Akıllı büyümeyle liderliği geri alırız

Yapı Kredi bu yıl kredilerde sektör genelindeki yüzde 25 limitini, mevduatta ise yüzde 20 civarında bir büyümeyi yakalamak hedefinde.

1.09.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Akıllı büyümeyle liderliği geri alırız

Koç Holding Bankacılık ve Sigortacılık Grup Başkanı ve Yapı Kredi CEO'su FAİK AÇIKALIN, stratejinin "akıllı büyüme" olduğunu söylüyor. "Bundan sonra artık kaynaklar eskisi kadar bol ve ucuz değil. Hataların telafisi zor" diye konuşuyor. Gelecek yıl ve sonrasında planlı ve dikkatli adım atacaklarına dikkat çeken yönetici, kredi kartları, KOBİ kredileri, tüketici finansmanı, proje finansmanı gibi belli başlı alanlara odaklanacaklarını söylüyor ve ekliyor: "Önümüzdeki 5 yılda her yıl 50-60 yeni şube açıp 250-300 yeni şube daha hedefliyoruz. Gelecek 5 yılın sonunda Yapı Kredi'yi lider olmayı hedeflediği alanlarda açık ara lider olarak göreceksiniz. Diğer tüm alanlarda da rekabetin gerisinde kalmayacağız." Yapı Kredi Bankası, uzun süre birleşmenin sancısını yaşadı. Türkiye'nin bugüne kadarki en büyük banka birleşmesi olan Yapı Kredi ve Koçbank birleşmesi kolay iş değildi. Ayrıca öncesinde, sorunlu bir 5 yıl vardı. 2000-2005 arası dönemde, o zaman sermayedarın yaşadığı sorunlar nedeniyle aktif biçimde yarışt değildi. 2007'nin ortasından itibaren yeniden koşmaya başla. 2007-2008 sonu arasında yaklaşık 260 şube açıldı. Fakat b kez de global kriz oldu. Yapı Kredi CEO'su Faik Açıkalın, Yapı Kredi'nin bugünkü performansını konuşurken, geçirdiği bu evreleri göz ardı etmemek gerektiğini söylüyor. İşlerin 2009 sonundan itibaren gerçek anlamda rayına oturduğuna dikkat çeken yönetici, "2009'da artık toz duman biraz yatışınca kendimize 'Kaldığımız yerden büyümeye devam' şeklinde bir slogan belirledik. Birtakım sistemsel, süreçsel iyileştirmelere gittik. Kredilerde yetki delegasyonları yaptık. Özetle rekabette hak ettiğimiz yeri geri talep ettik" diye konuşuyor. Yapı Kredi, bu yıl "akıllı büyüme" stratejisiyle hareket ediyor. Açıkalın, aktif büyütürken verimi gözettiklerini, ileriye dönük ilişki geliştirebilecekleri müşterilere odaklandıklarını söylüyor. 2012 ve sonrasında da benzer bir stratejiyle hareket edeceklerine işaret ediyor. Yapı Kredi CEO'su Faik Açıkalın ile bankacılıktaki gelişmeleri, yeni döneme yönelik beklentileri, Yapı Kredi'nin mevcut performansını ve gelecek planlarını konuştuk:

Capital: Kredilerdeki büyümeye getirilen kısıtlamalar, azalan marjlar, dünyada ikinci dip endişesi gibi gelişmeler sektörü nasıl etkiledi? Bugüne kadar performans nasıl gelişti?
- Geçtiğimiz yılın başında, 2010'da sektör yüzde 23 büyür, biz de yüzde 25 büyürüz diyorduk. Fakat yılın sonunda sektör yüzde 34 büyüdü, biz de banka olarak yüzde 39 büyüdük. Aralık ayında kredilere büyüme limiti geldi. Merkez Bankası (MB) hem bu büyüme limitini koyarak hem mevduat karşılıklarını ayarlayarak kredi büyümesini belirli bir seviyede tutmaya çalıştı. Ardından BDDK devreye girdi. Yüzde 20'nin üzerinde tüketici kredisi olan bankalar için bir takım zorunlu karşılıklar getirdi. Bütün bunların kredilerdeki büyümeye etkisi temmuzun ikinci yarısından itibaren görülmeye başlandı. Özellikle son 1 ayda kredi büyüme hızında ciddi bir yavaşlama var. Yılbaşından bu yana krediler yaklaşık yüzde 21-22 civarında büyüdü. Son ayki büyüme yüzde 1'in biraz üzerinde.~

Capital: Gelecek yıl ve sonrasına yönelik öngörüleriniz nasıl?
- Türkiye'de de son 3-4 yıldır oyun değişiyor. Bundan önce Türk bankacılığında çok yaygın çok etkin bir hazine bonosu ağırlığı vardı. Banka bilançosunun yaklaşık yüzde 40'lık bir kısmı hazine bonolarından oluşuyordu. Artık öyle değil. Bu oran şu anda yüzde 30'ların altına geldi. Görünen o ki önümüzdeki dönemde bu trend devam edecek. Yani müşteriye yönelik bankacılık ürünleri ve hizmetleri daha fazla ön plana çıkacak. Yaygın şube ağı veya doğru ölçekle yapılan bir bankacılık göreceğiz. Bir taraftan faiz marjındaki rekabet de devam edecek. Dolayısıyla sağlıklı bir ölçeğe sahip olup olmamanız, yaptığınız işin kârlı olup olmamasının en önemli belirleyici faktörlerinden biri olacak. Önümüzdeki dönem ölçeği daha fazla olan bankaların ölçeği daha az olan bankalara göre bir avantajı mutlaka olacaktır. Diğer yandan muhakkak ki Türkiye'deki bankacılık müşteri tabanı genişleyecek. Mevcut müşterilere ve yeni müşterilerle daha fazla ürün ve hizmet sunuyor olacağız. Faiz geliri ağırlıklı kompozisyon, faiz dışı gelirler lehine gelişecek.

Capital: Daha uzun vadeli bakacak olursak, örneğin gelecek 5-10 yılda oyun nasıl devam edecek?
- Türkiye'de her 1 milyon kişiye düşen şube sayısı, Avrupa Birliği'nin, yeni katılan 10 ülke de dahil, ortalamasının dörtte biri kadar. Dolayısıyla daha gidilecek çok yer var. Mevduat ve kredi toplamının gayri safi milli hasılaya oranı da Avrupa'nın dörtte biri kadar. Hane halkı borçlanmasında da yine AB'nin yaklaşık beşte biri kadarız. Gelişmiş ülkelerde bankacılık sisteminin gayri safi milli hasılaya oranı yaklaşık 3-3,5 misline kadar çıkabiliyor. Bizdeyse bu 1 civarında. Buraya da daha yeni geldik. Önümüzdeki dönemde burada ciddi bir artış olacağı kaçınılmaz.

Capital: Bu çizdiğiniz tabloda bankalar ne yapacaklar?
- Bankalar yeni dönemde hem müşteri erişimi hem müşteriye hizmette maliyet optimizasyonu açısından çok bütüncül bir yapıyla ilerlemek durumunda. Örneğin biz Yapı Kredi olarak şu anda yaklaşık 890 şubeyiz. Önümüzdeki 5 yılda her yıl 50-60 yeni şube açıp 250-300 şube daha eklemek istiyoruz. Ancak sadece şubeyle bu müşteri kesimini kapsamaya çalışmanın çok akıllı bir yöntem olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle alternatif kanallara da yatırım yapıyoruz.

Capital: Yapı Kredi'nin gündeminde başka neler var? Siz yılı nasıl kapatacaksınız?
- Bizim aslında 3 aşamalı bir hikayemiz var. Birincisi için 2000 öncesine bakmak lazım. 2000 yılı öncesinde Yapı Kredi Türkiye'nin en iyi perakende bankasıydı. İkincisi 2000-2005 arasında bir dönem var. Bu dönemde o zamanki sermayedarın yaşadığı sorunlar nedeniyle banka aktif biçimde yarışta olamadı. 2005'in sonunda Koç ve UniCredit ortaklığı Yapı Kredi'yi satın aldı. Yapı Kredi-Koçbank birleşmesi Türkiye'nin bugüne kadar yapılan en büyük banka satın alma birleşmesidir. Hakikaten çok kolay bir iş değildir. Satın alma ve birleşmelerin aşağı yukarı yüzde 22'si başarılı olur. Sonuç olarak Yapı Kredi'nin bugünkü hikayesine bakarken böyle bir süreçten geçtiğini muhakkak dikkate almak gerekir. 2006 bu birleşme ve entegrasyonla geçti. 2007'nin ortasından itibaren yeniden büyüme başladı. 2007 ila 2008 sonu arasında yaklaşık 260 şube açtık. Bu orta boy bir banka anlamına geliyor. 2008 sonunda kriz geldi. Bankacılıkta pek çok şey 2008 krizinden negatif etkilendi. 2009 yılında artık toz duman biraz yatışınca kendimize "Kaldığımız yerden büyümeye devam" şeklinde bir slogan belirledik. Birtakım sistemsel, süreçsel iyileştirmelere gittik. Kredilerde birtakım yetki delegasyonları yaptık. Özetle rekabette hak ettiğimiz yeri geri talep ediyoruz dedik. Hakikaten sektörün üzerinde büyüdük ve 2010'u hedeflediğimiz alanlarda çok başarılı sonuçlarla kapattık. 2011'de sloganımızı "akıllı büyüme" olarak koyduk. Bankacılıkta aktif büyütmek dünyanın en kolay işidir. Önemli olan ne kadar verimli, ileriye dönük ilişki geliştirebileceğiniz müşteri kesimi ile büyütüp büyütmediğiniz, büyüttüğünüz krediyi aktif kalitesini ve bankanın uzun dönemdeki kârlılığını ne noktada sürdürerek büyüttüğünüzdür. Bu yıl da hedeflediğimiz müşteri segmentlerinde ve faaliyet alanlarında sürdürülebilir bir büyüme ile yola devam ediyoruz.~

Capital: Hedeflediğiniz segment ve alanlar hangileri? Buralarda ne kadar büyüme öngörüyorsunuz? Pazar payı anlamında yeni hedefleriniz var mı?
- 2011'de mevduatta sektörün üzerinde, yüzde 20'lere yakın büyüme öngörüyoruz. Kredilerde ilk günden söylediğimiz gibi TCMB'nin öngördüğü yüzde 25'lik büyüme sınırına saygılıyız. Önümüzdeki dönemde bu sınırlama otorite tarafından revize edildiği ve kaldırıldığı takdirde tekrar sektörün ve rakiplerin üzerinde büyüyen bir banka olacağız. Kredilerde pazar payımız yüzde 10,1 civarında. 2011 sonunda da yine aşağı yukarı bu mertebede oluruz. Kredi kartları, KOBİ'ler, tüketici finansmanı, kurumsal ve ticari firmalar tarafında ise proje finansmanı gibi alanlar yeni dönemde de büyümeyi sürdüreceğimiz alanlar olacak. Özellikle KOBİ'lerde ortalamanın üzerinde büyüyeceğiz.

Capital: Gelecek yıl ve sonrası için planlarınız ne yönde? Özellikle hangi alanlara odaklanacak, nerelerde büyüyeceksiniz?
- Bundan sonra artık kaynaklar eskisi kadar bol ve ucuz olmadığı için çok daha bilinçli adımlar atmak gerekecek. Bütün adımlarımızı bugüne kadar olduğu gibi çok dikkatli planlayacağız ve planlarımızı çok başarılı uygulamalarla hayata geçireceğiz. Akıllı olanla daha az akıllı olanın ciddi biçimde ayrıştığı bir döneme giriyoruz. Eskiden faiz ve enflasyon yüksekken yaptığınız birtakım yönetsel hataları veya uygulama hatalarını ileride bir yerde daha rahat telafi edebiliyordunuz. Artık hataların da telafisinin daha zor olduğu bir döneme giriyoruz. Dolayısıyla baştan doğru düşünüp kararınızı doğru verip, en önemlisi uygulamanızı doğru yapmanız lazım. Aldığınız kararın da ileriye dönük oyun planınızın stratejik bir parçası olması gerekiyor.

Capital: En uzun vadeli planınıza göre Yapı Kredi'yi gelecekte nerede konumlamak hedefindesiniz?
- En uzun 5 yıllık plan yapıyoruz. Biliyorsunuz bankanın ağırlıklı hissedarı Koç ve UniCredit ortaklığıdır. Koç Grubu'nun çok akıllı bir stratejisi var. Olduğun alanda ya lider olacaksın ya da lider olmak için iyi bir planı olan ikinci olacaksın ya da hiç orada olmayacaksın. Biz stratejimizi buna göre kurmaya çalışıyoruz. Gelecek 5 yılın sonunda Yapı Kredi'yi lider olmayı hedeflediği alanlarda açık ara lider olarak göreceksiniz. Bizim bankacılığın herhangi bir alanında olmamak gibi bir lüksümüz yok. Evrensel bankacılık yapıyoruz. Dolayısıyla elbette her kesimde olacağız ama bazı segmentler bizim için daha önemli olacak. Diğer tüm alanlarda da rekabetin gerisinde kalmayacağız.

Bankacılıkta yeni dönem
Fiyatta rekabet kalıcı değil Zaman zaman rekabeti fiyata kaydırabiliyoruz. Bu çok iyi değil çünkü en kolay rekabet biçimi budur. Oysa hizmet kalitesinde ve çeşitliliğinde ayrışarak rekabette öne çıkmak zor. işin sürdürülebilir tarafı da burada aslında. Biz de Yapı Kredi olarak kendimizi burada ayrıştırmak istiyoruz. Müşteri memnuniyeti ile sadakat sağlamayı amaçlıyoruz. Yeni dönemde entegre bir servis modeliyle hareket etmek durumundasınız. Müşterinin müşteriyi yaratmasına olanak sağlamak gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bir müşteriden farklı müşteri yaratabileceğimiz ya da mal veya hizmet sunumu ile finansal hizmetlerin entegre olacağı mekanizmalar göreceğiz.~
Konsolidasyon için erken
Şu anda hala bankaların sermaye getirileri gelişmiş ekonomilere göre makul düzeylerde. Şu anda özellikle büyük bankalar için kârsızlıktan kaynaklanan konsolidasyon olması için çok erken. Kârlar tehdit altında kalmaya devam ederse bankalar dönüp masraflarına daha ciddi bakacak ve belki o zaman sektörde bir konsolidasyon olabilir. Kısa vadede büyükler arasında bir şey olmaz. Zaten küçüklerin ya da belirli bir ölçeğin altındaki bankaların da alınıp satılması konsolidasyon sayılmaz. Türkiye'de ilk 5-6 bankanın bilanço büyüklüğünün toplam bilançonun yüzde 65-70, olduğunu düşünürseniz zaten belli bir yoğunlaşma olduğunu da görebilirsiniz.
Öncelik Türkiye olmalı
Azerbaycan, Rusya ve Hollanda'da bankamız ve Bahreyn'de bir şubemiz var. Libya'da bir temsilciliğimiz vardı. Bu son olaylardan sonra kapattık. Uzmanlığımız buradayken, burada bu kadar çok yapacak iş varken, Türkiye'nin önümüzdeki dönem potansiyeline baktığınızda bu saydığım coğrafyaların hepsinden daha hızlı büyüme beklentisi var, üstelik de çok daha emniyetli. Kaynak kıt, akıllı olmak gerekiyor dedik. En doğru yerde en kısa zamanda en uzun dönemli faydayı alabileceğiniz şekilde hareket etmelisiniz. Burası da Türkiye'dir.



Kredilerdeki limitinin esnemesi sürpriz olmaz
Mb'nin kararı önemli
Yıl sonu bilançoları, MB'nin bundan sonra kredi büyümesiyle ilgili nasıl tavır alacağına bağlı olarak şekillenecek. MB ağustos başından bu yana aldığı önlemlerle, canlılığı sürdürmeye çalışıyor. Dolayısıyla toplam resme bakıldığında, tutarlılık açısından MB'nin yüzde 25 kararında birtakım esnemeler olması sürpriz olmayacaktır. Başından beri söylediğimiz gibi, enerji gibi cari açığa pozitif etki edecek krediler ayrıştırılabilir. Eğer gevşetilmezse, biz zaten ilk günden bu yana belirlenen orana uyacağımızı söylemiştik. Sektörün de herhangi bir problem yaşayacağını düşünmüyorum.
Esnerse ne olur?
Esneklik olursa bu yıl sonu değil hemen ay sonu rakamlarına bile yansır. Biz Türk bankacılığı olarak çok hızlı tepki veren, çok dinamik bir yapıya sahibiz. Diğer yandan çok önemli bir iç talebimiz var, firmalarımızda çok ciddi bir yatırım arzusu var. Şu anda kredilendirilebilecek işleri reddetmiyoruz. Bir parça fiyat ayarlamalarıyla talebi yönetmeye çalışıyoruz. Burada belki yeniden sürümden kazanma yoluna gidilebilir. Aktifi artırıp marjdan bir miktar feragat edip çizginin altında daha fazla gelir yaratmak yoluna gidilebilir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz