CEO’ların 2011 karnesi

Güçlü liderlik ve yönetim becerileri sayesinde CEO'lar, 2010'u yine parlak bir karneyle bitirdi.

1.04.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
CEO’ların 2011 karnesi

Çok değil, bundan 5-6 yıl öncesine kadar banka CEO'su olmak kolaydı. Çünkü enflasyon ve faiz yüksekti, bankacılık gelirleri kısa vadeli ve menkul kıymet kaynaklı kârlardan sağlanırdı. Oysa günümüzde bankaların gelir yapısı değişti. Enflasyon ve faizler düştü, para kazanmak zorlaştı. Artık bankaların odağında gerçek bankacılık ve sürdürülebilir kâr var. Bu da ticari verimlilik, daha yalın süreçler, disiplinli gider yönetimi, müşteri ihtiyaçlarına odaklanma anlamına geliyor. Sabit getirili enstrümanlar yerini krediler başta olmak üzere çok çeşitli bankacılık ürünlerine bırakırken, rekabet de iyiden iyiye hızlanıyor. Bankacılık artık geçmişte olduğundan çok daha fazla tecrübe, akıllı ve stratejik yönetim anlayışı gerektiriyor. Son yılların banka performansları ise Türkiye'deki banka CEO'larının liderlik ve yönetim becerilerini ortaya koyar nitelikte: Krize rağmen büyümesini sürdüren ve global arenada prestij kazanan Türk bankacılık sektörü, son birkaç yıldır oldukça başarılı bir performans gösteriyor. Kredilerde büyüme sürüyor, kaynaklar çeşitleniyor, ürün ve hizmetlerinden yararlanan nüfus da artıyor.
Bankalar 2010'da da iyi bir yıl geçirdi. 2008 ve 2009'da düşen kredi verme iştahı yeniden arttı. 2010 sonunda toplam krediler 525 milyar 905 milyon TL'ye ulaştı. Mevduat 617 milyar 37 milyon TL'yi buldu. Sektörün aktifleri, bir önceki yıla göre yüzde 20,8 düzeyinde büyüyerek 1 trilyon TL'yi aştı. Özkaynaklar 134 milyar 290 milyon TL'ye, sektörün kârı ise 21,931 milyon TL'ye yükseldi. 2010 sonunda şube sayısını 10 binin üzerine çıkaran bankalarda, çalışan sayısı da 191 bin 180 kişiye ulaştı. Capital'de her yıl nisan ayında, banka CEO'larının son 1 yıllık performansını analiz ediyoruz. "CEO'ların karnesi" olarak geleneksel bir şekilde yayınladığımız bu araştırmayı, 2010 sonuçları ile yeniden gerçekleştirdik.

AKTİFLER 1 MİLYARI AŞTI
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, 2010 için "Global finansal krizin etkilerinin azaldığı, sektör dinamiklerinin normalleşme sürecine girdiği bir yıl oldu" değerlendirmesini yapıyor. Gerçekten de sektör geçtiğimiz yıl hacim artışı, kârlılık, aktif kalitesi gibi tüm kritik göstergelerde oldukça iyi bir performans yakaladı. En dikkat çekici rakamlardan biri ise sektör aktiflerinin, bir önceki yıla oranla yüzde 20,8 oranında artarak, Aralık 2010 itibarıyla 1 trilyon 7 milyar 556 milyon TL seviyesine ulaşması oldu. 10 bankanın son 1 yıllık performansını incelerken sıralamayı aktif büyüklüğüne göre yaptık. Geçtiğimiz yıl aktiflerini en çok artıran banka Vakıfbank olmuştu. Bu yıl liderliği Yapı Kredi aldı. Yapı Kredi'nin aktif büyüklüğü, bir önceki yıla göre yüzde 31 düzeyinde artış gösterdi. Toplam aktifleri yüzde 85 milyar TL'ye ulaştı. Yapı Kredi Genel Müdürü Faik Açıkalın, "Son derece başarılı bir yıl geçirdik. Sektörün üzerinde büyüyeceğimizi söylemiştik, hedefimizi fazlasıyla gerçekleştirdik" diyor. Yapı Kredi'nin geçtiğimiz yılki başarısında özellikle ihtiyaç ve konut kredileriyle KOBİ, proje finansmanı ve TL ticari kredilerdeki performansı etkili olmuş. Müşteri memnuniyetini öncelikler listesinin başına koyduklarını söyleyen Açıkalın, "Yeni müşteri kazanımına ve var olan müşterilerle olan ilişkilerin daha da güçlendirilmesine önem verdik" diyor. ~
Yapı Kredi geçtiğimiz yıl aynı zamanda kârını en çok artıran banka oldu. Faik Açıkalın bu performansta da kontrollü gider yönetimiyle verimli çalışmanın etkisi olduğunu söylüyor.

Banka CEO'larının son 1 yıllık performansı için görsele tıklayın

KREDİLERDE POZİTİF TREND
Global krizin Türk bankacılık sektörüne tek dikkat çeken etkisi krediler tarafında oldu. Bu etki 2009 sonuç-larında açıkça ortadaydı. Bankalar kredilerde frene basınca, 2009'da toplam sektör kredilerinin büyümesi yüzde 6,9 düzeyinde kaldı. 2010'da ise trendin yeniden yukarı döndüğü görülüyor. 2009 yılında reel sektör risklerini azaltıp kamu finansmanına yönelen bankacılık sistemi, 2010'da reel sektör kredi portföyünü büyüttü. Sektörün kredileri, bir önceki yıla göre yüzde 33,9 düzeyinde artarak 525 milyar 905 milyon TL'ye ulaştı. Kredilerin toplam aktifler içindeki payında da yüzde 5'lik bir artış gerçekleşti. Buna göre 2010 sonu itibarıyla sektör bilançosunda kredilerin oranı yüzde 50'nin üzerine çıktı. 2010 yılında kredilerini en çok artıran banka ise Şekerbank oldu. Şekerbank 2010 yılında, toplam kredi hacmini 7,5 milyar TL'ye ulaştırdı. Bankada kredilerin toplam aktifler içindeki payını da yine sektörün üzerinde bir performansta artarak yüzde 66'ya ulaştı. Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, diğer bilanço kalemlerinde de 2010 performansından memnun olduklarını söylüyor. "Net kârımız, 2009'a göre yüzde 11,6 oranında artarak 170,2 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Özellikle 2010'un son 3 ayında önemli bir kâr elde ettik. Bu dönemde 66 milyon TL kâr elde ederek çeyrek bazında kârımızı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3'e katlamış olduk" diyor. Şekerbank muhafazakar bilanço anlayışına sahip bir banka. Meriç Uluşahin 2010 performansında da bu anlayışın etkili olduğunu söylüyor. 2010 yılı sonu bilançosunda toplam 343 milyon TL karşılık ayırdıklarına işaret eden yönetici, "Önümüzdeki dönemde de sektördeki farklı konumunu daha da özel hale getirerek riske duyarlı büyümemize devam edeceğiz" diyor.

MEVDUATTA EN HIZLI KİMDİ?
2010, mevduat tarafında da güçlü bir performans yılı oldu. Bankaların genelinde mevduat hacimlerindeki artış, bir önceki yılın ortalamasının üzerine çıktı. Sektörün toplam mevduatı 2009 yılında bir önceki yıla göre yüzde 13,2 düzeyinde artmıştı. 2010'da bu oran yaklaşık yüzde 20 düzeyinde gerçekleşti. Sektörün toplam mevduatı
2010    sonunda 617 milyar 37 milyon TL'ye ulaştı. Geçtiğimiz yıl mevduatını en çok artıran banka Denizbank oldu. Banka 2010'da, konsolide bilanço rakamlarına göre toplam mevduatını bir önceki yıla göre yüzde 35,7 oranında artırdı. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, kuruluşundan bugüne Denizbank'ın aktiflerini, tahviller üzerinden değil krediler üzerinden büyüttüğüne dikkat çekiyor. "Bugün hala topladığımız mevduatların yüzde 20 üzerinde kredi veriyoruz" diye konuşuyor. ~
Denizbank gelecek yıl ve sonrasında yıllık ortalama yüzde 25 büyüme hedefliyor. 2014 yılına kadar 850 şubeye ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Hakan Ateş, yeni dönem planını şöyle özetliyor: "Tarım, enerji, turizm, eğitim ve sağlık, denizcilik, altyapı gibi niş sektörleri 2011 yılında yine ön planda tutacağız. Perakende taraftaözel bankacılık ve afili segmentlerde müşterilerimize özel yeni ürünlerle fark yaratmaya devam edeceğiz. Tarım sektörüne farklı bir bakış açısıyla hizmet veriyoruz ve özel bankalar arasında tarım bankacılığında birinci sıradayız. Bu performansı koruyacağız. Bu yıl KOBİ'lere olan mevcut konsantrasyonumuzun daha da arttığı bir yıl olacak. Ticari kartlarda sektör liderliğimizi yeni ürünlerle perçinleyeceğiz. Kamu finansmanında sektöre önderlik yaparak önemli bir büyüme öngörüyoruz." KOBİ ve ticari kredilerde olacak." MB'nin son aldığı munzam karşılıkları artırma kararı banka kârlarında yavaşlamaya da neden olacak. Geçtiğimiz yıl da hissedilen kâr baskısının bu yıl daha çok kendini göstermesi bekleniyor. Ziya Akkurt, bankaların artan rekabet ortamında kârlılıklarını sürdürebilmeleri için verimliliklerini yükseltmelerinin, bu yıl ve sonrası için kritik önem taşıyacağına işaret ediyor.  Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kendi ajandasında kârlı ve verimlilik odaklı büyümenin öncelikli olduğunu söylüyor. Kendini KOBİ'lerin bankası olarak konumlayan Halkbank'ın bu alandaki performansını daha artırmayı planladığını söyleyen Aydın, "Son 5 yıldır bireysel bankacılıkta gösterdiğimiz atağı bu yıl da sürdürmek niyetindeyiz" diyor. Hüseyin Aydın Türkiye'de bankacılık açısından, bilançonun her kaleminin ayrı ayrı önem kazandığı ve iyi yönetilmesi gereken bir döneme girildiği görüşünde. Bu dönemde, kaynak tarafında doğru vadeye doğru fiyatlama yapabilen, fiyata dayalı müşteri bağlılığını hizmet memnuniyeti ile sağlayanların avantajlı olacağına işaret ediyor.

2011 NE GETİRECEK?

Aslında bankalar 2011 için iddialı hedefler koymuş, yüksek büyüme planları yapmıştı. Ancak yılın ilk çeyreğinde Merkez Bankası'nın aldığı kararlar bankaların planını değiştirdi. Bankalar bu yıl düzenleyici ve denetleyici otoriterlerin tavsiyesine uyarak kredilerdeki büyümeyi yüzde 20-25 bandında tutmayı planlıyor. Toplam aktiflerde yüzde 18, mevduatta da yüzde 17 düzeyinde büyüme öngörülüyor. Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, 2011'in bankacılık açısından zorlu bir yıl olacağını söylüyor ve ekliyor: "Kredi genişlemesine yönelik halihazırda alınan ve alınacak tedbirler özellikle tüketici kredilerindeki büyümeyi bu yıl bir miktar sınırlandıracak. Büyüme özellikle

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz