Operasyonel leasing, son dönemin popüler konularından. Türkiye’de henüz gerekli mevzuat olmadığı için uygulamaları kısıtlı. Ancak önümüzdeki dönemin en çok büyüme getirecek alanlarından biri olacağ...
Operasyonel leasing, son dönemin popüler konularından. Türkiye’de henüz gerekli mevzuat olmadığı için uygulamaları kısıtlı. Ancak önümüzdeki dönemin en çok büyüme getirecek alanlarından biri olacağı konuşuluyor. LeasePlan ise potansiyeli görüp Türkiye pazarına yatırım yapan Avrupalı devlerden. Doğuş Otomotiv ortaklığı ile Türkiye operasyonu kuran şirket, her yıl yüzde 20’nin üzerinde büyüme ile pazarın yüzde 24’ünü hedefliyor. LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Bahadır Gören ise, “Pazar hızla gelişecek. Geçen yıl bizimle birlikte 3 büyük uluslararası şirket Türkiye’ye geldi. Önümüzdeki dönem 2 yeni oyuncu daha bekliyoruz” diye konuşuyor.
Operasyonel filo kiralama faaliyetlerini daha önce vdf markası altında sürdüren Doğuş Otomotiv, Volkswagen Financial Services AG’nin hissesinin LeasePlan Corporation N.V.’ye devri ile yeni bir ortaklığa imza attı. Bu ortaklıkla Avrupa’nın önde gelen operasyonel filo kiralama şirketi LeasePlan, LeasePlan Türkiye adıyla Türkiye pazarına girdi. Daha önce Seat’ın genel müdürlük görevini sürdüren Bahadır Gören de operasyonunun başına geçti.
LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Gören, Türkiye’de operasyonel leasing alanında önemli bir potansiyel olduğuna dikkat çekiyor. Şu anda filo kiralamanın öne çıktığını söyleyen Gören, “Gerekli mevzuat düzenlenirse önümüzdeki dönem bilgisayardan ofis mobilyalarına, kamyondan iş makinelerine kadar pek çok emtia için operasyonel leasing hizmeti almak mümkün olacak” diye konuşuyor.
LeasePlan, dünyada filo kiralama ve araç yönetimi işi yapıyor. Türkiye ile birlikte 29 ülkede faaliyet gösteren şirket, 1 milyon 275 bin adetlik araç filosunu yönetiyor ve pek çok pazarda da lider. Bahadır Gören, Türkiye’de şu anda 6 bin 350 araçlık bir filoya sahip olduklarını söylüyor. Önümüzdeki dönem için yıllık yüzde 23-24 gibi bir büyüme hedeflediklerine dikkat çekiyor ve ekliyor:
“Pazar payımız yüzde 13 düzeyinde. 2012’ye kadar bu oranı yüzde 24’e çıkaracağız”.
LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Bahadır Gören ile Türkiye’de henüz gelişmekte olan operasyonel leasing işini, bu alandaki mevcut uygulamaları ve gelecek potansiyelini konuştuk:
-Operasyonel leasing nedir, nasıl kullanılır?
Operasyonel leasing aslında tüm kurumsal şirketlerin, satın almaktan ziyade operasyonlarını outsource etmeleri veya finans kaynaklarını uzun döneme yaymak üzere kullandıkları önemli bir araç. Bu araç öncelikle şirketlerin kredibilitelerinin rahatlamasına destek sağlıyor. Sonuçta kiraladığınız emtia bir anda cebinizden büyük miktarların peşin olarak çıkmasını engelliyor. Ayrıca aldığınız tüm hizmetler, ana işinize odaklanmanıza imkan sağlıyor.
Hangi tip şirketler bu hizmetlerden yararlanabilir?
Öncelikle, bu tecrübeyi yurtdışında edinmiş uluslararası şirketlerin Türkiye’ye gelmesiyle çok daha popüler olmaya başladı diyebilirim. Bu referanslardan dolayı artık KOBİ’lere kadar birçok şirket kullanıyor. Öyle ki bugün adi şirket dediğimiz küçük şirketlerin, örneğin bir eczanenin bile kiralama yaptığını görüyoruz. Artık çok daha yaygın kullanılıyor.
Zaten Türkiye de, Avrupa içerisinde operasyonel leasingin en fazla gelişeceği 4 ülkeden biri olarak gösteriliyor.
Operasyonel leasing kapsamına araç kiralamanın dışında başka neler giriyor?
LeasePlan olarak biz sadece filo kiralama yapıyoruz. Ancak operasyonel leasingin kapsamı içerisinde dünyada bilgisayar kiralamasından ofis mobilyası kiralamasına kadar birçok örnek var. Yurtdışında ayrıca iş makinelerinin kiralanmasından, kamyon, otobüs kiralamasına kadar birçok uygulama var. Ancak Türkiye’de henüz işin başında bir pazar söz konusu. Bu noktada en çok ihtiyaç olunan araç olduğu için şu anda araç kiralama konusuna odaklanıyoruz. Tabi mevcutta bir mevzuatın olmamasından dolayı da sektör çok derin değil. Ancak önümüzdeki dönem mevzuatla birlikte yeni uygulamaları da görüyor olacağız.
Türkiye’de henüz yeni gelişen bu pazarın mevcut büyüklüğü ne kadar?
Bizim pazarımız, pazar rakamları açısından otomobil pazarının 12-13 yıl öncesini temsil ediyor diyebiliriz. O yıllarda otomobil satışlarında net rakamlar yoktu. Aynısı şu anda operasyonel leasing için geçerli. Tam anlamıyla bir rakam ne yazık ki yok. Ayrıca filo kapsamına ne girer, ne girmez konusunda da belirsizlik yaşıyoruz. Hangi araç uzun dönem, hangisi kısa dönem operasyonel leasingde temsil edilir, bunların da karmaşasını yaşıyoruz.
Ancak şunu biliyoruz ki toplamda, otomobil sektörü satışlarının yüzde 43’ünü bizim filo olarak gördüğümüz araçlar oluşturuyor. Bu oranın da yüzde 37’sinin operasyonel kiralama şirketlerinin satın aldığı araçlardan oluştuğu düşünülüyor. Yani toplam otomobil satışlarının yaklaşık yüzde 13-14 gibi bir oranının operasyonel kiralamadan oluştuğunu söyleyebiliriz.
Pazarda faaliyet gösteren kaç şirket var?
Sektörde hali hazırda büyük oyuncular var. Yeni dönemde daha fazla uluslararası tecrübeye sahip firmaların Türkiye’ye girmesi de bekleniyor. Geçtiğimiz yıl bizimle birlikte 3 uluslararası şirket Türkiye pazarına girdi. 2 yeni şirket daha bekleniyor. Gerçek anlamda operasyonel leasing dediğimiz zaman Türkiye’de toplam 17-18 adet firmanın bu işi yaptığını söyleyebiliriz. Leasing işi kurumsallaşıyor.
Önümüzdeki dönem için nasıl bir potansiyel söz konusu, hacim ne kadar artabilir?
Son 4 yıla baktığımızda sektörde her yıl yüzde 7’lik bir büyüme olduğu öngörülüyor. Bu oranın önümüzdeki dönemde her yıl yüzde 10’lara çıkabileceğini düşünüyoruz. Sektördeki oyuncuların yeni müşterilere ulaşma hedefi, ayrıca gelecek yeni oyuncular da pazarın büyümesinde etkili olacak.
Diğer yandan bugün 95 bin adetlik bir araç parkının operasyonel leasing kapsamında kullandığını biliyoruz. 2010 yılına kadar bu rakamın 300 bin adete ulaşabileceği öngörülüyor. Ama tabi bu beklentinin gerçekleşmesi pazara girecek yeni oyunculara ve mevzuatla birlikte sektörün önünün ne kadar açılacağına bağlı. Operasyonel leasing kapsamında filo kiralama dışında yeni farklı kiralama uygulamalarının gelişimi de yine bu unsurlara bağlı.
Burada Avrupa Birliği yasalarına uyum büyük önem taşıyor. AB standartlarına ulaşmadan oradaki büyüklükleri yakalamak mümkün değil. Avrupa'da bugün yaklaşık 13 adet büyük filo şirketi hizmet veriyor. Toplam filo hacmi 4 milyon 244 bin adet düzeyinde.
Hangi Hizmetleri Kapsıyor?
İhtiyaçların Belirlenmesi
Operasyonel kiralamada öncelikle şirketin ihtiyaçlarının net olarak belirlenmesi gerekiyor. Örneğin bir şirket filo kiralama yapacak. Burada şirket bir dağıtım şirketi midir, yoksa kiralamayı çalışanlarına yönelik olarak mı yapacak, bunu tespit etmek gerekiyor. Şirketler özellikle dağıtım ağında bunu kullanacaklarsa bizim gibi firmalardan danışmanlık hizmeti alıyorlar.
Danışmanlık Hizmetleri
Biz bu hizmeti verirken, şirkete hangi araçların, hem maliyet hem de kullanım açısından, uygun olduğunu anlatıyoruz. Vergi mevzuatından kaynaklanan avantajlı motorların, şirketlerin mali yapılarına ya da operasyonel maliyetlerine sağlayacağı avantajları anlatıyoruz. İç hiyerarşik yapıları içerisinde hangi araçların hangi kademelerde kullanılmasının kaynakların moral ve motivasyonu açısından daha doğru olabileceğini gösteriyoruz. Bunun yaparken hem çevre hem de kaynaklar açısından avantajlarını aktarmaya çalışıyoruz.
Uluslararası Tecrübe
Bazı şirketler, özellikle uluslararası firmaların geçmiş tecrübelerini de öğrenmek istiyor, bu konuda da danışmanlık yapıyoruz. Yapacakları kilometreye bağlı olarak yakıt maliyetlerini göz önünde bulundurarak bir kiralama rakamı çıkarıyoruz. Bu hizmetin içerisinde yakıt hariç bakım, onarım, sigorta, yedek araç verilmesi gibi tüm hizmetler yer alıyor. Dönem sonunda da müşterilerimizden bu araçları alarak, ikinci elde satıyoruz veya ihtiyaca göre yeniden kullanıyoruz.
“Yüzde 24 Pazar Payı Hedefliyoruz”
Agresif Değiliz
LeasePlan dünyada 1 milyon 275 bin adetlik bir araç filosunu yönetiyor. Türkiye’de ise şu anda 6 bin 350 aracımız var. Araç adedi açısından çok agresif bir büyüme yerine sağlıklı büyüme hedefliyoruz. Örneğin özellikle araç başına personel adedimize büyük önem veriyoruz. Sonuçta ne kadar araca sahip olduğunuz kadar o araçlarla müşterilerinize ne kadar iyi hizmet verebildiğiniz de önemli. Bunun için de sağlıklı bir altyapıya ihtiyaç var.
Büyüme Hedefi
Yıllık yüzde 23-24 gibi bir büyüme hedefliyoruz. Bunun içerisinde, dönem içerisinde geri alacağımız, kiralama dönemi biten araçların kiralanması da dahil.
Şu anda pazar payımız yüzde 13 seviyesinde. 2012 yılında yüzde 24’lük bir hedefe ulaşmaya çalışacağız. Bu organik büyüme ile yani mevcut işimizi büyütmek yoluyla ulaşmayı planladığımız bir hedef. Ancak ileride çıkacak fırsatları da değerlendirebiliriz.
Bir de yeni dönemde özellikle KOBİ’ler tarafında yeni müşteriler kazanmak da istiyoruz. Şu anda zaten müşteri portföyümüzün yüzde 42’sini KOBİ’ler oluşturuyor.
Yeni Ürünler
Şu anda Türkiye’de tek bir ürün söz konusu. Yakıt haricinde her şeyin dahil olduğu bir ürün sunuluyor. Bunun haricinde biz ihtiyaca yönelik yeni ürünler de sunuyor olacağız. Örneğin müşterinin kullanmadığı bir hizmet varsa, bu hizmet ya da hizmetleri fiyattan düşen ürünlerimiz var. Gerekli altyapımızın tamamlanmasıyla bu gibi yeni ürünleri 2008 içerisinde dönem dönem müşterilerimizin kullanımına sunacağız. LeasePlan’ın dünyadaki en önemli özelliği de zaten, müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik özel ürünler sunuyor olması.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?