En çevreci hedefler

Green Business, birçok şirkete çevreci hedeflerini ve bu hedefleri ne kadar zamanda gerçekleştirmeyi planladıklarını sordu.

1.03.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
En çevreci hedefler
İş dünyası sadece kârlılık ve pazar payı peşinde koşmuyor. Son dönemde şirketler, çevreye daha duyarlı olma yaklaşımlarını sistemleştirerek bu konuda net hedefler belirlemiş durumda. Hatta çevreye duyarlı her şirketin bu konuda orta ve kısa vadede önemli planları olduğu da biliniyor. Bu hedeflerin başında ise karbondioksit salımını azaltmak, yenilenebilir kaynak kullanımının oranını artırmak ve enerji tasarruflu ürünlerin portföydeki yerini genişletmek var. Artık çevreci uygulamalar tüm şirketlerin gündeminde. Hammadde tedariğinden üretim sürecine, teknoloji kullanımından tedarikçilerle işbirliğine ve hatta pazarlamaya kadar her noktada şirketler çevreci hedefler peşinde koşuyor. Sürdürülebilirlik konusunu iş gündemlerinin odağına koyarken, bu yolculukta neler yapmak istediklerini ise stratejilerinin bir parçası haline getiriyorlar. Green Business bu konuda önde gelen, çevreci yaklaşımlarını hedeflerinin parçası haline getiren şirketleri araştırdı. Arçelik'ten DHL'e, Yeşim Tekstil'den Nuh Çimento'ya farklı sektörlerde faaliyet gösteren birçok şirkete çevreci hedeflerini ve bu hedefleri ne kadar zamanda gerçekleştirmeyi planladıklarını sordu.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

VESTEL'İN 2015 HEDEFİ

Beyaz eşya sektörünün güçlü oyuncularından Vestel'in bir numaralı çevre hedefi, 2015 yılına kadar tüm ürün gamını yüksek enerji tasarrufu sağlayan cihazlardan oluşturmak. Şirket, bu hedefe ulaşmak adına son dönemde çalışmalarına hız vermiş durumda. 2007 yılında Zorlu Grubu bünyesi altında Birleşmiş Milletler'in Küresel İlkeler Sözleşmesi'ne imza attıklarını belirten Vestel Şirketler Grubu CEO'su Ömer Yüngül, "Bugün Vestel, Türkiye'de kurşunsuz lehim ile üretim yapan, RoHS Zararlı Kimyasallar Direktifi'ni uygulayarak ürünlerini RoHS ile belgelendiren ilk ve tek şirket. Ürün gamımızın yüzde 100'ünün A enerji sınıfı cihazlardan oluşmasını sağlayacak üretim kapasitesine sahibiz" diye konuşuyor. Bugün Vestel'in ürettiği birçok ürün, sınıfındaki ürünlere göre enerji tasarrufuyla da öne çıkıyor. Vestel klimalar ve Twinjet Plus çamaşır makinelerinin A plus ürünlere göre yüzde 50 daha fazla enerji verimliliği sunduğunu söyleyen Yüngül, bu konudaki performanslarını ve gitmek istedikleri noktayı ise şöyle anlatıyor, "Vestel LED TVler, normal LCD TVlere kıyasla yüzde 80 enerji tasarrufu sağlıyor. Türkiye'de bugün yaklaşık 18 milyon hane var. Her evde en az 1 televizyon olduğunu ve bu televizyonların günde yaklaşık 5 saat açık kaldığını varsayacak olursak, tüm bu televizyonlar Vestel markalı ürünlerle değiştirildiğinde yılda yaklaşık 1 milyar kilovat saat enerji, tasarruf edilebilirdi. Bu sayede 2020 yılına kadar, Atatürk barajının bir yılda ürettiği enerji miktarı kadar enerji tasarrufu gerçekleştirilebilir."~

NORBERT KLEIN/BSH TÜRKİYE CEO'SU
"ENERJİ SARFİYATIMIZI YÜZDE 25 AZALTACAĞIZ"
SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİM

BSH Grubu dünyanın 3'üncü en büyük ve Avrupa'nın lider beyaz eşya üreticisi. Amacımız dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmanın gelecek kuşaklar ve günümüz için taşıdığı büyük önemin bilinciyle faaliyet gösterirken, tüm çalışmalarımızı da sürdürülebilir gelişim felsefesiyle gerçekleştirmek. BSH bu çalışmaları sayesinde, 2008 yılında "Alman Sürdürülebilirlik Ödülü"nü alan ilk şirket oldu ve 2010 yılında ise "iklim ve Çevre Yenilik Ödülü"nü aldı. ÖNCELİKLER Evlerde sarf edilen elektriğin yüzde 65'inin ev aletleri kaynaklı olması nedeniyle, enerji tasarrufu ve doğal kaynakların korunması BSH için önemli. Bu tüketimin yarıya yakınını soğutucular, geri kalanın önemli kısmını diğer büyük ev aletleri gerçekleştiriyor. Öte yandan ev aletlerinin ömrü boyunca çevreye verdiği zararın yüzde 90'ının kullanım sırasında gerçekleştiğini göz önüne aldığımızda, enerji ve su verimliliğinde en ileri teknolojiyi yaratmanın BSH'nın dünya için yapabileceği en önemli şey olduğu kanısındayız.
KAYNAK TÜKETİMİNİ DÜŞÜRMEK
Bu kapsamda en önemli hedefimiz, doğal kaynak tüketimini en düşük seviyeye indirmek amacıyla AR-GE ve inovasyon çalışmalarını aralıksız sürdürerek, yeni teknolojileri daha az su ve enerji harcayarak müşteri beklentilerini karşılayan ürünlere dönüştürmek. 2015'e kadar da elektrik, gaz, su ve hatta atıklar dahil olmak üzere tüm enerji sarfiyatımızı yüzde 25 azaltacağız.

SUYUN YÜZDE 50'SİNİ GERİ KAZANACAK
Yeşim Tekstil'de çevre hedeflerinde beklenen tarih 2015. Şirket, 2015 yılına kadar kullandığı suyun yüzde 50'sini geri kazandırmayı, organik kumaş üretiminin toplam üretim içindeki oranını yüzde 25'e ulaştırmayı ve pamuktan iplik kullanımını da yüzde 20'ye çıkarmayı hedefliyor. Yeşim Tekstil, üretim süreçlerinin hepsinde doğayla dost bir politika izliyor. Çevreye zarar vermediği tescillenmiş şirketlerden ürün tedarik ediyor. Hem üretimde kullandığı maddelerin hem de ortaya koyduğu ürünlerin geri dönüştürülebilir olmasına özen gösteriyor. Yeşim Tekstil CEO'su Şenol Şankaya, "Önümüzdeki dönem bu şekilde satın aldığımız ipliklerin miktarını artırmak istiyoruz. Ayrıca yine bu yıl suyun tekrar geri kazanımı ile ilgili bir projeye başlamayı hedefliyoruz" diyor. Bu kadarla da bitmiyor. Kullandığı teknolojisinden sonraki süreçlere kadar şirket her aşamada çevreye yatırım yapıyor. Örneğin bilgisayar alımlarında çevreci yaklaşımı olan DELL Vostro ürünleri ve LCD monitör kullanıyor. Elektronik atıklarını sertifikalı geri dönüşüm şirketleri ile imha etmeye başlayarak doğaya dost bir yaklaşım sergiliyor. Aynı yaklaşımı tüm atıklarda gösterdiklerini belirten Şankaya, "Atık yağları yemekhanelerde ayrıştırıp topluyor ve yine lisanslı şirketlere veriyoruz. Yağlı kumaş atıklarını da Ulusal Atık Arıtma Tesisi'nde bertaraf ediyoruz" diye anlatıyor.~

ÇİÇEK UYANSOY İCAN / NOKIA TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
"SERA GAZI KULLANIMI YÜZDE 60 DÜŞECEK"
YÜZDE 60 DÜŞÜRECEK

Hedefimiz ürün yaşam süresi boyunca ortaya çıkan sera gazlarını 2020 yılına kadar 2000 yılındakine oranla yüzde 60 oranında düşürmek. Bunu sağlamak için ürün yaşam süresince belirli noktalarda kendimize hedefler belirledik.
NE KADAR İYİLEŞME OLDU?
Tesislerimizdeki karbon salımı konusundaki hedeflerimizi yakaladık. Hatta hedeflerimizi 2006 yılındaki seviyeye göre 2009'da yüzde 10 ve 2010'da yüzde 18 geçtik. Operasyonlarımızda yüzde 35 oranında yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Böylece karbon salimini 69 bin 500 ton düşürmeyi başardık.
VERİM ARTIRMA ÇALİŞMALARİ
2020 hedefimize ulaşmak için ürün kullanımında güneş panelleri, kinetik enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı konusunda çalışmalarımız var. Ayrıca enerji verimini artırmak için de sürekli çalışıyoruz. imalat ve tesislerde 2012 itibarıyla 2008 yılına göre enerji tüketimini yüzde 20 azaltmayı hedefledik.
TEDARİKÇİDEN BEKLENTİ
Ofislerimizde, AR-GE'de ve üretimdeki sera gazı salimini 2006'ya göre en az yüzde 30 düşürmek istiyoruz. Lojistik tarafında ürün paketi başına düşen sera gazı salım oranını 2008'e oranla 2012'de yüzde 20 azaltmak amacındayız.


EMİSYONDAN ELEKTRİK ÜRETECEK

Nuh Çimento, çevre yatırımlarıyla bacalarından çıkan emisyon gazlarından elektrik üretmeyi hedefliyor. Toplam 15 megavatlık elektrik üretimi yapacaklarını belirten Nuh Çimento Başkanı Atalay Şahinoğlu, bu şekilde şirketin yılda 20 milyon TL'lik getiri elde edeceğini söylüyor. Çevreye salınan tüm emisyon miktarlarının yasal limitlerin çok altında olmasını temin edecek yatırımların kendileri için önemli olduğunun altını çizen Şahinoğlu, "Bacalarımızdan çıkan karbondioksit emisyonunu minimize ediyoruz. Bu hem çevreye yarar sağlıyor hem kurumumuzun verimliliği ve de maliyetlerine önemli katkı yaratıyor" diyor. Şahinoğlu, bugüne kadar bu konuda yapılanları da şöyle sıralıyor: "Endüstriyel ve evsel tüm sıcak su ihtiyacımız baca gazlarımız kullanılarak gerçekleştiriliyor. Bunlar için yaptığımız yatırım 3 milyon dolar olup, bu sayede önemli bir yakıt tasarrufuyla yıllık 1 milyon TL kazanımımız oluyor. Yine aynı operasyonun devamı olarak soğuk hava temini de aynı sistemler sayesinde gerçekleştirilerek, hemen her yıl yeni klima cihazı alımı, eskiyenin değiştirilmesi ve hepsinin yıllık bakımı ve arıza giderleri sıfırlanmış oluyor. Bu şekilde sağlanan tasarruf 500 bin TL. Yine baca gazlarının üstün ısıtma gücü kullanılarak gerek belediyeler gerek endüstri tesislerinden çıkan kanserojen etkili atık su çamurlarını kurutan bir tesis yaptık. Bunun yatırım maliyeti 30 milyon dolar."~

EBRU ŞENEL ERİM/ UNILEVER TÜRKİYE KURUMSAL İLETİŞİM MÜD.
UNILEVER'İN 3 BÜYÜK HEDEFİ
1 MİLYAR İNSAN İÇİN

Unilever olarak imza attığımız "Sürdürülebilir Yaşam Planı" ile ürünlerimizin çevrede bıraktığı ayak izini yarıya indirmeyi, tarımsal hammaddelerimizin yüzde 100'ünü sürdürülebilir kaynaklardan sağlamayı, 1 milyar insanın sağlık ve esenliğini artırmak için harekete geçmelerine yardımcı olmayı hedefliyoruz.
50'DEN FAZLA PROJE
Sürdürülebilir Yaşam Planımız bu 3 büyük hedefimizin her birinin altında, 2020 yılına kadar gerçekleştirmeyi planladığımız 50'den fazla sosyal, ekonomik ve çevresel taahhüdü içeriyor. Bu taahhütler, fabrikalarımızda yenilenebilir enerji kullanımından, çorbalarımızdaki tuz içeriğini azaltmaya kadar tüm süreçleri kapsıyor.
OLUMSUZ ETKİ AZALACAK

Taahhütlerimizden biri olan, işimizi 2 kat büyütürken çevreye olan olumsuz etkimizi yarı yarıya azaltmak maddesini gerçekleştirebilmek için tüm ürün, üretim tesisi ve operasyonlarımızı daha az enerji ve su tüketimi gerektirecek ve daha az karbondioksit salımına neden olacak şekilde geliştiriyoruz.
YEŞİL ENERJİYE GEÇTİ
Öte yandan, merkez ofis ve Sarıgazi ofislerimizde, Dosan ve Besan fabrikalarımızda ve Algida distribütörlerinde "Yeşil Enerji" kullanımına başladık. Bu sayede Unilever Türkiye olarak toplam elektrik tüketimimizin yüzde 35'ini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlıyoruz.


HEDEFİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VAR

Arçelik "dünyaya saygılı, dünyada saygın" vizyonuna paralel olarak "sürdürülebilir gelişim" yaklaşımı ile hareket ederek çevreyi ve doğal kaynakları korumayı ve sürdürülebilir kılmayı tüm faaliyetlerinde benimsiyor. Arçelik Üretim ve Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Sağır, çevreci hedeflerini belirlerken, yurtiçi ve yurtdışındaki iklim değişikliği, enerji ve çevre konularıyla ilgilitüm gelişmeleri dikkate aldıklarını söylüyor. Sağır, "2014 yılına kadar üründe enerji ve su verimliliğinde dünya rekoru kıracak ürünlerin sürdürülmesini hedefliyoruz. Altın ve platin sertifika almaya hak kazanmış işletmelerimizde üretimde enerji verimliliğini sağlamak ana amaçlarımızdan biri. İklim değişikliği ile mücadele ve sera gazı emisyon azaltma çalışmalarını da sürdüreceğiz" diye konuşuyor. Arçelik çevre ile ilgili konularda hedeflerini 3 yıllık planlar ile tanımlıyor ve bu planlar her yıl gözden geçiriliyor. Çevre hedefleri ve çevreye yapılan yatırımlar açısından Arçelik için yeşil üretim konsepti de ayrı bir önem taşıyor. Şirket dünya beyaz eşya sektöründe bir ilk olarak, yurtiçindeki 8 işletmesi ile "altın" sertifika sahibi.~

KARBON SALIMINI YÜZDE 30 İYİLEŞTİRECEK

Deutsche Post DHL, çevreye etkisini azaltmak amacıyla "GoGreen" inisiyatifi kapsamında yürüttüğü çalışmalara 2008 yılında başladı. Hava ve karayolu taşıtlarını kullanan bir şirket oldukları için, karbondioksit salım oranına büyük önem veren DHL, bu kapsamda 2020 yılına kadar karbondioksit salım oranında yüzde 30 iyileştirme sağlamayı amaçlıyor. DHL Express Türkiye Operasyon Direktörü Savaş Yaşar bu konuda şu bilgileri veriyor: "Hedefimize ulaşabilmek için de başta kullandığımız ulaşım araçları olmak üzere, binalarımıza ve diğer malzemelere çeşitli yatırımlar yapıyoruz. Grup olarak tüm dünyada kullandığımız bir raporlama aracını hizmete almış bulunuyoruz. Her ülke, benzin, elektrik ve doğalgaz gibi karbondioksit emisyonuna etkisi olan yakıt kullanımlarına ilişkin aylık bilgileri bu sisteme yüklüyor. Böylece sağlıklı bir raporlama ortamı oluşturarak, çalışmalarımızı bu çerçevede şekillendiriyoruz." DHL belirlediği bu hedefler çerçevesinde öncelikle uçak filosunu 2015 yılına kadar kademeli olarak yenileyecek. Uçaklarını, yüzde 15 daha az yakıt kullanımı olan uçaklarla değiştirecek. Şirketin bir diğer hedefi de ulaşım faaliyetlerini, belirli noktalarda hava yolundan kara, deniz ya da demir yollarina aktarılması. Yaşar, "Bundan sonraki dönemde de alternatif enerji kaynaklarıyla çalışan, elektrikli ya da hibrid araç alımları gerçekleştireceğiz" diye konuşuyor.

140 BİN AĞAÇ DİKECEK

2 bin 500 araçlık filosuyla Türkiye'de günlük taşıma yapan Aras Kargo, karayolu taşımacılığında kullanılan araçların çevreye verdiği zararı en aza indirmenin hesaplarını yapıyor. Şirket, bu kapsamda ÇEKÜL Vakfı ile birlikte "Yeşile Hayat, Hayata Yeşil" kampanyasıyla ağaçlandırma çalışmaları yürütüyor. Ağaçlandırma sayısının da 2012 yıl sonunda 140 bine ulaşmasını hedefliyor. Şirket, çevreci vizyonuyla küresel ısınmaya karşı mücadeleyi de birincil öncelikleri arasında görüyor. Sıfır karbon salımı sağlayan, yüzde 100 elektrikli araç filolarını genişleterek karbon emisyonunun düşürülmesini hedeflediklerini belirten Aras Kargo Genel Müdürü Salim Güneş, "Elektrikli araçlarla ilgili dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor, çevreci çalışmalar paralelinde elektrik ve diğer alternatif enerji kaynakları ile çalışan araçlarla dağıtım yapmayı planlıyoruz. Kısa zaman önce ilk elektrikli aracı filosuna dahil ederek Türkiye'de yüzde 100 elektrikli ticari araç kullanan ilk Türk şirketi olarak, filomuzdaki elektrikli araç sayısını artırmayı planlıyoruz" diyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz