Müşterilerimizle ortak gibi çalışıyoruz

Simon Medley, şirketi, sektörde yaşanan son gelişmeleri ve yeni dönem büyüme stratejilerini anlattı

1.09.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Müşterilerimizle ortak gibi çalışıyoruz
Dünyanın lider kimya şirketlerinden biri olan BASF, odağına sürdürülebilirliği koydu. Bu amaçla yeni bir strateji geliştiren şirket, müşterileriyle bir ortak gibi çalışarak onların ihtiyaçlarına çözüm üretiyor. BASF Bakım Kimyasalları Başkan Yardımcısı Simon Medley, “Amacımız sürdürülebilir çözüm ortağı olmak” diyor. Son tüketicilerin değişik ihtiyaçları olduğuna dikkat çeken Medley, “Müşterilerimizle bir ortak gibi çalışıp onların inovasyon gücümüzden yararlanmalarını sağlıyoruz” diye konuşuyor. BASF, dünyanın lider kimya şirketi. Şirket inşaat, tarım ve otomotivin yanı sıra kişisel bakım ürünleri pazarında da iddialı. BASF Bakım Kimyasalları Başkan Yardımcısı Simon Medley, sektörde birçok konuda öncü olduklarını belirtiyor. “Biz tartışmasız pazar lideriyiz. En yakın rakibimizden neredeyse 4 kat daha büyüğüz” diyor. Ancak BASF pazardaki bu konumuyla yetinmek niyetinde değil. Şirket özellikle kişisel bakım kategorisinde yeni bir strateji geliştirdi. Bu strateji kapsamında müşterileriyle ortak çalışarak, birlikte çözüm geliştirmeye odaklanıyor. Medley, konuyla ilgili olarak “Amacımız bu pazarlar için sürdürülebilir çözüm ortağı olmak. Bu pazarlarda son tüketicilerin değişik ihtiyaçları var. Ve biz müşterilerimizle bir ortak gibi çalışıp onların inovasyon gücümüzden yararlanmalarını sağlıyoruz. Zamanlama açısından çok uygun oldu. Onları rekabette öne çıkaracağız” diyor. BASF Bakım Kimyasalları Başkan Yardımcısı Simon Medley, şirketi, sektörde yaşanan son gelişmeleri ve yeni dönem büyüme stratejilerini şöyle anlattı:

BASF için Türkiye’nin rolü ve önemi nedir?
Türkiye’yi, Avrupa’nın bir parçası olarak düşünüyoruz. En heyecanlı, güçlü büyüyen ekonomilerden biri. Özellikle kendi alanım olan kişisel bakım alanında düşündüğümüzde bu sektörün çok önemli olduğunu görebiliyoruz. BASF için inşaat, tarım ve otomotiv sektörleri de çok önemli, ama kişisel bakım ürünleri de büyük öneme sahip. Ekonominin kötüye gittiği zamanlarda kişisel bakım durağan kalıyor ancak bu alandaki inovasyon sürüyor. Kendimizi inovasyon gücümüzle farklılaştırabiliyoruz. Harcanılabilir gelirin artması, orta sınıfın yükselişi gibi nedenler kişisel bakımı geliştiriyor.

Kişisel bakım sektöründeki yeni stratejinizden bahsedebilir misiniz?
Yeni stratejimizin odak noktası, pazar ve müşteri ihtiyaçlarına odaklanıp yenilikçi ürünler çıkarmak...~
BASF olarak sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratma misyonumuzun ışığında sürdürülebilir büyümeyi mümkün kılmak istiyoruz. Bu hedefe ulaşma yolunda ise var olan insan kaynağımızı, müşteri ve pazarın ihtiyaçlarını da gözeterek doğru ve etkili bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz İş birimlerimizde gelecekteki kaynak konusu çok önemli hale gelmeye başladı. Bakım kimyasalları için bu bölgede iş birimi platformu yarattık. Bu alan hızlı tüketim ürünleri şirketleri için çok önemli. Müşterilerimizle bir ortak gibi çalışmak istiyoruz. Amacımız bu pazarlar için sürdürülebilir çözüm ortağı olmak. Bu pazarlarda son tüketicilerin değişik ihtiyaçları var ve müşterilerimizle bir ortakgibi çalışıp onların inovasyon gücümüzden yararlanmalarını sağlıyoruz. Zamanlama açısından çok uygun oldu. Onları rekabette öne çıkaracağız.

Bu yeni stratejinin BASF’ye ve çevreye katkısı ne olacak?
En önemli avantajı, büyüme olacak. Çok net olarak büyüme potansiyelini artıracak. Dünya ekonomik ve finansal açıdan zorluk çekerken Türkiye’nin çok önemli büyüme potansiyeli var. Büyüme inovasyonla sağlanabilir. Çözümlerdeki sürdürülebilirlik ve farklılık bizimle gerçekleşebilir. Uzun vadede büyümenin yolu da sürdürülebilirlik ve yenilenebilir kaynakların kullanımı ile mümkün. Teknoloji ve müşteri anlayışı yüksek bir şirketiz. Bilim, pazar ve empati dengesini çok iyi kuruyoruz. Bu özelliklerimiz yeni markamızı oluşturdu: Care Creations. Bu tüketicilerin ihtiyaçlarını marka olarak nasıl inovatif şekilde ortaya çıkardığımızı gösteriyor. Şirket B2B, ama son tüketiciyi düşünerek stratejimizi geliştiriyoruz. Sürdürülebilirlik ise bizim için önemli konulardan biri. BASF olarak sürdürülebilirlik kavramını ekonomik, çevresel ve sosyal sorumluluklar kapsamında ele alıyoruz.

Sürdürülebilirlik konusunda neler yaptınız?

2011’de üretim süreçlerindeki enerji verimliliğimizi 2002’e oranla yüzde 26 artırdık. Enerji santrallerinde enerji ısıtma teknolojileri ve diğer münferit projelerin kullanılması, şirketin enerji verimliliğini artırma hedefini aşmasına da yardımcı oluyor. 2020 itibarıyla dünya genelinde üretim süreçlerimizin enerji verimliliğini yüzde 35 artırmayı hedefliyoruz. Tüm değer zincirimiz içerisindeki sera gazı emisyonlarını da azaltmaya devam ediyoruz. 2010’da olduğu gibi 2011’de de BASF, satılan ürün/ton başına sera gazı emisyonlarını 2002’ye göre yüzde 35 civarında azaltarak hedefine ulaştı. Yeni hedefimiz ise satılan ürün/ton başına emisyonları, 2002’ye oranla yüzde 40 azaltmak.

Kişisel bakım kimyasallan sektörünün toplam hacmi nedir?

Globalde kişisel bakım kozmetik içeriğinin toplam hacmi 15 milyar Euro. Bu kesinlikle perakende değeri değil. Bizim kimyasal olarak kullandığımız yardımcı maddelerin globalde hacmi 15 milyar Euro. Yani kozmetik hammaddesi olarak verilen ürünlerin pazarı bu kadar. Bizim buradan aldığımız pay yüzde 15.~

Özellikle hangi kategorilerde büyümeyi planlıyorsunuz?
Saç ve cilt bakım ürünleri için inovasyon geliştirmek bizim için son zamanlarda çok önemli. Çünkü saç ve cilt pazarı çok hızla büyüyor. Ama aynı zamanda ağız bakım kategorisi de önemli. Bu konuya da eğileceğiz. Büyüme planlarımız içinde bu 3 konu çok önemli yer tutuyor.

5 yıl sonra BASF kişisel bakım kimyası alanında nerede olacak?
BASF inovasyon ortağı olarak daha çok görülecek ve seçilecek. Gelişmekte olan pazarlardaki pozisyonunu güçlendirecek. 5 yıl sonra çok daha oturmuş güçlü bir pozisyona sahip olacağız.

"KİŞİSELLEŞTİRME ÇOK ÖNEMLİ”
DOĞALLIK HASSASİYETİ

Tüketiciler için sürdürülebilirlik çok önemli. Tüketiciler, doğal ürünlere ve doğal hissiyata çok önem veriyor. Bu büyüme konusunda çok önemli. Aynı zamanda kişiselleştirme çok önemli bir konu haline geldi. internetin gelişmesi, globalizasyonun etkisiyle bu konu daha da kritik oldu.
GLOBALİZASYON ETKİSİ
Globalizasyon kişiselleştirmeyi getiriyor. Tüketiciler bu sefer, "Benim yaşam tarzım" demeye başlıyor. Tüketici kategorilerini inceliyoruz. Farklı tüketici gruplarının ihtiyaçları için teknolojiyi şekillendirmeye çalışıyoruz. ERKEKTEKİ DEĞİŞİM
Demografik yapı bizim için çok önemli. Nüfusun yaşlanması, cilt bakım ürünlerine olan ilgiyi artırıyor. Anti-aging ürünleri çok önemli. Orta sınıfın gelirinin yükselmesi bir başka konu. Ayrıca gözden kaçmayan bir diğer trend ise erkeklerin güzellik ve kişisel bakım ürünlerine olan ilgisinin artması. Bu azımsanmayacak kadar önemli bir gelişme.

“YEREL ÜRETİMİ ARTIRACAĞIZ”
ÇİFT HANELİ BÜYÜYECEĞİZ

Türkiye'de çift haneli şekilde büyümek istiyoruz. Bu konuda yatırımlar yapıyoruz. Yerel üretimi artırmak istiyoruz. Rekabet avantajımızı kullanarak satışları artırmak niyetindeyiz.
DOĞRU FORMÜLLER
Yerel tüketicilerin ihtiyaçlarını anlayarak doğru çözümleri, doğru formülleri kullanmak istiyoruz. Fikir lideri olmak amacındayız. Pazar rekabetini ısındıracağız. Pazarı anlamak çok önemli.
FARKLI STRATEJİLER
Stratejimizi bir merkezden yönetmiyoruz. Var olduğumuz pazarlara göre farklı merkezi stratejiler geliştiriyoruz. Pazarların, kültürlere göre farklılaştığının farkındayız. Pazarın gelişmesiyle yeni inovasyon çözümleri geliştireceğiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz