıyla Sabancı Holding Çimento Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olan Hacıkamiloğlu’nun çok başarılı bir yönetici olduğunu söyleyen Kamışlı, şöyle devam ediyor: “Mehmet Bey ile uzun yıllar mesaimiz oldu. Üzerinde de çok emeğim vardır. Çok başarılı bir yöneticidir. İkinci olarak Hakan Gürdal’ı sayabilirim. O da Sabancı Grubu kökenlidir. Hakan Bey, şu anda dünyanın en büyük çimento şirketlerinden Heidelberg’de Afrika&Doğu Akdeniz Bölgesi’nden Sorumlu CEO konumunda. 17 ülkenin yönetiminin başına geçti.” Erhan Kamışlı’nın iftihar listesindeki üçüncü isim, yine bir çimentocu… “Son olarak Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay’ı sayabilirim” diyen Kamışlı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çimento, çok erkek egemen bir sektör. Nevra Hanım belki de dünyadaki tek kadın çimento genel müdürüdür. Böyle bir sektörde çok başarılı biçimde yoluna devam ediyor. İş yapışını çok beğendiğim, çok başarılı bulduğum yöneticilerden biridir.” Peki bu 3 ismi Erhan Kamışlı için değerli kılan özellikleri neler? Kamışlı, şöyle anlatıyor: “Uzun yıllar çalıştığım, üzerinde epey emeğim olduğunu da düşündüğüm bu isimleri benim gözümde değerli kılan birçok nitelikleri var. Öncelikle hepsi ilişki yönetiminde çok başarılı. Üçü de ilişkici insanlar. Konuyu yönetmeyi biliyorlar, alanlarına hakimler. Çok çalışkanlar. Ekiplerindeki insanları dinliyorlar ve ‘Ben her şeyi biliyorum’ demiyorlar. Ama en önemlisi ekip yönetimini ve delege etmeyi biliyorlar. Bence bir yönetici için delege etmek çok önemli bir meziyettir.”
“HEPSİ AYRI DEĞERLİ”
Limak, Türkiye’nin önde gelen gruplarından biri. Grubun ortaklarından Nihat Özdemir enerjiden inşaata kadar çok sayıda sektörde deneyimli bir işadamı. Tabii şimdiye kadar yakın mesai yaptığı onlarca yöneticisi oldu. Ancak birkaçının onun gözündeki yeri farklı. Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’e “en başarılı öğrencilerini” sorduğumuzda birden fazla isim paylaşıyor. Yanıtları şöyle: “Birçok farklı sektördeyiz. Her sektör için ayrı ayrı sayarsam, birkaç isim öne çıkabilir. Örneğin turizm alanında, turizm grubunun genel koordinatörü Kaan Kavaloğlu ve yeğenim Hakan Saatçioğlu var. Bu iki arkadaşımız, turizmdeki işleri taşıdılar ve bu noktalara getirdiler. Çimento grubumuzun CEO’su Gültekin Aksüyek, uzun yıllardır benimle yola devam eden, grubumuza önemli katkıları olan bir isim. Geldiğinde bir fabrikamız vardı. Bugün yurtdışı dahil 13 fabrikamız var. Çimentodaki büyüme hikayemiz Gültekin Bey ile birlikte gerçekleşti ve şu anda da CEO’muz. Önemli yetkileri ve sorumlulukları var. Biz de tabii sürekli onun başarısını ölçüyoruz ve bu şekilde yolumuza devam ediyoruz. İnşaatta ise başarılı bulduğum, şirketimize çok önemli katkılarda bulunan birkaç isim var. Üst yapılar grubunda Feyiz Genç ve Bahattin Özdemir; altyapı grubunda ise Mustafa Baştürk ve Murtaza Burgaz gibi arkadaşlarımız, hem benim iyi öğrencilerim hem iyi yöneticilerimdir. Enerjide ise Limak Enerji CEO’muz Birol Ergüven’i sayabilirim. Aramıza katıldığından beri enerji stratejimiz daha şekillenmiştir.” Adını unuttuğu isimler olabileceğini belirten Nihat Özdemir, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu yöneticilerimizin ve adını unuttuğum birçok arkadaşımızın, şimdiye kadar grubumuza çok önemli katkıları oldu. Tabii benim de muhakkak onlara olmuştur. Öncelikle bizim şirketlerimize gelip çalışan, bizi tercih eden herkese teşekkür ederim. Çünkü Limak’ı bu noktaya getiren asıl onlardır. Biz hissedar veya patron olarak yön çizeriz, gerekli bazı kararları alırız ama bu kararı uygulayan ve uygulatanlar, profesyonel arkadaşlarımızdır. Dolayısıyla hepsi benim için çok değerli.”
KİŞİ DEĞİL EKİP DİYENLER
Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, tek tek isim vermek istemiyor. Ancak en başarılı bulduğu yöneticilerinin ortak niteliklerini şöyle sıralıyor: “En iyi öğrencim diye bir yaklaşımım yok. Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız en iyileridir. Şirkete bağlı olmaları, kendi işi gibi fedakârca çalışmalarını takdir ederim. Mümkün olduğunca işe en alt kademeden başlamalarına dikkat ederiz. Merdivenleri birer birer çıkanlar, işlerini, bulundukları yeri hazmederler ve piramidin tepesine çıkarlar. Bu da başarılı olmalarını sağlar. Bizimle çalışanlar emekli olana kadar çalışır. İsterlerse danışman olarak görev alırlar. Bir bölümü şirketlerde yönetim kurulu üyesi olur. Bunları kişinin istemesi kadar çalıştığı süre içindeki performansı, başarısı, iletişim ve ilişkileri belirler.” Büyük veri girişimi Maana’nın kurucusu ve CEO’su Babür Özden’in de şimdiye kadar birlikte çalıştığı ve etkilendiği onlarca isim olmuş. Ancak o da tek tek isim vermeyi tercih etmeyenlerden. “Aslında tek tek hiçbirimizin bir değeri yok. Buna ben de dahilim. Bütün olarak, ekip olarak değerliyiz. Bu bağlamda hiçbir arkadaşımı ayrı tutamam, isim veremem. Diğerlerine haksızlık etmiş olurum” diyor ve konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor: “Ancak geriye dönüp baktığımızda Superonline’ı bir okul gibi düşünürsek, bugün piyasada çok önemli noktalarda olan, çok değerli isimlerin, bir zamanlar o okuldan geçtiğini görürüz. Superonline benim için de bir okuldu. Konuya başka bir açıdan, ‘benim hocam’ olarak bakarsam ise en ilham aldığım ismin Burhan Karaçam olduğunu söyleyebilirim. Nasıl yönetici olunacağını bana o öğretmiştir. Fikrimi ona anlattığımda dinlemeseydi, Superonline hiç olmayabilirdi. Bir liderin en önemli meziyeti gerçekten dinleyebilmek olmalıdır. Burhan Bey de tam öyle bir hocadır.”~EMİN HİTAY HİTAY HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“İKİ ÇOK DEĞERLİ YÖNETİCİM OLDU”
KİM BU İSİMLER?

İlk aklıma gelen isim Alpay Sidal. Kendisi şu anda Ingenico’nun Türkiye ve Ortadoğu genel müdürlüğünü yürütüyor. Uzun yıllar grup şirketlerimizde beraber çalışmıştık. Onun dışında Soner Caşur var. O da uzun yıllar Verifone’un genel müdürlüğünü yapmıştı. Her ikisi de çok değerli yöneticilerdir. Soner Bey, şu an hem girişimci hem yönetici olarak piyasada devam ediyor.
NEDEN İYİLER?
Geriye dönüp baktığımda, birlikte çalıştığım eski yönetici arkadaşlarım arasında “yıldız” diyebileceğim bu iki isim var. Her ikisi de hedeflerine çok iyi odaklanan, çok iyi konsantre olabilen insanlar. İkinci olarak, işlerinin tüm detaylarını biliyorlar ve gerekirse o detaylara inebiliyorlar. Üçüncüsü de her ikisi de çok iyi liderlik yapabiliyorlar. Tabii bu nitelikler, doğal olarak bu arkadaşlarımızı “çok iyi yönetici” sınıfına taşıyor.

CANER TUNAMAN RECKITT BENCKISER TÜRKİYE YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“HALEN AKIL DANIŞIR”
YURTDIŞINDAN BİR İSİM

En iyi öğrencim olarak yurtiçinden değil de uluslararası kariyerimde yetiştirdiklerimden bir isim seçtim: Marcello Bottoli. 1990’ların başlarında, dünya başkan yardımcısı olduğum Benckiser daha yeni dünyaya açılıyordu. İspanya’nın bir numaralı deterjan şirketi satılıktı. Bir günde satın alma işini bitirdik. Başkanımız mevcut organizasyondaki kişileri tanımam için birkaç gün kalmamı söyledi. Birçok iyi eleman çoktan ayrılmıştı. Geriye kalmış pek az kişiden Marcello Bottoli ismindeki pazarlama müdürünün çok atak biri olduğunu gördüm. Ancak o da ayrılmak üzereydi. Konuştum ve ikna oldu.
NASIL YETİŞTİRDİM?
Almanya’daki merkez ofiste çalışmaya başladı. Kısa zamanda çok şey öğreniyordu. Zaten hızlı bir öğrenme kabiliyeti vardı. Bu arada sık sık Türkiye’ye gelip gidiyordu. Türkiye’de etrafımdakilerin bana, “Caner Ağabey” diye hitap etmeleri dikkatini çekti. Anlamını öğrendikten sonra “Ben de size Caner Ağabey diyebilir miyim” diye sordu. O günden beri bana Caner Ağabey der. Marcello, kısa sürede dünya pazarlama kategorilerinin önemli birinden sorumlu başkan yardımcısı oldu.
ŞU ANDA NEREDE?
2000’li yılların başında 45 yaşındayken bir gün beni aradı ve “Louis Vuitton beni transfer etmek istiyor, dünya başkanı yapacaklarmış, size danışıyorum” dedi. Çok arzulu ve hırslıydı. Mani olmadım. Ama orada başarılı ve mutlu olacağından kuşkulu olduğumu söyledim. 4 yıl kalabildi. Bir süre sonra “Samsonite dünya başkanlığı teklif ediyor, sen de katılır mısın?” dedi. Ben artık çok seyahat etmek istemediğimi belirterek katılmadım. Ancak Marcello eski alışkanlığıyla bana sık sık akıl danışmaya devam etti. Samsonite macerası da 3 yıl sürdü. Şimdi büyük bir uluslararası yatırım danışmanlık şirketinin yönetim kurulunda görev yapıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz