Bankalarda neler oluyor?

Bankacılık, son 10 yılda müthiş bir performans gösterdi.

1.08.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Bankalarda neler oluyor?
Büyüme ve kârlılık rakamları göz doldurdu. Olumlu trend hala devam ediyor. Ancak son yıllardaki hızlı büyüme, şu sıralar yerini daha dengeli bir seyre bırakmış durumda. Avrupa’daki kriz borçlanma maliyetlerini artırdı, yatırımları yavaşlattı. Kredi talebinde yavaşlama, sorunlu kredilerde ise artış yaşanıyor. Verimlilik sorunu devam ediyor. Diğer yandan şubeleşme ve istihdam konusunda her şeye rağmen büyüme devam ediyor. KOBİ kredileri, mobil bankacılık, yeni tasarruf ürünleri tarafında işler gayet iyi gidiyor. Bankalarsa “sağlıklı ve kârlı büyümeye devam” diyor. Türkiye, son yıllardaki gelişim öyküsü ve büyüme potansiyeliyle hem yükselen ekonomiler içinde hem yer aldığı coğrafyada, önemli ülkelerden biri haline geldi. Yakalanan bu performansta, bankacılık sektörünün rolü büyük. Son 10 yılda kaynaklarını artıran, ürün ve hizmetlerini çeşitlendiren bankalar, ekonominin büyümesine önemli katkı sağladı. Sektörde son yıllarda görülen hızlı büyüme, yeni dönemde yerini biraz daha dengeli bir seyre bırakmış durumda. Global ekonomideki yavaşlamanın, Avrupa’daki finansal krizin etkileri Türkiye’de de hissediliyor. Yılın ilk çeyreğinde kredi taleplerinde azalma yaşayan bankacılık sektörü, tasarrufların gayri safi milli hasılaya oranında artış görememekten, yatırımların azalmasından mustarip. Örneğin son yılların yükselen trendi, proje finansmanı kredilerinde şu sıralar işler iyi gitmiyor. Ekonomik yavaşlamaya paralel olarak sorunlu kredilerde de artış var. Buna karşın sektörün kârlılığı gayet iyi gidiyor. Net kâr, 2012’nin ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 arttı. BDDK, yıl sonu için 23 milyar TL öngörüyor. Son yıllarda özellikle bireysel bankacılık ve KOBİ bankacılığı tarafında gözlenen büyüme devam ediyor. Şube, ATM ve diğer dağıtım kanallarında da genişleme var. Bankacılık sektörü son bir yılda özellikle AB kaynaklı risklere ve global büyümeye ilişkin önemli soru işaretlerine karşın yurtiçi şube sayısını 379 adet artırarak 10 bin 597’ye ulaştırdı. ATM sayısı 3 bin 794 adet artarak 32 bin 557’ye çıkarken çalışan sayısı 196 bine ulaştı. Gelecek içinse potansiyel adres gösteriliyor, bankalar sağlıklı ve kârlı olmak kaydıyla büyüme planı yapmaya devam ediyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

İYİ GİDEN İŞLER
Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, “Global piyasadaki belirsizliklere rağmen Türkiye'de makro ekonomik göstergeler olumlu gelişmeye devam ediyor. 2012 için beklediğimiz yumuşak iniş senaryomuzu destekliyor” diyor. Türkiye’nin durumunun yurtdışına kıyasla çok daha olumlu göründüğüne işaret eden yönetici, bu çerçevede bankacılık sektöründe de büyümenin, beklentilerle uyumlu şekilde ilerlediğini söylüyor. Özellikle KOBİ ve TL ticari kredilerdeki performans iyi gidiyor. Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, KOBİ’lerin banka kredilerinden hala düşük pay aldığını, buradaki büyümenin kesintisiz devam ettiğini söylüyor. Binbaşgil, “2012 yılında KOBİ kredilerinde sektörün üzerinde büyüme hedefliyoruz” diyor.~
Denizbank CEO’su Hakan Ateş, tarım bankacılığına işaret ediyor. Tarım sektörüne yönelik KOBİ kredilerinde önemli başarı elde eden Denizbank’ın, bu performansını sürdürdüğünü söylüyor. Ateş, “Tarım başta olmak üzere tüm işkollarımızın desteği ve yarattığı sinerjiyle 2011’de müşteri adedimiz 14 kat arttı. Şube sayımız 610’a ulaştı. 2014’te 850 şube hedefliyoruz” diye konuşuyor. Bankacılıkta işlerin iyi gittiği bir diğer alan, alternatif kanallar. İnternet ve mobil bankacılıkta da müthiş bir büyüme var. Hakan Binbaşgil, “Türkiye’de yeni teknolojilere hızla adapte olan, teknolojiyi kullanan genç bir nüfus var. Mobiliteyi benimseyen bu genç nüfusun tercihleri ve tüketim dinamikleri, başta bankacılık sektörü olmak üzere tüm sektörler için önemli fırsatlar sunuyor. Kanala yatırımımız sürüyor” diyor. Ekim 2010’da mevduat bankalarına borçlanma aracı ihracı izni verildi. O tarihten bu yana bankacılık sektörü ardı ardına ihraçlar gerçekleştiriyor. Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, ihraçlara ilginin sürdüğüne işaret ediyor. “Biz de geçtiğimiz yıl başarılı bir tahvil ihracı gerçekleştirdik ve toplam arzın iki katına yakın talep topladık. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz tahvil ihracında da 4 bin 53 talep aldık. Talebin hem adet hem tutar bazında önemli bölümü şubelerimizden, bireysel müşterilerimizden geldi” diye konuşuyor.

YAVAŞLAMA NEREDE?

Hakan Ateş, özellikle bu yılın ilk çeyreğinde sektördeki kredi artış hızının belirgin bir şekilde yavaşladığı ve bir ara yıllıklandırılmış artışın yüzde 5’li seviyelere kadar gerilediğini söylüyor. Yılın ikinci çeyreğinden itibaren ise kredi artış hızının tekrar toparlanmaya başladığına işaret eden Ateş, “Bugünlerde yüzde 20 civarında yatay bir seyre ulaştı” diyor. Yıl başında 2012 için ekonomik yavaşlamaya paralel sorunlu kredilerin artabileceği endişeleri hakimdi. İlk yarıda sektörün sorunlu kredileri yüzde 3’ün biraz altında yatay seyretti. Hakan Ateş, son birkaç ayda sorunlu krediler için öncü gösterge niteliğindeki karşılıksız çek ve protestolu senet sayısında ve bakiyelerinde yükselme olduğunu söylüyor. “Sorunlu kredilerde yılın kalan döneminde biraz artış görülebilir” diyor. Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet Sönmez de kredi talebindeki yavaşlamaya işaret ediyor. Bu yavaşlamada sadece ekonomik daralmanın değil, son günlerde gündeme gelen ya da yürürlüğe giren ve kredi talebini etkileyen kanunların da etkili olduğunu söylüyor. “Çek yasası, borçlar kanunu, BASEL II gibi yeni uygulamaların yanında, yaz mevsimi ve Ramazan ayı sebebiyle kredi taleplerinde bir yavaşlama yaşanıyor. Ayrıca tasarrufların gayri safi milli hasılaya oranı da oldukça düşük seyrediyor. On yıl önceyüzde 20 civarında olan tasarrufların gayrı resmi milli hasılaya oranı, bu yıl yüzde 13’e düştü. Burada artış göremiyoruz” diye konuşuyor.

YATIRIMLAR AZALDI MI?
Bankacılıkta işlerin pek de iyi gitmediği bir diğer alan, son dönemin gözdesi proje finansmanı. Hakan Binbaşgil, bu alandaki potansiyele işaret ediyor ve şöyle diyor: “Hala çok iş mevcut, çok ciddi altyapı projeleri gündemde. Ancak projelerin niteliği değişiyor ve bu tür projelerde finansman aşamasına gelene kadar ciddi teknik hazırlık gerekiyor. Aynı zamanda özelleştirme takviminde ertelemeler de yaşanabiliyor. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, eldeki iş hacmi çok büyük olmakla birlikte kredi kullandırma aşamasına gelmek eskiye göre daha uzun sürüyor.” TSKB Genel Müdürü Fevzi Onat ise global ekonomideki dalgalanmaların yatırımcıların, yatırım kararlarında çekingenlik yarattığına işaret ediyor. “Özellikle Avrupa kökenli finansal ve ekonomik endişeler, yatırım kararlarının ertelenmesine sebep olabiliyor” diyor. Sektördeki sıkıntılardan biri de borçlanma maliyetleri tarafında. Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, Euro’nun geleceği ile ilgili endişelerin, ABD ve Avrupa Birliği ekonomisindeki yavaşlama ve Çin’in büyüme hızının düşmesinin, piyasalar için ana risk unsuru olmaya devam ettiğini söylüyor. Türk bankalarının henüz krizden belirgin şekilde etkilenmediğini söyleyen yönetici, “Yabancı bankalardan alınan kredilerin yenilenmesinde sorun yok ve borçlanma maliyetlerinin kabul edilebilir düzeyde artıyor” diyor. Ancak kriz derinleşirse tablonun değişebileceğini de ekliyor.~

BANKALARIN PLANI
Türk bankaları olumsuz gelişmelerle birlikte iyi giden işlerin ve potansiyelin desteğiyle büyüme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Hakan Binbaşgil, Akbank için sağlıklı ve kârlı büyümeyi sürdürebilmenin şu anki öncelikli konular olduğunu söylüyor. Büyümenin sürdürülebilir, sağlıklı ve kârlı olmasına çok özen gösterdiklerini söyleyen yönetici, “Sürdürülebilir kârlılığı ikinci plana iten finans sektörünün, diğer pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede yol açtığı ciddi sorunları hep birlikte izliyoruz. Büyürken sadece bugünü değil, geleceği de düşünmek ve tedbirli olmak zorundayız” diyor. Akbank bu yıl 70 yeni şube açacak, binden fazla eleman alacak. 120 milyon dolarlık da teknoloji yatırımı planlıyor. Sürdürülebilirlik, verimlilik ve müşteri memnuniyeti Yapı Kredi’nin de ajandasındaki öncelikli konular. Bankanın CEO’su Faik Açıkalın, “Bu yıl ve sonrasında da müşteri odaklı bankacılık stratejimizi devam ettirerek yüksek katma değer yaratan ürünlere odaklanacağız. Bu kapsamda Türk lirası kredilerde tüketici, KOBİ ve orta-ölçekli ticari kredilere öncelik vermeyi sürdürüyoruz” diyor. 5 yıllık hedef doğrultusunda her yıl yaklaşık 50 yeni şube hedefleyen Yapı Kredi, müşterilerinin ihtiyaçlarını iyi analiz edip “çalışılması kolay banka olmak” istiyor. Anadolu’daki yaygın şube ağıyla büyüyen Şekerbank, ‘Anadolu Bankacılığı’ yaparak büyümeye devam edecek. Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, “Misyonumuzun ve odaklandığımız alanlardaki uzmanlığımızın getirdiği bilgi birikimiyle fiyatlama rekabetini öne alan ölçeksel bir büyümeden ziyade; verimli, tabana yaygın ve niteliksel açıdan stratejimize uygun bir büyüme çizgisi izlemeye devam edeceğiz” diyor. Satış sürecinin sürdüğü Denizbank da büyümeden vazgeçmiyor. Hakan Ateş, “Ekonominin her sektörüne, bankacılığın her alanında çok geniş bir ürün bir yelpazesiyle bir finansal süpermarket olarak hizmet vermeye devam edeceğiz” diyor. Tarım bankacılığındaki örnek performansını KOBİ bankacılığına da taşımayı hedefleyen Denizbank, yeni dönemde yeni sektörlerde de büyümek hedefinde.

FEVZİ ONAT / TSKB GENEL MÜDÜRÜ
ENERJİ PROJELERİNE İLGİ SÜRÜYOR
POTANSİYEL BURADA
Geçmiş yıllarda olduğu gibi enerji verimliliği projeleri önemini koruyor. Bu tür projeler, enerjinin daha verimli kullanılmasına katkı yapması nedeniyle Türkiye’nin ödemeler dengesine olumlu katkı yapıyor. Altyapı ve gıda güvenliği projeleriyle de yakından ilgileniyoruz. Türkiye’nin tarım potansiyeli gıda güvenliği projelerinin gelişimini olumlu etkiliyor.
CANLILIK VAR Kamu özel işbirliği projelerinde canlılık yaşanıyor. 2012 ve 2013 yıllarında bu alanda ciddi projelerin finansmanının kapanmasını bekliyoruz. Türkiye’nin artan dış ticaretine bağlı olarak lojistik projelerinin de canlanmasını öngörüyoruz. Diğer yandan Türkiye kaynaklı olmasa da ekonomideki dalgalanmalar yatırımcıların, yatırım kararlarında çekingenlik yaratabiliyor. Özellikle Avrupa kökenli finansal ve ekonomik endişeler yatırım kararlarını ertelemelerine sebep olabiliyor.

HAKAN BİNBASGİL / AKBANK GENEL MUDURU
TASARRUF ÜRÜNLERİNDE İŞLER İYİ
BÜYÜMEYE YARDIMCI
Yaşanan son çalkantıda “yüksek tasarruf - yüksek yatırım”a dayalı büyüme modelini uygulayan Asya ülkeleri, başarılı performanslarıyla öne çıktı. Biz de tasarruf konusunu çok önemsiyoruz. Tasarruf oranımızın yükseltilmesi hem cari açığın daha düşük seviyelere çekilmesine hem yüksek sürdürülebilir büyüme performansımızı devam ettirmemize önemli katkı sağlayacak.~
ÖNE ÇIKAN ÜRÜNLER Anapara korumalı fonlar, altın mevduatı, mevduat birikim hesabı ve diğer yenilikçi finansal ürünlerimiz, müşterilerimizi ve yatırımcıları tasarrufa teşvik eden ürünlerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca toplumumuzdaki tasarruf algısını güçlendirmek için tasarruf seferberliği başlattık. Akbanklı gönüllülerimizin desteğiyle ilköğretim öğrencilerimize, bankalar ve finansal ürünler hakkında temel bilgiler veriyoruz. Bunların yanında bireysel bankacılık, birebir ve özel bankacılıktaki etkinliğimiz de artarak devam edecek.

HAKAN ATEŞ / DENİZBANK CEO
BÜYÜMEDE ÖNCELİKLİ 3 KONU
ŞUBELER
Hem şube sayısı hem şubelerin performansı açısından Türkiye’nin gideceği yeri var. Bunu sadece gelişmiş ülkelerle değil, birçok açıdan Türkiye’nin gerisinde olan gelişmekte olan ülkelerle de karşılaştırdığımızda rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Mesela nüfus başına düşen şube sayısı açısından Türkiye, Romanya’nın yarısı, Polonya’nın üçte biri düzeyinde.
VERİMLİLİK Verimlilik tarafında da daha gidecek yolumuz var. Örneğin, şube başına aktifler açısından Türkiye, Brezilya ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin yaklaşık yarısı düzeyinde. Bu süreçte hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti de her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Bankalar, artık daha fazla oranda müşterilere özel ürünler geliştirmek ve müşteri bağımlılığı yaratmaya çalışıyor. Bunu sadece network ağınızla değil teknolojinizle de yapmak durumundasınız.
TEKNOLOJİ Teknolojinin her geçen gün hayatımıza daha fazla girmesine paralel Türk bankalarının dünyada bu alanda yenilikçi ve yaratıcı uygulamalarıyla söz sahibi olmaya başladığını görüyoruz. Dijital platformlara yatırım yapmak, sosyal medyada yer almak, müşteri ağını genişletebilmek ve hizmet kalitesini artırmak için özellikle Türkiye gibi genç nüfusu fazla ülkelerde çok önemli.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz