Turizmde büyük potansiyel

Her yıl 2 milyona yakın turist, Çanakkale Boğazı'ndan kenti seyrederek geçiyor.

1.03.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Turizmde büyük potansiyel
Türkiye'ye gelen turistlerin sadece yüzde 0,5'i Çanakkale'de konaklıyor. İstanbul'a gelen turistlerin önemli bir bölümü Çanakkale'den geçiyor ama şehri ziyaret etmiyor. Bu durum turizm açısından büyük kayıp olarak görülüyor. Her yıl 2 milyona yakın turist, Çanakkale Boğazı'ndan kenti seyrederek geçiyor. Ancak neredeyse tamamı bu kente uğramıyor. İşte bu müthiş potansiyeli turizm gelirine çevirmek için kentin gündeminde iki önemli proje var: Kruvaziyer İskelesi ve Yat Limanı... Homeros’un Ilyada Destanı’na konu olmuş Troia Savaşları’nın geçtiği ve ünü günümüze kadar uzanan, Unesco tarafından dünya kültür mirası listesine alınan Troia’ya ev sahipliği yapan Çanakkale, bu üne yakışır bir turizm gelirine sahip değil maalesef. Üstelik Çanakkale’nin turizm potansiyeli dünyaca ünlü Troia ile de sınırlı değil. Kıyılarıyla Avrupa ve Asya’yı birleştiren, Marmara ve Ege Denizi’ni birbirini bağlayan bu kent, sadece eski uygarlık merkezlerinin beşiği olmakla kalmıyor. Aynı zamanda deniz ve su altı turizminden termal turizme, kültür turizminden inanç turizmine kadar çok geniş bir yelpazede sunduğu değerleriyle müthiş bir turizm potansiyeli içeriyor. Bugün Çanakkale, yaklaşık 494 bin kişiyle nüfus büyüklüğüne göre iller arasında 41’inci sırada yer alıyor. Çanakkale’de konaklayan turist sayısı ise yılda 130 bin kişi. Bir başka deyişle Çanakkale, turizm ile nüfusunu katlayan iller arasında değil henüz... İstatistikler, konaklamasız ziyaretlerin ise çok daha yüksek seyrettiğini gösteriyor. Örneğin, 2012 yılında müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı 612 bine dayanmış; bunların yaklaşık 484 bin Troia’yı ziyaret etmiş. Assos ören yerini ziyaret edenlerin sayısı ise 100 bin civarında. 2009 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısının 26 milyon olduğunu düşünüldüğünde, Çanakkale’de konaklayanlar Türkiye’ye gelenlerin sadece yüzde 0,5’ini oluşturuyor. İstanbul’a Turizmde büyük potansiyel gelen turistlerin önemli bir bölümünün Çanakkale’den geçmesine rağmen şehri ziyaret etmemesi ise turizm açısından kayıp olarak görülüyor. Örneğin 2008 yılında İstanbul’a 7 milyon turist gelmiş ve bunun 2 milyonu deniz yoluyla kente girmiş. Ancak Çanakkale bu potansiyelden yararlanamıyor. Her yıl 2 milyona yakın turist, Çanakkale Boğazı’ndan kenti seyrederek geçiyor, ancak neredeyse tamamı bu kente uğramıyor. İşte bu müthiş potansiyeli açığı çıkarmak ve turizm gelirine çevirmek için kentin gündeminde iki önemli proje var: Kruvaziyer İskelesi ve Yat Limanı...

Kruvaziyer İskelesi

Kruvaziyer İskelesi, kendine turizm kenti olmayı vizyon seçen Çanakkale’yi bu amacına yaklaştıracak en önemli proje olarak görülüyor. Turizm ve deniz altyapısı için Çanakkale’nin olmazsa olmazı şeklinde değerlendiriliyor. Bu konuda İzmir örnek veriliyor. 10 yıl önce Çanakkale ve İzmir’e gemiyle gelen turist sayıları eşit;
yaklaşık 5 bin kişi. Bu yıl Çanakkale’ye gemiyle yine 5 bin turist gelirken İzmir’e gemiyle gelen turist sayısı 550 bine yükselmiş durumda. Kısacası 100 katlık bir artış sağlanmış.~
Farkı yaratan İzmir Ticaret Odası’nın kruvaziyer limanını ve kruvaziyer turizmini kente kazandırma çalışması ve bu konuda bütün kent dinamiklerinin işbirliği. Çanakkale’ye yılda gemiyle 500 bin turist gelmesi durumunda, kent esnafı için yılda doğrudan 100 milyon dolarlık kazanç söz konusu. Projenin maliyetine bakıldığında ise şöyle bir tablo çıkıyor. ÇTSO tarafından yapılan maliyet çalışmasına göre Kruvaziyer İskelesi için tüm donanımıyla 18 milyon TL’lik bir yatırım gerekiyor. Yani tam 10 kilometrelik duble yol maliyeti. Çanakkaleliler, Çanakkale’nin turizmini dünyaya açacak, Troia’yı dünya ile buluşturacak ve kente her gün binlerce turist getirecek bu projenin hayata geçmesini bekliyorlar.

Yat Limanı
Turizm gelirlerine büyük katkıda bulunacak diğer önemli proje ise Yat Limanı. Bu projede 608 yat bağlama kapasitesiyle Çanakkale’nin yat turizminde uğrak noktası yapılması hedefleniyor. Türkiye’deki 15 bin adet yatın 5 bini İstanbul marinalarında bağlı. Proje bu yatların Ege’ye ve Akdeniz’e inişlerinde Çanakkale Yat Limanı’na uğramalarını ve rotalarında Çanakkale’yi konaklama için cazip hale getirmeyi amaçlıyor. Ayrıca ülkemize uğrayan 16 bin yabancı yat içinde 2 bininin Çanakkale’ye dümen kırması beklentiler arasında. Turizm Birliği verilerine göre bir yat uğradığı limana ortalama 6,5  kişi ile geliyor. Kişi başına 230 dolar bırakıyor. Çanakkale Yat Limanının Çanakkale’de yat bakım, işletme, kaptanlık gibi mesleklerinin gelişimine kapı açması ve kente yılda 7-10 milyon TL katkı sunması hedefleniyor.

TURİZME İVME KATACAK PROJELER
Troia Müzesi:
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan ve 5.000 yıllık geçmişi olan Troia Antik Kenti ören yerinden çıkarılan arkeolojik eserlerin korunmasına ve sergilenmesine yönelik Tevfikiye Köyü’ne yapılacak olan müzenin projesi, ulusal yarışmayla elde edildi. Yapım ihale aşamasında.
Anadolu Hamidiye Tabyası Projesi:
Çanakkale Merkez Barbaros Mahallesi’nde bulunan Anadolu Hamidiye Tabyası, 1892 yılında II.Abdülhamit tarafından yaptırılmış.Tabyanın Milli Savunma Bakanlığı’nda olan tahsisi, 2011 Mayıs ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 20 yıllığına devredildi. Proje çalışmaları yapılıyor.
Kilitbahir Kalesi ve Namazgâh Tabyası:
Kilitbahir Kalesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1462 yılında Çanakkale Boğazı’nı en dar yerine, Çimenlik Kalesi’nin karşı kıyısında bir yamaç üzerine yaptırılmıştır. Kilitbahir Kalesi restorasyonu,20l3 yılında tamamlanacak. Namazgâh tabyası ise ayrıca ihale edilecek.
Çimenlik Kalesi:
Çimenlik Kalesi, 1462 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un savunulması amacıyla Çanakkale Boğazı’nın en dar yerine Anadolu Yakası’nda yaptırılmış. İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nce rölöve ve restitüsyon projeleri, Çanakkale Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’na gönderilmiş. Ezine Kültür Merkezi: Yatırım programında yer alıyor. Çan Kültür Merkezi: Yatım programında yer alıyor, yüzde 50 seviyede devam ediyor.

ÇANAKKALE’NİN HAZÎNELERİ
Troia Ören yeri
(M.Ö. 3000 bronz çağı)

Troia, Çanakkale Boğazı girişi yakınındaki Hisarlık Mevkii’nde yer alıyor. Günümüzden yaklaşık 5.000 yıl önce kurulduğu düşünülüyor. Kent 9 kez yıkılıp yeniden kurulmuş. 3.500 yıl boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmuş. İlk kez 1868 yılında Heinrich Schlieman tarafından kazılan Troia, 1996 yılında Tarihi Milli Park ilan edildi. 1998 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındı.~

Alexandria - Troas
(M.Ö. 4. yy sonu Grek dönemi)

Ezine İlçesi Dalyan Mevkiinde bulunan Alexandria -Troas Kenti, Büyük İskender adına M.Ö. 310 yılında kurulmuş. Bir dönem Roma İmparatorluğu’nun başkenti olması düşünülen kente, antik dünyanın en zengin kişilerinden biri olan Atinalı Herodes Atticus tarafından Kazdağı’ndan Alexandria-Troas’a kadar ulaşan su yolu inşa ettirilmiş.

Assos
(M.Ö. 6. yy-M.S. 2. yy Grek-Roma dönemi)

Assos Antik Kenti, Troas Bölgesi’nin güney kısmında volkanik bir tepe üzerinde yer alıyor. M.Ö. 6 yy.’da Aiol’li (Midilli) göçmenlerin kente yerleşmesi ile kurulmuş. İlk kazılar Amerikan Arkeoloji Enstitüsü tarafından 1881 yılında yapıldı.

Apollon Smintheus Tapmağı
(M.Ö. 4000 - M.S. 6. yy kalkolitik çağ)

Gülpınar Beldesi, Bahçeler Mevkii’nde yer alıyor. Apollon Smintheus Tapınağı Helenistik dönem için konusunu Homeros’un îlyada Destanı’ndan alan kabartmalarının yanında mimari tasarım ve stiliyle dikkatleri üzerine toplar. M.Ö. 150 yıllarında İon stilinde yapılan tapınak kuzeybatı Anadolu’da Troas bölgesinde tek örnektir.

Parion
(M.Ö. 6.yy - M.S. 4.yy geç Roma dönemi)

Parion, Biga İlçesi’nin Kemer Köyü sınırlarındadır. Paris’in burada yaşadığı düşünülerek kentin adı “Paris’in yaşadığı yer" anlamında “Parion” olmuştur. Parion ismi, ilk kez yazar Herodotos’da geçmiştir. (M.Ö. 512-513 ) En parlak çağını M.S. 1-2 yy.’da Roma döneminde yaşamıştır. 2012 kazı çalışmalarında Artemis ve Kentauros heykelleri bulunmuştur.

Yeni Bademli Höyük
(M.Ö. 3000 erken bronz çağı)

Gökçeada’nın ilk sistemli arkeolojik kazısını temsil eden Yenibademli Höyük, M.Ö. 3 bin yılının başlarında Ria tipi bir koyun kıyısında yükselmeye başlamıştır. Günümüzde kıyı şeridinden 1,5 km güneyde kalan bu höyük, ada merkezi Çınarlı’nın 2,3 km kuzeyindedir. Vadinin en eski yerleşimini temsil eden Yenibademli Höyük, 15 bin 600 m2’lik bir alanı kaplar.

Maydos Kilisetepe Höyüğü
Maydos Kilise Höyüğü, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa Yakası’nda, Kilye Koyu’nun hemen güneyinde yer alır. Höyük günümüzde Eceabat ilçesinin tam ortasındadır ve ismini de daha önceleri üzerinde bulunan bir kiliseden almaktadır. Höyükte en eskisi ilk tunç çağı (Yak. M.Ö. 3000) olmak üzere Osmanlı dönemine kadar yerleşim vardır.

Uğurlu Köyü Höyük (M.Ö. 6000)
Günümüzden 8 bin yıl öncesine tarihlendirilen Uğurlu -Zeytinlik, Doğu Ege Adaları’nda bugüne kadar saptanan en erken neolitik çağ yerleşmesidir. 250x200 m boyutlarında olan Uğurlu-Zeytinlik, neolitik ve kalkolitik çağlar boyunca, yaklaşık M.Ö. 6.000’lerden M.Ö. 4.500 yıllarına kadar kesintisiz yerleşime sahne olmuştur.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz