Yeni projeler hız katacak

İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir hakkındaki sorularımızı yanıtladı...

28.03.2014 12:44:430
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni projeler hız katacak
Türkiye'nin sosyo ekonomik açıdan en gelişmiş 3'üncü ili olan İzmir, çok sektörlü yapısı ve güçlü sanayi ve ticaret deneyimiyle Akdeniz'de bir çekim merkezi haline gelme yolunda emin adımlarla ilerliyor.

2012 yılında ihracatı 8,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen kent, yeni yatırımlarla da güçleniyor. İzmir Valisi Mustafa Toprak, "İlimizin özellikle sağlık, turizm, eğitim, yenilyatıenebilir enerji, bilişim ve lojistik gibi alanlarda atağa geçmesini bekliyoruz" diyor.

İzmir, hem 4 milyonu aşan nüfusuyla hem de sosyo ekonomik gelişmişlik bakımından 81 il içinde üçüncü sırada yer alıyor, OECD’nin bir çalışmasına göre, İzmir tek başına Ege Bölgesi GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 50’sini, Türkiye GSYİH’sının yaklaşık yüzde 7’sini oluşturuyor.

Yani, İstanbul ve Ankara’nın ardından Türkiye GSYİH’sına katkıda bulunan üçüncü büyük il konumunda, ABD’nin bağımsız araştırma kuruluşu olan Brookings Enstitüsü ise en büyük 200 metropol ekonomisini incelediği 2011 Global Metro Monitor raporunda İzmir’i dünyanın en hızlı büyüyen dördüncü metropolü olarak gösteriyor.

İzmir’in çok sektörlü bir ekonomiye sahip olduğunu belirten İzmir Valisi Mustafa Toprak, “İSO’nun 2012 yılına ait Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine 32 şirket ile giren İzmir, İstanbul’un ardından ikinci sırada yer aldı, Kuzey Ege (Çandarlı) Limanı, Türkiye’nin en büyük otoyol projelerinden biri olan İstanbul-İzmir Otoyol Projesi gibi çalışmalar hayata geçtiğinde kent yeni yatırımlar için cazibe merkezi haline gelecek” diyor. Vali Mustafa Toprak, İzmir hakkındaki sorularımızı yanıtladı:~
Kent ekonomisinin rotası nedir? Şehri sırtlayan sektörler hangileri?
İzmir, çok sektörlü bir ekonomik yapıya sahip. Tarihten gelen liman ve ticaret kenti kimliğinin yanı sıra sanayi, tarım ve turizm gibi alanlarda faaliyetlerin gerçekleştiği bir merkez. İSO tarafından açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2012 sıralamasında.

İstanbul’dan sonra en fazla şirketle temsil edilen ikinci il 32 firma ile İzmir oldu. İzmir sanayisi özellikle metal eşya, gıda ürünleri, giyim eşyası, mobilya, deri, motorlu kara taşıtları, kimya, plastik, makine ve ekipman imalatı, ağaç ürünleri, kağıt ürünleri ve tütüne dayanıyor. İzmir’de istihdamın yarıdan fazlasını hizmet sektörü sağlıyor. Bunu sanayi ve tarım izliyor.

Önümüzdeki birkaç yılda atağa geçecek sektörler hangileri, bu sektörlerde şu anda nasıl bir hareketlilik yaşanıyor?
2010-2013 dönemi için hazırlanan İzmir Bölge Planı’nda belirlenen tarım ve tarıma dayalı sanayi, turizm, yenilebilir enerji, ileri teknolojiye dayalı sanayiler ve lojistik sektörleri halen il ekonomisinin anahtar sektörleri olarak önemini koruyor.

Yine, son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi İzmir’de de hizmetler sektörü altında yer alan faaliyetler yükseliş içinde. Önümüzdeki dönemde İzmir’in özellikle sağlık, turizm, eğitim, yenilenebilir enerji, bilişim ve lojistik gibi alanlarda atağa geçmesini bekliyoruz.

İzmir’in yatırımcıya sunduğu olanaklar neler? İl hangi açılardan yatırımcı için cazip?
Türkiye’nin sosyoekonomik açıdan en gelişmiş 3’üncü ili olan İzmir, ekonominin çok sektörlü yapısı ve tarihsel olarak güçlü sanayi ve ticaret deneyimiyle Akdeniz’de bir çekim merkezi haline gelme potansiyeline sahip. ~
Bölgenin sanayi altyapısı, lojistik imkanları, güçlü ticari ilişkileri ve nitelikli iş gücü potansiyelinin yanı sıra yaşam kalitesiyle Akdenizli kültürü de yatırımcı kararlarını etkileyerek bu potansiyeli güçlendiren unsurlar olarak değerlendiriliyor.

İzmir’de bulunan organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri, serbest bölgeler ve teknoloji geliştirme bölgesi yatırımcılara birçok olanak tanıyor. Sanayi, turizm, tarım sektörlerinin yanı sıra jeotermal kaynakları ve rüzgâr enerjisi potansiyeliyle alternatif enerji kullanımına yönelik yatırımlar da olanaklı.

İzmir konumu, sektörel çeşitliliği ve altyapısı ve yaşam kalitesiyle yatırımlar için önemli bir çekim noktası. Ancak yatırım ortamını güçlendirecek düzenlemelere ihtiyaç bulunuyor. Aynı zamanda bu sektörel çeşitliliğin daha fazla katma değere dönüşmesi için Ar-Ge ve yenilik çalışmalarının yanı sıra sektörlerin kendi arasında işbirlikleri önem taşıyor.

OSB yatırımları ve bunların yatırımcıya sağladığı kolaylıklardan da söz eder misiniz?
İzmir’de 2012 yılı itibariyle tüzel kişilik kazanmış 13 OSB bulunuyor. Bu OSB’lerin dokuzu hizmete sunulmuş, dördünün altyapı inşaatları devam ediyor. Hizmete sunulan OSB’lerde 3 bin 78 adet parsel oluşturulmuş durumda.

Bu parsellerin yüzde 60’ı tahsis edilmiş, yüzde 40’ı ise boş. Tahsis edilen bin 886 parselin bin 11 tanesinde fabrikalar faaliyet gösteriyor. Hizmete sunulan dokuz OSB’de 61 bin 538 kişiye istihdam sağlanmış durumda. Bu değere bakarak ülkemiz sanayi sektöründeki istihdamın yaklaşık yüzde 3’ü İzmir’deki OSB’lerdeki işletmeler tarafından yaratılmıştır diyebiliyoruz.

İzmir’de bulunan OSB’lerin yanı sıra Küçük Sanayi Siteleri (KSS) de imalat sanayi sektörlerinin faaliyet gösterdiği alanlar olarak görülüyor. İzmir ve ilçelerinde bulunan KSS’lerdeki 8 bin 181 iş yerinde yaklaşık 40 bin 900 kişilik istihdam sağlanıyor. ~
Bulundukları ülke ekonomilerine sağladıkları katkıların yanında, esnek ve çağdaş idari yapılarıyla dış ticarete yönelmek isteyen firmalara modern ve gelişmiş bir yatırım ortamı sağlayan serbest bölgeler de OSB’ler gibi önemlerini artırıyor.

Türkiye’de toplam 20 serbest bölge faaliyet gösteriyor. Sayıca en çok serbest bölge Marmara Bölgesi’nde yer alırken, Ege Bölgesi’ndeki üç serbest bölgeden ikisi (Ege Serbest Bölgesi ve İzmir Serbest Bölgesi) İzmir’de yer alıyor.

Bünyesinde 9 üniversiteyi, 7 bin 240 aktif araştırmacıyı ve 23 bin 749 imalat sanayi firmasını barındıran ve Türkiye’nin en fazla ihracat yapan bölgelerinden biri konumundaki İzmir’de faaliyet gösteren, ikisi yeni kurulmuş üç teknoloji geliştirme bölgesi de önemli hizmetler veriyor.

Kentte çok renkli bir turizm hareketi var. Bu sektörün daha da gelişmesi için ne gibi çalışmalar yapılıyor?
İzmir’de başta deniz turizmi olmak üzere, kültür turizmi, inanç turizmi, kongre turizmi, kış turizmi, termal turizm, kruvaziyer turizmi, doğa turizmi, kamp ve karavan turizmi, spor turizmi, gastronomi turizmi ve ekoturizm olanakları mevcut.

Özellikle kruvaziyer turizminin gelişmesiyle birlikte, yabancı turist sayısında ciddi artışlar yaşanıyor. 2011 yılında gelen yabancı turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 18.5 artış gösterdi, Yabancı turistler Antalya, İstanbul ve Muğla’dan sonra İzmir’i tercih ediyor. Gerekli iyileştirme ve tanıtımın yapılması sayesinde turizm gelirlerinde önemli artışlar sağlanabilir.~

2012 yılı ihracat rakamı ve 2013 yılı ihracat beklentilerinizi açıklar mısınız? 2014 yılı için İzmir’in ihracat hedefi neler?
2012 yılında Türkiye’nin toplam ihracatı 152,5 milyar dolar, Ege Bölgesi’nin ihracatı 17 milyar dolar ve İzmir’in ihracatı 8,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. İzmir ihracatının ithalatı karşılama oranı 2012 yılında yüzde 82 oldu. 2013 yılı ve önümüzdeki yıllar için beklentimiz, dünya genelinde yaşanan durgunluğun da aşılmasıyla birlikte üretim ve ihracat rakamlarının hızla artması yönünde.

Son yıllarda İzmir’in gündemindeki en önemli olaylar ve projeler neler?
EXPO 2020 adaylığı, İzmir-İstanbul Otoyolu, İzmir-Ankara Hızlı Tren Projesi, Kuzey Ege (Çandarlı) Liman Projesi, bölge içi ulaşıma ilişkin raylı sistem yatırımları İzmir’i etkileyecek önemli gelişmeler olarak sayılabilir. Dünyanın en eski ve en büyük uluslararası etkinliklerinden biri olan EXPO, beş yılda bir düzenleniyor ve 6 ay sürüyor.

160 yıldır düzenlenen EXPO’lar, düzenlendiği kentleri marka haline getirmiş, anıtsal yapılar kazandırmış, ekonomik, turistik açıdan ve yatırımlar boyutunda büyük katkılar sağlıyor. EXPO 2020 sürecinde yapılacak yatırımlar, yaratılacak yeni istihdam olanaklarıyla hem kent hem de ülke ekonomisinin gelişeceği öngörülüyor. Yabancı yatırımcılar için iyi bir tanıtım fırsatı aynı zamanda,

İstanbul-İzmir arası yolculuk süresini 3,5 saate indirecek Türkiye’nin en büyük otoyol projesi olan İzmir-İstanbul Otoyolu Projesi’nde çalışmalar devam ediyor. Türkiye ekonomisinin merkezi konumundaki İstanbul’a ulaşımın bu denli kolaylaşması İzmir için önemli bir gelişme.

İzmir-Ankara Hızlı Tren Projesi kentimiz için büyük önem taşıyor. Proje bitiminde iki il arasındaki bu mesafe 3,5 saate düşecek. Uşak ve Afyonkarahisar üzerinden Ankara’ya ulaşacak proje bu kentlerle de hızlı ulaşım imkanı sunmuş olacak.~

Kuzey Ege (Çandarlı) Limanı, İzmir Alsancak Limanı’nı desteklemek, Türkiye’nin ve Ege Bölgesi’nin gelecekteki liman ihtiyacını karşılayabilmek, transit yük taşımacılığına ve üçüncü kuşak gemilere hizmet verebilmek amacıyla hayata geçiriliyor.

Kuzey Ege Limanı, sadece İzmir Limanı’nın bir alternatifi değil ulusal ve küresel ölçekte artan yük ihtiyacına cevap verecek nitelikte bir ana aktarma limanı olacak. İzmir, konumu, kapasitesi, ulaşım olanaklarıyla Akdeniz’de transit yük taşımacılığının merkezi olma özelliklerine sahip. Liman, 2015 yılı içinde gemilerin bağlanması için hazır olacak.

Türkiye 2023 yılına odaklanmışken, İzmir’in 2023 yılı planı dahilinde yapılacak çalışmalardan bahseder misiniz?
İzmir, çok yönlü üretim olanakları, zengin doğal kaynakları ve nitelikli yaşam kalitesini bir arada sunabilmesiyle hem Türkiye hem de dünya ölçeğinde öne çıkan bir kent. Tarihi boyunca çok önemli bir liman kenti olmuş, konumu ve bu yapısıyla her zaman dışa açık bir nitelik sergilemiş durumda.

2023 yılına gelindiğinde, nüfusu 4,5 milyona ulaşmış İzmir’in ekonomik, çevresel ve sosyal refaha sahip, küresel etkileşim içinde dünyadaki değişimi takip eden ve Türkiye’deki değişime öncülük yapan illerden biri olacağını öngörüyoruz.

Bu doğrultuda, İzmir’in gelecek 10 yılını şekillendirecek temel belge olan 2014-2023 İzmir Bölge Planı’nı İzmir Kalkınma Ajansı’nın koordinatörlüğünde, İzmir’de bulunan kurum ve kuruluşların ve İzmir halkının aktif katılımıyla, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde hazırladık ve onay için Kalkınma Bakanlığı’na sunduk.

Hazırlanan Bölge Planı’nda “Güçlü Ekonomi”, “Yüksek Yaşam Kalitesi” ve “Güçlü Toplum” olmak üzere üç gelişme ekseni ve bu eksenler altında 13 öncelik alanı mevcut.~

Önümüzdeki 10 yıllık süreçte bu 13 öncelik alanının altında yer alan hedefleri İzmir’deki tüm kurum ve kuruluşların, özel sektörün, sivil toplumun katılımıyla gerçekleştirmek için çalışacağız. Çalışmalarımızı Bölge Planı’nda belirlenen vizyonu esas alarak. İzmir’in bilgi, tasarım ve yenilik üreten, akdeniz’in çekim merkezi olması yönünde sürdüreceğiz.

İLAVE YOLLAR BAĞLANTIYI GÜÇLENDİRECEK

TCDD ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol ile Aliağa’dan Cumaovası’na kadar mevcut olan demiryolu altyapısı geliştirilerek 80 km. uzunluğunda 31 istasyonlu ve yüksek kapasiteli bir kent içi raylı sistemi (İZBAN) kuruldu. Hattın Cumaovası’ndan Torbalı (Tepeköy)’e kadar uzatılması için protokol imzalandı.

Güneyde devam eden Cumaovası-Tepeköy hattına ilave olarak güzergahın Selçuk’a uzatılması, kuzeyde ise Aliağa’dan Bergama’ya 52 kilometrelik ilave hatların yapılması planlandı. Söz konusu hatların yapımıyla bölgede kuzey-güney bağlantısı güçlenecek ve iki büyük turizm merkezi olan Selçuk ve Bergama’nın birbirleri ve kent merkeziyle bağlantıları güçlenecek.

KRUVAZIYER TURİZMİ ATAĞA GEÇTİ

İzmir Valisi Mustafa Toprak, kruvaziyer turizminde İzmir’in son 7 yıldır yükselen performansına dikkat çekerek şunları söylüyor: “İzmir’e 2003 yılında 5 sefer ile 3 bin 271 yolcu gelirken, bu sayı 2012’de 286 sefer ve 510 bin 42 yolcuya yükseldi. Bu gelişmelere ragmen tesis sayısında artış kısıtlı düzeyde kaldı.

2006 yılında 24 bin 639 olan yatak sayısı 6 yılda ancak 29 bin 46’ya çıkabildi. İzmir alternatif turizm potansiyeli açısından avantajlı bir şehir. Alternatif ve yeni turist profiline hitap eden türlerde gerekli altyapı eksikliklerinin tamamlanması, uzmanlaşma sağlanması ve etkili tanıtımının yapılması İzmir’i bu alanda geliştirecektir.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz