Yeşil BT devrimi

Kullanılan teknolojilerin daha yeşil olması planlar arasında...

1.06.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeşil BT devrimi
McKinsey’nin yaptığı tahminlere göre 2020 sonunda bilgi ve iletişim teknolojilerinin enerji tüketimi 3’e katlanacak. Dolayısıyla çevreye karşı en duyarlı olması gereken sektörler arasında bilişim teknolojileri (BT) ilk sıralarda yer alıyor. Sektör yetkilileri ve BT hizmetlerinden yararlananlar da bu durumun farkında. Son yıllarda neredeyse tüm oyuncular, ürettikleri ve kullandıkları teknolojilerde yeşile yöneliyor. Enerji kullanımını minimuma düşüren ve karbon ayak izini azaltan elektronik sistemlerle çalışmaya odaklanıyor. Bu şekilde gelecek birkaç yılda büyük bir dönüşüm hedefleniyor. Bu dönüşüm sonrasında her noktada kullanılan teknolojilerin daha yeşil olması ise planlar arasında... Dünyada yapılan araştırmalar, bilişim ve iletişim teknolojilerinin küresel ısınmaya yüzde 2 ila 2,5 arasında katkıda bulunduğunu gösteriyor. McKinsey’nin yaptığı tahminlere göre 2020 sonunda ICT (Information and Commu-nication Technologies) endüstrisinin enerji tüketimi 3’e katlanacak. Dolayısıyla çevreye karşı en duyarlı olması gereken sektörler arasında bilgi ve iletişim sektörü geliyor. Sektör oyuncuları da bu durumun farkında. Hem teknoloji tedarikçileri hem teknolojiyi yoğun olarak kullanan şirketler, son dönemde yeşil BT’ye yöneliyor. Yeşil BT adından da anlaşıldığı gibi elektrik sarfiyatı düşük, karbondioksit salımı en azami, çevreye dost teknolojiler üretmek anlamına geliyor. Sunucuların, bilgisayarların ve ortamda bulunan yan ürünlerin harcadığı enerji kaynağının ve ürettiği karbondioksit saliminin yönetilmesi bu kapsamda yer alıyor. Uzmanlar, yeşil BT yönetimi sayesinde atmosfere atılan karbon oranında yüzde 15 azalım, enerji giderlerinde de yüzde 20 ila 40 arasında kâr sağlanabileceğini belirtiyor. Son birkaç yılda alınan sonuçlar da bu saptamayı doğruluyor. Bugün birçok şirket ofis ortamında kullandığı tüm teknolojilerinde çevreye olan etkiyi en aza indirgemeye odaklanarak önemli oranda tasarruf elde ediyor. Bu tasarruf, enerji kullanımında yüzde 40’lara ulaşırken karbon ayak izinin azaltılmasında da umut vaat eden bir performansın sergilenmesini sağlıyor.

TOPLANTILARA YEŞİL ÇÖZÜM

Birçok şirket, yeşil teknolojilerle sanal toplantılara hızlı bir geçiş yapıyor. Böylelikle iş amaçlı seyahatlerin de önüne geçiyorlar. Sabancı Center ile Çayırova’daki Akbank Bankacılık Merkezi arasında kullanılmak üzere kurulan sanal toplantı masası tipindeki “Telepresence Sistemi” ve yurt içi ve yurtdışı görüşmeler için kurulan video konferans cihazlarının kullanımı Akbank’ta giderek yaygınlaşıyor. Bu sistemler aracılığıyla yapılan görüşmelerde görüntülü iletişimin yanı sıra, karşılıklı belge ve sunum paylaşımının da mümkün olabildiğini belirten Akbank yetkilileri, “Böylelikle iş amaçlı seyahatlerde yakıt tüketimi ve dolayısıyla sera gazı salımında azalma sağladık ve yolculuk sırasında kaybolan iş gücü zamanından da tasarruf ettik” diyor.~
Doğuş Otomotiv de bilgisayar üzerinden kameralı office comminicator uygulaması ile telekonferans sistemi kurdu ve sanal toplantı imkanı yarattı. Şirket bünyesindeki tüm toplantı salonlarında görüntülü telekonferans sistemini destekleyen teknolojiler bulunuyor. Şirket yetkilileri bu sistemin sonuçlarını şöyle paylaşıyor. “Böylelikle iş seyahatlerimizi azalttık ve havaya saldığımız karbon emisyonunda düşüşler kaydettik.” Türk Telekom da 3 yıldır ofislerinde, uzak mesafedeki kişilere aynı odadaymış gibi toplanma olanağı sunan Telepresence teknolojisini kullanıyor. Bugüne kadar 2 bin 981 toplantıyı bu şekilde gerçekleştirdiklerini belirten Türk Telekom CEO’su Gökhan Bozkurt, bu sayede 23 bin 848 uçuştan tasarruf ettiklerini söylüyor. Roche Türkiye de video konferans sisteminin iletişim kanalı haline gelmesiyle toplantılar için yapılan seyahatlerden tasarruf sağlayan bir başka şirket. 2011 yılında yaklaşık 447 bin kilometrelik havayolu ve 31 bin km karayolu seyahati, 2012 yılında Şubat ayı ortasına kadar 162 bin km’lik havayolu ve 3 bin 750 kilometrelik karayolu seyahati bu iletişim kanalı sayesinde yapılmadı.

ENERJİ TÜKETİMİ AZALIYOR
Bazı şirketler veri merkezlerindeki değişikliklerle yeşil BT konusunda ciddi adımlar atıyor. Anadolu Bilişim, 2010 yılında 4,5 milyon dolarlık yatırımla 4 bin 500 metrekarelik alan üzerine kurduğu veri merkezi ile yeşil BT odaklı çevreci yaklaşımıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Veri merkezi içinde kullanılan çevre dostu teknolojiler sayesinde özellikle enerji tüketimi oranlarında çok ciddi bir azalma yaşandığını belirten Anadolu Bilişim Hizmetleri Genel Müdürü Çetin Uygun, “Merkezimizde verimliliği düzenli olarak ölçmek amacıyla endüstride yaygın olan verimlilik performans kriteri PUE (power usafe efficency) standardını kullanıyoruz” diyor. Akbank, data center’larındaki artan cihaz ihtiyacına karşılık enerji tüketiminin aynı hızla artmaması için yeni satın aldığı tüm sistemlerin daha az enerji tüketiyor olmasına dikkat ediyor. Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkam Murat Göllü, “Bu prensip paralelinde 2011 yılında satın alınan yeni ana bilgisayar makinelerinin enerji tüketimi, bir önceki makinenin enerji tüketiminden yaklaşık yüzde 20 daha az. Aynı şekilde UNIX makinelerin enerji tüketimi de bir önceki modellere göre 4 kat daha az” diye konuşuyor. Doğuş Otomotiv ise şirkette kullanılan tüm bilgisayar monitörlerini CRT türü monitörler yerine daha düşük enerji kullanımına sahip LCD ve LED monitörlerle değiştirdi. Şirket yetkilileri, “Enerji tüketimimiz monitör başına yaklaşık 3’te 1 oranında düştü” diyor. Roche Türkiye ise 2010-2011 yıllarında bina işletim sisteminde gerçekleştirdiği 30’dan fazla aksiyon ile bina enerji tüketimini, 2 yılda yüzde 14,6 oranında azaltmayı başardı.

BULUT ETKİSİ
Sanallaştırma ve bulut teknolojilerinin de kaynakların verimli kullanılması adına önemli bir etki yaratacağı tahmin ediliyor. Sistemler, büyük oranda sanallaştıkça fiziksel ekipman sayısının azalacağını belirten Anadolu Bilişim Hizmetleri Genel Müdürü Çetin Uygun, “Ek kapasite ihtiyaçları da çok yakın zamanda bulut gibi esnek teknolojilerle çözümlenebilecek. Bunun enerji tüketimi anlamında çok büyük bir katkı yaratacağı tahmin ediliyor” diyor. Akbank da data center’larında kullandığı enerjiden tasarruf etmek için 2007 yılında sanallaştırma teknolojisinin kullanımına geçti. Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü, bu teknoloji uygulaması sayesinde data center’daki sunucuların çalışması ve çalıştıkları sistem odalarının soğutulması için gereksinim duyulan enerji miktarında önemli bir düşüş olduğunu söylüyor.~
Doğuş Otomotiv de enerji tüketiminin en önemli faktörlerinden olan sunucuların sanallaştırılmasına dikkat ediyor. Şirket yetkilileri, “Yüksek enerji tüketimi nedeniyle bu alanda sanal sunucular kurularak emisyon düşüşü sağlanırken aynı zamanda verimlilik artışı da önemli bir kazanç olarak raporlanıyor” diye konuşuyor. Ekol Lojistik ise 2011 yılında sanal server’a geçiş yaptı. Kullanılan 64 adet server’ı sanal ortama taşıdı. Bu şekilde şirketin daha önce 32 bin 400 watt olan enerji tüketimi sanal serverlar sayesinde 5 bin 400 watt’a kadar geriledi. Ekol Lojistik Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Küçüktopuzlu, “Bu sayede aşın ısınan sistem odasının soğutulması için harcanan enerji de 3’te 1 oranında azalmış oluyor. Tüm bunlar da doğaya daha az karbon salimini beraberinde getiriyor” diyor.

BT OYUNCULARININ HEDEFİ
BT sektörünün öncü oyuncularının hedefinde de yeşil teknolojileri kullanarak verimlilik sağlamak var. Koç Bilgi Grubu, karbon ayak izini azaltmak, hizmet verdiği binaların çevreci özelliklerinin güçlendirilmesine ve atık yönetimine yönelik çalışmalarının kapsamını genişleterek sürdürmek niyetinde. Şirket yetkilileri, “Yeşil Bilgi Platformu çatısı altında toplumda farkındalığın artmasına hizmet edebilecek yeni uygulamalar ve projeler geliştirmeye devam edeceğiz” diyor. İletişim sektörünün dev oyuncularından Nokia ise yeni teknolojilerle imalat
ve tesislerinde 2012 itibarıyla 2008 yılına göre enerji tüketimini yüzde 20 azaltmayı hedefliyor. Nokia Türkiye Çiçek Uyansoy İcan, “Ofislerimizde, AR-GE’de ve üretimdeki sera gazı salimini 2006’ya göre en az yüzde 30 düşürmeyi istiyoruz.” diye konuşuyor. Panasonic’in hedefi ise Avrupa’daki üretiminden oluşan atık materyallerin yüzde 99’unu geri dönüştürebilmek. Şirket ayrıca Avrupa ofislerindeki karbon salimini bin ton tutarında azaltmayı planlıyor. Tüm bunlar için de kendine 2013’e kadar zaman tanıyor. SAP ise karbon emisyon oranını 2020 yılına dek 2000 yılındaki seviyeye indirme hedefini başarmada emin adımlarla ilerliyor.

HASAN SÜEL VODAFONE TÜRKİYE İCRA KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
ETKİYİ AZALTMAK

2009 yılından bu yana küresel iklim değişikliği üzerindeki etkilerimizi azaltmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla Yeşil Teknoloji Programı yürütüyoruz. Bu program ile bugüne kadar faaliyetlerimizden kaynaklanan sera gazı salimim azaltırken, yıllık yaklaşık 10 bin apartman dairesinin elektrik tüketimine eşit enerji tasarrufu sağladık. Bu rakam 10,5 milyon TL'lik tasarruf anlamına geliyor.
2015 HEDEFİMİZ
Program kapsamında odaklandığımız bir diğer nokta da karbon saliminin azaltılması. Vodafone Türkiye olarak artan kapasitemize paralel olarak yükselen enerji ihtiyacımıza rağmen karbon salimini azaltmak üzere çalışıyoruz. Hedefimiz 2015 yılına kadar karbon salimini yüzde 20 oranında azaltmak.~
2 TEMEL STRATEJİ
Bu yolda uygulamakta olduğumuz iki temel strateji var. Birincisi, enerji verimliliği yüksek teknoloji ve uygulamalar. Bu strateji doğrultusunda, daha az enerji tüketen telekomünikasyon şebeke ekipmanları, veri merkezleri ve binaları kullanmaya odaklanıyoruz. Bir diğeri ise yenilenebilir enerji stratejimiz. Bu kapsamda da baz istasyonları başta olmak üzere güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına ve yakıt pili gibi temiz teknolojilere yöneliyoruz.

ERCAN BULUT IBM TÜRK SİSTEM VE TEKNOLOJİ GRUBU LAB SERVİSLERİ MÜDÜRÜ
IBM'İN 2 YÖNLÜ YAKLAŞIMI
ENİLİKLER GELİŞTİRİYORUZ

IBM olarak biz yeşil BT konusunda iki yönlü bir yaklaşım benimsiyoruz: Bir kurum olarak mevcut ürünlerimizi ve süreçlerimizi hem çevre hem iş açısından daha verimli hale getirmek üzere çalışırken, çevresel etkileri azaltmaya yardımcı olacak yenilikleri geliştiriyoruz.
GÜÇ TÜKETİMİ DÜŞÜYOR
IBM'in çok uzun süreler boyunca yüzde100'e kadar yüksek bir kullanım oranıyla çalışabilen System z ana bilgisayarlarında, yüksek performans gerektiren ortamlarda genel güç tüketimini yüzde 37'lere varan oranlarda düşürebilen Systems x sunuculara kadar tüm sunucu gamı enerji verimliliği dikkate alınarak tasarlanmış bulunuyor. Bu verimlilik IBM'in depolama sanallaştırmadaki lideri olduğu depolama sistemlerine kadar genişliyor.
GERİ DÖNÜŞTÜRÜYOR
IBM 2008 yılından bu yana elektrik harcamalarında 50 milyon doların üzerinde tasarruf elde ederek elektrik tüketimini 523 bin megavat saat azalttı. Bu rakam 47 bin ortalama hanenin bir yıllık elektrik tüketimine yetecek bir miktara eşit oluyor. Ek olarak, 2010 yılında IBM, ürettiği zehirsiz atıkların yüzde 79'unu geri dönüştürmeyi, üretimde kullanılan suyu yaklaşık yüzde iki oranında düşürmeyi ve yüzde 40 daha az enerji tüketen, mikro kanallarda gezen sıcak su ile soğutulan süper bilgisayarı tasarlamayı da başardı. IBM, şimdiye dek görülmüş en yeşil veri merkezini kurdu ve "en çevreci veri merkezi" unvanını kazandı.

NECİP ÖZYÜCEL MICROSOFT TÜRKİYE SUNUC VE YAZILIM ARAÇLARI ÜRÜN GRUP MÜDÜRÜ
"AZALTARAK YÖNETİYOR”
3 ANA KONU

Microsoft olarak çevreci bilişim ile ilgili yaklaşımımızı 3 ana konu üzerine odaklıyoruz. Bunları; azalt, yönet ve tekrar planla başlıkları ile özetlememiz mümkün. Azaltma başlığını verdiğimiz yaklaşımımız, güç tüketimi ve karbon salımı azaltılması esasına dayanıyor.~
DÜŞÜK GÜÇ
Bu noktada Microsoft sağladığı sunucu ve istemci teknolojileri ile ayrıca güç tüketiminin daha verimli ve akıllı yapılması için de yenilikler getiriyor. Hem sunucu hem istemci olarak adlandırılan bilgisayarların ara yüzü olarak kullanılan işletim sistemlerimiz daha düşük güç tüketimi için her geçen gün daha da geliştiriliyor.~
YÖNET YAKLAŞIMI
Yönet yaklaşımımız ile enerji kullanımının ve çevresel etkilerinin yakından takibi ve gözlenmesini hedefliyoruz. Bu konuda yönetimi kolaylaştıracak ve devamlı iyileştirmeyi sağlayacak yönetim araçları tasarlanarak, tasarlanan araçlar aracılığıyla konulan hedeflerin takibini mümkün kılmaya çalışıyoruz.
TEKRAR TASARLAMA
Tekrar planla yaklaşımımız ise iş ortamında alışılagelmiş bazı işlem ve rutin uygulamaların teknolojik çözümler ile tekrar tasarlanması esasına dayanıyor. Her türlü iletişimin bilgisayar aracılığıyla yapılması, toplantıların uzaktan erişim ile yapılması, kâğıtsız ofis ortamları hem çevrecilik hem de maliyet anlamında tasarruf sağlayabiliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz