Büyük yarışta yeni normal!

Kredi Kartları pazarının sadeleşmesi gündemde. Bazı hizmetler pazardan çekilebilir, bazılarına ek ücret getirilebilir.

17.07.2015 20:48:270
Paylaş Tweet Paylaş
Büyük yarışta yeni normal!
Kredi kartları son 10 yılda, tüketicilerin 1 numaralı finansal aracı haline geldi. Kartlı alışverişte sunulan sınırsız imkan ve kolaylıklar, sürekli yenilenen ürün ve hizmetlerle kredi kartları adeta vazgeçilmez oldu. Bu süreçte bankalar arasındaki rekabet de kızıştı. Önce her banka, pazarda kendi markasıyla yer alıyordu. Kart sayısı arttıkça daha çok yatırım gerekti. Yeni trend “ortak marka kullanma” oldu. Bankaların bir bölümü, büyük zaman ve emek harcayarak yatırım yapmak yerine, çok ortaklı kart programları bulunan ve bu programlara sürekli yatırım yapan bankalarla işbirliği yaptı. Böylece rekabet 5 marka arasına kaydı. Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Nazan Somer, bugün pazarın yaklaşık yüzde 80’inin, 4 banka portföyü tarafından oluşturulduğuna dikkat çekiyor. Bu tablonun önümüzdeki dönem daha da netleşeceğini söylüyor. Kredi kartı pazarında söz konusu 4 banka arasında Garanti ve Yapı Kredi açık ara önde. 2010 Şubat ayı verilerine göre Garanti, 7,8 milyon kartla lider. Yapı Kredi’nin kart sayısı ise 7,6 milyon düzeyinde. Ciro tarafında ise liderliği Yapı Kredi elinde tutuyor. Aralarındaki kıyasıya rekabetin uzun süredir devam ettiği bu iki bankayı, İş Bankası ve Akbank izliyor. Kart sayısına göre sıralamada 5 milyon kartla İş Bankası 3, 4,5 milyon kartla Akbank 4’üncü sırada. Bu dörtlünün hemen arkasından Finansbank geliyor. Bankanın kart sayısı Şubat 2010 itibarıyla 3,6 milyon adete ulaşmış durumda. Kredi kartlarında bir dönemi başlatan Advantage ile uzun süre rekabetin ön saflarında yer alan HSBC ise 6’ncı sıralaya geriledi. Diğer yandan kamu bankalarının kredi pazarındaki atağı, kredi kartlarında da kendini gösteriyor. Ziraat, Vakıfbank ve Halkbank, kart pazarının ilk 10 oyuncusu arasında yükselişte.

CİRO 200 MİLYARI AŞTI
Kredi kartları pazarı, rekabetin kızıştığı 2002 yılından 2009 sonuna kadar 5 kat büyüme gösterdi. Pazarda 2003 sonunda 20 milyon civarında olan kart adedi, yüzde 125’lik büyüme ile 45 milyona yaklaştı. 2003’te 39 milyar TL olan işlem hacmi ise 202 milyar TL’ye ulaştı. Geçtiğimiz yıl azalsa da kesintisiz devam eden büyüme, bu yıl da var. 2010 ilk çeyrekte, pazardaki toplam kart sayısı, 2009 yılı ilk çeyreğine göre yüzde 3 arttı. Yine aynı dönemde, kredi kartı işlem hacminin de yüzde 14 büyüme ile 52,5 milyar TL’ye yaklaştığı görülüyor. Bazı bankalardaki büyüme, bu oranların 2-3 katına çıkıyor. Örneğin Halkbank, son 3 yılda kart sayısını yüzde 72 oranında artırdı. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Bilgehan Kuru, 2010’un ilk çeyreğinde bankanın toplam kart sayısının 1 milyon 765 binin üzerine çıktığını söylüyor. Kredi kartı adedinde devam eden hızlı büyümeyi sürdüreceklerine dikkat çeken Kuru, “Pazar payımızı artıracağız. 2010 sonunda pazar büyüklüğüyle orantılı bir yere sahip olmayı hedefliyoruz” diyor. Kart liginde atak yapan bankalardan biri de Bank Asya. Özellikle son birkaç yıldır temassız kartlarla yakaladığı performansla müşteri sayısını artıran banka, 2006 sonunda 365 bin olan kart sayısını 2010 Şubat itibarıyla 1,5 milyon adetin üzerine çıkardı. Pazar payını da yüzde 3,5’e taşıyarak kart pazarının ilk 10 oyuncusu arasına girmeyi başardı. ~

BÜYÜME DEVAM EDECEK
Türkiye, kredi kartları sektörüne birçok Batılı ülkeden daha geç girmesine rağmen özellikle son 10 yılda aradaki farkı kapattı. Dünya devleriyle aynı klasmanda yarışacak bir seviyeye geldi. Bankaların yaygın üye işyeri ağı, taksitlendirme ve puan kazandırmaya dayalı sadakat programları, tüketici ihtiyaçlarını doğru ve zamanında belirleyen ürün ve hizmetleriyle kredi kartı sahipliği ve kullanımında da belirgin bir artış yaşandı. Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Nazan Somer, bugün Türkiye’deki kredi kartı penetrasyonunun, toplam tüketim içerisinde Avrupa’nın birçok ülkesine göre çok yüksek olduğuna dikkat çekiyor. 2009 itibarıyla kredi kartlarının, özel tüketim harcamalarından yaklaşık yüzde 30 oranında pay aldığına dikkat çeken yönetici, “Yani Türkiye’de bireylerin yaptığı her 100 TL’lik alışverişin 30 TL’si kredi kartı ile yapılıyor. 2006 yılında bu rakam yüzde 20 idi” diyor. Bu yıl pazardaki toplam kart sayısının bir önceki yıla göre yüzde 4-5 oranında bir artışla 45-46 milyon adet düzeyine ulaşması bekleniyor. İşlem hacminde ise yüzde 15 civarında bir artış öngörülüyor. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hülya Altay, bankaların önümüzdeki dönem de müşteri ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye devam edeceği görüşünde. Bu doğrultuda yatırımların da hız kesmeyeceğini söyleyen Altay, “Bankalar yeni dönemde de üye işyeri ağını genişletme, perakendecilerle yeni işbirlikleri yapma, marka değerini artırma, sistemin devamlılığını sağlayacak altyapıları güçlendirme çalışmalarına devam edecek” diyor.

MODEL DEĞİŞEBİLİR
Kredi kartları bankalar için hem yeni müşteri kazanma hem çapraz satış anlamında çengel ürün konumunda. Bu nedenle kredi kartlarına pek çok üründen daha fazla önem veriliyor. Ancak öte yandan son yıllarda kâr marjlarında dikkat çeken bir daralma var. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hülya Altay, bunu gelirlerin azalmasına ve maliyetlerin yükselmesine bağlıyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor: “Kredi kartlarına Merkez Bankası tarafından uygulanan faiz oranı geçtiğimiz nisan ayından itibaren 2,8’e indirildi. Diğer yandan gerek sektördeki rekabet gerekse kredi kartı aracılığıyla müşterilere sunulan avantaj ve hizmetlerin maliyetleri çok yükseldi. Geliri ve maliyeti etkileyen unsurlardaki mevcut trendin devamı halinde, kredi kartının bugün kullanıcılara sağladığı bazı hizmet ve avantajlarda daralma meydana gelebilir.” İşte bu noktada bankacılar, kredi kartı sistemi için yeni bir model üzerinde duruyor. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, mevcut modelin basitleştirilmesinden yana. Kredi kartları pazarında yeni bir yapıya ihtiyaç olduğunu söyleyen yönetici, “Kart işini biraz dinginleştirmek gerek” diyor. Pazarın önemli bir bölümünü elinde tutan 5 bankanın yöneticileri son dönemde sıkça bir araya gelip bu konu üzerinde tartışıyor. Bu tartışmalardan henüz bir sonuç çıkmış olmasa da önümüzdeki dönemde bazı hizmetlerin pazardan çekilebileceği, bazılarının ücretlerininse artırılabileceği düşünülüyor. ~

YENİ DÖNEM NE GETİRECEK?
Kart pazarında bir yandan yeni yapı üzerinde tartışmalar sürerken diğer yandan gündemde yeni uygulamalar var. Türkiye’de bankacılık nüfusunun hızla artmasından ve Türk halkının yeni teknolojilere kolay adapte olma becerisinden yola çıkan bankacılar, yeni dönem için yeni büyüme alanları peşinde. Bunların başında ise temassız kartlar ve mobil ödeme geliyor. Nazan Somer, yeni dönemde tüketicinin giderek nakitten daha çok vazgeçip kartlı ödeme sistemlerine daha fazla yöneleceğini düşünüyor. “Sadece taksit avantajı, kendini fonlama ihtiyacıyla değil kullanım kolaylığı da bu noktada önemli etkenler olacak. Büyük kullanım kolaylığı sağlayan temassız veya mobil teknolojiler öne çıkacak” diyor. Temassız kartlar, e-ticaret, mobil ödeme sistemleri, banka kartı ve ön ödemeli kartlar, 2010 ve devamındaki birkaç yıllık dönemde, kart pazarında en önemli büyüme alanları olarak sıralanıyor. Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin, özellikle banka kartları ve ön ödemeli kartlar tarafındaki büyümenin çok hızlı olacağı görüşünde. Önümüzdeki dönemde 18 yaş altı ve çalışmayan kişilerin de ödeme sistemlerini daha aktif kullanacaklarını söyleyen Sezgin, “Bu sayede ödeme sistemleri pazarı daha da genişleyecek, ayrıca kayıt dışı ekonomiyle savaşta da büyük yol alınmış olacak” diye konuşuyor. Son 10 yılda perakendecilerle bankalar arasında kurulan başarılı iş modelinin de devam edeceği düşünülüyor. Yani taksit ve puan dünyası, gelecek dönemde de tüketiciyi çevrelemeye devam edecek.

“FARKLI VE ÖZEL ÜRÜNLERLE BÜYÜYORUZ”

SON DÖNEM PERFORMANSI
Garanti Bankası, ödeme sistemlerinde son 1 yılda 7,9 milyon kredi kartı ile plastik kart sayısını en fazla artıran kurum oldu. 2009 yılında pazardaki kart artışının yaklaşık yüzde 40’ını tek başına kaydetti. Şu anda 366 bin POS terminali ve 310 bine yaklaşan üye işyeriyle hizmet veriyoruz. Bankalararası Kart Merkezi’nin verilerine göre nisan ayını, toplam ve plastik kart sayısı, yurtiçi alışveriş ve ciro, yurtdışı toplam ciroda da pazar lideri olarak bitirdik.
PAZARLAMA ODAKLI YAPI Garanti Ödeme Sistemleri olarak ilk günden beri aynı vizyon ile hareket ediyoruz: “Tüketici ve işyeri dostu ürünlerle nakdin yerini almak”. Stratejimiz ise Garanti kültürüne paralel, müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda ürünler geliştirip bu ürünleri özel hizmet ve kampanyalar ile desteklemek yönünde. Pazarlama odaklı ekibimiz ve teknolojik altyapımızla müşteri taleplerini iyi analiz ederek her segmentteki müşterimize, kendileri için tasarladığımız farklı ve özel ürünlerle ulaşıyoruz. Ürünlerimizi tüketicilerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda geliştiriyoruz.
HEDEFTE 2 ÜRÜN VAR Geride bıraktığımız 10 yıl içinde kredi kartları, hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Bundan sonraki 10 yılda da öncüsü olduğumuz temassız ve ön ödemeli kartları daha da fazla yaygınlaştırarak, toplumun tüm kesimlerine uygun yeni çözümler geliştirmeye, pazar payımızı pazarı büyüterek artırmaya devam edeceğiz. ~

MİNE KÖNÜMAN / AKBANK GM YARDIMCISI

“BU YIL KEMER SIKACAĞIZ”
RAKAMLAR NE GÖSTERİYOR?
Tüketiciler harcamalarının süpermarketlerde yüzde 72 sini, tekstilde yüzde 71’ini, akaryakıt istasyonlarında ise yüzde 55 ‘ini kredi kartı ile yapıyor. Geçtiğimiz yıl piyasadaki nakit hacmi, 20 TL ve altındaki küçük harcamalar ve tüketim faturalarının ödemesinde devam ederken sektörel harcamalarda genel olarak nakitle yapılan satışlarda belirgin bir artış gözlenmedi. Tüketici, cebindeki ortalama 2 kartını da kullanarak kredi kartı ile yapılan harcama ağırlığını muhafaza etti ama tutarlı bir artış da izlenmedi.
AKBANK’IN PERFORMANSI Akbank 2008 yılını son derece yenilikçi bir ürün olan Fish kredi kartını piyasaya sürerek kapatmıştı. 2009, kredi kartı pazarında taşların yerinden oynamadığı bir yıl oldu. Biz de Akbank kredi kartları olarak 4 milyonun üzerindeki kart sahibiyle Axess, Wings ve Fish ile pazardaki sağlam duruşumuzu koruduk.
2010 NE GETİRECEK? 2010, kart pazarında daha çetin rekabetin yaşanacağı bir yıl olacak. Üye işyeri ağında rekabet tam hız devam ediyor. Diğer yandan düşen faiz oranları ve artan maliyetlerle baş etmek için sektör olarak kemerleri sıkmak zorunda kalacağımızı öngörüyoruz. 2010 ayrıca, özellikle ticari kartların bankalar için öneminin arttığı ve pazarlama ve satışına önem verecekleri bir yıl olacak.

HÜLYA ALTAY / İŞ BANKASI GM YARDIMCISI

BÜYÜME NEREDEN GELECEK?
2009 KONTROLLÜ GEÇTİ
İş Bankası’nın Maximum markalı kredi kartlarının sayısı 2009 sonunda 5 milyonu aştı. Toplam işlem hacmi de 28,6 milyar TL’ye ulaştı. 2009, Maximum kart için kontrollü büyümenin hedeflendiği bir yıldı. 2009 başında uçuş kartı ürünümüz Maximiles’ı pazara sunduk ve bu kart 2010 Mayıs itibarıyla 200 binin üzerinde kullanıcıya ulaştı. 2009 Mayıs ayında temassız özellikli Maximum kartlara KGS özelliği kazandırdık.
BANKA KARTININ KULLANIMI ARTTI Diğer taraftan 2009, yaşanan global ekonomik krizin etkisiyle bankamatik kart adetlerinin ve bankamatik kartı ile gerçekleştirilen alışveriş işlem hacminin, kredi kartına görece daha yüksek artış gerçekleştirdiği bir yıl oldu. Buna bağlı olarak bankamatik altyapısına yönelik yeni ürün geliştirme çalışmaları hızlandı. Özellikle kredi kartı bulunmayan ve kullanmayı tercih etmeyen müşteri kitlesi tarafından alışverişlerde bankamatik kart kullanımı arttı.
4 ALAN ÖNE ÇIKACAK Teknolojik gelişmeler ve bankaların bu alanda yaptığı yatırımlar, kartlı ödemeler dünyasında her geçen gün daha müşteri odaklı, daha kişiselleştirilmiş, hayatı kolaylaştıran ve günlük hayata daha fazla nüfuz eden ürün ve uygulamaların hayata geçirilmesini sağlıyor. Çok kısa bir süre içinde kartsız ödeme uygulamalarının hayatımızın bir parçası haline geleceğini ve mobil ödeme imkanının hızla gelişeceğini öngörüyoruz. Sektörde geçtiğimiz yıl başlayan uçuş kartları konusundaki rekabet de sürecek. Önceden para yüklenerek kullanılabilen ve banka müşterisi olmayı gerektirmeyen ön ödemeli kartların da yaygınlaşmasını bekliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz