Tavrını değiştiren binalar

ABD ve Alman hükümetlerinin istatistiklerine göre, dünya genelinde birincil enerjnin yüzde 40'ı evlerde ve ticari binalarda tüketilmekte.

1.08.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Tavrını değiştiren binalar
ABD ve Alman hükümetlerinin istatistiklerine göre, dünya genelinde birincil enerjnin yüzde 40'ı evlerde ve ticari binalarda tüketilmekte. Ayrıca toplam karbondioksit salınımlarının yüzde 21 'inden onlar sorumlu. Peki bu enerjinin ne kadarından tasarruf dilebilir? Siemens Kurumsal Teknolojiler'in Ist��n Performanslı Binalar araştırma projesinin başkanı ve binalarla şehirler için enerji tasarrufu teknolojileri alanında bir otorite olan homas Grünewald, "Binasına bağlı olarak üzde 25 ile 50 arasında değişir" diyor. Büyük mağaza zincirlerinin enerji yönetiminde uzman ABD'li bir şirket olan Siemens erakende ve Ticari Sistemler'in (RCS) istatislikleri de onu onaylıyor. RCS müşterileri artan lektrik fiyatlarına rağmen kendi elektrik faturalarının yüzde 15 ile 30 arasında düştüğüne şahit oldu. ABD'de tüketilen toplam enerjnin yüzde 46'sından ticari binaların sorumlu lduğu göz önüne alındığında RCS'nin enerjtalebi üzerindeki uzun vadeli potansiyel etkisinin devasa olabileceği anlaşılıyor.
Patates kızartması ve bir enerji analizi.
Kaliforniya, Berkeley'de Siemens Teknoloji Şirket Merkezi tarafından fonlanan yeni kurulmuş bir teknoloji şirketi olan Reno, Nevada kökenli LoadIQ da benzer yollardan çalışarak ABD'li 70 bin hazır gıda restoranının elektrik faturalarını ciddi miktarlarda azaltacak bir teknolojiyle ortaya çıktı. Belirli bir eğitim aşamasından sonra bu teknoloji fırınlar, kızartıcılar ve buzdolapları gibi cihazlardan bir restoranın elektrik sayacına ulaşan elektrik tüketimlerindeki değişiklikleri ilişkilendirmek için ileri sinyal işleme tekniğinden faydalanıyor. LoadIQ CEO'su Dr. Hampden Kuhns, "Bir elektrikli alet ne zaman açılsa veya kapansa bu sistem her seferinde güçteki değişikliğe bakıyor. Herbir değişiklik kendine has bir işaret ile tanımlanıyor. Mesela 50W'lık rezistanslı telli ampul ile 50W'lık indüktif floresan ampulün işaretleri birbirlerinden tamamıyla farklı" diyor. Buna rağmen cihazların tanımlanması oldukça zor olabiliyor, çünkü elektrikli aletlerin çoğunda çeşitli döngüler var. Kuhns "Ancak biz her bir döngüyü birbirinden ayırt etmenin ve ardından onları tek bir cihazı tanımlayacak bir işarete dönüştürecek şekilde birleştirmenin bir yolunu bulduk. Bu sayede bir bulaşık makinasındaki enerji yoğun sıcak su ısıtma döngüsü gibi bir cihazın içindeki çeşitli farklı faaliyetleri tanımlayabiliyoruz. Bu teknoloji, sistemlerin verimsiz zamanlamalarını algılamak için bir mağazanın çizelgesiyle bile birlikte kullanılabilir" diyor. Belirli aralıklarla bir cihazın gerçek enerji talebiyle ilgili bilgiler, iddia edilen talebi ve kendisiyle rekabet eden cihazların elektrik talebiyle karşılaştırılıyor. Eğer dikkate değer tutarsızlıklar görülürse LoadIQ, şirket sahibi için cihazın değiştirilmesi veya servise alınması gerektiğini bildiren bir rapor sunuyor. 2011 Kaliforniya Temiz Teknolojili Açık Enerji Etkinlik Ödülü'nün sahibi ve Ulusal Bilim Vakfı (NSF) Küçük Şirketler İnovasyoncu Araştırmalar II. Aşama Ödülü'nü kazanan LoadIQ şu aralar kendi teknolojisini küçük ticari kuruluşlarda test etmeye başlamak üzere.

Zirve yedekleme tesislerine olan talebi azaltmak.
Etkinliği artırmak ve elektrik faturalarını düşürmek ihtiyacı sadece tek tek şirketler ve tüketicilerle sınırlı değil. Aslında pekçok ülkede elektrik üretimi ve dağıtımı şebekelerinin istikrarı tehlike altında. Örneğin şayet elektrik talebi mevcut kapasite sınırına yaklaşırsa şebekede voltaj düşüklükleri veya sık sık elektrik kesintileri yaşanabilir. Bu gibi durumlardan kaçınmak için elektrik şirketleri genellikle "zirve yedekleme" denilen tesislere başvurur. Ancak bu gibi tesisler nadiren faaliyete geçirildiklerinden, çalışmaya başlatılmaları bir hayli masraflıdır. New Jersey, Princeton'daki Siemens Kurumsal Teknolojiler'de "Siemens baş inovasyoncusu" ve bir otomasyon uzmanı olan Dr. George Lo, "ABD'de tüm enerji üretimi ve dağıtımı altyapısının yüzde 10'u sadece yüzde 1 olasılıkla gerçekleşen elektrik talebi zirvelerini karşılamak için tahsis edilmiştir" diyor.~
Bu yüzden kamu hizmeti veren kuruluşlar zirve yedekleme tesislerinden uzak duruyor. Çünkü bu şekilde yeni zirve yedekleme tesislerine yatırım yapma maliyetlerini ertelemiş oluyorlar. Lo, "Buna rağmen eğer şirketler mevcut büyüme hızlarını sürdürürlerse önümüzdeki 10 yıl içinde ABD'de artan taleple başa çıkılabilmek için ekstra bin 900 tane daha yedekleme tesisinin kurulması gerekecek" diyor. Ancak dünyanın her yerindeki şirketler, elektrik fiyatlarındaki ani sıçramalara karşı kendi tepkilerini geliştirmeye başladıkça zirve talep sorunuyla nasıl başa çıkılabileceği hakkında bir çözüm bulabilecek. Örneğin RCS'nin BT temelli Akıllı Yük Yönetimi (ILM) bina otomasyonu platformu, sadece günlük elektrik talebini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda bir kamu kuruluşundan gelen piyasa sinyallerine tepki verebilme özelliği sayesinde 7/24 elektrik fiyatlarındaki dalgalanmalara da tepki verebiliyor. Aslında Siemens kontrolündeki binaların yeteneklerini bina şebeke programlarıyla birleştirecek şekilde geliştirme düşüncesiyle, ILM kapasiteleri bu yılın sonlarına doğru Siemens'in Apogee bina otomasyon sistemi ürünü ile entegre çalışır hale getirilerek binlerce Apogee binasının sanki tek elektrik kullanıcısıymış gibi görünmesi sağlanacak. Bu sayede zirve yedekleme tesislerine olan talep azaltılacak.

Binayı kontrol eden kutu.
Bilhassa çok sayıda ve çok işlevli binalar için bunun tam olarak nasıl başarılacağına karar verilmesi, Berkeley, California Üniversitesi'nin (UCB) yerleşkesindeki en yeni araştırma tesisi olan Saturdja Dai Hall'daki enerji etkinliği uzmanlarının en ihtiraslı hedeflerinden biri haline gelmiş durumda. Siemens Apogee otomasyon sistemiyle donatılmış olan Saturdja Dai Hall, talebe otomatik tepki (ADR) gibi bina şebeke teknolojileri için bir test ortamı işlevi görüyor. Bir binanın değişen elektrik fiyatlarına karşı hem otomatik hem akıllıca tepki verebilmesini sağlamak için Siemens Corporation, Siemens Kurumsal Araştırmalar (CT) ve Siemens Bina Teknolojileri, Saturdja Dai'de CT tarafından geliştirilen "Akıllı Enerji Kutusu"nu test etmek için UCB ile birlikte çalışıyor. Lo, "Burada temel fikir elektrik talebinde bir zirve yaşanacağı öngörüldüğünde bu kutunun kritik olmayan yerlerde soğutmanın azaltılmasından çeşitli prizlerden fişlerin çekilmesine kadar geniş bir yelpazede yer alan bir senaryo kütüphanesini taramasından ibaret. Olası fiyat seviyelerini ve bir zirve yaşandığında güneşin binaya göre nerede olacağının da dahil olduğu hava durumu tahminlerini dikkate alıyor. Sonunda en uygun senaryoyu seçiyor ve uyguluyor" diyor. Bina sakinlerine rahatsızlık vermeden bu gibi başarılı bir tepki verilmesi çok zor olabilir. Bunun için çizelgelerden, alışkanlıklardan ve bir binadaki farklı departmanların enerji önceliklerinden öğrenebilme yeteneği gerekir. Akıllı Enerji Kutusu, çok yaşamsal veya üstün değerli işlevlere sahip oldukları için enerji ayarlamaları bazında binaların bu gibi kısımlarını dışarıda tutarak, kendisine gelen enerji talebini vereceği rahatsızlığı minimum seviyeye indirerek mümkün olduğunca çok sistem arasında paylaştırıyor. Aslında bu sürecin tamamı için gerekli olan, bina otomasyon sistemlerinin kamu hizmeti veren kuruluşlardan gelen ADR sinyallerini okuyabilmelerine izin verecek bir protokol. Laurence Berkeley Ulusal Laboratuarı (LBNL) tarafından geliştirilen ve geçtiğimiz günlerde ABD Enerji Bakanlığı tarafından onaylanan "OpenADR" protokolü, büyük bir hızla dünya genelinde kabul görüyorve bina şebeke iletişimlerinde de pekala bir standart haline gelebilir. UCB Makina Mühendisliği Fakültesi'nde çalışan ve bu teknolojiyle asıl üniversitelerin ilgilenmesi gerektiğinin baş savunucularından biri olan Profesör David M. Auslander, "LBNL, şu sıralar OpenADR'yi birkaç yüz tane tesiste test ediyor. Enerji kutusu sayesinde Saturdja Dai Hall da bunların arasında. Burada asıl sorun toptan elektrik fiyatları dakika dakika değişirken perakende fiyatının sıklıkla hiç değişmemesinde yatıyor. Bu enerji kutusu, elektriği genel giderlerin sabit kısmından aktif bir şekilde yönetilebilen masraflara dönüştürerek mevcut durumu değiştirebilir" diyor.  
Arthur F. Pease

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz