Yeni risk hesapları

Son günlerde Marc Faber, Nouriel Roubini gibi ekonomistler, ABD kaynaklı olası bir krize işaret ediyor. Avrupa’daki sıkıntının sürüp sürmeyeceği de bir başka tartışma konusu.

7.08.2014 23:21:020
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni risk hesapları
Başrollerini Rusya’nın oynadığı Balkanlar’daki oyun ise tüm dünyanın korkulu rüyası haline geldi.  İçeride ise aralık ayında başlayan hareketlilik cumhurbaşkanlığı seçimi ve olası erken seçim ihtimaliyle tavan yapabilir.

Bütün bu resme bakıldığında ise iş dünyasını zor günlerin beklediği ortada. Bu ortamda CEO’lar, hangi riskleri öncelikli tehdit olarak algılıyor ve bunlara nasıl önlemler alıyorlar? İşte yanıtlar...

1- KÜRESEL TEHDİT SÜRÜYOR
Pek çok iş insanının risk sıralamasında ilk sıraya global ekonomideki gelişmeleri koyuyor. Kibar Holding CEO’su Tamer Saka da bunlardan biri. Global ekonomideki risklerin devam ettiğine dikkat çeken Saka, şöyle değerlendiriyor:

“Bu risklerin Avrupa’ya yansıması farklı, Uzakdoğu’ya, Çin’e yansıması farklı, Dolayısıyla belirsizlikler sürüyor. Bir diğer risk ise Türkiye’deki iç dinamikler. İçerideki gelişmeler Türkiye ekonomisi açısından son derece önemli.

Müşterilerimizin ve pazarın ne gördüğü önemli. Yabancıların Türkiye ile ilgili pozisyonunun netleşmesi çok önemli. Türkiye pazarının netleşmesi son derece kritik. 2014 böyle geçecek gibi görünüyor.”

Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir de benzer şekilde küresel ve bölgesel risklerin altını çiziyor. “Küresel ekonominin daha düşük veya dalgalı bir büyüme göstermesi, finansmana erişim imkanlarımızı ve yatırım kararlarımızı etkileyebilir” diyen Özdemir, değerlendirmesini şöyle sürdürüyor:

“Özellikle gelişmiş ekonomilerin para politikası uygulamaları ve bu uygulamaların zamanlaması, finansal piyasalarda dalgalanmalara neden olabilecek, finansman maliyetlerimiz üzerinde bir baskı oluşturabilir.~
Ayrıca Ukrayna-Rusya gerginliği, Suriye’deki çatışmalar gibi jeopolitik riskler, yatırımcıların algısını bozulabilir.” Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül de küresel ve bölgesel gelişmelerin tüm sektörler için kritik olduğunu vurguluyor.

Yüngül, “Global ekonomide yaşanan gelişmeler döviz kuru ve faiz oranlarındaki oynaklıklar, satış, finans, tedarik zinciri gibi birçok fonksiyonda etkisini her geçen gün daha şiddetli hissettiren belirsizlikler söz konusu. Giderek karmaşık hale gelen bu süreçler, risk yönetimini önemli bir yere taşıyor” diyor.

2- TÜRKİYE'DE SİYASİ BELİRSİZLİK
Siyasi gündem de iş dünyasının yakından takip ettiği risklerden biri. Siyasi gündemi - ilk sıraya koyan Makro Market Genel Müdürü Mehmet Songör, “En önemli risk, Türkiye’de oluşabilecek bir olağanüstü siyasal durumun getireceği istikrarsızlık ve bunun yansıması” diyor. Diğer önemli riskin rekabet olduğunu söyleyen Songör, şöyle devam ediyor:

“Kuralsız rekabet ve kârsızlık probleminin büyümesi de ayrı bir risk. Bunlara ilişkin birtakım tedbirler alıyoruz. Markalarımızı güçlendirmeye çalışıyoruz. Kârlılığı artırıcı yeni ürünler oluşturuyoruz. Verimli ve kârlılığı kesin olmayan yeni projelerden kaçınıyoruz.” Sabancı Holding Çimento Grubu Başkanı Mehmet Göçmen de ilk sıraya benzer başlıkları koyuyor.

“En önemli riskleri hareketli siyasal gündem, belirsizlik ve piyasalarda yaşanan hızlı salınımlar oluşturuyor” diyen Göçmen, bu süreci nasıl yöneteceklerini ise şöyle anlatıyor: “Hem yurtiçi hem yurtdışı piyasalarda yaşanabilecek belirsizlik ve hızlı değişimlere karşın etkin bir risk yönetimi sistemimiz var.

Altyapı ve süreçlerimizi sürekli gözden geçiriyoruz. İçinde bulunduğumuz süreç, risklerle iş geliştirme fırsatlarının eşzamanlı yaşanacağı bir döneme de işaret ediyor. Fırsatları değerlendirmek yeni dönemin önemli konuları olacak.” Organize gıda perakendecisi Beğendik’in icra kurulu başkanı Hacı Duran Beğendik için de risk “belirsizlik” demek.~

Beğendik, “Belirsizlikler, ekonomik istikrarsızlığı getiriyor ve sonuçları ticari hayata yansıyor. 2009-2013 arasındaki büyümenin gerisinde kalacağız. Çünkü gerek ekonomik büyüme gerek dış açık gerekse enflasyon üzerindeki baskı bizler için hala belirsizliğini koruyor” diye konuşuyor.

3- ARTAN LİKİDİTE SIKINTISI
Finansman bulmak ve likidite riski, yeni dönemde sektör bağımsız tüm şirketler için önemli bir soru işareti. Desa Deri Genel Müdürü Burak Çelet, riskleri sıralarken bu başlığa özellikle dikkat çekiyor. Çelet, şirket olarak aldıkları önlemleri şöyle anlatıyor:

“Parasal sıkılaştırmalar, politika faizinin yüksek gitmesi, bankaların bilançolarının geçtiğimiz yıllara göre zayıflamış olması ve cari açığın finansmanında yurtdı-şından kaynak girişinde zayıflama beklentilerimiz sebebiyle işletme sermayesi ihtiyacımızı minimize etmeye çalışıyoruz. Bunun için stokların değerlendirilmesi, üretimde just in time metodunun uygulanması, satış ve üretim bacaklarının daha iyi koordinasyonuyla riski yönetiyoruz.”

Hazır giyim sektörünün önemli oyuncularından Kiğılı’nın CEO’su Hilal Suerdem’e göre de finansman konusu kritik. Suerdem, “Önümüzdeki süreçte mali güç, insan gücü, satışların artmaması ve kâr marjlarının düşmesi riskleri var.

Şirket olarak satışları artıcı ve genel giderleri kısıcı önlemler alıyoruz. Ayrıca kâr marjını stabil tutabilecek şekilde ürünler imal ediyoruz. Her hafta satış gider ve mali kontrollerimizi yapıyoruz” diye konuşuyor.

Satışları düşürebilecek makro ölçekli dış risklere dikkat çeken LC Waikiki Risk Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Mısırlı, “Toplumsal gerginlik ve kutuplaşmanın sürmesi, kur artışı ve yüksek cari açık sebebiyle olası ekonomik kriz senaryoları da riskler arasında sayılabilir” diyor. Olası krizlere hazırlık amacıyla nakit yönetimine özen gösterdiklerini anlatan Mısırlı, likidite olarak güçlü durduklarını, döviz gelirleri ile giderlerini denk tuttuklarını söylüyor.~

4- AVRUPA'DA ENDİŞE SÜRÜYOR
Değişen pazar koşullarıyla gelen riskler de şirketlerin ajandasında yer alıyor. Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, özellikle Avrupa’dan gelen tehlikeli sinyallere dikkat çekiyor ve ekliyor:

“Önümüzdeki döneme ilişkin gördüğümüz en önemli risklerin başında Avrupa pazarının daralması yer alıyor. Krizden çıkışın gecikmesi, yaşlanan nüfus, reformların ertelenmesi ve korumacı devlet politikaları nedenleriyle Avrupa pazarının değerini kaybetmesi riskiyle karşı karşıyayız.

Yaşanan daralma, ihracat odaklı faaliyetler üzerinde önemli bir etkiye sahip.” Kibar Holding CEO’su Tamer Saka “Avrupa’daki sıkıntıların devam etmesi önemli bir risk. Avrupa’da hala ne olacağı belli değil. Bir adım ileri bir adım geri gibi ilerliyor” diyor.

Toyota Otomotiv CEO’su Orhan Özer ise üretici kimliğiyle konuya yaklaşıyor ve şöyle diyor: “Türkiye otomotiv üretiminin yüzde 80’i Avrupa’ya ihraç ediliyor. Bu durum, özellikle Batı Avrupa’ya ihracat yapan üreticileri zorluyor. Bunu aşmak için üreticiler, yeni pazarlara açılmaya çalışıyor.

Bizim için de geçerli. Geçen yıla kadar ihracatımız ağırlıklı olarak Avrupa’ya dönükken bugün artık Cezayir, Mısır, Ürdün, Lübnan, Fas gibi Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin yanı sıra Kazakistan, Gürcistan gibi Orta Asya ülkelerine de ihracat yapıyoruz. Ancak ülkelere göre kur farklılıkları kârlılıkları etkiliyor.”

5- FİYATLAR HIZLI ARTARSA?
CEO’ların risk sıralamasında maliyetler, özellikle de hammadde maliyetleri de yer alıyor. Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, “Hammadde maliyetimiz, toplam ürün maliyetinin yaklaşık yüzde 70’ni oluşturuyor” diyor ve şöyle devam ediyor: “Hammadde fiyatlarındaki ani dalgalanmaların şirket kârlılığına olası etkisi çok ciddi miktarlara çıkabiliyor.~

Hammadde fiyatlarında volatilitenin yüksek ve dolayısıyla hareketin sert olduğu dönemlerde, mal tedarikinde de sıkıntılar meydana gelebiliyor. Hammadde alımlarını belli oranlarda ileri vadeye yayarak ve fiyatı sabitleyerek, gelecekteki sert fiyat değişimlerinden ve arz dengesizliklerinden kaynaklanabilecek etkileri minimize ediyoruz.”

Aydınlı Group CEO’su Ahmed Sait Kavurmacı da aynı riske dikkat çekiyor ve şöyle konuşuyor: “Önümüzdeki dönemde emtia fiyatları, kurlar, fonlama maliyetleri ve fonlama şartlarıyla ilgili dalgalanmalar olacak.

Bunlardan en az derecede etkilenmek için nakit akımını iyi yönetmek gerekiyor. Biz de kısa vadeli kredilerimizi uzun vadeliye çevirdik. Riskli alacaklarımızın tahsilatını gerçekleştirdik.

Riskli ülkelere ve firmalara satışlarımızı teminatlandırdık. Kurdaki dalgalanmalardan etkilenmemek için ithalat-ihracat ödeme ve tahsilatlarını karşılıklı yönetmeye çalışıyoruz. Borçlanmalarımızı Euro ağırlıklı sepete çevirdik.”

Çilek Mobilya Genel Müdürü Muzaffer Çilek’in gördüğü önemli riskler ise alacak riski ve girdi maliyetlerindeki artış olarak sıralanıyor. Çilek’in görüşleri şöyle: “İhracatta alacak riskine karşın, alacaklarımızda tamamen teminatlı çalışıyoruz.

Girdi maliyetlerinin artma riskine karşın, girdileri daha optimize kullanmak için verimlilik projeleri geliştiriyoruz. Talep daralması riskine karşın pazarlama stratejileri geliştiriyoruz. Risk analizi ile kritik göstergeleri takip edip ve doğru zamanda doğru aksiyon stratejisi uyguluyoruz.”

6- TALEPTE HASSAS DÖNEM
İç talepteki daralma, yeni dönemde dikkatle yönetilmesi gereken alanlardan. Çünkü birçok sektörün daralması bekleniyor. Otomotiv, bu alanlardan biri. Toyota Türkiye Satış ve Pazarlama CEO’su Ali Haydar Bozkurt, “Kurlardaki belirsizlik, ÖTV artışı ve otomobil kredilerine getirilen düzenlemeyle birlikte pazarımız bu yıl daralma riski taşıyor.

Öngörümüz, daralmanın yüzde 30’lar seviyelerinde olması ki bu tüm markaları ilgilendiren dikkat çekici bir düşüş” diyor ve önlemlerini şöyle sıralıyor: “Belirsizliklerin olduğu 2014 için temkinli bir duruş planladık. Ancak bizim için temkinli olmak, projeleri ertelemek veya pazar payı düşüşü öngörmek değil.~

Her an her türlü pazar şartına hazırlıklı olmalıyız. Hazırlıklı olmak ise Toyota felsefesinde ‘kaizen’ olarak anlatılan sürekli gelişimdir. Önceki yıllarda devreye aldığımız projelerle pazar payımızı korumayı ve hatta artırmayı planlıyoruz.”

Otomotivdeki daralma beklentisi, yan sanayiyi de ilgilendiriyor. Demisaş’ın genel müdürü Hakan Yaşar, “Bu sektör ekonomik krizlere çok hassas. Her ne kadar dinamik davranmaya çalışsak da bütçe- sipariş sapmaları, kapasite kullanımı ve finansal riskler zorlandığımız konular. Dökümde pazar değiştirme, iş geliştirme süreçleri oldukça uzun. O yüzden kısa dönemli tedbirler almak zor.”

Talep ve pazara ilişkin riskler Goldmaster Genel Müdürü Sinan Bora için de önemli. Bora, “Yatırım yapabileceğimiz yeni alanlar ve yeni pazarlar bulma konusu, sürekli araştırma yaptığımız konular arasında. Ancak günümüz koşullarında yatırım kararı almakta ve risk analizi yapmakta zorlandığımızı belirtmeliyim” diyor.

7- FAİZ VE KUR ALARMI
Dalgalı kur ve faiz riski de iş dünyasının hassasiyetle izlediği veriler arasında. Ece Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “Siyasal belirsizlik dönemlerinde özellikle faizlerin yükselmesi durumunda, konut satışlarının düştüğü gerçeği bir risk olarak karşımızda duruyor” diyor ve önlemlerini şöyle sıralıyor:

“Olası pazar daralmasına karşı dış pazarlarda büyüme planımızı sürdürüyoruz. Ülke bazında da çeşitlenmeye giderek risklere karşı tedbirli alıyoruz.” Sarkuysan Genel Müdürü Hayrettin Çaycı da aynı konulara değiniyor.

Çaycı’nın saptamaları şöyle: “Yeni döneme ilişkin önemsediğim 3 temel risk faktörü, siyasi istikrarsızlığın yaratacağı kur riski, hammadde fiyatı üzerinde etkili olan Çin ekonomisinin yıl boyunca göstereceği performans, kredi maliyetlerinin ve dolayısıyla faizlerin makul sınırların dışında artması.

Bu riskleri aşmak için fiziki envanterimizi ve finansal risklerimizi hedge etmeye önem veriyoruz.” “Gerek faaliyet gösterdiğimiz alan gerekse dış gelişmeler dikkate alındığında kur riski kritik konulardan biri” diyen Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, önlemlerini şöyle anlatıyor:

“Dış ticaret operasyonlarımız yabancı para üzerinden gerçekleştiği için önemli miktarda yabancı para pozisyonumuzdan kaynaklanan kur riskinden korunmaya yönelik finansal enstrümanları çok etkin bir şekilde kullanıyoruz.

Şirketimizin hedging politikası doğrultusunda yabancı para varlıklar, yükümlülükler ve nakit akışı dikkate alınarak hedge işlemleri titizlikle uygulanıyor. Böylece dövizdeki dalgalanmaların olası zararlı etkilerine karşı erken önlem alınması mümkün oluyor.” ~

TAMER SAKA / KİBAR HOLDİNG CEO’SU
"MERKEZDEN MÜDAHALE EDERİZ"
FİNANS YAPISI KRİTİK

Her şirket için farklı bir tablo var ama hepsini kapsayan önlemlere bakarsak birincisi, finans yapısını çok dikkatli yönetiyoruz. Merkezden ciddi yönlendirme yapmaya çalışıyoruz. Buralarda ciddi iyileştirmeler elde ettik. Kredi ihtiyacı ve kredi yapılanması merkezden yönetiliyor.

VERİMLİLİĞE ODAKLANDIK
Çalışma sermayesi yönetimine ağırlık verdik. Onlarda iyileştirmeler yaptık. Daha az nakde ihtiyaçları olsun ve daha az stokla çalışsınlar diye bazı önlemler aldık. Verimlilik çalışmaları yaptık. Optimum stokla çalışmak önem kazandı. Temel hedefimiz, şirketlerin kaynağa olan ihtiyacını azaltmak. Lüzumsuz maliyetlerimizi azalttık.

MALİYET TASARRUFU
Yeni bir proje başlattık, Kendimize 2 yıl içinde, yani 2014 ve 2015'te maliyetlerimizi yüzde 20 azaltma hedefi koyduk. Onun gereklerini yerine getirmeye başladık, Şirketlerimize verdiğimiz bütçe hedeflerimizi daha sık ve daha yakından takip etmeye başladık.

ÖMER YÜNGÜL / ZORLU HOLDİNG CEO’SU
"ÖNCE RİSKLERİ TESPİT EDERİZ
RİSK HARİTAMIZ VAR

Risk yönetimi süreçlerimizde ilk olarak tüm kurumun ortak risk algısı çerçevesinde ve tüm birimlerin katılımıyla öncelikli riskleri tespit ediyoruz. Ardından fırsatların da göz önünde bulundurulmasıyla hazırlanan risk haritası üzerine alınacak aksiyonlar, ilgili birimlerin tam mutabakatıyla hayata geçiriliyor. Devamında ise tüm süreç kurumsal risk yönetimi konseptiyle uyumlu olarak güvence altına alınıyor.

YUMURTALARI AYIRDIK
Rekabetçi maliyet yapısına sahip ürünlerin pazar çeşitliliğini artırmak üzere çalışıyoruz. Avrupa'nın yanında artık daha fazla oranda Afrika ve Asya gibi farklı pazarlara yönelik faaliyetlerimiz söz konusu, Özetle yumurtalarımızı tek sepete koymuyoruz. Ticari faaliyetlerimize ilişkin ortaya çıkan tüm finansal ve operasyonel risklerimizi sıfır toleransla finansal hedge veya sigortalama yaparak bertaraf ediyoruz.

HER RİSK BİR FIRSAT
Yatırım kararlarımız öncesi, tüm risk faktörlerinin yer aldığı detaylı fizibilite çalışmaları yapıyor, risklerin nasıl yönetileceğini tespit ederek ilerliyoruz. Risklerin tüm dünyada artarak devam ettiği bu dönemde, hem ülkemizin hem grubumuzun temel göstergelerinin güçlü olmaya devam ettiğini düşünüyoruz. Belirsizlik dönemlerinin bizim gibi büyük gruplar için aynı zamanda birer fırsat dönemi de olabileceğinin bilinciyle hareket ediyoruz.~

4 SEKTÖRDE ÖNE ÇIKAN RİSKLER
HAVADAKİ DURUM NASIL?

TAV CFO’SU BURCU GERİŞ, havacılıktaki riskleri ve stratejilerini şöyle anlatıyor: “Yakından takip ettiğimiz riskler arasında faaliyet gösterilen bölgelerdeki politik ve ekonomik gelişmeler, finansal krizler, petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki değişimler sıralanabilir.

TAV, sağlıklı risk iştahıyla hızlı büyüyen bir şirket. Bu sebeple etkin bir risk yönetimini çok önemsiyoruz, Böylece riskleri bertaraf etmeye ve potansiyel kayıpları azaltmaya çalışıyoruz.“

HAZIR GİYİMİN RİSKLERİ
Hazır giyimcilerin de yönetmesi gereken çok sayıda risk var. LC Waikiki Risk Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı MURAT MISIRLI, bunları şöyle sıralıyor:

“Uluslararası rakiplerin iç pazara girmesi, fiyat-kalite-ürün-hız rekabeti, müşteri beklentilerinin yükselmesi, orta-uzun vadede pazarın doyacak olması, maliyetlerdeki artış, son dönemdeki sektör riskleri arasında sayılabilir. Operasyon odaklı risk yönetimi uyguluyoruz.

SİGORTADA UYUM RİSKİ
Axa Sigorta CFO’su AYŞEGÜL DENLİ, sigorta sektöründeki gelişmeleri paylaşıyor: “Hızlı değişen ve yeni uygulamaya alınan kanun ve yönetmeliklere uyum konusunda yaşanabilecek problemler uyum riskleri olarak sayılabilir. Politik riskler bizim için de önemli, Çünkü politik ortam, hem finansal piyasalarda hem üretim sektöründe önemli dalgalanmalara yol açabiliyor, Bu risklerin efektif bir şekilde yönetilmesi için etkin biçimde çalışıyoruz.“

SAĞLIKTA NE OLACAK?
Dünyagöz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ERAY KAPICIOĞLU'nun sağlık sektörüne dair gördüğü riskler şöyle: “Ticarette her yatırımda risk vardır. Ben kendi işimde ve A sınıfı diğer hastanelerde risk görmüyorum. Ama küçük klinikler ve orta dereceli özel hastaneler risk kapsamında, Nasıl? Devletin sağlık köyleri bittiğinde, eminim ki kliniklerle yaptığı SGK anlaşmaları fesh edilecek, Aradaki doktorların devlete dönmesini zorunlu kılacaktır.“~

3 BAŞKANIN RİSK YÖNETİMİ YAKLAŞIMI
LİMAK’IN ÇÖZÜMLERİ

Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı EBRU ÖZDEMİR, risklere karşı aldıkları tedbirleri şöyle anlatıyor: “Piyasa dalgalanmalarının kârlılığımız üzerindeki etkilerini azaltabilmek için türev ürünler de dahil olmak üzere çeşitli finansal araçlar kullanıyoruz.

Çok farklı sektörlerde yatırımlar yaparak varlıklarımızı çeşitlendiriyoruz. Ayrıca finansal kuruluşlarla ve iş ortaklarımızla belirli bir prensipler dahilinde sürekli, hesap verilebilir ve şeffaf ilişkiler kurmaya özen gösteriyoruz."

ASLANOBA NE YAPIYOR?
Aslanoba Capital Yönetim Kurulu Başkanı HASAN ASLANOBA'ya göre en önemli risk yeterince inovatif olamamak. Çözümünü, şöyle anlatıyor: “Benim için en büyük risk, yüzde 100 kendi girişimlerim olan Tazedirekt ve Webnak projelerimde yeterli inovasyon yapamamak ve sonuçta katma değerli işler yaratamamak.

Bu riskimi dağıtmak için aynı zamanda çok sayıda inovatif start up şirketine yatırım yapıyorum, Yeni ekonomi iş modellerinin yaratacağı değerden yeterince pay almaya çalışıyorum."

SARAY’IN STRATEJİSİ
Saray Holding Yönetim Kurulu Başkanı SAMİ ÖZDAG, risklere karşı kurumsal risk stratejisiyle ilerlediklerini belirtiyor: “Hedeflere ulaşmakla ilgili düzenli olarak yönetim kurulu toplantıları, icra kurulu toplantıları, iç denetim ve raporlamaları ve bağımsız denetimler yoluyla firmamızın kurumsal işlerliği, rekabet gücü, sektördeki konumu, pazar payı takip ediliyor. Maliyet ve kâr analizleri daha sık periyotta yapılıyor. Sektörle ilgili risklerin tespit edilmesi, analiz edilmesi ve raporlanması konusunda çalışılıyor."

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz