CEO'nun zor yıl karnesi

2013 bankacılık açısından zor bir yıldı. İlk yarısı ve ikinci yarısını karşılaştırdığımızda birbirinden tamamen farklı piyasa koşullarının hüküm sürdüğü bir dönem geçirdik.

18.06.2014 22:24:340
Paylaş Tweet Paylaş
CEO'nun zor yıl karnesi
2013’ün ikinci yarısı pek çok banka için zor geçti. Yine de belirsizliğin hakim olduğu bu ortamda, banka CEO’ları başarılı bir performans sergiledi. 15 CEO, aktiflerini çift haneli büyütmeyi başardı. Fahrettin Yahşi, Hakan Ateş ve Hamit Aydoğan ise yılın en başarılı CEO’ları olarak öne çıktı.

Kredilerde 4 CEO, yüzde 30’un üzerinde büyüme gördü. Sektörün zayıf ayağını ise piyasa değerleri oluşturdu. Piyasa değerlerinin eridiği sektörde, sadece 3 CEO piyasa değerinde pozitif artış yakalayabildi.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
2013 bankacılık açısından zor bir yıldı. İlk yarısı ve ikinci yarısını karşılaştırdığımızda birbirinden tamamen farklı piyasa koşullarının hüküm sürdüğü bir dönem geçirdik. Mayıs ayı sonuna kadar yaşanan pozitif ekonomik koşullar, hazirandan itibaren sert bir şekilde terse döndü.”

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, geçen yılın bankalar açısından genel tablosunu bu sözlerle çiziyor. Gerçekten de 2013, mayıs ayı sonrası hem yurtdı-şında FED’in parasal sıkılaştırma politikası hem Gezi olaylarıyla başlayan ve giderek tırmanan iç belirsizlik ortamıyla bankaların CEO’ları için esaslı bir sınav ortamı oldu.

Tabii ekonomi yönetiminin aldığı regülasyon kararları da sektörde yöneticilerin hareket alanlarını sınırladı. Tüm bu gelişmeler sonucu büyüme hızı yavaşlayan sektör, aktif toplamında 2013’ü yüzde 26,4 artışla 1.73 trilyon TL’de kapattı. Krediler de toplam 252,7 milyar TL artarak 3 Aralık 2013 itibarıyla 1,04 trilyon TL seviyesine ulaştı.~
Kara tablodan en çok nasibini alan ise banka kârlılıkları oldu. Geçtiğimiz yıl bankalar, net kârını ancak yüzde 5,1 artırabildi. İşte bu inişli çıkışlı ortamda, banka CEO’larının son 1 yıllık performansları da yönetim becerilerini ortaya koyuyor.

Capital olarak son 8 yıldır gerçekleştirdiğimiz çalışmayla 2012- 2013 yılı BİST’e kote olan bankaların solo bilançolardan çıkardığımız bu analiz, banka genel müdürlerinin son bir yıllık performans göstergelerini özetliyor.

BÜYÜMENİN LİDERLERİ
Halka açık bankaların 2013 yılında aktiflerinde ortalama yüzde 25 büyüme yaşandı. Karnede yüzde 30’un üzerinde aktif büyümelerine imza atan Fahrettin Yahşi, Hakan Ateş ve Hamit Aydoğan öne çıktı.

Geçtiğimiz yıl bankasını yüzde 39,66 büyüterek ilk sıraya oturan Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, aktif büyümeyi getiren ana kalemin krediler olduğunu açıklıyor. Genel müdür, “Katılım bankacılığının doğası gereği toplanan fonları, reel ekonomiye kredi olarak aktarıyoruz.

2013’te kredilerimizin toplam aktif büyüklüğümüz içinde payı yüzde 70’e çıktı ve bu kalemdeki büyümemiz yüzde 32,34 oldu. Ayrıca kira sertifikalarına yatırımlarımızı artırdık, burada yıllık artış oranımız yüzde 89 olarak gerçekleşti” diyor.

2012’de zorlu bir satış dönemini geride bırakan ve 2013’ü Sberbank çatısında geçiren Denizbank’ın CEO’su Hakan Ateş de aktiflerini yüzde 34,46 yukarı taşımayı başardı, 2013’te Citi Türkiye’nin bireysel bankacılık alanının satın alma sürecini gerçekleştiren Ateş, yakaladığı ivmeyi şöyle açıklıyor:

“Sermayedarımız Sberbank, geçen yıl 900 milyon dolar ikinci kuşak sermaye yatırımı yaptı. Bu, büyümemizi rahatlattı. Bu güçle satın aldığımız Citi’nin bireysel bölümüyle bankamıza 600 bin yeni afili müşteri geldi. Biz her yıl 700-800 bin yeni müşteri kazanırız ama böylece bir yıl öne geçtik ve 7 milyon 100 bin müşteri sayısına ulaştık.”~

2013’ü Commercial Bank of Qatar satış süreciyle geçiren ABank Genel Müdürü Hamit Aydoğan da iyi bir karne getirdi, Aydoğan, stratejisini sektördeki rakiplerinden olumlu yönde farklılaşma ve aktiflerinin yüzde 61’ini oluşturan nakit kredilerde daha fazla ticari ve KOBİ müşteriye ulaşma olarak ortaya koyuyor.“Her müşteri segmentinde ve her sektörde müşteri yaygınlığını sağladık ve ürünlerimizi çok iyi bir şekilde dağıttık” diyor,

BÜYÜKLER YAVAŞLIYOR MU?
İlk üç özel bankanın CEO’ları, ister aktif büyüklük ister mevduat ve kredi büyümeleri olsun performanslarda ilk sıralarda yer almıyor, EY Finansal Hizmetler Sektörü Lideri Müge Öner, bu durumu baz etkisine bağlıyor: “Akbank, Garanti Bankası ve İş Bankası, zaten önemli aktif büyüklüğe sahip.

2013’te BDDK kredilerde büyüme sınırı getirmişti, büyük bankalar için bu sınır önemli oldu. Temkinli davrandılar,” Oliver Wyman Ortaklarından Murat Abay da Öner ile aynı fikirde: “Küçük bankaların hızlı büyümesi daha kolay, büyük aktife sahip bankalarda büyüme yavaşlıyor. Bu yıl da geçen yıl gibi mevduat alanında rekabet devam edecek.”

Gerçekten 2013, mevduat tarafında da ortalamada yüzde 21’lik büyümeyle güçlü bir performans yılı oldu. 2008’te yüzde 80 olan kredi/ mevduat oranı bugün yüzde 111’e çıkmış durumda. Bu nedenle banka yöneticileri için mevduat fonlamasının karnedeki önemi, her geçen gün artıyor.

Mevduat büyümelerinde de ilk iki CEO aynı: Fahrettin Yahşi ve Hakan Ateş, yine sırasıyla yüzde 35,8 ve 33,5’lik büyümeleri yakaladı. Yahşi, büyümeyi nasıl yakaladıklarını şöyle anlatıyor: “Bireysel ve ticari tarafta yaptığımız kampanyalarla toplanan fonlarımızda hedeflerimizin çok üzerine çıktık, Tabii TL’nin diğer para birimleri karşısındaki yıllık yüzde 20’lik değer kaybının da artışta etkili olduğunu eklemeliyim.”~

Yapı Kredi Bankası da mevduatta yüzde 26,8 ile en hızlı büyüyen bankalardan biri olarak dikkat çekiyor. Yapı Kredi Bankası CEO’su Faik Açıkalın, “Büyümeyi getiren stratejimizin 3 temel yapı taşı ‘sağlıklı ve istikrarlı büyüme’, ‘sürdürülebilir kârlılık’ ve ‘kalıcı müşteri memnuniyeti’nden oluşuyor. 2013’te fonlama kaynaklarımızı çeşitlendirmek amacıyla sendikasyon, seküritizasyon, tahvil ihracı ve diğer finansman enstrümanlarını kullanarak yaklaşık 5,2 milyar dolar kaynak sağladık. Volatil ortama rağmen sermaye yeterlilik oranımız yüzde 16’ya ulaştı” diye konuşuyor.

KREDİLERDE TREND POZİTİF
2013, düzenleyici kurumların, hızlı kredi büyümesi ve tasarruf oranındaki düşüklüğün oluşturacağı cari açık riskinin önüne geçmek amacıyla pek çok yasal düzenlemeye imza attıkları bir yıl oldu.

Ayrıca FED’in açıklamaları sonrasında diğer gelişmekte olan ülkelerle birlikte ülkemiz piyasalarında gözlenen döviz kurları ve faiz artışıyla tüm kredi türlerinde özellikle dördüncü çeyrekte yavaşlama yaşandı. Ancak bu ortamda da tüm halka açık bankaların yöneticileri yine de ortalama yüzde 27’lik bir büyümeyle sınıfı geçti.

Kredilerde en ciddi büyümeyi yakalayan iki banka Denizbank ve Şekerbank. Bu bankaların yöneticileri, Anadolu ağırlıklı ve tarım ile KOBİ bankacılığında daha aktif olan stratejileriyle uzmanlar tarafından da öne çıkarılıyor.

Banka kredilerini yüzde 37 artıran CEO Hakan Ateş, “Bu büyümenin 22 puanı kurumsal, ticari ve KOBİ kredilerindeki büyümeden geliyor. Bu, uzun yıllardır niş sektörlere yapmış olduğumuz yatırımın sonucu. ~

Sberbank satın alımı sonrası Türkiye-Rusya arası potansiyel işbirliği alanlarını hayata geçirmeye başlamamız da kurumsal ve ticari kredilerde bizi büyüttü. Kredi büyümesinin yaklaşık 7 puanı da kredi kartlarından geliyor” şeklinde konuşuyor.

TSKB Genel Müdürü Özcan Türkakın da büyüme getiren stratejisini şöyle aktarıyor: “Toplam kredi büyüklüğümüz yüzde 33,2 artarak 9,2 milyar TL’ye geldi. 2013 yılında da uluslararası kurumlardan sağladığımız fonlarla özel sektör sanayi şirketlerinin yatırımlarına finansman sağlamaya devam ettik.  Çimento, demir çelik, kimya ve madencilik sektörlerindeki enerji verimliliği yatırımları, lojistik yatırımları, enerji sektöründe devam eden yatırımlar öne çıktı.”

BÜYÜMELER KARA YANSIMADI
Yalnız tüm bu büyüme rakamları, halka açık bankaların kârlarına yansımadı. Halka açık bankaların net kârları ortalamada sadece yüzde 5 artış gösterdi. Bu ortalamada da Yapı Kredi Bankası’nın yüzde 67,4 ve Tekstilbank’ın yüzde 63,3’lük kâr artışları etkin oldu.

Bankacılık uzmanları, Yapı Kredi Bankası’nın kâr rakamında Yapı Kredi Sigorta’nın satılmasının önemli payı olduğunu vurguluyor. Bu rekor kâra imza atan Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın da “Elde edilen kârda Yapı Kredi Sigorta’nın satışının elbette büyük bir payı var.

Ancak bu satış işlemi hariç tutulduğunda bile konsolide olarak net kârımızın yüzde 13 arttığını görüyoruz. Doğru ürünü, doğru müşteriye, doğru fiyatla ve doğru kanal üzerinden sunma yaklaşımımızın bu performansta etkisi oldu” diyor.~

Benzer bir durum Tekstilbank için geçerli. Banka eylül ayında genel müdürlük binasını 62,7 milyon dolara sattığını açıklamıştı. Banka net kârını 2013’te yüzde 25,8 artıran Albaraka Türk Genel Müdürü Yahşi, “2013 yılı kâr artışımızda, özellikle 2010 yılından bu yana çok mesafe kat ettiğimiz kâr- zarar ortaklığı projelerindeki artan kârımız dikkat çekici” şeklinde konuşuyor. Bu yıl da özkaynak kârlılığını yüzde 17 tutmayı hedefliyor.

EY ortaklarından Müge Öner, bankaların 2013’ün ikinci yarısında düşmeye başlayan kârlılıklarının bu yıl da erimeye devam edeceğini öngörüyor. “Artan faiz ortamı banka kârlılıklarını çok negatif etkiliyor. Bu yıl kârlılıkların 10 puan kadar düşmesini bekliyoruz” diyor.

Murat Abay da “2014’te regülasyonda yumuşama olmazsa hem gelirler düşer hem kredi tahsisleri zorlaşır. Bu yıl daha fazla batık kredi görebiliriz, sermaye getirileri yüzde 10 düşer” diye konuşuyor.

PİYASA DEĞERLERİ ERİDİ
2013 sonunda sadece 3 banka piyasa değerlerini bir önceki yıla göre pozitifte kapatabildi. Halka açık bankaların piyasadaki değerlemeleri ortalama yüzde 15,5 eridi. Hakkında sürekli satış söylentileri dolaşan Teks-tilbank ve Şekerbank, piyasadaki çalkalanmadan sağlam çıkmayı başaran bankalar oldu.

Yüzde 4,16’sı halka açık olan TEB’de ise BNP ile yapılan anlaşmanın detaylarının ortaya çıkması ve ortaklardan Çolakoğlu Ailesi’nin istediği takdirde hisselerini piyasa değerinin üzerinden bir rakamla Fransız ortağına satma opsiyonu bulunması bu hisseye değer kazandırdı.

Piyasa değerlerindeki bu düşüşü Global Menkul Değerler analisti Kerem Mimaroğlu, “Bankalar, piyasada en ağırlıklı grup. Genel piyasa düşüşlerinde en çok onlar etkileniyor” şeklinde yorumluyor. Tüm kriz dönemlerinde olduğu gibi 2013 yılı ikinci yarısındaki düşüş de bu nedenden kaynaklanıyor.~

Peki 2014 yılında banka hisse değerleri nasıl bir seyir izleyecek? TEB Yatırım’ın bankacılık analisti Fatih Topaç, 2014’ün ikinci yarısında bankaların yeniden alım radarına gireceğini öngörüyor. Fatih Topaç, “Politik ve makroekonomik stabilizasyonun gelmesi ve Türkiye’de para politikalarının öngörülebilir hale dönmesiyle yükselişler bekliyoruz. Kredi/mevduat dengesi, ilk yarıyıl sonunda pozitife dönecek. 20 Şubat-20 Mart arasına bakarsanız bankacılıkta endeks yüzde 4,5 artış gösteriyor. Bu trendin devam etmesini bekliyoruz” diyor.

ERGUN ÖZEN / GARANTİ BANKASI GENEL MÜDÜRÜ
BÜYÜMENİN KOMPOZİSYONU DEĞİŞECEK"
NE KADAR BÜYÜDÜK?

2013'te nakdi kredilerimizde yüzde 30'a yakın bir büyüme gerçekleştirdik. Bu büyümeyi, sadece tek bir kredi türüne odaklanarak değil bireysel ve KOBİ kredilerinden kurumsal ve ticari kredilere tüm kredi kategorilerinde iyi bir performans sergileyerek elde ettik.

Yüksek çapraz satış imkanı ve getiri yaratan tüketici kredilerine odaklandık. İhtiyaç kredilerinde yüzde 39, oto kredilerinde yüzde 15 ve konut kredilerinde yüzde 30 büyüme kaydettik.

BÜYÜMEMİZ GERİLER
2014 yılında, geçen yılki hızlı büyüme oranlarını görmeyi beklemiyoruz. Kredi büyümemiz, sektör beklentilerine paralel yüzde 15'e geriler. Kredi büyümesindeki yavaşlamanın, TL kredilerinden kaynaklanacağını ve büyüme hızı yavaşlarken büyümenin kompozisyonunun da değişeceğini söyleyebiliriz.

Bireysel kredilerin ve kredi kartlarının TL krediler içindeki payının azalmasını, KOBİ ve ticari kredilerin payının artmasını öngörüyoruz. Fonlama tarafında ise mevduat tabanımızı, kredi büyümesine yakın bir oranda yüzde 15'lerde büyütmeyi hedefliyoruz.

HAKAN BİNBAŞGİL / AKBANK GENEL MÜDÜRÜ
AKBANK'I NASIL BÜYÜTECEK?
KOBİ’LERE DESTEK

Finansman desteği sağlarken önceliğimizi, ülkeyi uluslararası rekabette ileriye taşıyacak, istihdam artışı sağlayacak sektörlere veriyoruz. 2013'te KOBİ ve kurumsal kredilerimizle sağladığımız desteği yüzde 31 büyüterek 77 milyar TL'ye çıkardık. ~

2014'te de bu desteğimizi artıracağız. 2013'te daha da müşteri odaklı bir büyüme gerçekleştirdik. Kredilerimizin aktif içindeki payını artırdık. 2011 yılında yüzde 53 olan payı, 2013'te yüzde 60'ın üzerine çıkardık.

KÂRLAR AZALACAK
2014 bankacılık sektörü için kârlılığın daha önceki yıllara oranla düştüğü bir yıl olacak. Bunun nedeni, yükselen faiz ortamı ve düşük büyüme hızı. Bankalar yükselen yeni faiz ortamına ve yarattığı mevduatla kredi arasındaki vade uyumsuzluğuna yaklaşık 8-9 ayda adapte oluyor.

Bu yıl krediler daha az büyüyecek. Bu da kârlılığı olumsuz etkileyecek. Regülasyon maliyetlerini de sektör üzerinde önemli bir maliyet durumunda,

“KATILIM BANKALARI DAHA HIZLI"
TALEP GÖRÜYORLAR
KÂR YÜKSELECEK

2013'te aktifleri en çok büyüten bankalar arasında ilk 4'te, Albaraka Türk ve Bank Asya dikkat çekiyor. Albaraka Türk yüzde 39,7'lik ve Bank Asya yüzde 29,9 büyümeyle sıralamada yer alıyor. Bankacılık uzmanları, kamu katılım bankalarının kurulacak olması ve sukuk gibi yeni yatırım araçlarının piyasa girmesinin bu alanda büyümeyi tetiklediğini açıklıyor.

Oliver Wynman ortaklarından Murat Abay, "Katılım bankaları aktif büyüklük anlamında henüz küçükler. Ayrıca bu bankalara talep de var, büyümeleri bu yıl da 2013 gibi konvansiyonel bankaların ilerisinde olur” diyor.

Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk de bu beklentiyi paylaşıyor: "Katılım bankaları, her alanda sektörün üstünde büyüyor. Kâr artışımız da sektörün üzerinde olacak. 2013'te de katılım bankalarında ortalama kârlılık yüzde 17 arttı. Konvansiyonel bankacılık sektöründe kâr artışı yüzde 5 oldu.”~

Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi de "2013 sonunda katılım bankaları aktifte yüzde 37, kredilerde yüzde 29 ve toplanan fonlarda yüzde 28'lik büyümeyle bankacılık sektöründe payını artırdı. Bu yıl da fon kaynaklarımızı çeşitlendirme açısından sukuk ihraçları devam edecek” diyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz