60 şubeli banka kadar iş yapıyoruz

Bank Pozitif Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hasan Akçakayalıoğlu ile farklı iş modellerini, stratejilerini ve 2014 yılının genel tablosunu konuştuk.

18.05.2014 15:43:140
Paylaş Tweet Paylaş
60 şubeli banka kadar iş yapıyoruz
Bank Pozitif, teknoloji kanalları üzerine kurduğu iş modeliyle bankacılık sektöründe farklılaşıyor. Kurumsal ve bireysel bankacılıkta rekabet eden bankanın CEO’su Hasan Akçakayalıoğlu, “Şu anda ayda 150 bin tüketici kredisi başvurusu alıyoruz.

Bu rakamlarla Türkiye’de 5060 şubeli bankaya eşdeğer iş yapıyoruz” diyor. Kurumsal bankacılıkta en büyüklerin yanında aranan butik bir banka olduklarını söyleyen Akçakayalıoğlu, “Seçtiğimiz alanlarla büyük şirketlerle çalışarak rekabetçi olmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.

Bank Pozitif 2,3 milyar TL aktif büyüklüğe sahip butik bir banka. Sektörde şubesi olmadan sadece teknoloji kanallarına dayalı oturttuğu iş modeliyle dikkat çekiyor. Bu modelle kurumsal ve bireysel bankalarla başabaş rekabet ediyor.

Bankanın CEO’su Hasan Akçakayalıoğlu, bireysel bankacılıkta son iki yılda yoğunlaştıkları tüketici kredilerinde 180 milyon TL kredi kullandırdıklarına dikkat çekiyor ve “Şu anda ayda 150 bin kredi başvurusu alıyoruz. Bu rakamlarla Türkiye’de 50-60 şubeli bankaya eşdeğer iş yapıyoruz” diyor.

KOBİ bankacılığına girmediklerini söyleyen Akçakayalıoğlu, kurumsal bankacılıkta belli sektörlerde uzmanlaştıklarını söylüyor. Yönetici, “Sektörde en büyük bankaların yanında aranan butik bir bankayız. Günlük ufak işlerde yokuz” diye konuşuyor.

Az risk alarak ve sağlam adımlarla büyümek isteyen Bank Pozitif, bu yıl için temkinli hedeflere sahip. Tüketici kredilerinde yüzde 25 büyüme hedeflediklerini aktaran Akçakayalıoğlu, 2-3 yıl içinde 500 milyon TL tüketici kredisi tutarına ulaşmak istediklerini açıklıyor.~
Bank Pozitif Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hasan Akçakayalıoğlu ile farklı iş modellerini, stratejilerini ve 2014 yılının genel tablosunu konuştuk:

Bank Pozitif, farklı bir iş modeline sahip. Bu modelle nasıl bir büyüme stratejiniz var?
Biz şubesiz modelde çalışan bir bankayız. Ama tek farklılığımız da bu değil... Bizim iki ana iş kolumuz var: Kurumsal ve bireysel bankacılık. İki alanda da sektöre göre farklı bir yaklaşımımız söz konusu.

Kurumsal bankacılıkta belli sektörlerde uzmanlaşıyoruz ve daha toptan çalışıyoruz. Sektörde en büyük bankaların yanında aranan butik bir bankayız. Türkiye’nin en büyük kurumlarının hepsiyle çalışıyoruz. Günlük ufak işlerde yokuz, belirli sektörlerde daha büyük boyutlu işlemleri yapıyoruz. 2013’te 1 milyar 250 milyon TL kurumsal kredi kullandırdık.

Hangi sektörlerde uzmanlaşıyorsunuz?
Türkiye ekonomisi için önemli sektörlerde yoğunlaşıyoruz. Enerjide, özellikle yenilenebilir enerji projelerinde çok aktifiz. Sektördeki en uzman bankalardan biriyiz. Turizm alanında ağırlıklı olarak şehir otellerinde çok iş yaptık.

Ayrıca taahhüt ve gıda sektörlerinde de oldukça aktifiz. Bu sektörlerde kısa veya uzun vadeli kredi ihtiyaçları, nakit veya gayri nakdi tüm ihtiyaçlara göre paket çözüm getiriyoruz.
Gerek yurtdışı ihracat kredi kuruluşlarının kaynakları gerekse kendi kaynaklarımızı devreye sokarak sıfırdan bir projenin yapılması için finansmanı müşteriyle beraber çalışarak sağlıyoruz.

Yalnız her sektörde, her türde firmayla çalışma iddiamız yok. KOBİ’lerle çalışmıyoruz ve KOBİ’lerle iş yapmayı da düşünmüyoruz. Biz yıllık 50 milyon TL ve üzeri ciroya sahip şirketlerle çalışıyoruz. Bunun altındaki şirketler, bizim hedefimiz değil, onlara hizmet sunmuyoruz. Biz seçtiğimiz alanlarla büyük şirketlerle çalışarak rekabetçi olmayı hedefliyoruz.~
Bankanın ilk günden beri kurumsal bankacılıkta stratejisi aynı mı?
Bankamızın zaten çok uzun bir geçmişi bulunmuyor. Banka TMSF’den 2002 yılı sonunda ihaleyle satın alındı. Ardından geçen 1-2 yıl yeniden yapılandırmayla geçti, bankanın ismi değiştirildi. Sonra İsrailli Bank Hapoalim ile ortaklık kuruldu.

Bu şekilde bakınca bankanın iş modelinin oturması 6-7 yıl önceye dayanıyor. Kurumsal tarafta, bu daha büyük şirketlerle belli alanlarla çalışma stratejisini başından beri oturttuk. Biz butik bir bankayız.

Küçük olmamıza rağmen kurumsal alanda bilinen bir bankayız, çünkü önemli ve büyük işler yapıyoruz. Her yıl çalışacağımız sektörleri gözden geçiriyoruz. Örneğin global krizden önce gemicilik sektöründe de çok aktiftik ama kriz döneminde çıkma kararı aldık.

Bireysel bankacılık tarafında nasıl varlık gösteriyorsunuz?
Bireysel bankacılığa son 2 yılda yoğunlaştık. 2012 yılı başından bu yana bireyselde ana ürünümüzü tüketici kredisi olarak belirledik. Müşterilerimiz isterse ipotekli kredi ihtiyaçlarını da karşılıyoruz.

Aslında geçmişte bireysel tarafta büyümek adına şubeler açıyorduk. O dönemde ağırlıklı olarak ipotekli krediler sunuyorduk. 14 şubemiz vardı, ancak 2008 krizi sonrası 2009 yılında bu şubeleri kapama kararı aldık.

Oluşan yeni ortamda hem uzun vadeli fonlamanın daha zorlaşacağını öngörerek hem ekonomik gelişmeler nedeniyle bankaların iş modellerini değiştirmesi gerektiğini hissederek sadece teknolojik kanallara geçmeyi seçtik. Türkiye’de şube açarak, çok şubeli birçok büyük bankayla başa çıkamayız diye düşündük.~
Bugün aldığınız bu karardan memnun musunuz?
Evet, memnunuz. Doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz. Teknoloji, bizim eskiden beri kuvvetli yönümüzdü. 2012 yılı sonu itibariyle bireysel bankacılıkta da tamamen teknolojik kanallardan tüketici kredisi satmaya kaydık. Türkiye’de yeni nesil bankacılık adını verdiğimiz bu modele sahip ilk ve tek bankayız.

Şubesiz bir banka olmamız, tanıtım açısından zor oldu, ancak çok yol kat ettik. Bugüne kadar 1,7 milyon kredi başvurusu aldık ve 90 bin kredi verdik. Şu anda ayda 150 bin kredi başvurusu alıyoruz. Bu rakamla Türkiye’de 50-60 şubeli bankaya eşdeğer iş yapıyoruz. Bugüne kadar 180 milyon TL’lik tüketici kredisi verdik.

Kaç ilde şubesiz bankacılıkta hizmet verebiliyorsunuz? Müşteriye ulaşmada farklı kanallar kullanma planınız var mı?
Şu anda 20 büyük ilde hizmet veriyoruz. Zaten bu 20 ille Türkiye kredi hacminin yüzde 85’ini kapsıyoruz. 2 yıl önce bu sayı, 6-7 ildi. Zamanla tüm Türkiye’ye yayılacağız. Ayrıca PTT ile anlaşmamız var.

Müşterilerimiz bize olan ödemelerini PTT’nin 4 bin 500 tahsilat noktasından yapabiliyor. Ödeme kanallarını çeşitlendirmek adına perakende zincirleri ve ödeme sistemleri şirketleriyle de görüşmeler yapıyoruz.

Bireysel bankacılıkta yeni alanlara girecek misiniz? Nasıl bir büyüme planınız var?
Bireysel bankacılıkta büyüme grafiğimiz hep yukarı doğru gidiyor, öyle de gidecek. Bireysel bankacılıkta sektörde internet kanalı üzerinden yapılan iş hacminde iddialıyız. Tüketici kredilerinde iş hacmimiz artacak, 2-3 yıl içinde tüketici kredisi bakiyemizi 500 milyon TL’ye getirme hedefimiz var.

Ama tabii bu hedefte, ekonomik ortam da önemli, faizlerdeki artış beklentisi nedeniyle son aylarda biz frene bastık. Aktif promosyonu azalttık. Ama orta vadede hızlı bir trend bekliyoruz.~
500 milyon TL tüketici kredisi ile pazarda payımız yine yüzde 1’in altında olur. Ancak şubeye uğramadan sadece teknolojik kanallardan yapılan iş olarak bakıldığında bayağı yüksek bir pazar payımız olacak. Bu yıl için çok güçlü büyüme hedefleri koymadık. Ama yine de bireysel tarafta yüzde 25’lik büyümemiz olur.

Kurumsal bankacılıkta 2014’te ne kadar büyürsünüz?
Kurumsal alanda beli bir büyüklüğe ya da pazar payına oynamıyoruz. Kurumsal bankacılıkta bu yıl maksimum yüzde 5-7 arası büyürüz.

Mevduat bankacılığı yapmak istiyor musunuz?
Geçmişte biz mevduat faaliyetine başlamayı düşündük, zaten şubeleri açmamızın bir nedeni de buydu. Fakat o dönemde BDDK, sektörde mevduat kabul etmeyen bankaların mevduat bankacılığı yapmasına kapı açmadı.

O dönemde bankacılık sistemine yeni girişe de izin verilmiyordu. Şimdiyse yeni lisanslar verilmeye başlandı. Ancak biz mevduat bankacılığı için yeniden başvurmadık. Mevcut halimizden memnunuz.

İleriye yönelik olarak da iş planımızı mevduat bankacılığı olmadan yürütüyoruz. Zaten mevduat, şu an Türkiye’de hem kısa vadeli hem çok pahalı bir kaynak. Kısa vadede hayati bir ihtiyacımız yok.

Peki 2012 yılında kredi kartı pazarına girme kararı almıştınız. Burada çalışmalarınız ne durumda? Ne zaman pazara giriyorsunuz?
Biz bu kararı aldıktan sonra altyapı yatırımlarımızı ve izin sürecini tamamladık. Ancak kredi kartıyla ilgili düzenlemeler olunca bu işi yavaşlattık. Kredi kartında artık müşterinin diğer bankalarda limiti varsa yeni bankada limit oluşturulamıyor.

Limiti diğer bankadan yeni bir kredi kartına taşımak da çok meşakkatli. Kerdi kartları girmesi kolay bir alan değil. Kredi kartı pazarına gireceğiz, ancak başta yaptığımız planların hepsini değiştirmemiz gerekiyor. Onun için uğraşıyoruz.~
Bu alanda yapılan düzenlemeler, yeni oyuncuların girmesinin önünde büyük engel oluşturuyor. Aslında burada rekabeti azaltan, tüketici aleyhine ve sektörün sağlığı açısından sorunlu bir yaklaşım var. Ne kadar çok rekabet olursa tüketici için o kadar iyidir. Biz aktif biçimde çalışmaya devam ediyoruz. Hedeflerimizi gözden geçiyoruz.

Ortaklıkla ilgili bir değişim var mı? Başka yabancı bankalardan talepler geliyor mu?
Türkiye’de bankacılık sektörüne ilgi var. Yabancı yatırımcılar gelip gidiyor. Tüm bankalar için hızlı değişimler olabiliyor. Ama bugün itibariyle ortaklık yapımızı değiştirelim diye bir fikrimiz yok. Şu an görüşmeler yapmıyoruz.

Hedefte ne var?
1- Kurumsal bankacılıkta belli sektörlerde uzmanlaşıyoruz. Günlük ufak işlerde yokuz. 2013’te 1 milyar 250 milyon TL kurumsal kredi kullandırdık.
2- Kurumsal bankacılıkta bu yıl maksimum yüzde 5-7 arası büyürüz.
3- Seçtiğimiz alanlarla büyük şirketlerle çalışarak rekabetçi olmayı hedefliyoruz.
4- Bireyselde tüketici kredilerine yoğunlaştık. Bugüne kadar 1,7 milyon kredi başvurusu aldık ve 90 bin kredi verdik.
5- Şu anda ayda 150 bin kredi başvurusu alıyoruz. Bu rakamla Türkiye’de 50-60 şubeli bankaya eşdeğer iş yapıyoruz.
6- Tüketici kredilerinde iş hacmimiz artacak. 2-3 yıl içinde bakiyemizi 500 milyon TL’ye getirme hedefimiz var.

"AZ RİSKLİ PROJELERLE KÂR HEDEFLİYORUZ"
ŞUBESİZLİGİN ARTISI

Şubesiz olmanın sonucu verimlilik ve kâr oluyor. Yalnız kârlılığa çıplak bakmak yanıltıcı olabilir, kâra risk değerlendirmeli bakmak gerekiyor. Sermayeye karşı yaratılan büyüklük, yani kaldıraç oranımız 4,5 kat, sektörde ise bu oran yüzde 8,9.~

Biz sermayemizin 4,5 katı iş yapıyoruz, sektör ise 9 katı yapıyor. Biz daha az riskli projelerle daha çok kâr elde ediyoruz. Bank Pozitif olarak daha az risk alıyoruz. Bu kârlılığımızı etkiliyor.

İKİ KAT VERİMLİYİZ
Ama verimlilik göstergelerimiz çok iyi. Personel başına kredi oranında, 2013 sonunda 5,5 milyon doları yakaladık. Türkiye’de sektör ortalaması ise 2,3 milyon dolar, yani sektörün iki katından fazla verimliliğimiz var.

Personel başına vergi öncesi kâr rakamımız ise 110 bin dolar, sektör ortalaması ise 70 bin dolarda kalıyor. Özsermaye kârlılığımız yüzde 8,5. Sektör ise 2013 sonunda yüzde 15 özsermaye kârlılığına sahip.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz