Rekor kıran çabukluk

Dünyanın en verimli kombine çevrimli enerji santrali Düsseldorf’ta bulunuyor...

27.10.2016 18:15:190
Paylaş Tweet Paylaş
Rekor kıran çabukluk
Düsseldorf’un en mükemmel manzarasını nereden görebilirsiniz? Elbette ki 240 metre yüksekliğindeki Rheinturm telekomünikasyon kulesinin tepesinden. Ancak buna bir alternatif de belediyenin enerji şirketi olan Stadtwerke Düsseldorf AG tarafından işletilen ve geçtiğimiz günlerde bitirilen 65 metre yüksekliğindeki bir binanın gözlem platformu da olabilir. Camla kaplı bu binanın tam ortasından mavi gökyüzüne doğru pırıl pırıl parlayan gümüş renginde devasa bir çelik boru yükseliyor. İşte bu, dünyanın en modern ve en güçlü kombine çevrimli enerji tesisi olan Lausward enerji santralinin F Blok (Fortuna) ünitesinin bacasıdır. Burada hiçbir şey görmezsiniz, hiçbir şey duymazsınız, hiçbir şeyin kokusunu almazsınız ve bu platformun sıcaklığının nedeni baca değil ama cam dış yüzeyde parlayan güneş ışınlarıdır. Bu enerji santralinin Fortuna ünitesi, ticari faaliyetlerine 25 Ocak 2016 tarihinde başladı. Burası Stadtwerke Düsseldorf’un 150’nci yıldönümü kutlamaları için 22 Mayıs 2016 tarihinde resmen hizmete alındı. Latin kelimesi olan “Fortuna”, aslında “şans” veya “kader” anlamına geliyor ve Stadtwerke Düsseldorf da bu santralin bu iki anlamdan birincisine örnek olmasını ümit ediyor. Bunun gerçekleşme ihtimali yüksek, çünkü fosil yakıt kullanan başka hiçbir enerji santrali bu kadar sessiz, bu derece çevre dostu ve bu kadar düşük salıma sahip değil. Ayrıca hiçbiri de estetik anlamda göze bu kadar hoş gelmiyor. Bu cam kulenin altında, enerji santralinin zarif dış cephesinin içinde geceleri bu binayı aydınlatılmış bir sanat eserine çeviren binlerce LED var.
Asıl önemlisi içindekiler
Belediyenin enerji şirketi, her ne kadar dışarıdan hoş görünen bir tesis istemiş olsa da asıl ilgilendiği konu bu santralin içten içe nasıl çalıştığı… Bu enerji santrali, tamı tamına üç dünya rekoruna imza atmış durumda. Yüzde 61,5 oranla en yüksek elektrik verimliliğine sahip ki bu sayede santral faaliyete geçtiğinden bu yana kilovat/saat başına sadece 230 gram hacminde CO2 salımı yapıyor. Kıyaslama yapmak gerekirse Almanya’nın tüm elektrik karışımı (içinde yenilenebilir enerji kaynakları da dahil olmak üzere) 2014 yılında kilovat/saat başına ortalamada 609 gram salım yapmıştı. Lausward santrali, aynı zamanda en yüksek enerji üretim kapasitesine (603,8 megavat) ve herhangi bir kombine ısı ve enerji (CHP) enerji santralinin sıcak suyu formunda en fazla termal enerjiye de (300 megavat) sahip. Her ne kadar dünya rekorları çok hoş olsa da bir tesisin kârlı çalışmasını garantileyemiyor. Örneğin bu durum 4’üncü blok ünitesi 2011 yılından bu yana Lausward’ınkinin neredeyse tıpatıp aynısı, bir Siemens ürünü gaz türbiniyle çalışan Bavaria’daki Irsching enerji santralinde de gözler önüne serilmiştir. Yüzde 60,75 verimlilik oranıyla eskiden dünyanın en verimli enerji santrali olan Irsching tesisi, şu anda yılda ortalama 400 saat (16,6 gün) çalışıyor. Almanya’nın enerjide dönüşüm çabalarına rağmen kömürden ve nükleer enerjiden elde edilen elektrik o kadar ucuz ki bu durum doğalgazla çalışan ultramodern enerji santrallerini bile piyasanın dışına iterek dünya iklimi üzerinde negatif etkilere yol açıyor. Irsching ünitesi, güney Alman şebekesi açısından önemi yüzünden halen elektrik üretebiliyor. Rüzgar veya güneş enerjisiyle ne zaman yetersiz seviyede elektrik üretilse derhal bu ünite devreye alınıyor. Bu tesisin işletmecisi olan Uniper iştiraki E.ON’a bu enerji santralinin kapasitesini el altında tutması için belirli bir miktar tazminat ödeniyor.
Asıl farkı yaratan merkezi ısıtma
Irsching tesisinin aksine Fortuna ünitesinin ekonomik anlamda rekabetçi Sürdürülebilir enerji üretimi olmasını sağlayan belirleyici bir faktör de merkezi ısıtmada da kullanılabilme avantajıdır. Mesela bu santralin sıcak suyu Rhine’in karşı yakasında bulunan ve 5 bin çalışana sahip büyük bir ofis kompleksi görünümündeki Vodafone Yerleşkesi’ne kanalize ediliyor. Fortuna santralinin gaz türbininin ön kanatlarının sıcaklığı 1.500 derece ve atık ısısından ısı dönüştürücü aracılığıyla bir buhar türbinini çalıştırmak ve ekstra elektrik üretmek için faydalanılıyor. Bu buhar türbini, gaz türbini ve jeneratörle aynı eksen üzerine yerleştirilmiştir. Buhar türbininden gelen buhar bitişik bir binadaki ısı dönüştürücülerine üç tane kalın boru ile kanalize ediliyor. 95 dereceden yüksek bir ısıya sahip sıcak su oradan da izole edilmiş bir boru kanalıyla Rhine Nehri’nin altından Düsseldorf’un merkezine akıtılıyor. Güneş ve rüzgar enerjisinden elde edilen elektriğin yeterli olduğu günlerde Fortuna tesisi, atık ısı miktarını maksimumlaştırmak için ısı kontrollü yöntemle çalıştırılıyor. Ayrıca burada 35 bin metreküp hacminde suyu muhafaza etmek için bir de 40 metre yüksekliğinde bir tank yapılıyor. Bu tank önümüzdeki kış aylarından başlayarak birkaç gün boyunca sıcak suyu da muhafaza edebilir hale gelerek bu enerji şirketinin Fortuna ünitesinin elektrik ve ısı karışımının nasıl olacağına özgürce karar verebilmesine olanak sağlayacak.~Maliyete ve çevreye odaklanmak 
Fortuna tesisinde doğalgaz ve buhar türbinlerinin, hızlı, yakıt tasarruflu kalkışları ve duruşlarıyla düşük yük seviyesinde salımların azaltılmasında yeni bir özellik kullanılıyor. Bu sayede Siemens’in Fortuna tesisindeki teknolojisi bu işletmecinin Almanya’nın meydan okuyucu elektrik piyasasında bile faaliyet sürelerini daha iyi planlamasını sağlıyor. Bu tesisin esnekliği, büyük ölçüde onun 445 ton ağırlığındaki gaz türbininin çalıştırıldıktan sonra maksimum çıktı seviyesine sadece 25 dakika içinde çıkabilmesinden kaynaklanıyor. Siemens’in enerji santralleri için SGT5- 800H gaz türbinlerinden sorumlu program direktörü olan Willibald Fischer, “Bu dünyada bir ilktir” diyor. Siemens enerji santrallerinin tümleşik esnekliğini ciddi boyutta artırmak için ayrıca bir eş başlatma özelliğinden de faydalanıyor. Geçmişte olduğu gibi işe gecikmeli başlamak yerine burada buhar türbini gaz türbiniyle birlikte çalışmaya başlıyor. Böylece tam yük seviyesine ulaşıncaya kadar onun çıktısını olası en yüksek seviyeye çıkarmak mümkün olabiliyor. Eğer elektrik gereksinimi az ise o zaman bu tesis çıktısını kapasitesinin yüzde 35’ine kadar düşürebiliyor. Enerji santrallerinin çoğunda böylesi bir kesinti karbonmonoksitle çevreye zararlı diğer maddelerin salımının keskin bir şekilde artmasına neden olur. Ancak Lausward tesisinde böyle bir şey olmuyor, çünkü Siemens mühendisleri enerji santrali düşük yük seviyelerinde çalışıyorken bile salımları yasal sınırların altında tutan ve Clean-Range denilen yepyeni bir Lausward’a özel sistem geliştirdi. Üstelik çıktının bir dakikada çabucak 55 megavata kadar değiştirilmesini mümkün kılan “Flex-Ramp” adında bir başka teknoloji daha geliştirdiler. Fotovoltaik ve rüzgar enerjisi sistemlerindeki çıktı dalgalanmalarını telafi etmek için kesintisiz elektrik sağlanmasında teknoloji şaheseri kombine döngülü enerji santralleri idealdir ve kaçınılmazdır. Siemens’in şu anda ilk defa Fortuna ünitesinde kullandığı gibi yeni teknik özellikler, enerji santrallerinin Alman elektrik piyasasına katılımlarını artırıyor ve dolayısıyla işletmecilerin kârlarının artmasına katkıda bulunuyor. Kombine döngülü elektrik santralleri bugün dünyanın dört bir yanındaki çok sayıda ülkede büyük bir rağbet görüyor. Örneğin Siemens, Güney Kore’de daha şimdiden 8 adet H-Sınıfı gaz türbini çalıştırıyor ve 7 tanesinin daha montajını yapıyor. Ancak bu aralar en büyük sipariş, 3 tane büyük enerji santralinin kurulma aşamasında olduğu Mısır’dan geldi. Bu tesislerin her birinde Luasward tesisindekine eşdeğer ölçekte 8 adet gaz türbini var. 2016 sonu ve 2018 ortaları arasında bu yeni santraller toplam çıktıyı kademe kademe 14,4 gigavat seviyesine çıkararak Mısır’ın şebekesine olağanüstü boyutta bir katkıda bulunmuş olacak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz