1 numaralı prensibim

İş dünyasının duayen isimleri, başarılarını yıllardır ödün vermedikleri prensiplerine borçlu. Her birinin 1 numaralı prensibi ise farklı… Kimi dürüstlüğü, kimi adaleti, kimi ise insana değer vermeyi iş hayatındaki prensipleri arasında ilk sıraya koyuyor. Disiplinden ve ekip çalışmasından vazgeçmeyenler de az değil. Duayen patronlara ve Türkiye’nin önde gelen CEO’larına hayatlarındaki en önemli prensibi sorduk…

19.03.2015 10:51:370
Paylaş Tweet Paylaş
1 numaralı prensibim
HÜSNÜ ÖZYEĞİN / FİBA HOLDİNG YKB
“En önemli husus doğru ekip”

Benim için iş hayatındaki en önemli husus, hep insan kaynağı olmuştur. Eğer doğru bir ekip kurarsanız başarının en büyük adımını atmış olursunuz. Ekipte elbette yöneticiler çok kritiktir. Onların seçimlerine de çok özen göstermeye çalışırım. Ama bu yeterli değil. Benim için her seviyede, her birimde insan önemli. Bu nedenle en önemli prensibim, şirketlerimde her seviyede insanla temas kurmak, onlardan bilgi almak ve fikirlerine başvurmaktır. Şubede veya mağazada doğrudan müşteri ile ilişkisi olanlardan, operasyonda uğraşanlardan çok önemli bilgiler edinir ve morallerini ölçmeye çalışırım. Bunu da bir aracıyla değil, kendim doğrudan yaparım. 
Zaman zaman şubeleri, mağazaları, şirketleri ziyaret ederek, zaman zaman da hafta sonu dahil telefonla arayarak... Herkesin işin bir parçası olduğunu ve önemli olduklarını mesajını vermek istiyorum. Bu şekilde ben de işlerime daha hakim olabiliyor, piyasa bilgilerini daha yakından takip ediyor ve nabız yoklayabiliyorum. Bunun dışındaki diğer önemli prensiplerim: Gelen her mektubu ve e-postayı gecikmeli de olsa mutlaka okurum ve geri dönerim. Eğer çok önemli başka bir şey yoksa her cumartesi ofisimde çalışır, gelen e-postaları, raporları okurum. Bu şekilde hafta içinde birikmiş işlerimi toparlarım.

MEHMET NANE / CARREFOURSA GENEL MÜDÜRÜ 
"ZAMAN YÖNETİMİ OLMADAN ASLA..."

Aslında birçok prensibim var ama en önemlisi etkin zaman yönetimi diyebilirim. İş hayatım boyunca zaman yönetimine hep özen gösterdim. Gün içinde mutlaka önceliklerimi belirler, oluşturduğum planlama doğrultusunda çalışırım. Günlük toplantı, yazışmalar ve organizasyonlardan oluşan yoğun bir rutinim var. Böyle bir süreçte zaman yönetimi olmadan günü yaşamak, neredeyse imkansız… Sorumluluklarını, önceliklerini bilmek ve etkin zaman yönetimi gerçekleştirmek, zor zamanlarda sizi hep bir adım ileriye taşıyor. Bu sayede yer aldığım kuruluşların elde ettiği başarının bir parçası olmak, benim için en büyük mutluluk.
~
HAMDİ AKIN / AKFEN HOLDİNG YKB
"Network ve şeffaflık"

İş hayatına 22 yaşında atıldım ve ilk günden itibaren işlerime hep tam konsantre olmaya çalıştım. İşimi en iyi şekilde yapmayı ve mahcup olmadan zamanında teslim etmeyi kendime prensip edindim. Bu nedenle üzerinde çalıştığım konu her neyse tam olarak odaklanarak ve yaşayarak sonuçlandırmaya çalıştım. İşimizle ilgili iyi sonuçlar almak adına, birlikte çalıştığım insanlarla iyi anlaşmayı ilke edindim. Bu nedenle iş hayatımın önemli bir bölümünü birlikte iş yaptığım insanları tanımaya, onları iyi yönetebilmeye ve onlarla iyi geçinebilmeye ayırdığımı söyleyebilirim. Bu sayede iyi bir de networking oluşturduğumu düşünüyorum. Hem ilham hem fikirlerin dayanışma içinde güç birliğiyle hayata geçirilmesi noktasında networking oluşturmanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Ayrıca her şeyin şeffaf olmasına önem verdiğimi de söyleyebilirim. İşlerimizi dürüstçe yaparak, çevremizdeki insanların bizlerden şikayetçi olmaması ve kötü bir izlenim bırakmamak için çok çalıştık. Bunun neticesinde de doğru işlerde, doğru ortaklıklar kurmayı başardık. 

AHMET SAİD KAVURMACI / AYDINLI GRUP CEO
"ORTAK AKILLA İLERLERİM"

En önemli prensibim, istişare ve ortak akıl. Bu kültürü en önemli temel değerlerimizden biri olarak yaşatmak benim için çok önemli. Bu prensip sayesinde, aldığınız bir karar neticesinde zarar bile oluşsa yeni bir istişare toplantısıyla herkes bu zararı ortadan kaldırmak üzere tekrar bir ortak akıl üretiyor ve böylece problemin üstesinden gelmek kolaylaşıyor. Aksi taktirde, tek bir kişinin kararlarıyla yürütülen, işi icra edenlerin fikirlerinin alınmadığı işlerde, sıkıntılar çıktığında kişilerin problem çözme arzuları da kalmıyor. İşi tek başına tarif eden ve karar verenin, yeni bir talimatı bekleniyor. Bu prensipte en önemli konu, işin en tepe yöneticisinin yeterince analiz-sentez kabiliyetine sahip nitelikli bir kadroyla çalışmasıdır.
~
NİHAT ÖZDEMİR LİMAK ŞİRKETLER GRUBU YKB
"Yakın takipten vazgeçmem"

İş hayatımda en önemli prensibim, işleri yakından takip etmek ve tüm paydaşlarımızla her düzeyde iletiKime açık olmak. Örneğin fabrikalarımızı, inşaat projelerimizi, enerji tesislerimizi düzenli olarak ziyaret ederim. Tecrübelerim bana birebir takip edilen işlerin çok daha hızlı ve kaliteli sonuçlar doğurduğunu gösterdi. Projelerin bulunduğu yerlerde, yerel yöneticilerle, yöre halkıyla ve çalışanlarımızla kurulan yakın iletişim, işleri teknik ve sosyal tüm boyutlarıyla görmeye, daha hızlı, isabetli ve karşılıklı yarar sağlayan kararlar almaya imkan veriyor. Elbette bu derece yakından takip de çok çalışmakla mümkün oluyor. Bu prensibin en büyük zorluğu, uzun çalışma saatleri. 

ZEYNEP BODUR OKYAY / KALE GRUP BAŞKANI
"Adil olmak ve hak yememek"

En önemli prensibim adil olmak ve hak yememek. Bazen bu sebeple para kaybediyorum ama rahat uyuyorum. Babam İbrahim Bodur’un bana yaptığı gibi ben de evladıma iyi ve itibarlı bir isim bırakmak için adil olmaya ve hak yememeye özen gösteriyorum. İyi bir isim bırakmanın bizim kültürümüzde çok değerli bir yeri var. Bu o kadar gönülden gelen bir ilke ki beni bir kez dahi zorlamadı. Başkasının hakkını yememek için bazen kendi hakkımdan feragat ediyorum. Ama gönül koymuyor, helalliğimi esirgemiyorum. Bu sayede içim hep rahat oluyor. 

HAMDİ AKIN / AKFEN HOLDİNG YKB
“Network ve şeffaflık”

İş hayatına 22 yaşında atıldım ve ilk günden itibaren işlerime hep tam konsantre olmaya çalıştım. İşimi en iyi şekilde yapmayı ve mahcup olmadan zamanında teslim etmeyi kendime prensip edindim. Bu nedenle üzerinde çalıştığım konu her neyse tam olarak odaklanarak ve yaşayarak sonuçlandırmaya çalıştım. İşimizle ilgili iyi sonuçlar almak adına, birlikte çalıştığım insanlarla iyi anlaşmayı ilke edindim. Bu nedenle iş hayatımın önemli bir bölümünü birlikte iş yaptığım insanları tanımaya, onları iyi yönetebilmeye ve onlarla iyi geçinebilmeye ayırdığımı söyleyebilirim. Bu sayede iyi bir de networking oluşturduğumu düşünüyorum. Hem ilham hem fikirlerin dayanışma içinde güç birliğiyle hayata geçirilmesi noktasında networking oluşturmanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Ayrıca her şeyin şeffaf olmasına önem verdiğimi de söyleyebilirim. İşlerimizi dürüstçe yaparak, çevremizdeki insanların bizlerden şikayetçi olmaması ve kötü bir izlenim bırakmamak için çok çalıştık. Bunun neticesinde de doğru işlerde, doğru ortaklıklar kurmayı başardık. 
~
EROL BİLECİK / INDEX ĞRUP CEO
"HER TÜRLÜ İLETİŞİM KRİTİK"

Her şeyden önce iki temel prensibim var. Öncelikle gün içinde çok az ‘hayır’ demeye çalışırım. Özellikle iş arkadaşlarıma karşı... İkincisi ise iletişime verilmesi gereken önemin farkında olduğum için gelen bir e-posta veya telefona gün bitmeden mutlaka dönmeye çalışırım. Çünkü iletişim hayatın olmazsa olmazlarından. İnsanları yanıtsız bırakmamak ve danıştıkları konularda görüş vermek bence çok önemli. Karşılıklı saygının da bir göstergesi. Her zaman ‘hayır’ dememek için özen göstermek ise sizi zaman zaman yoruyor, daha fazla uğraş vermenize neden oluyor. Fakat bunun benim açımdan bir sorun yaratmadığını düşünüyorum. Ayrıca ‘hayır’ dememek ille de ‘evet’ demek anlamına da gelmiyor.

SÜREYYE CİLİV / TURKCELL ESKİ CEO
"En önemlisi takım olmak"

Benim için takım oyunu her şey. Büyük işlerin ancak iyi bir takımla başarılabileceğine inanıyorum. Çünkü takım halinde birbirimize güvenerek iş bölümü yaparak yeni dünyayı daha iyi okuyup başarı elde edebileceğimize inanıyorum. Son zamanlarda okuduğum kitaplardan biri olan ‘Boys in the Boat’ adlı kitap da takım oyununun ne denli önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu, kitap Washington Üniversitesi kürek takımında yarışan ve 1936 Berlin Olimpiyatları’nda şampiyon olmayı başaran 9 fakir yarışçıyı konu ediyor. Özetle Seattle kentinden çıkan bu 9 gencin bir ruhu ateşlediğini ve takım oyunu sayesinde başarılı olarak, Seatle’ın Amerika’nın en güzel şehri olmasına nasıl katkıda bulunduklarını anlatıyor.
~
SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU / ORKA GROUP YKB
“Takibi bırakmam”

En önemli prensibim, delege ettiğim işi takip etmektir. Bu, genç arkadaşlarımıza, öğrencilerime her zaman verdiğim bir öğüttür. Genelde bunun hep yararını gördüm, işlerin hep daha çabuk sonuçlanmasına sebep oldu. Bu prensibimin beni zorladığı pek olmadı. Sadece işlerin sonuçlanmadığını gördüğüm anlarda hayal kırıklığına uğruyorum tabii... 

NAFİ GÜRAL / KÜTAHYA PORSELEN YKB 
“İnsana değer veririm”

Temel prensibim insana değer vermektir. Şirket canlı bir varlık değildir. Eli ayağı beyni yoktur. Şirketi şirket yapan insandır. Yöneten, çalışan, tedarikçi, bayi, müşteri ne kadar katkı verirse şirket o ölçüde gelişir. Bu nedenle insana değer verilmesi en temel prensibimdir. Ekibimin tamamı aynı prensiplere odaklanmış olarak çalışır. Onun için başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Aslına bakarsanız, asıl başarı ekibimize aittir ve ben sadece ekibin bir ferdi konumundayım. 

SİNA AFRA / MARKAFONU KURUCU ORTAĞI
"Herkese aynı saygı"

İş hayatımda her daim uygulamadığım en önemli prensibim, herkese bana davranılmasını istediğim gibi davranmak oldu. Bu nedenle yeni tanıştığım herkese aynı saygı sınırları çerçevesinde yaklaşıyorum. Bunun en büyük avantajı, henüz yakından tanıma şansına sahip olmadığım insanları, dış görünümü veya unvanıyla değerlendirmemek ve onları bu kriterler doğrultusunda yargılamamak. Bu prensibi uygulamadığımda çok zorlandığımı hissediyorum.
~
HULİSİ ACAR / DOĞTAŞ KELEBEK GENEL MÜDÜRÜ
"EMPATİDEN ÖDÜN VERMEM"

Ekibimle çalışırken, bir probleme çözüm ararken veya inovatif bir açılım peşindeyken işe mutlaka dinlemekle başlarım. Proaktif dinleme modunda, özellikle o işi birebir yapanları etkin şekilde dinlerim, anlamaya çalışırım, detayları ve onların bakış açılarını öğrenirim. Bu şekilde ben, konuyla ilgili daha fazla bilgi ve veri sahibi olurken, karşımdaki kişiler de samimiyetle dinlendikleri için kendilerini iyi ve değerli hissederler. Zorluklarla baş etmek için çaba gösteren ve asla pes etmeyen bir yapım var. Bugüne kadarki başarılarımda her konuya bu prensiple yaklaşarak ekibimin desteğini maksimize etmenin büyük katkısını gördüm. 

SUZAN SABANCI DİNÇER / AKBANK YKB
"Disiplin, olmazsa olmaz"

En önemli prensip işi disiplinle ve işin gereğiyle yapmak. Bence iş hayatında disiplin olmazsa olmazdır. İş hayatındaki disiplin tabii ki işi iyi kavramanızı, iyi yönetmenizi, soru sorarken ve cevap alırken doğru noktaları yakalayabilmenizi, daha verimli ve daha aktif olmanızı sağlıyor. Eğer iş disiplininiz varsa işi iyi bilirsiniz, işe iyi hakim olursunuz. Ekibiniz de böyleyse başarı gelir. Örneğin bizim bankada benim üst düzey arkadaşlarımla yaptığım toplantılarda yarım saat 40 dakikayı geçmesini istemem. Çünkü iş ne ise konuya herkes daha evvel çalışmıştır ve hazırlıklı olarak toplantıya gelirler. Oturulur, disiplinli bir şekilde konuşulur ve kararlar alınır. Verimli olabilmek ve doğru kararları alabilmek için belirli bir disiplinle çalışmak çok kritiktir.
~
ÜÇ DEV ŞİRKETİN CEO’SU NE DİYOR? 

GÖKHAN ÖĞÜT / VODAFONE TÜRKİYE CEO 
HEP POZİTİF BAKARIM”

Her zaman, bir konunun önce olumlu taraflarını görmeye çalışırım. Pozitif tarafları yücelterek işe başlar, sonra da geliştirilebilecek yönlere odaklanırım. Pozitif bakış açısı ve motivasyonla başlayan işlerin başarıya ulaştığına inanıyorum. Ayrıca, başladığım bir işi asla tek boyutuyla değerlendirmez, 360 derece bakış açısıyla ele alır ve takımımın da bu bakış açısıyla hareket ederek işe katkıda bulunmasına önem veririm. Bu prensip, başarıya ulaşmamızda önemli bir araç oldu. Takım ruhuna ve birlikte başarmaya inanmak şart. 

HAYRETTİN ÇAYCI / SARKUYSAN GENEL MÜDÜRÜ
"İŞİMİN PATRONU OLDUM"

Aidiyet duygusu içinde istikrarlı ve sürekli gelişmeye odaklı çalışmayı hep ön planda tuttum. Diğer bir ifadeyle hep işimin patronu olduğum duygusunu yaşadım. Başarılarımı bu prensibime borçluyum. Kalıcı ve istikrarlı başarıların sürekli çalışma istediğine inanıyorum. Şüphesiz bu prensibime bağlılığım, iş hayatımla özel hayatımın dengelenmesinde bana zorluklar yaşatmıştır. Bunu da itiraf etmek zorundayım.

ALİ HAYDAR BOZKURT / TOYOTA TÜRKİYE PAZARLAMA CEO
"ZAMAN PLANINI ÇOK TİTİZ YAPARIM"

İş hayatındaki öncelikli prensibim, işleri tam zamanında veya öncesinde sonuçlandırmak ve mümkün olduğunca ertesi güne iş bırakmamak. Burada kastettiğim ‘işleri hızlı yapmak’ değil, zaman planını iyi yapmak. Çünkü ertelemek, başarı karşısındaki engellerin başında gelir. Başarının şartlarından biri de yaptığınız işlerde fark yaratmanızdır. Bunun için yaptığınız işe zaman ayırmalı, daha iyi nasıl yapacağınızı düşünmelisiniz. Ben hep şöyle düşünürüm: Pazartesi olunca hafta biter, ayın 15’i olunca ay, haziran olunca da yıl... Bu prensip sayesinde hem başarılı bir iş hayatım hem yoğunluğuma rağmen planlayabildiğim bir sosyal hayatım var. 
~
ORHAN ÖZER / TOYOTA OTOMOTİV CEO
"İŞİ SAHİPLENMEK VE ADİL OLMAK"

Çok çalışmak, işi sahiplenmek ve adil olmak, iş hayatımda vazgeçemediğim prensiplerimdir. 20 yıldır görev yaptığım Toyota’da tüm çalışma arkadaşlarım için adil bir çalışma ortamı oluşturmaya ve bunu sürdürmeye gayret ediyorum. Adil bir yönetim altında yaşayan ve bunu hisseden çalışanlar, kendilerini çalıştıkları kuruma daha bağlı hisseder ve işlerini daha çok sahiplenirler. İşime hiçbir zaman dar açıyla bakmadım. Başarıda en önemli etkenin, kişinin çalıştığı kalıplar içinden kurtulup geniş düşünmesi, öğrenme konusunda istekli olması ve her alanda kendini yetiştirebilmesi olduğunu düşünüyorum.

HİLAL SUERDEM KİĞILI CEO
"Kapım her zaman açıktır"

Kiğılı olarak adaletli bir yönetim sistemimiz var. Kapım her zaman çalışma arkadaşlarımıza açık. Kapımın açık olmasının, onların yönetime ulaşabilir olduğunu hissettirdiğini düşünüyorum. Başarı için öncelikle çalışanların çalışma ortamlarında rahat olmaları ve motivasyonlarının yüksek olması gerekiyor. Biz de hiçbir kısıtlama yapmadan bu rahatlığı onlara yaşatmaya çalışıyoruz. Önceliklerimin başında ise iş disiplini geliyor. Ayrıca ekip çalışması ve şirket içi doğru iletişimin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. 

MURAT ERKAN TURKCELL SUPERONLİNE GENEL MÜDÜRÜ
"Canlı ve enerjik olmak"

Hiç değişmeyen en temel prensibim, güne her zaman erken ve canlı bir başlangıç yapmak oldu. Sadece iş değil, özel hayatımda da bu prensipten vazgeçmedim. Emerson’un ‘Dünya enerjik olanlara aittir’ sözüne sonuna kadar katılıyorum. Böyle bir prensibi hayata geçirmekte en önemli avantajım, sabah enerjisi yüksek insanlar grubunda yer almam. Telekomünikasyon gibi çok hızlı ve rekabet yoğun bir sektörde olmak, günün çoğunda berrak bir zihin, açık bir algı gerektiriyor. Bu prensibim sayesinde güne erken başlayarak, masamın başına geçtiğim ya da bir toplantıya girdiğim andan itibaren bütünüyle işime odaklanabiliyorum.
~
İKİNCİ KUŞAKTAKİ İŞ İNSANLARININ 1 NUMARALI PRENSİBİ NE?

EMRE KURTTEPELİ / GALATA BUSINESS ANGELS BAŞKANI
“VERMLERLE KARAR ALIRIM”

İş hayatımda ‘bence’ kelimesini kullanmamak, kullanılmamasını sağlamak ve mevcut veriler doğrultusunda kararlar almak en önemli prensibim diyebilirim. Çünkü iş hayatında her seviyede yapılan en büyük hataların, yeterli ön çalışma olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Bugüne kadar bu prensibimin birçok faydasını gördüm: Verilen kararların çok daha isabetli olması, toplantı sürelerinin kısalması, paydaşlar arasında hedef birliğinin yaratılması gibi. 

BATU AKSOY / TURCAS PETROL CEO
"GÜVEN VE DELEGASYON ÖNEMLİ"

Yöneticilerime güvenmek ve etkin delegasyon yapmak en önemli prensiplerimdendir. Yetki ve sorumluluklar net olarak belirlendikten sonra profesyonellerin kendilerine güvenerek inisiyatif kullanması ve risk almaya teşvik edilmesi, zaman ve iş verimliliğini artırıyor. Böylece şirketlerimiz, daha kurumsal bir şekilde yönetilebiliyor. Ayrıca şirket üst yönetimi, stratejiye ve vizyon kullanımı gerektiren konulara daha çok vakit ayırabiliyor. Tüm bunlar şirketlerimize hem finansal hem insan kaynağı bakımından değer katıyor.

HACI DURAN BEĞENDİK / BEĞENDİK İCRA KURULU BAŞKANI
"BABAMIN O ÖĞÜDÜNÜ UNUTMAM"

Babamın ‘Adaletli ol, metanetli ol, basiretli ol, itidalli ol’ nasihati, ihtiyaç duyduğum her an kutup yıldızım oluyor. Adalet, bir iş yerinde hakim olması gereken mutlak bir özellik. Basiretli ve itidalli olmak doğru kararlar almayı sağlayan, metanetli olmak ise olumsuz durumlarda kişinin dayanma gücünü artıran özellikler. Sahip olduğunuz bu prensipler, sizi iş hayatında bulunduğunuz noktadan bir üst noktaya taşıyor. Tabii ki zaman zaman bizim de zorlandığımız zamanlar oldu. Ama önemli olan ödün vermeden yola devam etmek.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz